SAĞLIK - 15 Ocak 2025 Çarşamba 10:35

Eşe hayat veren hediye

A
A
A
Eşe hayat veren hediye

Giresunlu Cemil Uzun, kronik böbrek hastası olan ve bir yıldır nakil bekleyen 31 yıllık eşi Ayşe Uzun’a bir böbreğini bağışladı. Ayşe Uzun, “31 yıllık eşim, yeni yılın en güzel hediyesi olarak böbreğini bana hediye etti" derken, eşinin yeniden sağlığına kavuşmasından duyduğu mutluluğu ifade eden Cemil Uzun ise, “Eşime ömrüm boyunca bundan daha güzel bir hediye alamazdım. Eşim bana çocuklarımı hediye etti, ben de ona böbreğimi hediye ettim” diye konuştu.


Giresun’un Görele ilçesinde yaşayan 3 çocuk annesi Ayşe Uzun’a (53) geçtiğimiz yıllarda kronik böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Yaklaşık bir yıl boyunca böbrek nakli bekleyen Uzun’a uygun böbrek bulunamayınca eşi Cemil Uzun (56) böbreğini bağışlamaya karar verdi. Yılın ilk günlerinde Ayşe Uzun’a eşinin böbreği uygun bulunup, İstanbul’da özel bir hastanede nakledildi. Başarılı geçen operasyon sonrası Ayşe Uzun’un hastanedeki tedavisi sürerken, eşi Cemil Uzun ise taburcu edildi.



"Organ nakli hayat kurtarır"


Eşine böbreğini bağışladığı için çok mutlu olduğunu söyleyen Cemil Uzun, "Böbreğimi verince çok mutlu oldum. Ben kendi isteğimle böbreğimi bağışladım. Eşimin böbrek nakline ihtiyacı olduğu teşhisi konulduktan sonra hiç düşünmeden bağışlamak istedim. Ancak bir süre organ nakli beklendi ve benim böbreğimin uygun olup olmadığı için inceleme yapıldı. Uygunluğu belirlenince de hiç beklemek istemedim. 31 yıldır evliyim ve eşim bana 3 çocuk verdi. Ben de ona böbreğimi verdim. Eşimi iyi görünce ben de mutlu oluyorum. Organ nakli hayat kurtarır, kimse korkmasın. Ellerinden geliyorsa bağışlasınlar. Organ bağışı gerçekten hayat kurtarır" diye konuştu.



31 yıllık evlilikte en güzel hediye


Yeni yılda aldığı en güzel hediyenin böbrek nakli olduğunu belirten Ayşe Uzun ise, "Kronik böbrek hastasıyım. Diyalize girmeye başlayacaktım. Eşim de bu süreçte ısrar etmeye başladı. Organ nakli eşim sayesinde oldu. Böbreğini bana bağışlamak istedi. Bundan daha iyi bir mutluluk ve sevinç olamaz. Ben 31 yıllık eşimden çok memnunum. Ömrüm boyunca bundan daha güzel bir hediye alamazdım. Sağlık olunca huzur oluyor, güven oluyor, hayatın tadı tuzu oluyor. Eşlerin birbirine karşı sevgisi ancak böyle zamanlarda daha anlaşılır oluyor. Evlilik iyi ve kötü günde birbirine destek olmak, fedakarlık yapmaktır" şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Adapazarı’nın mesleklerini fotoğrafladılar SUBÜ Sakarya MYO, Öğretim Görevlisi Ersin Berk’in düzenlediği ve öğrencilerin çektikleri fotoğrafların sergilendiği ‘Toplumsal Bellek: Meslekleriyle Adapazarı’ başlıklı fotoğraf sergisine ev sahipliği yaptı. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Sakarya Meslek Yüksekokulu, ‘Toplumsal Bellek: Meslekleriyle Adapazarı’ başlıklı fotoğraf sergisine ev sahipliği yaptı. Fotoğraf Sanatçısı ve Akademisyen Öğretim Görevlisi Ersin Berk ile yaklaşık 40 öğrencisi tarafından düzenlenen sergide, Adapazarı’nın geleneksel ve modern meslekleri 200 fotoğraf ile sergilendi. Fotoğraflanan meslekler arasında kaybolmaya yüz tutmuş sepetçilik, süpürgecilik ve televizyon-radyo tamirciliği gibi meslekler ile kumaşçılık, züccaciyecilik, düğmecilik, çorapçılık ve terzilik gibi canlılığını sürdüren meslekler yer aldı. Öğrenciler Adapazarı’nda Uzun Çarşı, Katlı Pazar ve Çark Caddesi’ndeki esnaflar ile oto sanayi sitelerindeki işçilerin fotoğraflarını çekti. Açılışını Sakarya MYO Müdürü Doç. Dr. Recep Kılıç ve Adapazarı Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Murat Acar’ın yaptığı sergiye akademisyenler ve öğrenciler katılım gösterdi. Fotoğraf sergisinin Adapazarı’nın toplumsal belleğine önemli bir katkı sağladığını belirten SUBÜ Sakarya MYO Müdürü Doç. Dr. Recep Kılıç, “Sergiye katılan tüm öğrencilerimize ve Ersin hocamıza gayretleri nedeniyle teşekkür ediyorum. Öğrencilerimiz bu proje sayesinde emek ve el işçiliğinin önemini kavradılar. Fotoğraf çekim sürecinde sosyalleşerek ikili ilişkilerini güçlendirdiler. Okudukları şehri ise daha yakından tanıma fırsatı buldular. Biz de bundan memnuniyet duyduk” dedi. Öğretim Görevlisi Ersin Berk ise; Adapazarı’nın kültürel mirasını, kaybolan mesleklerini ve bu minvalde toplumsal dönüşümünü fotoğraf sanatı aracılığıyla gelecek nesillere aktarmaya devam etmek istediğini belirtti.