EKONOMİ - 20 Ağustos 2018 Pazartesi 11:46

Çeşme’ye bayram piyangosu: 1 milyon tatilci Çeşme’de

A
A
A
Çeşme’ye bayram piyangosu: 1 milyon tatilci Çeşme’de

İzmir’in turizm cenneti ilçesi Çeşme, 9 günlük bayram tatilinin başlamasıyla yüzde 100 doluluğa ulaşırken, tatilciler akın akın ilçeye gidince kentin her yerinde bayram bereketi yaşanmaya başladı.

İzmir’in turizm cenneti ilçesi Çeşme, 9 günlük bayram tatilinin başlamasıyla yüzde 100 doluluğa ulaşırken, tatilciler akın akın ilçeye gidince kentin her yerinde bayram bereketi yaşanmaya başladı.


Çeşme’deki otel, butik otel ve pansiyonlara günler öncesinden rezervasyon yaptıran tatilciler, tatilin başlamasıyla Çeşme’ye akın etti. Şehirlerinde sıcaktan bunalmış tatilcilerin bir bölümü otellerindeki havuzları tercih ederken, büyük bir çoğunluğu ise üç tarafı denizle çevrili olan Çeşme’nin incecik kumuyla ünlü plajlarını doldurarak kendilerini serin sulara bıraktı. Alaçatı’daki dünyaca ünlü sörf merkezi ise sörf meraklılarının uğrak mekanı oldu.


Çeşme’nin her biri ayrı değerlere sahip uzak mahalleleri de bayram bereketinden faydalanırken, çarşı esnafı, kafe, bar ve restoranlar da hizmet yarışına girdi.



"Çeşme olarak hedefi yakaladık"


Çeşme’nin 2018 yaz sezonunu oldukça güzel geçirdiğini söyleyen Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir, yaptığı açıklamada yaz sezonundaki doluluk oranlarının yüksek olduğunu vurgulayarak, "Seçim sonrası Çeşme’ye büyük talep oluştu. Perşembe’den pazara kadar olan süreçte doluluk oranlarımız yüzde 100, diğer günlerde de yüzde 80-90 civarında seyretmiştir ki son 5 yılın doluluk oranlarına baktığımızda, Çeşme olarak hedefi yakalamış durumdayız. 2013 - 2014 yıllarındaki hedeflerimize koşarak ulaştık" dedi.



"Nitelikli turizm için uğraş veriyoruz"


ÇEŞTOB Başkanı Demir, "Biz hep 1 milyon turist diye anons ediyoruz; fakat sokakların, otellerin dolmasından çok, gelen konukların Çeşme’ye ne kattıkları çok önemli. Çeşme’de otel ve restoran fiyatları çok çok ucuz değil. Tabi ki, her otel kendi kalitesinde, her restoran kendi kalitesinde fiyat belirlemekte. Bu fiyat karşılığında da belli bir hizmeti konuklarına sunmaktadır. Bu nedenle Çeşme’yi ziyaret eden tatilciler, bir değer bırakarak Çeşme’den gidiyor. Biz Çeşme’de nitelikli turizm için uğraş veriyoruz. Bu güzelliğimizi, sokaklarımızı, denizimizi, Çeşme’nin lezzetlerini, antik çağdan kalan yaşam stilini dünyaya Newyork Times ile duyurduk. Çeşme’de tecrübesi yüksek turizmciler hizmet veriyor ve işletmecilik yapıyor. Dolayısıyla Çeşme, dünyada en iyi olmak için ciddi değerler koymuştur. Bu hedefi de yakalayacaktır" diye konuştu.



"Çeşme, 50 yılda ulaşamadığı hedefe son 5 yılda ulaştı"


Özellikle Alaçatı, marinalar ve Çeşme’nin birbirinden güzel mahallerinin, turizm için mücadele verdiğini vurgulayan Demir, şunları kaydetti:


"Çeşme, 50 yılda ulaşamadığı hedefe, son 5 yılda ulaştı. Çok mutluyuz. Müşteri memnuniyetini de sağlayarak, bu hedefleri devam ettirmek ve turizmi sürekli güncel tutmak çabası içerisindeyiz. Çeşme denilince, hep akıllara 3 ay açık, 9 ay kapalı gibi bir imaj geliyor. Artık bu imajdan uzaklaşmaya başladık. Çeşme, eylül’de de, ekim’de de çok güzel. Çeşme, kasım, aralık, ocak, şubat’ta termali ile çok daha güzel. Çeşme, mart, nisan, mayıs’ta sörfüyle daha güzel. Alaçatı sokakları 365 gün güzel. Özellikle hafta sonlarında Alaçatı sokaklarını yaz havasında yaşamak mümkün. Dolayısıyla Çeşme’de yakın gelecekte 12 ay turizm olacaktır. Şu anda hedefimiz 6-7 ay. Ama önümüzdeki 5 yılda, Çeşme’de 12 ay turizmi sağlamanın mücadelesi içinde olacağız."



"Bu sene yabancı misafir sayımızda artış var"


Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Belge de yaptığı açıklamada, Çeşme’de doluluğun uzun süredir devam ettiğini vurgulayarak, "Doluluk bayramda üst seviyeye ulaştı. Maalesef bayramda yerimiz yok; ancak bu sadece bayram ile sınırlı değil. Çeşme, her mevsimi, her ayı ayrı güzellikte yaşanan bir yer. Özellikle de Eylül ayı ve Ekim ayını, geçen yıla göre yüzde 30 farkla kapatacağımızı, şu andaki rezervasyon rakamları ile görebiliyoruz. Bu konuda inancımız da tam. Çeşme, kendine münhasır bir yer. Havasıyla, suyuyla, deniziyle, hizmetiyle başka hiçbir yere benzemiyor. Bunun karşılığını Çeşme yavaş yavaş buluyor. Bulmaya da devam edecek. Ben, Çeşme’nin bunu önümüzdeki yılların da daha da genişleterek, termal turizm ile de süsleyeceğini ve önünün çok açık olduğunu düşünüyorum. Bu sene yabancı misafir sayımızda artış var. Gözle görülebiliyor. Alman’ı, Çinli’si, Hollandalı’sı, Rus’u, Ukraynalı’sı, Japon’u, hepsi Çeşme’de. Önümüzdeki sene daha fazla Japon turist bekliyoruz. Bu sene Çinli’ler ikinci sıraya yerleşti. Air Arabia, Dubai’den İzmir’e direk uçuşlara başladı. Bundan sonra Çeşme’nin sadece iç pazarda değil, dış pazarda da talep göreceğine ve çok farklı yerlere gideceğine inanıyorum" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İsrail Konsolosluğu önünde hareketli dakikalar: Pompalı tüfekle havaya ateş ederek eylem yaptı Beşiktaş’ta bulunan İsrail Konsolosluğu önünde kimliği belirlenemeyen bir kişi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için pompalı tüfekle havaya ateş açtı. Uzun süre direnen eylemci, özel harekat polislerinin uyarı ateşi sonrası teslim oldu. Gözaltına alınan eylemci, Beşiktaş Güvenlik Büro Amirliği’ne götürüldü. Olay, saat 00.20 sıralarında Beşiktaş Levent Mahallesi Talatpaşa Caddesi İsrail Konsolosluğu’nun bulunduğu binanın önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek isteyen ismi belirlenemeyen bir kişi, konsolosluk binasının önünde pompalı tüfekle havaya 5-6 el ateş açarak silahlı eylem yaptı. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. Direnen şahsa özel harekat polisi operasyon düzenledi Polis ekiplerine uzun süre direnen şahıs, teslim olmayınca özel harekat polisleri, eylemciyi yakalamak için operasyon düzenledi. Özel harekat polisinin havaya ateş etmesiyle şahıs, silahını bırakarak polislere teslim oldu. Polislere teslim olan eylemci gözaltına alınarak Beşiktaş Güvenlik Büro Amirliği’ne götürüldü. Olay yeri inceleme ekipleri, olay sonrası çevrede incelemelerde bulundu. Yaşanan olayda ölü ve yaralının olmadığı öğrenildi.
İzmir İzmir’de ilaçlama yapılan binada 1 bebek hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde haşere ilaçlaması yapılan binada yaşayan 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetti. Meydana gelen acı olayda bebeğin anne ve babası ile birlikte bir apartman sakini de hastaneye kaldırılırken, ilaçlama firması çalışanı 3 kişi gözaltına alındı; olayın yaşandığı apartman ve yandaki 2 apartman da tahliye edildi. 12 Kasım Salı günü ilçeye bağlı Kahramanlar Mahallesi 1413 Sokak’ta bulunan bir apartmanda ilaçlama çalışması yapıldı. Binanın ilaçlanmasının ardından bazı apartman sakinleri dün öğle saatlerinde rahatsızlanarak durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan araştırmada apartman sakinlerinden 1 yaşındaki erkek bebek T.A.K.’nin zehirlenerek hayatını kaybettiği tespit edildi. Bebeğin annesi R.K., babası R.K. ve apartman sakinlerinden G.U. da sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. İlaçlamadan etkilenen apartman sakini G.U.’nun tedavisine Alsancak Devlet Hastanesinde devam edildiği, vefat eden bebeğin babası R.K. ve annesi R.K.’nin de tedavilerinin ardından taburcu olduğu öğrenildi. Çevre binalar tahliye edildi İzmir Valiliği tarafından olayla ilgili yapılan açıklamada, söz konusu apartman ile yandaki 2 apartman tahliye edilerek, tahliye edilen vatandaşlara valilik tarafından geçici barınma imkanı sunulduğu, ayrıca AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekiplerince ilaçlama yapılan bölgede havalandırma çalışmalarına başlandığı bildirildi. Olayın yaşandığı apartmanı ilaçlayan firmanın 3 personelinin gözaltına alındığı öğrenilirken olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Ankara Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”