POLİTİKA - 24 Eylül 2024 Salı 12:28

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Yatırımsızlığın getirdiği bir krizle karşı karşıyayız”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Yatırımsızlığın getirdiği bir krizle karşı karşıyayız”

AK Parti İzmir İl Başkanlığı ziyareti sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Yatırımsızlığın getirdiği bir krizle karşı karşıyayız. Yatırım yapmadan birkaç yıl idare edebilirsiniz; ama bunu uzun zamana yaydığınızda kendi sermaye tabanınızı eritmiş olursunuz. Merkezi idare olarak biz görevimizi yapmaya hazırız. Biz, hükümet olarak bu sorunu asla göz ardı etmiyoruz" dedi.


Bir dizi program için İzmir’e gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ilk durağı AK Parti İzmir İl Başkanlığı oldu. Burada "Türkiye Buluşmaları" kapsamında partisinin il teşkilatıyla bir araya gelen Yılmaz, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.


Cevdet Yılmaz, “1 ay önce İzmir fuarı vesilesiyle İzmir’deydik ve o gün İzmir’in daima yanında olacağımızın sözünü vermiştim. Bugün, sözümüzün arkasında durarak tekrar İzmir’deyiz; bu şehirle olan güçlü bağımızı ve İzmir’e verdiğimiz önemi bir kez daha gösteriyoruz. Ege’nin incisi İzmir, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasının ve bağımsızlık yolunda attığı adımların sembol şehirlerindendir. Kurtuluş Savaşının zaferle taçlandığı, hem milli mücadele sürecinde hem de zaferin ardından Türkiye’nin geleceğinin yazıldığı topraklar burasıdır. İzmir, bugün; ticaret ve lojistik ağı, enerji üretimi, otomotiv, petrokimya ve demir-çelik başta olmak üzere sanayi üretimi ve turizmi ile Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır” diye konuştu.


Siyasi anlayışlarının seçimden seçime değil, her zaman vatandaşlar ile buluşmayı öngördüğünü ifade eden Yılmaz, yerelde ve genelde oluşturdukları politikalarda esas aldıkları durumun halkın talep ve beklentileri olduğuna işaret etti.



“Yatırımsızlığın getirdiği bir krizle karşı karşıyayız”


İzmir’in modern, sürdürülebilir ve halkın yaşam kalitesini artıracak nitelikli hizmetleri hak ettiğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:


“Temiz enerji kaynaklarının yaygınlaştırıldığı, yeşil alanların korunduğu ve artırıldığı, sürdürülebilir kentleşme anlayışıyla hareket edilen bir İzmir arzu ediyoruz. İzmir’in mavisine de yeşiline de haksızlık edilmemeli. Yıllardır İzmir Körfezindeki kirlilik sorununa yerelde bir çözüm üretilememiş durumda. Son yıllarda özellikle metropol illerde yatırımlara ayrılan payın düştüğünü görüyoruz. Bu sağlıklı bir yaklaşım değil. Sermayeden tüketiyorlar anlamına geliyor. İçinde yaşadığınız şehri büyük sorunlarla karşı karşıya getirirsiniz. Yatırım yapmadan birkaç yıl idare edebilirsiniz; ama bunu uzun zamana yaydığınızda kendi sermaye tabanınızı eritmiş olursunuz. Yatırımsızlığın getirdiği bir krizle karşı karşıyayız. Merkezi idare olarak biz görevimizi yapmaya hazırız. Biz, hükümet olarak bu sorunu asla göz ardı etmiyoruz. İzmir Körfezinin kirliliğini mercek altına almak amacıyla, alanında uzman isimlerden oluşan bir bilim kurulu oluşturduk. Sorunun çeşitli boyutlarını ele alarak kısa, orta ve uzun vadeli bir planlama yapmak üzere çalışma grupları oluşturuyoruz. Özellikle, denizdeki oksijen seviyesinin çok düşük olması ve amonyak miktarının tehlikeli boyutlarda artması nedeniyle toplu balık ölümlerinin yaşandığını biliyoruz. Körfeze dökülen atık suların arıtılmadan bırakılması, kirliliği tetikleyen temel sorunlardan biri olarak gösteriliyor. Bu nedenle, atık suların arıtılması ve körfezdeki oksijen seviyesinin artırılması için harekete geçtik, bilimsel veriler ışığında kalıcı çözümler geliştirilecektir.”



“Körfez’in eski doğal güzelliğine kavuşması için çalışmaya devam edeceğiz”


“Yıllardır yetersiz yatırım ile sorunları derinleştiren yerel yönetimi sorumluluk almaya ve istişareye davet ediyoruz” diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:


“Ne yazık ki, yerelde bu konuda sorumluluk almaktan kaçınanlar var; ancak biz, hükümet olarak, vatandaşlarımızın sağlığını ve çevreyi koruma konusunda asla geri adım atmıyoruz. İzmir Körfezinin temizlenmesi, işbirliği gerektiren bir süreçtir; biz, üzerimize düşeni yapmaya hazırız ve herkesi bu sorumluluğa ortak olmaya davet ediyoruz. İzmir Körfezi’ni yeniden eski doğal güzelliğine kavuşturmak için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.”



“Halkımız kısır çekişme değil hizmet bekliyor”


Karşıyaka’dan Konak’a, Bornova’dan Buca’ya, Çiğli’den Gaziemir’e, Foça’dan Seferihisar’a kadar, her bölgenin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak kapsayıcı projeleri hayata geçirdiklerini anlatan Yılmaz, “İlçe belediyelerimizden muhtarlıklarımıza, yerel yönetim organlarından sivil toplum kuruluşlarına kadar tüm paydaşları, İzmir’in kalkınması için ortak bir hedef doğrultusunda çalışmaya davet ediyoruz. Biz, merkezi yönetim olarak üzerimize düşeni yaparken, yereldeki makamların da bu sürece katkı sunarak vatandaşlarımızın beklentilerini birlikte karşılayabileceğimize inanıyoruz. Halkımız kısır çekişme ve polemik değil, hizmet bekliyor. İzmir’in geleceğini inşa etme yolunda, tüm yerel yönetim birimlerinin çözüm odaklı bir yaklaşımla destek vermesini bekliyoruz” açıklamalarında bulundu.



“Dertleri raporlayacağız”


AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ise “Bu sene 81 vilayetimizde 900 küsur ilçemizde Bakanlarımız ve Cumhurbaşkanı yardımcımızın teşrifleriyle esnafı, işçi köylüyle ve toplumun her kesimiyle görüşüp, dertlerini raporlayacağız. Her il kendi teşkilatlarıyla zaten bunu yapmaktaydı ancak karınca modeli kapsamında bunun yapılması uygun görüldü” dedi.


Buradaki programını tamamlayan Yılmaz, daha sonra İzmir Ticaret Odasında İzmir İş Dünyası Buluşmasına katılacak. Programda ayrıca; MKYK Üyeleri, ilçe başkanları, AK Partili meclis üyeleri de yer aldı.



Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Yatırımsızlığın getirdiği bir krizle karşı karşıyayız”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bağımsızlığının 33. Yılında Türkmenistan-Türkiye İlişkileri paneli düzenlendi Bağımsızlığının 33. Yılında Türkmenistan-Türkiye İlişkileri toplantısı Ankara’da düzenlendi. Türkmenistan’ın Ankara Büyükelçiliği, EkoAvrasya Vakfı ve Türk Dünyası Sivil Toplum İşbirliği Derneği tarafından “Bağımsızlığının 33. Yılında Türkmenistan-Türkiye İlişkileri” paneli düzenlendi. TOBB Ekonomi Üniversitesi’nde gerçekleşen panele, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Türkmenistan’ın Ankara Büyükelçisi Mekan Ishanguliyev ve davetliler katıldı. Panelde, Türkmenistan’ın son yıllarda gerçekleştirdiği reformlar, Türkmenistan’ın mevcut ekonomik, sosyal ve siyasi potansiyeli ile Türkiye-Türkmenistan ilişkileri ve iş birliği imkanları ele alındı. Türkiye’nin Türkmenistan’ı ilk tanıyan ülke olduğunu ve Aşkabat’ta ilk büyükelçilik açan ülke olduğunu hatırlatan Büyükelçi Ishanguliyev, “Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği, Türkmenistan’ın tarafsız hukuk statüsünün uluslararası alanda tanınmasının tüm aşamalarında çok önemliydi. O dönemde kurulan Türkmen-Türk iş birliği gelenekleri ile ilişkilerimizin özel niteliği yıllar içinde değişmemekle kalmamış, aynı zamanda daha da güçlendirilerek iki halk ve devlet arasında gelişen bağlar için sağlam bir temel haline gelmiştir. Bağımsızlık, bizim şanlı geçmişimiz, mutlu günümüz ve büyük geleceğimizdir. Bu nedenle kutsal bağımsızlığa olan samimi bağlılığımız sarsılmazdır. Türkmenistan’ın Türklerin ata yurdu olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu, “Türkmenistan’ın bağımsızlığını 1991 de ilk tanıyan ülke Türkiye’dir. İki kardeş ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 29 Şubat 1992 de başladı. İftiharla söylüyoruz ki Aşkabat’ta her tarafta Oğuz Kaan mühürleri var. Orada ilk büyükelçiliği açan da Türkiye oldu. Türkiye, Türkmenistan’ın tarafsızlık statüsünü destekliyor. Her alandaki ilişkiler de bir millet iki devlet esasında karşılıklı saygı, sevgi, iş birliğine dayalı olarak her geçen gün yapılan üst düzey ziyaretlerle artarak büyüyor ve daha da büyüyecek. Kardeş Türkmenistan’ın 27 Eylül bağımsızlık gününü en içten dileklerimle kutluyorum. Daim olmasını diliyorum. Diyorum ki dünya durdukça sen de var ol, başların tacı dillerin sedası Türkmenistan” ifadelerini kullandı.