GÜNDEM - 02 Kasım 2024 Cumartesi 09:56

Beyninde kitle çıktı, ahşap oymacılığı ile yeniden hayata tutundu

A
A
A
Beyninde kitle çıktı, ahşap oymacılığı ile yeniden hayata tutundu

İzmir’de ahşabı ilmek ilmek oyarak sanat eserine dönüştüren Sevinç Tuncelli, hobi olarak başladığı oymacılıkta hem usta oldu hem de öğrenci yetiştirmeye başladı. O süreçte beyninde kitle tespit edilen Tuncelli, sağlık sorunlarına rağmen oymacılığa devam ederek hayata tutundu. 12 yıldır da bir yandan ahşaplara çeşitli figürler işliyor bir yandan yurt içi ve yurt dışından özel siparişler alıyor.


İzmir’de yaşayan Sevinç Tuncelli (43), ahşaba hayat veren sayılı ustalardan. 12 yıldır ahşabı binbir emekle işleyen Tuncelli, çeşitli figürlerden ortaya çıkardığı sanat eserleriyle işinde kendini geliştirdi. Sektöre bir ustanın yanında çırak olarak başlayan Sevinç Tuncelli, beyninde kitle tespit edilmesinin ardından sağlık sorunları sebebiyle ahşap oymacılığına ara verdi. Bir süre sonra sağlığına kavuşan Tuncelli, kendini daha da toparlamak adına bir atölye açarak yeniden oymacılığa devam etti. Şimdi ise Bornova ilçesinde bulunan atölyesinde hem üretim yapıyor hem de yanındaki 24 öğrencisine mesleği öğretiyor.



Sağlık sorunlarına rağmen oymacılıktan vazgeçmedi


Ahşap oymacılığına çocukluğundan beri ilgisinin olduğunu belirten Sevinç Tuncelli, “Mesleği öğrendiğim dönem bir taraftan kafe işletiyordum. Oyma işini öğrendiğimi hissedince kendi kafemin üst katında bir atölye kurdum. Yaklaşık 2 buçuk yıl önce beynimde bir kitle olduğunu öğrendim. Daha sonra ameliyat ile kitleyi aldılar. Operasyon geçirince sağlık sebeplerinden dolayı kafe ve atölyeyi kapatmak zorunda kaldım. O süreçte beyin kanaması geçirdim ve ikinci ameliyata alındım. Benim açımdan stresli bir süreçti. Ne yapacağıma karar veremiyordum. Beyin ameliyatı geçirmiş ve ölümden dönmüştüm. Sağlığımı geri kazandıktan sonra tekrar bir atölye kurdum. Rahatsızlığımı unutmak ve kendimi tedavi etmek için başladığım bir süreçti. Ahşap oymak insanı rahatlatan bir durum” dedi.



Öğrenci yetiştiriyor


Oyma yaptıkça sosyal medyadan paylaşım yapmaya başladığını anlatan Tuncelli, yaptığı işleri gören kişilerin de ‘ahşap oymayı öğrenmek istediklerini’ söyledi.


Sözlerini sürdüren Sevinç Tuncelli, şunları kaydetti:


“Şu an 24 öğrencim var. Her gün belirli sayıda öğrenci buraya geliyor ve onlara bu mesleği öğretiyorum. Ahşap oymak çok eski bir iş. Binlerce yıllık bir alan. Pandemiden sonra insanlar doğa ile iç içe olmayı özleyince bu tarz işler de revaçta olmaya başladı.”



Özel siparişler alıyor, yurt içi ve yurt dışına gönderiyor


İnternet üzerinden satış yaptığını aktaran ahşap oyma ustası, “Yurt içi ve yurt dışına siparişlerim oluyor. Londra, Almanya, Hollanda gibi çeşitli ülkelere ürün gönderdim. Aklınıza gelecek her şeyi ahşapla yapabiliyoruz. Sınırsız alanı olan bir şey. Bazen ‘ahşaptan kendime arkadaş bile oyuyorum’ diye espri yapıyorum. Tabak, çanak ve buraya gelen çocuklar için oyuncak gibi ürünler de yapıyoruz” ifadelerine yer verdi.



“Sergi açmayı düşünüyoruz”


“Bu yılın sonunda, burada çalıştığımız arkadaşlarımızla birlikte bir sergi açmayı düşünüyoruz” diyen Tuncelli, sözlerine şunları da ekledi:


“Görsel olarak oluşturduğumuz şeylerin birileri tarafından görülmesi gerekiyor. Belki birileri de oymacılığa heveslenmiş olabilir. Bu da insanları, hayatın koşturmacasından uzaklaştırıp kendini gerçekleştirme sürecine katkı sağlayabilir.”



Beyninde kitle çıktı, ahşap oymacılığı ile yeniden hayata tutundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup değerlendirme toplantısına katıldı Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Türkiye Büyük Millet Meclisi grubu çalışma ve değerlendirme toplantısını İstanbul’da düzenledi. Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) grup çalışma ve değerlendirme toplantısı İstanbul Avcılar’da bir otelde yapıldı. Programa, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve çok sayıda CHP’li milletvekili isim katıldı. Programın açılışında kürsüde bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt’ta her iki kişiden birisinin Ahmet Özer’e oy verdiğini ifade ederek, “Ahmet Özer’in yerine Tayyip Bey’in gösterdiği aday onun neredeyse yarısı kadar oy aldı. Esenyurt’lular kararı verdi. Bu karara şimdi reaksiyon gösterenlerin şöyle bir reaksiyon göstermesi gerekiyor, ‘Biz nerede hata yaptık’. 2019’da görevi CHP’ye verenler 2024’te de görevi CHP’ye verdiler. Onların ‘biz bu kente ne yaptık da gönülden düştük’ demeleri gerekiyor” dedi. Özel konuşmasının devamında Ahmet Özer’in tutuklanması ile ilgili konuşarak, “Aynı anda belediyenin kapısına balyoz ile girenler, acele ile giriyorlar. Yine de belediye başkan yardımcımız avukat kimliğini gösterip ben avukatım diyor. Orada bulduklarını iddia ettikleri bir dergiyi, bir taslak kitap bir bilmem neyden tutuklama yapıyor. Fetullah Gülen ayakta olsa omzunuzdan öper bu kadarını biz bile yapmazdık derdi. O yüzden, bana açtığı davada dediğim şu, ’10 yıl önceden terörist bulursak AK Parti’de milletvekili kalmaz sayıları 20’nin altına düşer. 10 yıl önce Fetullah Gülen’e terörist diyen var mıydı? Ben AK Partililerin hepsi teröristtir demiyorum. Bu muameleyi aynen size yaparsak hepiniz terörist olursunuz diyorum. Ben ne bakanlara ne AK Parti üyelerine terörist demeyi bu haddi yetkiyi görmem. Bu yetki hukuk devletlerinde yargılama ile olur” diye konuştu.
Gaziantep Bakan Bayraktar’dan Mekanik Biyolojik Ayrıştırma Tesisi ve çilek serasına tam not Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanarak hizmet vermeye başlayan Mekanik Biyolojik Ayrıştırma Merkezi’ni ziyaret etti. Bakan Bayraktar ziyaret sırasında, "Burası her yere örnek olabilecek bir proje” dedi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından “Yeşil Şehir” ilan edilen Gaziantep’te, Büyükşehir Belediyesi’nin modern tesislerinden olan Mekanik Biyolojik Ayrıştırma Tesisi ve Çilek Serası, çevreci çözümleri ve imkanlarıyla geleceğe daha temiz bir kent için çalışmayı sürdürüyor. İşleyiş sistemi ve sağladığı katma değer ile ön plana çıkan tesisleri, bir dizi ziyaret için dün kentte bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ziyaret etti. Merkezi ve katı atık depolama merkezinden çıkan sera gazından üretilen enerji ısısıyla çalışan çilek serasını da gezen Bakan Alparslan Bayraktar, tesisin örnek nitelikte olduğunu vurguladı. Ziyarette tesisin işleyişi hakkında bilgi alan Bakan Bayraktar, Merkez Katı Atık Düzenli Depolama Sahası’nda üretilen elektrikle ısınan ve topraksız tarım tekniği kullanılarak çalışan çilek serasında üretilen çileklerden tattı. Bakan Bayraktar’ın ziyaretinde Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, AK Parti Gaziantep milletvekilleri ve yetkililer de eşlik etti. “Burada bir döngüsel ekonomiyi görüyoruz” Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Bakan Alparslan Bayraktar, mekanik olarak atığın her şeyinin ayrıştırıldığını aktararak, “Burada bir döngüsel ekonomiyi görüyoruz. Atıktan başlıyoruz, bunu ayrıştırıyoruz, metalini ayrı, organik atığını ayrı. Onlardan gaz elde ediyoruz. Burada elektrik üretiyoruz. Oradan çıkan buhar ile serayı ısıtıp serada inanılmaz lezzetli çilekleri elde ediyoruz. Dolayısıyla muazzam bir şey. Bunun için tebrik ediyorum. Türkiye’de birçok yerde bu var ama her yere örnek olabilecek bir proje. Projenin finansının dışarıdan sağlanması da çok güzel. Dolayısıyla teşekkür ediyoruz” dedi. Mekanik Biyolojik Ayrıştırma Tesisi ile yılda 9 bin 309 ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı azaltımı öngörülüyor Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nce, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve İller Bankası iş birliğinde, Avrupa Birliği tarafından fonlanarak hayata geçirilen “Mekanik Biyolojik Ayrıştırma Tesisi” sağladığı geri dönüşümle hem ekonomiye hem de çevreye katkı sağlıyor. Günde 300 ton katı atık beslemesi yapılarak günde yaklaşık 1 ton geri dönüşüm atığın ayrıştırıldığı tesis, depo sahasının ömrünü ilk aşamada yüzde 10’a kadar artırıyor. Tesisle ayrıca işlenen atıklarla yılda 9 bin 309 ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı azaltımı öngörülüyor. Sıfır Atık konusunda örnek proje çilek serası Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan, Merkez Katı Atık Düzenli Depolama Sahası’nda üretilen elektrikle ısınan ve topraksız tarım tekniği kullanılarak çilek yetiştirilen sera, daha temiz bir Gaziantep için örnek projelerden biri olarak ön plana çıkıyor. Katı atıkların düzenli depolaması sonucu oluşan metan gazından gaz motorları vasıtasıyla elektrik enerjisi elde edilirken, çıkan 80 santigrat sıcak sudan yararlanılan çilek serası, tam otomatik topraksız tarım tekniği ile üretim yapacak. Hindistan cevizi kabuğunda yetiştirilen ve özel LED aydınlatmalar ile fotosentez süresinin artırıldığı serada yıllık 5 ila 8 ton arası çilek üretilmesi bekleniyor. Seranın ihtiyaç duyduğu enerji ise çöp gazından elde edilen elektrikten sağlanacak.
Mersin Mersin Kenti Edebiyat Ödülü, Murathan Mungan’ın Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) öncülüğünde bu yıl 17’ncisi düzenlenen, Türkiye’de kent adına verilen tek ödül olma özelliği taşıyan Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’ne çağdaş edebiyatın usta ismi yazar ve şair Murathan Mungan değer görüldü. MTSO’nun Türkiye ve Mersin’de edebiyat ilgisini geliştirmek, ulusal ölçekte bir verime dönüştürüp edebiyat okurlarının dikkatini nitelikli örneklere çekmek üzere düzenlediği ‘Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün 17’ncisinin sahibi çağdaş edebiyatın usta ismi yazar ve şair Murathan Mungan oldu. 2024 yılı için önerilen adaylar arasından Mungan, başta şiir olmak üzere öykü, roman, oyun ve deneme gibi edebiyat türlerinde verdiği eserlerde kendine özgü lirizmiyle bir kültür figürü olarak öne çıkması nedeniyle seçici kurul tarafından ödüle layık görüldü. Yaşadığı coğrafyanın efsanelerini oyunlaştırırken yereli evrensel bir dille aktarması bu seçimde etkili oldu. Mungan’a ödülünü MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır ve Meclis Başkanı Hamit İzol birlikte takdim etti. "Sahip olduklarımı cepte bilip ona yaslanmadım" Ödül takdimi sonrası söz alan Murathan Mungan, konukseverlik ve edebiyata, kültüre verdiği değer için Mersin’e teşekkür etti. Çocukluğunu ve sanata nasıl adım attığını, bu yoldaki azmini aktaran Mungan, "Gerektiği zaman gülünç olmayı gerektiği zaman dışlanmayı, ötekileştirilmeyi göze almadan başarı olmuyor" dedi. Oyun yazmayı ilk olarak 8 yaşında denediğini ancak bir nesneyi tanımlaması sonrası vazgeçtiğini anlatan Mungan, "Ardından eşyaları, mekanları tanımlayabilme üzerine çok çabaladım. Yazar olarak da insan olarak da sahip olduklarımı cepte bilip onlara yaslanmadım. Her zaman eksik olduğum, öğrenmem gerekenlere yöneldim" diye konuştu. Yaşam boyu kimseyi rakip görmediğini vurgulayan Mungan, "Sanatın rekabet olmadığını öğrendim. Kendimle yarıştım. Kendimi geliştirmeye çalıştım. Mesele başkası değil kendiniz olduğu zaman çok geliştirici bir şey" diye konuştu. "Edebiyat, insanlığın ortak etik değerlerini yüceltir" MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır da Mersin iş dünyası olarak seçkin edebiyat eserlerine ve saygın yazarlara dikkat çekmek, kentin sanatla daha çok buluşmasını sağlayıp sanat değerini yükseltmek hedefiyle yola çıktıklarını söyledi. Çakır, "Daha da önemlisi varlık nedenimiz Türkçemizi yüceltenlere teşekkürlerimizi sunmak için bu ödülün bir parçasıyız" dedi. Okumanın önemine değinen Çakır, şöyle devam etti: "Okumak ama kabullenmek için değil. Önemli olan anlayarak, sorgulayarak, düşünerek okumak. Bu anlamda Edebiyat, ‘insan olma’ eğitimidir. Bizim yargılamaya değil; düşünmeye ve anlamaya, empati kurmaya ihtiyacımız var. Değer yargılarının mutlak doğrular olarak görüldüğü dünyada huzur, sevgi, adalet ve hoşgörünün olamaz. Dürüstlük, doğruluk, adalet, güven gibi etik değerler bilgisi topluma değer katar. İşte edebiyat, insanlığın bu ortak etik değerlerini yüceltir. Edebiyat veya sanatın herhangi bir türüyle, belki dünyayı cennete çeviremeyeceğiz ama etik değer bilgisiyle dolu olan bu eserlerle, daha yaşanır bir dünya oluşturulmasına yardımcı olacağımız kesindir. Edebiyata sahip çıkma çabamızın nedeni budur." Edebiyatçıların toplumun duymak istediğini söylemenin aksine toplumu rahatsız edip uyandıracak gerçeklerin peşinde koştuğuna işaret eden Çakır, "Sanat, ‘kral çıplak’ demektir. Bizim de Kral Çıplak diyerek bizi yalan dünyadan kurtaracak cesur kişilere ihtiyacımız var. Ve Murathan Mungan’ın dediği gibi; cesaret bulaşıcıdır" diye konuştu. "Kent Edebiyat Ödülü’nün önemli misyonu unutulmamalı" Seçici Kurul Üyesi Celal Soycan ise 17 yıldır düzenlenen Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün modern bir kent olan Mersin’in ülkede taşıdığı misyonuna çok yakıştığını söyledi. Türkiye’de bir kent adına verilen tek edebiyat ödülü olması dolayısıyla taşıdığı kıymeti de hatırlatan Soycan, "MTSO öncülüğünde verilen bu ödül, artık ödülü alan edebiyatçılarımızın biyografisinde yer alarak hayatlarına karıştı. Yurtiçi ve yurtdışında basılan tüm eserlerinde artık kayıtlı kalacaktır. Gelip geçici sayısız etkinlik yanında Kent Edebiyat Ödülü’nün önemli misyonu unutulmamalı" diye konuştu.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "İhracatta tüm zamanların en yüksek Ekim ayı değeri elde edilmiştir” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ekim ayı ihracatında yıllık artışın yüzde 3,6 olduğunu belirterek tüm zamanların en yüksek Ekim ayı değerinin kaydedildiğini bildirdi. Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Yılmaz, “Siyasi istikrar ve güven ortamında, Orta Vadeli Programımız çerçevesinde uyguladığımız politikaların olumlu sonuçlarını almaya devam ediyoruz. Dış ticaret rakamlarındaki olumlu görünüm cari açık üzerinde pozitif etki oluştururken, makro ekonomik göstergelerdeki iyileşmenin etkisiyle yatırımcıların Türkiye ekonomisine duyduğu güven artmaktadır. İhracat, 2024 yılı Ekim ayında yıllık yüzde 3,6 artışla 23,6 milyar dolar gerçekleşmiş ve ihracatta tüm zamanların en yüksek Ekim ayı değeri elde edilmiştir. 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatımız 262,3 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. İhracattaki yukarı doğru ivmelenme ve ithalattaki azalış eğiliminin sürmesi, dış ticaret açığına olumlu yansımıştır. 2024 yılının ilk 10 ayında dış ticaret açığındaki iyileşme yıllık yüzde 30,4 seviyesindedir. Yıllıklandırılmış dış ticaret açığı 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla 77,7 milyar dolar seviyesine gerilemiştir. Dış ticaret göstergeleriyle birlikte turizm sektöründe elde ettiğimiz kazanımlar da dezenflasyon sürecini destekler niteliktedir. Turizmin çeşitlendirilmesi ve 12 aya yayılması amacı doğrultusunda kaydedilen gelişmelerle, yılın ilk 9 ayında turizm geliri yıllık yüzde 6,6 oranında artmış ve üçüncü çeyrek itibarıyla yıllıklandırılmış turizm geliri 58,8 milyar dolara ulaşmıştır. Öncelikle fiyat istikrarını sağlamak üzere kararlılıkla uyguladığımız program sayesinde, makro ekonomik göstergelerimiz de hızla iyileşmektedir. Dezenflasyon sürecinin devam etmesi, cari açıktaki olumlu görünümün sürmesi ve rezervlerimizin güçlenmesiyle birlikte Türkiye’nin kredi notu S&P tarafından bu yıl içinde ikinci kez yükseltilmiştir. Üç büyük kredi kuruluşu, bir yılda iki kademe not artışıyla programımıza duydukları güveni göstermişlerdir. Önümüzdeki dönemde dengeli büyüme kompozisyonun, azalan cari açığın, ekonomiye artan güvenin, iyileşen beklentilerin ve hızlanan dış kaynak girişinin enflasyondaki düşüşe önemli katkı sağlamasını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.