YEREL HABERLER - 19 Mart 2012 Pazartesi 14:52

SAADET PARTİLİ GENÇLERDEN KAN BAĞIŞI KAMPANYASI

A
A
A
SAADET PARTİLİ GENÇLERDEN KAN BAĞIŞI KAMPANYASI

Türk Kızılay’ının kan stoklarındaki azalma nedeniyle sıkıntı yaşaması üzerine Saadet Partili gençler kan bağışı için harekete geçti.
Saadet Partisi İzmir İl Gençlik Kolları Üyeleri, Türk Kızılayı Ege Bölge Müdürlüğü ile ortaklaşa kan bağışı kampanyası düzenledi. Kızılay’ın Buca Şirinyer’deki gezici kan toplama aracına gelerek Kan bağışında bulunan SP’li gençlerin kampanyasına, Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Bayram Sakartepe’de kan vererek destek oldu.
SP İl Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Fatih Kaplan, gazetecilere etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada; Kanın acil değil, sürekli bir ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. İzmir’in Ege Bölgesi içinde kan ihtiyacını karşılamada kendi kendine yetemeyen tek il olduğunu hatırlatan Kaplan, "Bu nedenle başta biz gençler olmak üzere tüm İzmirli vatandaşlarımızı kan verme konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Maalesef kan bağışının ne demek olduğunu, ancak bir yakınımıza ya da kendimize kan lazım olduğunda anlıyoruz. ’Benim başıma gelmez’ diye düşünmek son derece yanlıştır. Bir gün hepimizin başına kana muhtaç olduğu an gelebilir. Kan vermek bir insanlık borcudur. Kan Bağışında bulunmak hayat kurtarır.Biz de bu ulvi bağışa kendi çapımızda katkıda bulunmak, bir ihtiyaç sahibinin derdine derman olmak istedik" diye konuştu.
Gerçekleştirdikleri Kan bağışı kampanyasını özellikle Çanakkale Zaferinin 97. yıl dönümünde yapmak istediklerini belirten Kaplan,"Atalarımızın kan vererek aldığı bu topraklarda biz de kan bağışında bulunarak Çanakkale Zaferini de kutlamak istedik" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Hasarlı binada rapor karmaşası: Son kararı mahkeme verecek Adana’da 3 kez ’orta hasarlı’ raporu verilen ancak en sonunda bir iş yerinin itirazı üzerine ’az hasarlı’ raporuna çevrilen apartman sakinleri eylem yaptı. Vatandaşlar, evleri Adana’nın en pahalı semtlerinden birinde olmasına rağmen binanın oturulamayacak kadar kötü durumda olduğu için yıkılmasını talep etti. İş yeri ve apartman sakinleri arasında yaşanan anlaşmazlıkta son kararı mahkeme verecek. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerden etkilenen Adana’nın Çukurova ilçesinde 11 bina yıkılırken 418 kişi hayatını kaybetti. Kent genelinde 3 bin 279 bina ise ağır hasar aldı. Ağır hasarlı binaların hepsi yıkıldı. Kent genelinde orta hasar alan 4 bin 949 binada da yıkım işlemleri başladı. İlgili kurumlar tarafından onay verilen binalarda yıkım işlemi sürerken, mahkemelik olan binalarda ise bekleyiş devam ediyor. 3 kez orta hasar raporu verildi Bu binalardan birisi de merkez Çukurova ilçesi Süleyman Demirel Bulvarı üzerinde bulunan Bekaroğlu Sitesi’nin 15 katlı 30 daireli D bloğu. Deprem sonrası Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından orta hasar raporu verilen binada oturanlar evlerini boşalttı ancak apartman girişinde hizmet veren medikal firması rapora itiraz etti. İtiraz sonucu Adana Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, bir bilirkişi raporu daha talep edip binaya yeniden ’orta hasarlı’ raporu verdi. Yeniden itiraz edildi, rapor ’az hasarlıya’ çevrildi Bunun üzerine medikal firması Adana 2. İdare Mahkemesi’ne dava açıp raporun uygunsuz olduğunu belirtti. Mahkeme, yeniden bilirkişi raporu talep etti ve bu sefer yapılan incelemede binaya ’az hasarlı’ raporu verildi. Ancak 15 katlı binada hiç kimse evine geçip oturmadı. Apartman sakinleri, bu rapor üzerine avukatları aracılığıyla yeniden bilirkişi raporu aldı. ’Orta hasarlı’ raporu alan apartman sakinleri, Adana 2. İdare Mahkemesi’nin kararına itiraz etti. İtiraz süreci devam ederken apartman sakinleri ellerinde "Ezilerek ölmek istemiyoruz", "Yetkililer sesimizi duysun", "Mezar evde oturmak istemiyoruz", "Bir dükkan yüzünden 2 senedir mağduruz", "Enkaz altında kalmak istemiyoruz" yazılı pankartlarla eylem yapıp apartmanlarının bir an önce yıkılmasını talep etti. "İstinaftan sonuç bekliyoruz" İhlas Haber Ajansı’na konuşan avukat Nazan Akça Subaşı, "Bu binaya Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 2 defa ’orta hasarlı’ raporu verildi. Tam yıkım işlemleri başlanılacakken binada bulunan medikal firması dava açtı. Adana 2. İdare Mahkemesi yeniden rapor istedi ve o raporda ’az hasarlı’ verildiği için binanın yıkımı durduruldu. Biz de bunun üzerine yeniden tespit yaptırdık ve binada korozyonların başladığı, her an yıkılma tehlikesi var denilerek yeniden ’orta hasarlı’ raporu alıp karara itiraz ettik. Şu anda istinaftan sonuç bekliyoruz. Bu kadar insanı kimse bu mezarlığa hapsetmesin" diye konuştu. "Şu anda biz binaya geçip oturamayız" Bina sakinlerinden Cahit Bulut, binada kimsenin oturmadığını anlatarak, "Bu bina depremde hasar aldı. Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü ’orta hasarlı’ raporu verdi. İtiraz edildi tekrar aynı ’orta hasarlı’ raporu verildi. Sonra yeniden itiraz edildi ve bu sefer ’az hasarlı’ raporu verildi. Biz şu anda kira yardımından mahrum kaldık. TOKİ’den ev çıktı ama onu da iptal ettiler. Şu anda biz binaya geçip oturamayız. Kolon çatlakları, kiriş çatlakları var" dedi. "Bu binanın mezardan farkı yok" Bina sakinlerinden Halil Yenigün ise binanın bulunduğu sitenin diğer bloklarında oturanların, ’taşlar düşüyor, korkuyoruz’ dediğini belirterek, "Bu binanın merdiven dairesini gören zaten korkup yukarı çıkmaz. Bize burada yaşayın diyorlar. Burada nasıl yaşayacağız biz de bilmiyoruz. Madem burada oturulur da neden kimse oturmuyor. 15 katlı bina bomboş. Yan bloklardaki komşularımız ’taşlar düşüyor, korkuyoruz’ diyor. Bu binanın mezardan farkı yok" ifadelerini kullandı. "Kimse bu evden vazgeçmek istemez" 6 Şubat depremlerinde yaşadığı korku nedeniyle düşük yapan Gülse Torun, "Deprem sırasında biz yerimizden kalkamadık. Apartmandan en son inenlerden biri biziz. Depremin 3. günü stresten ben bebeğimi kaybettim. Bu evde bir şey yok diyorlar ama biz yaşadığımızı halen unutmadık. Kimse evinden vazgeçmez. Ben yeni evliydim ve 1.5 yıl oturamadım evimde. Evimizin yeri çok güzel, belki bir daha böyle bir ev alamayacağım. Kimse bu evden vazgeçmek istemez. Ancak ben kimsenin vebaline girmek istemiyorum. Bu yaşadıklarımızı 20 yıl unutmayacağım" şeklinde konuştu. Eylem sırasında iş yeri sahibi ve apartman sakinleri arasında kısa süreli tartışma yaşandı. Öte yandan bazı kişiler, haber yapan muhabirleri arayıp tehdit etti. İş yeri ve apartman sakinleri arasında yaşanan anlaşmazlıkta son kararı mahkeme verecek.