SPOR - 10 Ocak 2025 Cuma 09:44

E-spor milli takımından gururlandıran dünya ikinciliği

A
A
A
E-spor milli takımından gururlandıran dünya ikinciliği

Türkiye NBA2K Milli Takımı, Uluslararası Basketbol Federasyonu’nun (FIBA) düzenlediği FIBA E-Sports Sezon 3 Dünya Finalleri’ni dünya ikincisi olarak tamamladı. Milli takımda oyun kurucu olarak yer alan Yaşar Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölümü mezunu Eren Demirtaş, Türkiye’yi başarıyla temsil etmekten gurur duyduğunu, geçen sene bronz, bu sene gümüş madalya kazandıklarını seneye de altın madalyayı almak istediklerini söyledi.


Uluslararası Basketbol Federasyonu’nun (FIBA) Filipinler’de düzenlediği FIBA E-Sports Sezon 3 Dünya Finalleri’nde mücadele eden Türkiye NBA2K Milli Takımı, Portekiz’i mağlup ederek gümüş madalya kazandı. Takımda oyun kurucu olarak yer alan Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Turizm Rehberliği Bölümü mezunu, milli sporcu Eren Demirtaş turnuvalar boyunca büyük başarı gösterdi. eFIBA Sezon 3’te yarışan NBA2K Milli Takımı, 2024 eFIBA Avrupa Şampiyonası’nda elemeleri ve sezon sonu müsabakalarını 10 galibiyet ile namağlup tamamlayarak Avrupa Şampiyonu oldu. eFIBA Dünya Finalleri’ne katılmaya hak kazanan milli sporcular, yarı finalde Portekiz’i 2-1’lik skorla mağlup etti. Finalde son ana kadar zorlu bir mücadele veren takım, geçen senenin şampiyonu Amerika Birleşik Devletleri’yle yarışarak 2-0 yenildi ve eFIBA Dünya Finalleri’ni ikinci sırada tamamladı.



“Hedefimiz dünya şampiyonluğu”


2020 yılından itibaren Türkiye NBA2K Milli Takımı’nda yer alan Yaşar Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölümü mezunu milli sporcu Eren Demirtaş, “Öncelikle ülkemizi en üst seviyede temsil ettiğimiz için çok mutlu ve gururluyum. Benim için gerçekten çok güzel bir tecrübeydi. Bu sene, geçen sene dünya kupası yarı finallerinde kaybettiğimiz Fransa’yı, Avrupa kupasında eleyip Dünya Şampiyonası’na göndermeyerek geçen senenin intikamını almış olduk. Bu sene dünya ikincisi olduk ve finalde ABD’ye karşı oynama fırsatını yakaladık. Gönül isterdi ki ABD’ye karşı da galip gelelim ama olmadı. Geçen sene bronz, bu sene gümüş madalya kazandık. Umarım seneye de altın madalya kazandığımız bir turnuva olur” diye konuştu.



E-spor milli takımından gururlandıran dünya ikinciliği

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Roma’nın Hadrianopolis’te askeri varlığını destekleyen 5. yüzyıla ait kemik oyun taşları bulundu Karabük’ün Eskipazar ilçesindeki Hadrianopolis Antik Kenti’nde sürdürülen kazılarda, askeri stratejiye dayanan oyunlarda kullanıldığı düşünülen 5. yüzyıla ait kemik oyun taşları bulundu. Geç Kalkolitik, Roma ve Erken Bizans dönemlerinde yerleşim yeri olarak kullanılan Hadrianopolis Antik Kenti’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi çerçevesinde yürütülen 2024 yılı kazı çalışmaları sona erdi. Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş’ın başkanlığında SDJ-3 olarak adlandırılan bölgede yapılan çalışmalarda askeri stratejiye dayanan “Ludus Latrunculi” ve “Doudecim Scripta” oyunlarında kullanıldığı düşünülen iki adet kemik oyun taşı bulundu. 5. yüzyıla ait olduğu belirlenen objeler, Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde Roma İmparatorluğu’nun askeri varlığını uzun yıllar koruduğunu ortaya koyuyor. “Askeri stratejiye dayanan oyunlar olduğunu görmekteyiz” Kazı Başkanı Doç. Dr. Ersin Çelikbaş, Hadrianopolis Antik Kenti’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen 2024 yılındaki kazı çalışmalarında önemli arkeolojik bulgulara ve buluntulara rastladıklarını belirtti. Bu buluntuların antik dönemdeki askeri strateji oyunlarına dair önemli ipuçları sunduğunu ifade eden Çelikbaş, “Bu kemik objeler mercimek şeklinde yuvarlak dairesel objeler. Üzerinde semboller var. Dört kollu bir sembol var, bir tanesinde ise sekiz kollu bir sembol ve bu kolların ucunda da kazıma teknikle yapılmış noktalama işaretleri var. Bunlar aslında o taşların yani oyun taşlarının oynayan kişi tarafından stratejisini belirlemeye yardımcı olan semboller. Peki bu oyunlar nedir? Bu oyunlar antik dönemde ’Ludus Latrunculi’ ve ’Doudecim Scripta’ oyunları olarak bildiğimiz ve Roma’da sevilerek oynanan oyunlar. Bunlar genellikle kemik taşlarla oynanmaktadır. Aslında baktığımız zaman bu oyunların oynanma yöntemleri, içeriğine baktığımız zaman bunların askeri stratejiye dayanan oyunlar olduğunu görmekteyiz” diye konuştu. “Bu buluntular Hadrianopolis’te askeri varlığın uzun yıllar boyunca koruduğunu göstermektedir” Ortaya çıkarılan objelerin milattan sonra 5. yüzyıla ait olduğunu belirten Çelikbaş, şunları söyledi: “5. yüzyıl bizim için önemli. Çünkü Hadrianopolis’te M.S. 2 yüzyılda bir askeri karargahın varlığını zaten yapmış olduğumuz çalışmalarda tespit etmiştik. Bu ortaya çıkan küçük buluntular ise bu askeri varlığın uzun yıllar boyunca varlığını Hadrianopolis’te koruduğunu bize göstermektedir. Tabii bunu bir tek objeyle söylemek mümkün değil ama çeşitli askeri karargahın olduğunu gösteren objelerin varlığının ortaya çıkması ile bu askeri birliğin olduğunu söyleyebiliriz. Bu birliğin yaklaşık 200-300 yıl boyunca varlığını koruduğuna işaret ediyor.” “Günümüzde de askeri stratejiye dayanan benzer oyunlar olduğunu söyleyebiliriz” “Oyunlar dediğim gibi askeri stratejiye dayanan oyunlar” diyen Çelikbaş, “Oynayan kişilerin de büyük ihtimalle asker kökenli olması gerekiyor. Ve günümüzde de yine askeri stratejiye dayanan benzer oyunlar olduğunu söyleyebiliriz. Yani antik dönemde bu taşlarla oynanan oyunlar günümüzde oynanan oyunları kıyasladığımızda aslında benzer oyunları söyleyebiliriz. Nedir bunlar? Günümüzde oynanan ‘Dama’. Bu da bir strateji oyunudur. Yine ‘Amiral Battı’ mesela bu da bir stratejik oyundur. Dijital oyunlara baktığımızda mayın tarlası yine bir askeri strateji oyun olduğunu söyleyebiliriz. Bu oyunlar arasında dediğim gibi benzerlikler ve bağ kurulabilir. Antik dönemden günümüze isimleri değişse de aslında bu oyunların hepsinin askeri stratejiye dayandığını söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.
Gaziantep Kubba’dan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü mesajı Medical Poınt Gaziantep Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Hayrullah Kubba, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı. Hayrullah Kubba, mesajında, “Gazetecilik, toplumların doğru bilgiye ulaşmasını sağlayan, demokrasinin teminatı ve halkın vicdanıdır. Zorlu şartlarda dahi gerçekleri ortaya koyma ve kamuoyunu bilgilendirme çabasında olan tüm gazetecilerimizin bu anlamlı gününü kutluyorum. Sağlık sektörü gibi hızla değişen ve sürekli güncel bilgilere ihtiyaç duyulan bir alanda, gazetecilerin katkıları son derece önemlidir. Bizler de Medical Point Gaziantep Hastanesi olarak, sağlık hizmetleriyle ilgili doğru ve güncel bilgileri kamuoyuyla paylaşma sorumluluğunu taşırken, gazetecilerimizin bu misyonuna her zaman destek olacağız. Gazetecilerin, toplumun bilinçli kararlar alabilmesi için önemli bir rol üstlendiğini vurgulayan Hayrullah Kubba, medya mensuplarının özgür, tarafsız ve etik değerlere dayalı bir şekilde görevlerini yerine getirmelerinin, hem sağlık hem de genel toplum sağlığı açısından kritik öneme sahip olduğunu ifade etti. Gazetecilerin doğru ve güvenilir bilgiyi halkla paylaşma noktasındaki çabalarının her zaman takdiri hak ettiğini belirten Kubba, bu özel gün vesilesiyle başta gazeteciler olmak üzere tüm medya çalışanlarına teşekkürlerini sundu ve onların her zaman yanında olduklarını dile getirdi. Gazetecilerin toplum için üstlendiği rol, yalnızca haber iletmekle sınırlı kalmaz. Aynı zamanda kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi, adaletin sağlanması ve kötüye kullanımın önlenmesi adına gazeteciler, toplumun sesi olurlar. Gerçeklerin peşinden gitmek, bazen büyük zorluklarla ve tehlikelerle yüzleşmek anlamına gelse de gazetecilik, her dönemde toplum için vazgeçilmez bir hizmet olarak varlığını sürdürmektedir. Gazeteciler, toplumun gözüdür ve sesidir. Bugün olduğu gibi, her gün onların emeğine saygı göstererek, daha iyi bir toplum için birlikte çalışmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Eskişehir Vali Aksoy, basın mensupları ile bir araya geldi Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, bir kahvaltı programında basın mensuplarıyla bir araya gelerek 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı. Program, saat 09.30’da Eskişehir Öğretmenevi’nde gerçekleştirildi. Kahvaltı programına katılım sağlayan Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, yerel ve ulusal basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Eskişehir’in en genç gazetecisi Emir Erten (20) ve en kıdemli gazetecisi Rıdvan Uysal (91) ile yan yana oturan Vali Aksoy, gazeteciler ile gündeme dair sohbet etti. Ardından bir konuşma gerçekleştiren Vali Aksoy, bütün basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı. "Bir mesai arkadaşı anlayışı içerisinde sizlerle birlikte yol almaya devam ediyoruz" Vali Aksoy, yapmış olduğu konuşmada, "Eskişehir, Türkiye’nin önemli bir şehri. Bu şehrin gelişmesi ve kalkınması konusunda bütün kurum ve kuruluşlarla birlikte basın çalışanlarımızın da önemli katkıları var. Bir olay olduğunda, bir konu gündeme geldiğinde bazen basın çalışanlarımız bizden önce o noktaya ulaşabiliyor. Kar kış demeden, gece gündüz demeden yoğun bir gayret içerisinde çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu anlamda, yürüttüğünüz çalışmalara çok teşekkür ediyorum. Ben yönetici olarak, kamu çalışanlarımız gibi basın mensuplarımızı da aynı noktada görüyorum ve bir mesai arkadaşı anlayışı içerisinde sizlerle birlikte yol almaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Samsun Ziraat mühendisleri, Tarım Bayramı’nı kutladı SAMSUN (İHA) – Samsun’da ziraat mühendisleri, tarımsal eğitim ve öğrenimin 179. yıldönümünü (Tarım Bayramı) yaptıkları tören ile kutladı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi ile Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Samsun Şubesi, Tarım Bayramı kapsamında Atatürk Anıtı önünde tören düzenledi. İki kurumun çelenk sunumu ile başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti. Törende konuşan ve ziraat mühendislerinin isteklerinden bahseden ZMO Samsun Şube Başkanı Havva Yurdunuseven Bayzat, “Gün geçtikçe sayısı artan ve bilimsel donanımı tam olmayan her yıl 5-6 bin öğrenci mezun eden fakültelerimizin daha donanımlı daha nitelikli ve istihdama yetecek kadar öğrenci yetiştirmesi en önemli arzumuzdur. Geçmiş yıllarda yaşadığımız pandemi döneminde ve yaşadığımız afetler sonrasında tarım ve gıdanın vazgeçilmezliği bir kez daha kendini göstermiştir. Artan girdiler, yetersiz altyapılar, kaybolan toprak varlığımız ve bununla beraber küresel ısınmanın sonucu afetler ve taşkınlar tarımsal ürünlerimizi ve dolayısıyla gerekli beslenme limitlerimizi kısıtlamaktadır. Üretim planlaması ve ihtiyaca göre üretim yapılması tarımın en çok ihtiyaç duyduğu kriterlerden olup, yeni destekleme modelinde ifade edilenler doğrultusunda belirlenecek destekleme miktarı baz alınacak katsayı ve ürün girdi ve maliyetlerinde oluşacak yıllık değişkenliklerin çiftçinin emek ve alın terinin karşılığı değerlerle güncellenmesi oldukça önemlidir” dedi. Tören, toplu fotoğraf çekiminin ardından son buldu. Törene OMÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özcan ve ziraat mühendisleri katıldı.