EKONOMİ - 24 Eylül 2024 Salı 16:50

Cevdet Yılmaz: “2025’in ortalarında enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz”

A
A
A
Cevdet Yılmaz: “2025’in ortalarında enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz”

İzmir İş Dünyası Buluşmasında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Enflasyon, mayıs ayında 75,5’a kadar çıktı. Haziran’dan bugüne 23,5’lik bir düşüş var. Ağustos’ta yüzde 52’yi gördü. Eylül enflasyonu 50’nin altına inecek. 40’lı rakamları göreceğiz. 2025’in ortalarında ise enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz” dedi.


Bir dizi program için İzmir’e gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ikinci durağı İzmir Ticaret Odası (İZTO) oldu. Cevdet Yılmaz, burada İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) iş birliğiyle düzenlenen İzmir İş Dünyası Buluşmasına katıldı. Programda konuşan Cevdet Yılmaz, “OVP’yi yeniledik. Geçen yıl seçimler oldu, siyasi belirsizlikler bitti. OVP ile politika belirsizliklerini ortadan kaldırdık. Politikalarımızı kararlı bir şekilde hayat geçiriyoruz. Güncellediğimiz OVP’de geçen yıldan bugüne birtakım güncellemeler yapıldı. Ana politikamızı 4 başlıkta özetliyorum. Birincisi enflasyonla mücadele, yeniden ülkemizi tek haneli rakamlara düşürmek. 3 yıllık bir perspektif ile tekrar tek haneli rakamlara ulaşmak. Bunun için geçiş, dezenflasyon ve kalıcı fiyat istikrarı olarak 3 dönem belirlemiştik. O dönemleri başarı ile tamamlama sürecindeyiz. İkinci hedef büyüme, enflasyonla mücadele ederken kalkınmakta olan bir ülke olarak büyümeyi belli seviyede sürdürme ihtiyacımız var. Kalkınma sürecini de eş zamanlı bir şekilde hayata geçirmeliyiz. Üçüncü başlığımız, sosyal refahı arttırma. Geçici iyileştirmeler değil, enflasyonun düştüğü sürdürülebilir büyümenin sağlandığı ortamda kalkıcı refahı arttırmak nihai amacımız. Geçen yıl OVP’yi yaparken Gazze’de insanlık dramı, bir takım gelişmeler yoktu. Kontrol edemediğimiz birçok unsur bu süreçleri etkiliyor. Büyük oranda OVP’nin gerçekleştiğini, hedeflerimizde ilerlemeler sağladığımızı, bazı alanlarda bir miktar geride olduğumuzu ifade edebilirim. Birçok hedefimizde geçen yıl ortaya koyduğumuz beklentilerden daha iyi durumdayız” diye konuştu.



“Bugün ülkemiz dünyanın 17’nci büyük ekonomisi”


Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 5.1 büyüdüğünü, 14 yıl boyunca kesintisiz büyümesini devam ettirdiğini dile getiren Yılmaz, “Önemli olan uzun süre yüksek büyümeyi sağlamak. Türkiye bunu başaran ülkelerden biri. 2002 yılında dünyanın 21’inci ekonomisiydi ülkemiz, bugün ülkemiz 17’nci büyük ekonomisi. 2002 yılında satın alma gücü paritesine göre dünyanın 18’inci büyük ekonomisiydi, bugün 11’inci konumunda. Geçen yıl itibariyle milli gelirimiz ilk defa 1 trilyon 130 milyar dolara ulaştı. Kişi başına gelirimiz 13 bin 243 dolar oldu geçen yıl itibariyle. Bu yıl beklentimiz 1,3 trilyon dolar mertebesine çıkması ekonomik büyüklüğümüzün. Kişi başına gelirin de 15 bin dolar seviyesini ilk defa aşmasını bekliyoruz. Bu yılın ilk 6 ayında büyümemiz yüzde 3,8 oldu. Son 20 yılda ortalamamız 5,4. Ortalamamıza göre düşük diyebilirsiniz ama dünya ile mukayese ettiğinizde küçümsenecek bir rakam değil. Dünya ortalaması 3 ile 3.5 arasında. AB yüzde 1’in altında. Enflasyonla mücadele ettiğimiz bir ortamda azımsanacak rakam değil. OVP’de temel çerçevemiz dengeli büyüme. Dış talebin verdiği katkının yükseldiği bir büyümeyi yakalamış durumdayız. 2024’ün ikinci çeyreğinde dış talebin büyümeye katkısı iç talebi aştı. Yıl sonu beklentimiz yüzde 3,5 ile büyüme ile yılı kapatmak. 0.5 civarında aşağı yönlü revizyon yaptık” sözlerine yer verdi.



“2024 sonunda 15 bin doları aşan kişi başına gelir bekliyoruz”


“Gelecek yıla baktığımızda 3 tane olumlu etki görüyoruz” diyen Yılmaz, şöyle konuştu:


“Politikalar dışında küresel ortam önemli. İhracatımızı kurdan çok daha fazla etkileyen dış pazarlarında büyümedir. Dış pazarlarımız büyüdüğü zaman kur ve olursa olsun ihracatımız artıyor. En önemli 2 bölge Kuzey Afrika Orta Doğu ve Avrupa. Bu ikisi Türkiye’nin ihracatının yüzde 60-70’i. Her iki bölgede de büyüme geçmişe göre daha büyük olacak. Bu da ihracatçılar açısından olumlu. İkinci olumlu eğilim emtia fiyatlarının ılımlı seyretmesi, bugün daha istikrara kavuştu. Üçüncü unsur FED ve AB Merkez Bankası başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde faizleri düşürme süreci başlıyor. Bu faizlerdeki düşüş gelişmekte olan ülkelerde fon akışını hızlandıracak ve ihraç pazarlarımızı olumlu etkileyecek. Bütün bu şartlara baktığımızda gelecek yıl yüzde 4 büyüme hedefi koyduk. Dengeli, enflasyonist olmayan, dış talep ağırlıklı bir büyüme kompozisyonu ile başaracağımıza inanıyoruz. Büyüme ile enflasyon arasında kısa vadede zorluklar, sıkıntılı tablolar oluşabilir. Ancak enflasyonun düşürülmesi büyüme ortamını da güçlendirir. Enflasyon düştüğü ortamda öngörülebilirlik artar, yatırım ortamı iyileşir, beklentiler güçlenir. Kısa dönemli etkilenmeler olabilir. Geçmiş dönemlere baktığınız zaman enflasyonun düşük seyrettiği dönemler aslında büyümenin çok daha iyi olduğu dönemler. Önümüzdeki dönemde yüzde 4 büyüme, 2024 sonunda 1.3 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklük, 15 bin doları aşan kişi başına gelir bekliyoruz.”



“Eylül enflasyonu 50’nin altına inecek”


Bu süreçte enflasyonun yükseleceğini, sonra düşme eğilimine gireceğini söyleyen Cevdet Yılmaz, özellikle 2024’ün ikinci yarısında belirgin bir düşmenin de olacağını söylediklerini kaydetti.


Sözlerine devam eden Yılmaz, “Nitekim öyle oldu. Enflasyon, mayıs ayında 75,5’a kadar çıktı. Haziran’dan bugüne 23,5’lik bir düşüş var. Ağustos’ta yüzde 52’yi gördü. Eylül enflasyonu 50’nin altına inecek. 40’lı rakamları göreceğiz. Yıl sonunda ise orta vadeli program hedefimiz yüzde 41,5. Bunu masa başında oturup yapmadık. Tüm kurumlarla birlikte çalışıyoruz. Farklı tahminler her zaman olabiliyor. 2025’in ortalarında ise enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz. Gelecek yıl bu zamanlar 20-30 arası bir enflasyon olacak; ancak enflasyon ile mücadelemiz devam edecek. 2025 sonu itibarıyla 20’nin altında bir enflasyonla kapatmayı planlıyoruz. 2026’da ise tek haneli rakamlara ülkemizi tekrar kavuşturmak istiyoruz” açıklamalarına yer verdi.



“Önümüzdeki dönem cari açığı yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyoruz”


İstihdamda 1 puan civarında daha iyi bir sonucun çıktığına vurgu yapan Yılmaz, “OVP’yi hesaplarken 10.3 diye tahmin etmiştik, 9,3 ile kapatacağız gibi görünüyor. Son 1 yılda 1 milyonun üzerinde ekonomimiz istihdam üretmiş. Kadın ve genç istihdamı ağırlıklı. Bu politikamızı sürdürmeye kararlıyız. Türkiye’nin kalkınma tarihinde en kritik durum cari açıktır. Cari açığı kalıcı bir şekilde çözmezsek kalkınma süreci tıkanır. Biz cari açığı çözmek istiyoruz. Cari açık geçen yıl ilk yarıda yüzde 6,9’a kadar yükselmişti. Yılı yüzde 4 ile kapattık. Bugün geldiğimiz noktada haziran ayı itibarıyla 2,2, yıl sonunda da 1,7 gibi bir oranla kapatmayı hedefliyoruz. Cari açığın kapanması demek dövize ihtiyacımızın azalması demek. Cari açığı borçlanma ile finanse edersiniz. Önümüzdeki dönemde yapısal adımlarla cari açığı yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyoruz” diye konuştu.



“İhracatımız artıyor, ithalatımız azalıyor”


İhracatın artmaya devam etiğini anlatan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:


“Ağustos ayında 262 milyar dolara ulaştık. İthalatımız azalıyor. Ticaret dengemiz iyileşiyor. Dış ticaret açığı 78 milyar dolarlara geldi. Turizmde neredeyse hedeflerimizi gerçekleştireceğiz. 60 milyon turist 60 milyar dolar gelir demiştik. İzmir’in bu konuda performansını takdir ediyoruz ancak potansiyel için arzu edilen noktada değil. Önümüzdeki dönem potansiyelini daha fazla kullandığını görmek istiyoruz.”



“2024’te bütçe açığı beklentimiz, yılı 5’in altında bir açıkla kapatmak”


“Son 1 yılda TL’ye olan cazibeyi arttırdık” diyen Cevdet Yılmaz, Kur Korumalı Mevduat (KKM) diye geçici mekanizma oluşturduklarını söyledi. Bu durumu aşama aşama kaldırdıklarını ifade eden Yılmaz, “Geçen yıl Ağustos’ta KKM 126 milyar dolara ulaşmıştı. Şu an 46,5 milyar dolara düştü. Bunu yaparken bir istikrarsızlığa yol açmadan gerçekleştirdik. Kısa süre sonra tamamen kalkmış olacak. Rezervlerimizde ciddi artışlar gerçekleşti. Merkez Bankası’nın rezervlerinde iyileşme sağlandı. Geçen sene 96,5 milyar dolara düşmüştü. Bu yıl 55 milyar dolar civarında artış var. Net rezervlerde 90 milyar dolara yakın artış sağlandı. Bütçe açığımız geriledi. Depremin ağır yüküne rağmen son 2 yılda 2 trilyon TL depreme kaynak ayırdık. Buna rağmen bütçe açığımızı belli seviyede tuttuk. 2023 gerçekleşmesi 5,2 oldu. 2024’te beklentimiz ise yılı 5’in altında bir açıkla kapatmak. Gelecek yılda yüzde 3’ü hedefliyoruz. Cari açığı kontrol ettiğiniz zaman risk düşüyor. Bu riskleri düşürdüğünüz için piyasaya yansıyor. Özel sektör borçlanırken daha az ve düşük maliyetlerle borçlanıyor” sözlerine yer verdi.



“Kamu harcamalarının milli gelire oranı düştü”


“Bizim programımız sadece para programı değil. Maliye ve yapısal reformlarla tamamlanan bütüncül çerçeve” diyen Yılmaz, şöyle konuştu:


“Bütünlüğü ortaya koyuyor ve şekillendiriyoruz. Para politikamız yürürken, maliye politikalarımızla ciddi destek veriyoruz. Kamu harcamalarının milli gelire oranı düştü. Maliye politikaları kanalıyla enflasyonla mücadeleye ciddi destek sunduk. Para politikası önemli ama kalkınmakta olan bir ülke olarak yapısal reformların üzerinde durmalıyız. Bunu başaracağız ki ülkemizde verimlilik artsın, girişimci bir yapı oluşsun. Geçen yıl ilk defa reform gündemi koyduk. Bu yılda aynı çerçeveyi devam ettiriyoruz. Geçen yıl 26 tedbir planlamıştık, 20’sini gerçekleştirdik.”



“Seçici kredi uygulamalarını yaygınlaştıracağız”


Yapısal reformlarda yer alacak başlıkları da sıralayan Yılmaz, “Yeni sanayi politikasına ihtiyacımız var. Ar-Ge’nin ticarileşmesi, projelerin desteklenmesi, yeşil dönüşüm önemli. Karbon nötr bir ekonomiye gitmeliyiz. Dijital dönüşümü yapay zeka dahil olmak üzere her alanda başarmalıyız. Kamu altyapı yatırımlarını etkinleştiriyoruz. Özellikle tarımı stratejik bir sektör olarak görüyoruz. Dünyada modası geçmeyen tek sektör varsa tarımdır. Tarımsal verimliliği arttırmamız enflasyonla mücadeleye çok önemli katkılar sunacak. Planlı tarımı ve suyu esas alan bir destekleme modeli üzerine çalışıyoruz. Enerjide önemli çalışmalar var. Çalışma hayatında reform gündemlerimiz var. Yeni nesil çalışma sistemini ülkemize getirmek durumdayız. Artık geleceğin ihtiyaçlarını da ön görüp şimdiden eğitimi ayarlamak zorundayız. Yapay zeka ile bir çok mesleğin dönüşeceği bir döneme giriyoruz. Yeni nesil çalışma biçimleriyle eğitim sistemimizin içeriğini örtüştürmemiz gerekiyor. Finansal konularda sıkılaştırma ve sadeleştirme yönünde adımlarımız olacak. Seçici kredi uygulamalarını yaygınlaştıracağız” diye belirtti.



Tarımda işbirliği çağrısı


2025-2027 dönemi Orta Vadeli Programda tarımda verimliliğin ve üretimin artırılması amacıyla önemli hedefler bulunduğunu belirten İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Ekilebilir ve sulanabilir alanların genişletilmesinden genel tarım sayımına, üretim planlamasından sözleşmeli üretimin desteklenmesine, organize tarım bölgelerinin sayısının artırılmasından dijitalleşme, yapay zekâ ve veriye dayalı iş modelleriyle akıllı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasına kadar birçok konuya OVP’de yer verilmiş durumda. Burada en önemli hususlardan birisi, bunları hızla hayata geçirmek. İzmir’in meslek odaları olarak bizler de birlik ve beraberlik içinde sektöre katkı vermeye devam ediyoruz. İzmir Ticaret Odamız, Ege Bölgesi Sanayi Odamız, Ege İhracatçı Birliklerimiz ve Borsamız öncülüğünde ve yereldeki kurumlarımız iş birliğinde, Dikili, Kınık ve Bayındır ilçelerimizde 3 adet Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin faaliyete geçmesi amacıyla aralıksız çalışıyoruz. Borsamız öncülüğünde oda, birlik ve özel sektör paydaşlarımızın desteği ile tarımın dijital gelişimine katkı sağlayacak kısaca İTTM olarak adlandırdığımız ülkemizin ilk Tarım Teknoloji Merkezini de birkaç ay içerisinde fiziki yerinde faaliyete geçirmeye hazırız” açıklamalarında bulundu.



“OVP’deki en önemli veri, bütçe açık tahminleridir”


Orta Vadeli Program (OVP) ‘nin enflasyonu düşürme programı olduğunu ifade eden İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Bu çerçevede somut iyileşme kaydedilmesi halinde faizlerin yatırım yapılabilir seviyeye gerilemesini sabırsızlıkla bekliyoruz. OVP’nin gerçekçi bir yaklaşım sergilemesinin olumlu olduğu kanaatindeyiz. Dezenflasyonist süreç açısından OVP’deki en önemli verinin, bütçe açık tahminleri olduğunu değerlendiriyoruz. Geçen sene açıklanan OVP, 2024 için Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 6.4’ü bir bütçe açığına işaret ediyordu. Bu sene, rakam yüzde 4.9 olarak revize edildi. 2025 yılı için yüzde 3.1 ve 2026 yılı için yüzde 2.8’lik bütçe açığı hedefleniyor. Vergi düzenlemeleri ve Merkez Bankası politikalarıyla sıkılaştırmanın hız kazandığını ve kayıt dışılıkla mücadelenin arttığını memnuniyetle izliyoruz. Bütçedeki açığı gidermek için atılacak ilk adımın, kayıt dışı kazançların tespit edilmesi ve vergilendirilmesi olması gerektiğini düşünüyoruz.”



“Adalete, eğitim sistemine, kurumlara olan güven zarar görürse kolay düzeltilemez”


Konuşmasında yüksek enflasyonun düşürülmesi, mülteci ve sığınmacı politikası, eğitim sistemindeki sorunlar, hukukun üstünlüğü gibi konulara değinen EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Bu 4 başlığın aynı anda aktif olması, ülkemizde; Genç ve nitelikli beyin göçü, gelmeyen yabancı yatırımlar, geçici sermaye hareketleri, düşük katma değerli üretim, umutsuz ve ayrışan yoksul bir toplum riskini doğuruyor. Döviz iner-çıkar, ekonomik veriler bozulur ama en kötü orta vadede düzelir. Ancak, adalete, eğitim sistemine, ülkeye, kurumlara olan güvenin zarar görmesi çok kolay düzeltilemez. Bu nedenlerle, ilk 20 büyük ekonomi arasında olmamıza rağmen, birçok uluslararası endekste dünya ortalamasının çok gerisindeyiz. Bu tesadüf olamaz” diye konuştu.



“Prime esas ücret tavanı yeniden düzenlenmeli”


“OECD ülkeleri arasında en katı istihdam piyasasına sahip ülkeyiz” diyen Yorgancılar, şunları kaydetti:


“15 günden 30 güne çıkarılan kıdem tazminatından İstihdam yüklerine, emeklilik primlerinden, iş güvencesi tazminatı ve işsizlik sigortasına kadar rekabet ettiğimiz ülkelerin çok üstünde oranlara sahibiz. Kayıt dışılığa neden olan, rekabet gücümüzü zayıflatan tüm bu maliyetlere ek olarak, tamamlayıcı emeklilik gündemde. Reel sektörün artık yeni bir yüke 1 dirhem gücü kalmamıştır. Bir yanda çalışacak eleman bulamazken, diğer yanda emeklilik sistemi uygulamaları ile de adeta kolumuz kanadımız kırılıyor. Nitelikli elemana ihtiyaç duyarken, mevcut çalışanların sistem dışına çıkışına müsaade edilmemesini bir kez daha vurgulamak isterim. Kısa çalışma ödeneği, 5 puanlık prim teşviki, emek yoğun sektörlere özel ilave istihdam teşviklerine, İş davalarında zaman aşımı süresinin 5 yıldan bir yıla indirilmesine ihtiyaç duyduğumuz zor bir dönemden geçiyoruz. Çalışanlarımızın enflasyonist ortamda daha fazla mağdur olmaması adına, gelir vergisi basamakları ve oranları ile prime esas ücret tavanının yeniden düzenlenmesi faydalı olacaktır.”


Toplantıya, İzmir Valisi Süleyman Elban, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve iş adamları katıldı.



Cevdet Yılmaz: “2025’in ortalarında enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa 5. kattan düşerek hayatını kaybeden fenomenin cenazesi Bursa’ya getirildi Sosyal medya fenomeni Kübra Aykut, İstanbul’un Sultanbeyli ilçesinde bulunan evinin 5. katından düşerek hayatını kaybetti. Evinde yapılan incelemelerde not bıraktığı öğrenilen Aykut’un cenazesi Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi sonrası defnedilmek üzere Bursa’ya getirildi. Olay dün akşam saatlerinde Sultanbeyli ilçesi Hasanpaşa Mahallesi Gişe Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre sosyal medya fenomeni Kübra Aykut, 5. katta bulunan dairesinden düştü. Site güvenliğinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Aykut’un hayatını kaybettiğini belirledi. Fenomenin cansız bedeni olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Otopsinin yapılmasının ardından genç kadının cenazesi defnedilmek üzere Bursa’ya getirildi. Veda mektubu ortaya çıktı Genç kadının evinde yapılan incelemelerde veda mektubu ortaya çıktı. Hayatını kaybeden Kübra Aykut veda mektubunda, “Kendi hür irademle atladım. Çünkü artık yaşamak istemiyorum. Fıstığa çok iyi bakın. Hayatımdaki herkese çok iyi geldim. Ama kendime iyi gelemedim. İyi bir insan olarak yaşamak bana hiçbir şey kazandırmadı. Bu hayatta bencil olun. O zaman mutlu olursunuz. Günlerdir can çekişiyordum, kimse görmedi. Kendimi çok seven ben kendimi düşündüğüm için gidiyorum. Özür dilerim. Nasıl şaşırttım ama yine sizi” ifadelerine yer verdi. Teyze Şentürk ayrılığı işaret etti Yaşanan olay sonrası konuşan Kübra Aykut’un teyzesi Ayşe Şentürk, “Kübra çok hayat dolu, cıvıl cıvıl bir kızdı. 2 evin bir gülüydü. O bize, biz de ona çok düşkündük. En son 10 gün önce görüştük. Sevgilisinin olduğunu söyledi. Bana, ‘Teyze ben onu çok kıskanıyorum. Sadece benimle ilgilenmesini istiyorum’ dedi. Ben de ona böyle bir sevgililiğin olmayacağını söyledim. Sanırım olaydan bir gün önce çocukla ayrılmışlar. Ertesi gün de bu olay yaşanıyor. Çok üzgünüz” dedi. “Nasıl böyle bir şey yaptı, aklımız almıyor” Hayatını kaybeden sosyal medya fenomeni Kübra Aykut’un dayısı Adem Taş ise, “Kübra elimizde büyüyen bir çocuktu. Hayatını dolu dolu yaşıyordu. Dün gece haberi aldık. Hayatı seven bir çocuk nasıl böyle bir şey yaptı, aklımız almıyor. İstanbul’da hayatını sürdürüyordu. Yılda 1-2 sefer anne ve babasını görmek için Bursa’ya gelirdi. Onları ziyaret ederdi. Ara sıra anne ve babası da giderdi. Ailesi ile barışık bir çocuk değildi. Bizden uzakta, İstanbul’da yaşayan yeğenimizdi. Sosyal medya ile uğraşıyordu. Yetkililer gerekli araştırmaları yapıyordur muhakkak. Bizde hala inanamıyoruz” dedi.
Bartın AK Parti ve CHP il başkanları birlikte demir dövdü Bartın’da Ahilik Haftası nedeniyle düzenlenen programa AK Parti ve CHP il başkanları karşılıklı demir dövdü. Programa CHP’li Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın Bartın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Yılmaz Akdeniz ile yaptığı usta-çırak muhabbeti damga vurdu. Bartın’da Ahilik Haftası kutlamaları, Demirciler çarşısında düzenlenen törenle kutlandı. Program, bol ve bereketli kazançlar için yapılan dua ile başladı. Dua ve konuşmaların ardından ise davetliler, çekiç, balyoz ve örs ile demir dövdü. İlk olarak Bartın Ticaret İl Müdürü Erhan Özcan ile Bartın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Yılmaz Akdeniz çekiç, balyoz ve örsle demir dövdü. Daha sonra ise AK Parti İl Başkanı Yaşar Arslan ve CHP İl Başkanı İsmail Cem Akyol, birlikte demir dövdü. AK Partili Başkan Arslan, eline aldığı çekiç ile CHP’li Başkan Akyol ise balyoz ile örs üzerinde demiri dövdü. Ardından ise Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya ise Bartın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Yılmaz Akdeniz ile birlikte demir dövmek için örsün başına geçti. Bu arada Akdeniz, elindeki Balyoz’u Belediye Başkanı Yalçınkaya’ya vermek istedi. Demir ustaları ise çekicin ustaların elinde olduğunu, balyozun ise çırakların kullandığını belirtti. Bunun üzerine Başkan Yalçınkaya, çekici kendi alırken, balyozu ise Akdeniz’e verdi. Demir ustaları, başkanların demir dövmesini beğendiğini ifade ederek, iş yeri sahibine her iki başkanı da işe almalarını istedi. Yaşanan usta-çırak muhabbeti ve yapılan espriler gülüşmelere neden oldu. Esnafların meşaleler de yaktığı programın sonunda ise katılanlara çay ve simit ikram edildi
İstanbul Yunus Akgün: "Avrupa Ligi’ne 3 puanla başlamak istiyoruz" Galatasaraylı futbolcu Yunus Akgün, UEFA Avrupa Ligi’ne 3 puanla başlamak istediklerini söyledi. UEFA Avrupa Ligi’nin ilk haftasında Galatasaray yarın saat 22.00’de RAMS Park’ta Yunan takımı PAOK ile karşılaşacak. Bu müsabaka öncesinde Florya Metin Oktay Tesisleri’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Galatasaraylı futbolcu Yunus Akgün, "Hazırlıklar devam ediyor. Bugün son antrenmanımıza var. 3-4 günde bir maç oynuyoruz, kolay bir şey değiş. Yarın da kazanıp, 3 puanla başlamak istiyoruz. Hedeflerimiz yüksek. Derbi maçını kazanıp ligde 6’da 6 yaptık, onun vermiş olduğu moral ve motivasyon da var. Taraftarımızın da desteğiyle Avrupa Ligi’ne 3 puanla başlamak istiyoruz" şeklinde konuştu. Uzun süredir oynamadığını, daha sonra Teknik Direktör Okan Buruk’un kendisine şans verdiğini söyleyen Akgün, "Uzun bir süredir düzenli oynamıyordum. Hocam şans verdi. Hocamın ve taraftarların güvenini boşa çıkarmamak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Her zaman hazır tutmaya çalıştım. Oynadıkça daha da iyi Yunus olacağına inanıyorum. Benden daha önemlisi takımın kazanması. Her şey güzel gidiyor. İnşallah ben de katkı vermeye devam ederim" ifadelerini kullandı. "Yüzde 100 penaltıydı" Fenerbahçe derbisindeki penaltı pozisyonun sorulması üzerine Yunus Akgün, "Penaltı pozisyonunda o sıcak anda darbe geldi, ayağım yerden kesiliyor. O anda anlamadım. İzledikten sonra o verilen penaltıdan sonra benimki yüzde 100 penaltı. VAR’daki hakemin uyarması gerekiyordu. Benim pozisyonum yüzde 100 penaltıydı" diye cevap verdi. Akgün rakip kim olursa olsun kendi oyunlarını oynadıklarını da sözlerine ekledi. 24 yaşındaki futbolcu Nijeryalı golcü Victor Osimhen’in karakterli bir oyuncu ifade ederek, "Sohbet ettiğinde güzel bir karakter. Bize çok büyük katkı veriyor. Fenerbahçe maçında çok iyi işler yaptı. Bize daha çok fayda sağlayacaktır" dedi. Fenerbahçe derbisinde soyunma odasına bırakılan notlar için ise Yunus Akgün, "Soyunma odasına girdiğimizde herkes gördü, okudu. Çok güzel ve anlamlaydı. Bizi bu tür şeyler motive ediyor. Bizi motive etti" diyerek sözlerini tamamladı.