SPOR - 01 Ağustos 2024 Perşembe 19:50

Yusuf Dikeç: "Elimden silahımı alanlar hariç, madalyamı 85 milyona armağan ediyorum"

A
A
A

2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nda 10 metre havalı tabanca karışık takım mücadelesinde Şevval İlayda Tarhan ile birlikte gümüş madalya kazanan milli sporcu Yusuf Dikeç, önceki kulübünün yarışlardan 4 gün önce ekipmanlarını elinden almasına değinerek, "Elimden silahımı alanlar hariç, madalyamı 85 milyona armağan ediyorum" dedi.

Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda 10 metre havalı tabanca karışık takım mücadelesinde Şevval İlayda Tarhan ile Türkiye’ye gümüş madalya kazandıran Yusuf Dikeç, yurda döndü. İstanbul Havalimanı’nda İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Dikeç, çok mutlu olduğunu belirterek, "Ülkem adına böyle bir madalya kazandığım için gerçekten çok mutluyum. 24 yıl mücadele ettik. 24 yıl hiç durmadan antrenman yaptık. 24 yıl sonra böyle bir başarı gelmesi hem beni hem de ülkemi çok mutlu etti. Bunu zaten sosyal medyadan da görebiliyorum. Ülkemiz adına böyle bir madalya getirdiğimiz için çok mutluyum" diye konuştu.

Madalya töreninde kürsüye çıktıklarında neler hissettiğini anlatan 51 yaşındaki sporcu, "O anda biz oradaydık ama kalbimiz hep 85 milyon Türkiye ile birlikteydi. Hep o anı düşündük. Onun mutluluğu ve sevinci vardı. Türk milletinin duasıyla bu madalyayı kazandık" şeklinde konuştu.

"Çok rahat olamadığım için kendi isteğimle ekipman kullanmıyorum"

Atışlarında ekipman kullanmamasının çok konuşulduğunun hatırlatılması üzerine Yusuf Dikeç, "Ekipman ile ilgili bir sıkıntımız yok. Hem federasyonumuz hem bakanlığımız bu konuyla ilgili. Bizim bu konuda hiçbir eksiğimiz yok. Sadece ben çift göz açık attığım için ekipman kullanmak, gözlük ve kulaklık kullanmak beni biraz sıkıyor. Çok rahat olamadığım için kendi isteğimle kullanmıyorum. İnsanların gönlünü kazanmak benim için daha önemli. Belli bir atış stilim yok ancak o elimin cebime koymam vücudumu daha dengede tutabilmek için ondan dolayı elimiz cebime koyuyorum. Yoksa ayrıca bir teknik yok" ifadelerini kullandı.

"Bundan önceki kulübüm yarışmaya gitmeme 4 gün kala elimden silahımızı aldı"

Silahının alınması olayına açıklık getiren Dikeç, "Geçen sene Dünya Şampiyonası’na gideceğim zaman 4 olimpiyat kotası veriliyordu. Benim bundan önceki kulübüm yarışmaya gitmeme 4 gün kala elimden silahımızı aldı. Sonra federasyon, bakanlık sağ olsun aynı gün yeniden silah aldı, o silah ile gittik, attık. Şunu söylemek istiyorum, o dönemde bizim elimizden silahımızı alanlar ve görüp de sessiz kalanlar hariç bu başarıyı 85 milyon insanlara armağan ediyorum. Bizi çok mutlu etti, çok gururlandırdı" açıklamasında bulundu.

"Altın madalyayı alıncaya kadar devam edeceğiz"

2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na gitmekte kararlı olduğunu vurgulayan milli sporcu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Sağlığımızı, yaşımız el verdiği sürece Allah nasip ederse 2028 Los Angeles Olimpiyatları’nda gitmeye kararlıyım. Bugünden itibaren çalışmaya başlayacağım. Altın madalyayı alıncaya kadar devam edeceğiz. Almadan bırakmak yok. Zaten altın madalya da son anda gitti, şanssızlık diyebilirim. ’Bu madalyayı size emanet veriyoruz, 2028’de alacağız’ dedim. Tabii güldürler. Allah ömür verirse 2028’e gideceğim."

Oğuzhan Ort - Mehmet Ekrem Ceylan - Lokman Sarıkurt

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Eşe hayat veren hediye Giresunlu Cemil Uzun, kronik böbrek hastası olan ve bir yıldır nakil bekleyen 31 yıllık eşi Ayşe Uzun’a bir böbreğini bağışladı. Ayşe Uzun, “31 yıllık eşim, yeni yılın en güzel hediyesi olarak böbreğini bana hediye etti" derken, eşinin yeniden sağlığına kavuşmasından duyduğu mutluluğu ifade eden Cemil Uzun ise, “Eşime ömrüm boyunca bundan daha güzel bir hediye alamazdım. Eşim bana çocuklarımı hediye etti, ben de ona böbreğimi hediye ettim” diye konuştu. Giresun’un Görele ilçesinde yaşayan 3 çocuk annesi Ayşe Uzun’a (53) geçtiğimiz yıllarda kronik böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Yaklaşık bir yıl boyunca böbrek nakli bekleyen Uzun’a uygun böbrek bulunamayınca eşi Cemil Uzun (56) böbreğini bağışlamaya karar verdi. Yılın ilk günlerinde Ayşe Uzun’a eşinin böbreği uygun bulunup, İstanbul’da özel bir hastanede nakledildi. Başarılı geçen operasyon sonrası Ayşe Uzun’un hastanedeki tedavisi sürerken, eşi Cemil Uzun ise taburcu edildi. "Organ nakli hayat kurtarır" Eşine böbreğini bağışladığı için çok mutlu olduğunu söyleyen Cemil Uzun, "Böbreğimi verince çok mutlu oldum. Ben kendi isteğimle böbreğimi bağışladım. Eşimin böbrek nakline ihtiyacı olduğu teşhisi konulduktan sonra hiç düşünmeden bağışlamak istedim. Ancak bir süre organ nakli beklendi ve benim böbreğimin uygun olup olmadığı için inceleme yapıldı. Uygunluğu belirlenince de hiç beklemek istemedim. 31 yıldır evliyim ve eşim bana 3 çocuk verdi. Ben de ona böbreğimi verdim. Eşimi iyi görünce ben de mutlu oluyorum. Organ nakli hayat kurtarır, kimse korkmasın. Ellerinden geliyorsa bağışlasınlar. Organ bağışı gerçekten hayat kurtarır" diye konuştu. 31 yıllık evlilikte en güzel hediye Yeni yılda aldığı en güzel hediyenin böbrek nakli olduğunu belirten Ayşe Uzun ise, "Kronik böbrek hastasıyım. Diyalize girmeye başlayacaktım. Eşim de bu süreçte ısrar etmeye başladı. Organ nakli eşim sayesinde oldu. Böbreğini bana bağışlamak istedi. Bundan daha iyi bir mutluluk ve sevinç olamaz. Ben 31 yıllık eşimden çok memnunum. Ömrüm boyunca bundan daha güzel bir hediye alamazdım. Sağlık olunca huzur oluyor, güven oluyor, hayatın tadı tuzu oluyor. Eşlerin birbirine karşı sevgisi ancak böyle zamanlarda daha anlaşılır oluyor. Evlilik iyi ve kötü günde birbirine destek olmak, fedakarlık yapmaktır" şeklinde konuştu.
Tokat Dur ihtarına uymadı, 150 kilometrelik kovalamacanın ardından 74 bin TL ceza yedi Tokat’ta alkollü araç kullanan Fahri Kutsal, polisin dur ihtarına uymadı. 150 kilometrelik kovalamacası sonucunda yakalanınca 74 bin TL cezaya mahkûm edilip aracı trafikten men edildi. Cezayı öğrenince "keşke taksi tutsaydım" dedi. Tokat’ta Fahri Kutsal, alkollü bir şekilde direksiyon başına geçti. Trafiği tehlikeye düşürünce polis ekipleri tarafından durdurulmak istendi. Dur ihtarına uymayınca ekiplerle arasında kovalamaca yaşandı. Tokat’tan başlayan kovalamaca Turhal ilçesi üzerinden Zile ilçesinde son buldu. Polis ekipleri Kutsal’ın sürdüğü aracı 150 kilo metre sonra durdurmayı başardı. Vatandaşlar güzergah boyunca bir çok noktada nefes kesen kovalamacayı cep telefonlarıyla kaydetti. Polisiyi filmlerini andından kovalamaca sonrası polis ekipleri sonunda Kutsal’ı yakalayarak gözaltına aldı. Yapılan alkol testinde Kutsal’ın kanında 1,41 promil alkolü olduğu anlaşıldı. Kutsal’a bir çok trafik kuralını ihlalden 74 bin Türk Lirası para cezası kesilirken aracı trafikten men edildi. “74 bin TL ceza yedim, büyük bir ders oldu” Fahri Kutsal yaptığı açıklamada Tokat halkından özür diledi. Alkollü araç kullanmanın tehlikesini fark ettiğini belirten Kutsal, “Alkol çok kötü bir şeymiş. Sonuç olarak bunu anladık. Polis arkadaşların zamanını çaldığım için onlardan da özür dilerim. 74 bin lira ceza aldım, bu da büyük bir ders oldu” dedi. “Taksi var. Her yere 200 yazıyor” Kutsal, ayrıca Tokat halkından ve polis ekiplerinden özür dileyerek, alkollü araç kullanımının tehlikelerine dikkat çekti. Kutsal, “Güzel kardeşlerim sakın alkollü araç kullanmayın. Taksi var, her yere 100 ya da 200 yazıyor. Paranın hiçbir önemi yok. Şükür cana gelmedi. Mala gelsin. Yakın temas kurduğum insanlarla biraz araba açıldı ama hayat bu. Olanla ölene çare yok” diye ekledi.
Erzurum Biyokaçakçılıkla mücadelede ETÜ Ekoloji ve İklim Topluluğu’ndan örnek proje Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Ekoloji ve İklim Topluluğu tarafından hazırlanan “Doğanın Hazineleri Güvende: Erzurum’da Biyokaçakçılıkla Mücadele” başlıklı proje Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında destek almaya hak kazandı. Erzurum’un zengin biyolojik çeşitliliğini korumayı ve biyokaçakçılıkla mücadele konusunda farkındalık oluşturmayı hedefleyen proje ETÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğrencisi Damla İlayda Kurt’un koordinatörlüğünde ve Dr. Öğretim Üyesi Murat Turan’ın danışmanlığında yürütülüyor. Proje kapsamında ekoloji atölyeleri düzenlenecek ve katılımcılara sertifikalı eğitimler verilecek. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan proje ekibi Erzurum’un endemik türler bakımından Türkiye’nin en zengin üçüncü ili olduğuna dikkat çekerek: “Projenin, endemik türlerin korunmasına yönelik hassasiyeti artıracağına ve yerel halkın ekolojik sorumluluk bilincini geliştireceğine inanıyoruz. 1 Şubat 2025 tarihinde başlayacak proje, 2 Mart 2025 tarihine kadar sürecek ve bu süreçte ekolojik farkındalık çalışmalarına ağırlık vereceğiz. “Doğanın Hazineleri Güvende” projesi, Erzurum’da çevre bilinci yüksek, korumacı bir toplum oluşturma yolunda önemli bir adım olacak. Çevre dostu bir toplum inşa etme hedefiyle faaliyetlerimize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Muğla Yeniden Refah Partisi Datça İlçe Başkanı Akdoğan istifa etti Yeniden Refah Partisi Datça İlçe Başkanı Serdar Akdoğan ile birlikte 15 ilçe yönetim kurulu üyesi istifa etti. Yeniden Refah Partisi Datça İlçe Başkanı Serdar Akdoğan, istifası ile ilgili olarak, “Yeniden Refah Partisi Datça kurucu ilçe başkanıyım, aynı zamanda kongreyle seçilerek ilçe başkanlığına görevlendirildim. Görevi aldığım ilk günden itibaren bugüne kadar azim ve gayret ile ilçe teşkilatımızı kurduk. Partimize yeni üyeler kazandırmaya başladık. Malumunuz belediye seçimlerinde aday çıkarttık, beklenen oyu alamamamıza rağmen üye sayımızı arttırmayı başardık. Kurucu il başkanımız Yılmaz Elçin’in genel merkezde görev verilmesi düşüncesiyle yeni atanan il başkanımızla altı aydan beri çalışmalarımıza devam ettik. Bu süre zarfında istenen düzeyde üye çalışmamız olmadığını öz eleştiri yaparak, siyasette değişimler insanları tedirgin ederken üye olma konusunda kararsız kalmaları Datça gibi siyasi konjonktürün değişik olduğu bir ilçede elimizden gelenin en iyisini yaptık. Yakın bir zamanda baba ocağını ziyarete gittim. Sosyal medya sorumlum bu süre zarfında benden habersiz fevri davranarak sosyal mecrada bazı paylaşımlar yapıp il yönetim ve il başkanı ile beni karşı karşıya getirdi. Gerekli istişareler yapıldıktan sonra sosyal medya sorumlumu görevden alıp yönetimden de istifasını aldım. Bu sürede il başkanımız ve sosyal medya sorumlum, beni sosyal medyamdan çıkarıp paylaşım yapmamı engelledi. İl başkanımız Fatih bey telefonla beni arayarak Datça‘da bir değişim istediklerini, beni de il başkan yardımcısı olarak yönetimde bir görev vermek istediklerini beyan ettiler. Ben bu işin olurunun telefonla değil yüz yüze olması gerektiğini, Datça‘yı düşünen her kimse bunun kurucu ilçe başkanı olarak benim ve yönetimle istişare edilmesi gerektiğini beyan ettim. Datça’da siyasi olarak bazı şeylerin tam oturmadığını, bu düzeni sağladıktan sonra belki il yönetiminde görev alabileceğimi, diğer türlü bu üslupla ve telefonla bana bildirilmesinden dolayı rahatsızlığımı belirttim. Bölge Sorumlumuz Cafer Ataklı’ya mesaj yoluyla durumunu izah ettim. Kendisinden bölge sorumluluğumuz olarak olumlu ya olumsuz cevap alamadığım için yine mesaj yoluyla kendisine teşekkür edip istifanın kaçınılmaz olduğunu, yönetimle beraber karar alıp istifamı sundum. Her birinin bundan sonraki davalarında başarılı olmaları dileğiyle” açıklamasında bulundu.
Manisa Yunusemre Belediyesi halk sağlığını önemsiyor Yunusemre Belediyesi, ilçe sakinlerinin daha sağlıklı ve huzurlu bir yaşam sürmesi adına önemli çalışmalar yapıyor. Yunusemre Sağlık Hizmetleri Merkezi, sosyal güvence gözetmeksizin 1 Nisan’dan itibaren 3 bin 568 vatandaşa ücretsiz sağlık hizmeti sundu. Yunusemre Sağlık Hizmetleri Merkezi, vatandaşların sağlık ihtiyaçlarını kolaylıkla karşılayabilmesi için kapsamlı hizmetler sunuyor. Merkezde Ağustos ayı itibarıyla psikolojik destek, diyetisyen, aile danışmanlığı ve fizyoterapi hizmetleri hayata geçirildi. Bunun yanı sıra pansuman, ambulans, kanser tarama, çeşitli sağlık eğitimleri ve evde bakım gibi pek çok hizmet vatandaşların kullanımına sunulmaya da devam ediliyor. Yerel seçimlerin ardından 1 Nisan itibarıyla hizmetlerini hızla genişleten Yunusemre Belediyesi Sağlık Merkezi, son 8 ayda 3 bin 568 kişinin sağlık hizmetinden yararlanmasını sağladı. Psikolog hizmetinden 145 kişi, diyetisyen hizmetinden 74 kişi, aile danışmanlığı hizmetinden 160 kişi, fizik tedavi hizmetinden 515 kişi (306’sı evde, 209’u merkezde), pansuman hizmetinden 771 kişi, ambulans hizmetinden ise hastaneye ulaşmakta güçlük çeken 395 kişi faydalandı. Toplum sağlığını korumak adına düzenlenen altı eğitim programına ise toplam Bin 508 kişi katılım sağladı. “Halkımızın zihinsel ve fiziksel sağlığı önceliğimiz” Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, yapılan hizmetlerle ilgili açıklamalarda bulunarak, vatandaşların sağlığını her şeyin önünde tuttuklarını belirtti. Başkan Balaban, “Ağustos ayı itibarıyla halkçı ve sosyal belediyecilik anlayışımızın bir gereği olarak pek çok hizmeti ücretsiz şekilde halkımızın hizmetine sunduk. Obeziteyle mücadeleye destek olmak adına ücretsiz diyetisyen hizmetimizi başlattık. Ayrıca vatandaşlarımızın fiziksel ve zihinsel sağlıklarını güçlendirmek amacıyla psikolojik destek, fizik tedavi ve aile danışmanlığı hizmetlerini de hayata geçirdik. Yunusemre ilçesi sınırlarında ikamet eden tüm vatandaşlarımız bu hizmetlerden ücretsiz olarak yararlanabiliyor. Halkımıza verdiğimiz sözü tutmanın mutluluğunu yaşıyoruz” diye konuştu.