ASAYİŞ - 03 Aralık 2024 Salı 17:44

"Yenidoğan Çetesi" davası duruşması ertelendi

A
A
A
"Yenidoğan Çetesi" davası duruşması ertelendi

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması, sanık avukatlarının savunmaları ile devam edilmek üzere yarına ertelendi.

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı davanın 12. günü tamamlandı.

Duruşma sanık avukatlarının savunmaları ile devam edilmek üzere yarın saat 09.30’a ertelendi.

Melike İnal - Gamze Şenyiğit

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli OSB Başkanı Baltalı yeni projesini duyurdu Denizli Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ve beraberindekiler PAÜ OSB Polikliniği’nde incelemelerde bulundu. Ziyarette, bölge ve kent için sağlık alanında büyük bir katkı sağlaması beklenen ‘Ameliyathane Projesi’nin detayları ele alındı. PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ve beraberindekiler Denizli OSB’ye ziyaret gerçekleştirdi. Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkanı Derya Baltalı, Yönetim Kurulu Başkan Vekilleri Selim Yaymanoğlu, Osman Uğurlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Cemalcan Sirkeci ve Mehmet Çalışkan ile Bölge Müdürü Ahmet Taş’ın katılımıyla gerçekleşen ziyarette, PAÜ OSB Polikliniği’ne kazandırılması planlanan yeni ameliyathaneler ve polikliniğin daha donanımlı hale getirilmesi için yapılması öngörülen iyileştirmeler görüşüldü. Bu gelişmelerin, bölge ve şehir için önemli bir sağlık hizmeti sunacağı belirtilerek, projelerin detayları üzerinde duruldu. “Ameliyathane projesiyle sanayicilerimize ve bölge halkımıza dev hizmet sunacağız” Denizli OSB ve Pamukkale Üniversitesi arasındaki güçlü işbirliği ile ciddi bir sağlık hamlesi gerçekleşeceğini belirten Başkan Derya Baltalı, “Yönetim Kurulumuzla birlikte Bölgemizde hayata geçirmeyi hedeflediğimiz projelerin başında gelen “Ameliyathane Projesi” ile sadece sanayicilerimize ve çalışanlarımıza değil, bölge halkına, kentimize, çevre illerimize de sağlık alanında dev bir hizmeti sunmuş olacağız. Üniversitemizle birlikte, modern cihazlarla donatacağımız ameliyathanelerde; göz, KBB ve mikrocerrahi ameliyatlarının gerçekleşmesini planlıyoruz. Firmalarımızda yaşanabilecek iş kazalarında mikrocerrahi gerektiren ameliyatlar OSB Polikliniğimizde zaman kaybı olmadan gerçekleşebilecek. Ayrıca ameliyatların yapılmaya başlanmasıyla yeni sağlık personellerinin de istihdamı sağlanacak. Bölgemizde sağlık altyapısını güçlendirecek, OSB Polikliniğimizin kapasitesini arttıracak projemizi en kısa sürede hayata geçirmek için kolları sıvadık” diye konuştu. “PAÜ OSB Semt Polikliniğimizi tam donanımlı hale getireceğiz” OSB Yönetim Kurulu Başkanı Derya Baltalı’nın ‘Ameliyathane Projesi’ için bir araya geldiklerini belirten Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, “Proje ile ilgili fikir alışverişinde bulunmak, incelemeler yapmak üzere yeniden bir araya geldik. Oluşturacağımız ameliyathaneler ile PAÜ OSB Semt Polikliniğimizi tam donanımlı hale getirirken, sağlık hizmetlerine erişim konusunda çıtayı daha yukarı taşımış olacağız. Göz, KBB ve mikrocerrahi alanlarında gerçekleşebilecek ameliyatlar ile uzmanlaşacak olan hastanemiz, acil müdahale imkanı da sunmuş olacak” dedi.
İzmir Başkan Günay, kapı kapı dolaşıyor vatandaşı dinliyor Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, vatandaşlara çat kapı ziyaretler yaparak onlarla sohbet ediyor, sorunlarını dinleyip ihtiyaçları belirledikten sonra ilgili birmler aracılığıyla çözümünü sağlıyor. Güzelbahçe Belediyesi, sosyal yardımlar kapsamında, ihtiyaç sahibi vatandaşlara erzak kolisi, kömür, hasta bezi, soba vb ihtiyaçlar için sahada. Başkan Mustafa Günay da belediye ekipleriyle birlikte sahaya inerek, kapı kapı dolaşıp vatandaşla birebir görüşerek hem taleplerini dinledi hem de her zaman yanlarında olacaklarını belirtti. "Seçimden seçime gelen belediye olmayacağız" Saha da 3 aydan fazla bir süredir ekiplerin çalıştıklarını söyleyen Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay “Belediyemiz, zor günlerden geçen vatandaşlarımızın yanında olmaya her zaman devam edecektir. Yardım faaliyetlerimizi artırarak sürdüreceğiz ve halkımızın ihtiyaçlarını karşılamak için var gücümüzle çalışacağız. Sosyal belediyecilik anlayışımızla hanelerimize dokunmaya, yüzlerde tebessüm oluşturmaya devam ediyoruz. Her bir kapıyı çalarken, paylaşmayı seviyoruz, dayanışmamızın sıcaklığını da ulaştırıyoruz. Vatandaşlarımızın yanında olmak, onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek bizim en büyük sorumluluğumuz. Bugün de Güzelbahçe sokaklarında, mahallelerinde kapı kapı gezerek komşularımızın derdini dinledik. Bu çalışmalarımız devam edecek. Çünkü biz seçimden seçime gelen belediye olmayacağız. Her gün vatandaşının kapısını çalan, her gün sahada olan bir belediye olacağız. Bunun sözünü vererek geldik. 20 personelimiz 3 aydan fazla bir süredir sahada vatandaşların talep, şikâyet ve isteklerini alıyor. Özellikle ihtiyaç sahibi bölgelerde daha yoğun çalışıyoruz. Bir eve 4-5 kez ziyarette bulundu arkadaşlarımız. Burada sadece ne ihtiyacı var ’ne istiyor’ değil, ‘bugün nasılsın Ayşe Teyze, Ahmet Amca’ demek bile vatandaşları mutlu ediyor. Vatandaş sadece ihtiyaç durumunda sorulmaz, ona selam verip gününün nasıl geçtiğini de sormak gerekiyor. Biz belediyecilik anlayışını değiştiriyoruz. Soran, kapısını çalan, halkıyla iç içe olan belediyecilik anlayışı başlatıyoruz” diye konuştu.
İzmir Ömrünü çömlekçiliğe adayan UNESCO ödüllü sanatkâr dünyaya usta yetiştiriyor İzmir’in Menemen ilçesinde, asırlardır süren bir geleneği devam ettiren ve ömrünü çömlekçiliğe adayan Ahmet Taşhomcu, 46 yıldır aşkla, sevgiyle ve büyük bir titizlikle yaptığı mesleğinde dünyanın sayılı ustaları arasında yer alıyor. Yok olmaya yüz tutan çömlekçiliği günümüze uyarlayarak bu anlamda yeniliğin öncüsü olan Ahmet usta, UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü hakkında ise “Çok ödül aldım; ama bu ödül bambaşka” dedi. Menemen ilçesi, “çömlekçilik” deyince akla ilk gelen yerlerden bir tanesi. İlçe, bu namını ise kısa sürede değil, asırlardır usta-çırak ilişkisiyle yetişen sanatkârlarından aldı. O ustalardan biride ömrünü çömlekçiliğe adayan Ahmet Taşhomcu. Ahmet usta, ilçede sanatıyla adını dünyaya duyuran isimlerin başında geliyor. Hikayesi 12 yaşında başladı 58 yaşındaki emektar, çömlek ustası eniştesinin yanına 12 yaşında çırak olarak yerleştirildi ve hikayesi de böyle başladı. O günden bugüne kadar yaklaşık yarım asırdır işine; aşkla, sevgiyle sahip çıkan ve çamura hayat veren Taşhomcu, yılmadı ve mesleğinde kendisini geliştirdi. Çömlekçiliği günümüze uyarladı Eskiye bağlı kalmayan sanatkâr Ahmet usta, çömlekçiliği günümüze uyarlayarak mesleğin ayakta kalmasını sağlayabilecek en önemli adımlardan birini attı. 2019 yılında İtalya’da düzenlenen yarışmada dünya şampiyonu olan çömlek ustası Ahmet Taşhomcu, sık sık hem yurt içi hem de yurt dışından davetler alıyor. En son Rusya’ya giden Menemenli usta, burada da ustalar yetiştirdi. UNESCO gururu Ahmet Taşhomcu, son olarak geçtiğimiz günlerde UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü’ne layık görüldü. Ömrünü çömlekçiliğe adayan ustaya ödülünü ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi. Her gün atölyesine gelerek emek emek çamura şekil veren Taşhomcu’nun 4 evladı da çömlekçilikle uğraşıyor. 46 yıldır çömlek ustalığı yaptığını ifade eden Taşhomcu, “Menemen’de ve yurt dışında bir çok kez sempozyumlara katıldım, ustalar yetiştirdim. Yılda belki 3-4 kez yurt dışına gidiyorum. Orada da eğitimler verdim, jüri olarak katıldım ve yarışmacı olarak da gidiyorum. Mesleğimle alakalı bilgilerimi artırıyorum. Gördüklerimi de gelip burada uyguluyorum. Ağırlıklı olarak sanatsal ürünler yapıyorum, seri üretim yapmıyorum; daha çok galerilere farklı pişirim teknikleri uyguluyorum. Yurt dışında katıldığım sempozyumlardan edindiğim bilgileri burada paylaşıyorum herkesle. Mesela; bildiğimiz tarz vazolar var; ama daha farklı tasarımlar” dedi. “Çok ödül aldım; ama bu ödül bambaşka” UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü’yle gururlandığını anlatan emektar usta, “Çok ödül aldım; ama bu ödül bambaşka” diye konuştu. Ahmet Taşhomcu, “İtalya’da, Rusya’da, Belçika’da, bir sürü ülke ve yurt içinden ödüller aldım; ama benim için en önemli onur verici ödül bu oldu. Mesleğimizin en üst seviyesinde, Cumhurbaşkanımızın elinden bu ödülü almak benim için onur oldu; Menemen çömlekçiliği içinde büyük bir onur oldu. Belki yeni yetişecek gençlerimize de bu ödül bir ilham kaynağı olacak” ifadelerine yer verdi. Taşhomcu, çömlekçilik için çırak yetişmediğinden de dert yakındı. Taşhomcu, “Menemen, Türkiye’de baktığınız zaman çok önemli bir çömlekçilik merkezi, dünyada da öyle. Bu çapta, büyüklükte ürün yapan ülkeler yok. Bu anlamda Menemen çok önemli bir yerde” diye konuştu. "Çömlek yapısına uygun topraklara yerleşim yeri yapıldı, 5-10 yıl sonra sorun olabilir" Çömlekçiliğe daha çok ilgi gösterilmesi gerektiğini ifade eden ve “verilen değer yetersiz” diyen Ahmet Taşhomcu, son olarak şöyle devam etti: “Ben yurt dışına gittiğim zaman kendimi özel hissediyorum, öyle hissettiriyorlar. Maalesef ülkemizde sanata ve sanatçıya değer verilmiyor. Çömlekçilikte kullanılan toprak ise Menemen’e has bir toprak. Her toprak çömlek olmaz. Menemen’de zaten bu işin binlerce yıl yaygınlaşmasının sebebi; toprağın çömlekçiliğe uygun yapısından kaynaklanıyor. Özel bir toprak ama; maalesef 5 ya da 10 yıl sonra toprakla ilgili çok büyük sorunlar olacak; çünkü toprak alanlarına yerleşim alanları yapıldı. Böyle bir sıkıntımız var.”
Balıkesir İş Bankası ve TEMA iş birliğiyle Balıkesir’de 35 bin yeni fidan toprakla buluştu Türkiye İş Bankası, Orman Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı iş birliğiyle Balıkesir’de 35 bin yeni fidan toprakla buluştu. Türkiye’nin dört bir yanında orman varlığını artırmayı, çevre farkındalığını güçlendirmeyi ve birçok canlıya yaşam alanı sağlamayı hedefleyen 81 İlde 81 Orman Projesi, Türkiye İş Bankası’nın 100’ncü yılında yeniden hayata geçirildi. Türkiye İş Bankası, Orman Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı iş birliğiyle projenin dördüncü dikim töreninin gerçekleştiği Balıkesir’in yüzde 43’ü ormanlık alanlardan oluşuyor. Proje kapsamında, Dursunbey ilçesindeki Sarnıç köyünde yer alan 21 hektarlık alanda 35 bin fidan toprakla buluşturuldu. Türkiye İş Bankası "81 İlde 81 Orman" projesinin 2008-2012 yılları arasında gerçekleşen ilk dikim aşamasında, 2009 yılında Balıkesir’in Küpeli köyüne 30 bin fidan dikimi yapılmıştı. Düzenli bakımı yapılan bu alanda zamanla çeşitli canlı türleri ve ekosistem de gelişmeye başladı. Projenin ikinci aşaması kapsamında da 81 ilde gerçekleştirilecek fidan dikim çalışmalarıyla Türkiye’nin orman varlığının artırılmaya devam edeceği belirtildi. Dursunbey ilçesindeki törene; Dursunbey İlçe Milli Eğitim Müdürü Ümit Gökdemir, Balıkesir Orman Bölge Müdürü Kemal Kayıran, Dursunbey Orman İşletme Müdürü Hasan Kilivar, Dursunbey Kaymakamı Muttalip Çetin, Dursunbey İlçe Emniyet Müdürü Yusuf Altay, Alaçam Orman İşletme Müdürü Muhammet Solmaz, İş Bankası Balıkesir Şube Müdürü Mehmet Tozun, TEMA Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Hikmet Öztürk’ün yanı sıra öğrenci ve vatandaşlar katıldı. Proje ile Türkiye’nin 81 ilinde, 5 yıl içinde 2 milyon 200 bin fidan dikimi ve dikilen fidanların bakımının da 3 yıl boyunca düzenli olarak yapılması planlanıyor.
Van Çanakkale ve Sivas’tan gelen glomus tümörlü hastalar Van’da sağlığına kavuştular Sivas ve Çanakkale’den gelen glomus tümörlü hastalar Lokman Hekim Van Hastanesinde yapılan başarılı ameliyatla sağlığına kavuştular. Sivas’ta yaşayan Arife Şahin ile Çanakkale’de ikamet eden Necdet Öz, glomus tümörüne yakalandılar. Gittikleri hastanelerde aradıklarını bulamayan hastalar geldikleri Lokman Hekim Van Hastanesi’nde yapılan başarılı ameliyatla sağlığına kavuştular. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halil Başel, Çanakkale’de yaşayan Necdet Öz isimli hastanın 2018 yılında bir devlet hastanesinde yapılan tedavi neticesinde glomus tümörü tanısı konduğunu söyledi. Önemli bir hastalık olması nedeniyle hastanın bunu üniversite hastanesindeki bir profesörle görüştüğünü belirten Dr. Başel, “Profesör hastayı muayene ediyor, filmlerine bakıyor ve hastaya ‘Bu çok ender görülen bir şey ve sende yoktur. Bu lenf bezidir’ diyerek bazı ilaçlar veriyor. Hastamız da mutlu bir şekilde evine gidiyor ve hastalığını unutuyor. 2022 yılında tekrar film çekiyor. Orada tümör baya büyümüş ve yaklaşık 3,5 santim oluyor. O dönemde de hastaya bilgi vermiyorlar. Hastamızın 2024’de filmleri çekiliyor ve tümör çok büyümüş. Artık her gittiği hekimde masada kalmaktan ve felç olmaktan bahsediliyor. Hastamızın hekime gittiğini, neden zamanında tedavi edilmediğini diyerek haklı olarak morali bozuluyor. Sonra bizimle iletişime geçtiler. Ben hastamıza her türlü güvenceyi verdim. Geliş ve gidiş biletlerini almalarını söyledim. Bundan daha büyük tümörleri de çıkardığımızı söyledik. Bilinen bir hastanede randevuları olmasına rağmen orayı iptal edip bize geldiler. Yakınları ‘orada ne işiniz var, İstanbul’da masada kalacak bir hastayı orada nasıl ameliyat edecekler’ demişler. Hasta ise bize inanıp, bize güvenip geldi. Geliş ve gidiş uçak biletlerini de almışlar. Ameliyatını yaptık. Şahdamarını sarmış olmasına rağmen damara hiç dokunmadan tümörünü çıkardık ve hiçbir komplikasyon gelişmedi. Tabi bu kadar büyük tümörlerde ses kısıklığı, yüz sinirinde, yutma ve dil sinirinde etkilenme bekleriz. Fakat bunlarla ilgili hiçbir komplikasyon gelişmedi. İnşallah birkaç gün içinde taburcu edeceğiz” dedi. "Batının en batısından Van’ı tercih ettik" Çanakkale’den gelen Necdet Öz isimli hasta ise yaklaşık 5 yıl önce devlet hastanesinde şahdamarında tümör olduğunu öğrendiğini ve bundan emin olmak için üniversitedeki bir profesöre gittiğini söyledi. Profesörün öyle bir şey olmadığını, bir şekilde enfekte olup lenf bezinin şiştiğini söylemesi üzerine gönül rahatlığıyla evine gittiğini ifade eden Öz, “Dolayısıyla bunu önemsemedim. Eşim bu şişkinlik inmiyor deyince bir film çekildi. Bir arayış içerisine girdik. Glomus tümörü denildiği zaman oradaki başka bir profesöre danıştık. Bize üç doktor ismi verdi. Bunlarda Türkiye’nin en büyük özel hastanelerdeki en büyük profesörlerinden. Ama bizim tercih etmemizin en büyük sebebi glomus tümöründeki pratiklik. Halil hocamızın çok fazla pratiği vardı. Yani batının en batısından Van’ı tercih ettik. Bu bizim için de etrafımızdakiler için bir defanstı. Orada ne kadar markalı isim varken ‘neden Van’ı tercih ediyorsunuz’ dediler. Ama biz hocamıza güvendik Van’a geldik. Başarılı bir ameliyatla şifamızı bulduk. Hocama ve hastane çalışanlarına çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Sivas’tan gelen Arife Şahin isimli hasta da, bir ay önce hastalığını öğrendiğini belirterek, “Araştırmalar sonucunda tesadüfen Halil hocama ulaştık. Ameliyatımı oldum ve çok güzel geçti. Şu an kendimi çok iyi hissediyorum. Allah kendisinden razı olsun. Bu tür rahatsızlığı olanlar hiç korkmasınlar. Buraya gönül rahatlığıyla gelebilirler” diye konuştu.