SPOR - 07 Kasım 2024 Perşembe 10:36

UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 4. haftanın ardından

A
A
A
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 4. haftanın ardından

UEFA Şampiyonlar Ligi 2024-2025 sezonunda 4. hafta maçları tamamlandı. Ligde ilk 4 haftanın ardından 4’te 4 yapan tek takım olan Liverpool, zirvede yer aldı.

Avrupa futbolunun kulüp düzeyindeki en önemli organizasyonu UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 4. hafta, 5 Kasım Salı ve 6 Kasım Çarşamba günü oynanan maçlarla tamamlandı. 18 karşılaşmanın yapıldığı haftada toplam 55 gol atıldı. 4. hafta sonunda tüm maçlarını kazanan Liverpool, 12 puanla zirveye yerleşti. Ligde 10 puan toplayan 4 takımdan Sporting CP averajla 2., Monaco 3., Brest 4., Inter de 5. basamakta yer aldı. 4 haftanın ardından ligin en fazla gol atan takımı 15 golle Barcelona olurken, Inter ve Atalanta henüz kalesinde gol görmedi.

Liverpool, 4 maçını da kazanan tek takım oldu

Liverpool, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde ilk 4 haftanın ardından tüm maçlarını kazandı. İngiliz ekibi, ligin 4. haftasında konuk ettiği Alman temsilcisi Bayer Leverkusen’i 4-0 yenerek 3 puanı hanesine yazdırdı ve haftayı hatasız kapattı.

Manchester City ve Real Madrid, farklı yenildi

Devler Ligi’nde 4. haftanın sürpriz sonucuna Sporting CP imza attı. Portekiz temsilcisi, evinde Manchester City’yi 4-1’lik skorla geçti. Yeşil-beyazlıların İsveçli golcüsü Viktor Gyökeres, karşılaşmada hat-trick yaptı. Haftanın diğer sürpriz sonucunu da Milan aldı. İtalyan ekibi, deplasmanda karşılaştığı Real Madrid’i 3-1’lik skorla mağlup etti.

Inter, Hakan Çalhanoğlu ile 3 puana uzandı

Milli futbolcu Hakan Çalhanoğlu’nun formasını giydiği Inter, 4. haftada konuk ettiği Arsenal’i 1-0 mağlup etti. İtalyanlara galibiyeti getiren golü 45+3. dakikada penaltıdan Hakan Çalhanoğlu kaydetti. 30 yaşındaki futbolcu, bu golle birlikte Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon gol sayısını 2’ye çıkardı ve oynadığı son 2 maçta da gol sevinci yaşamayı başardı.Devler Ligi’nde 5. hafta maçları, 26-27 Kasım tarihlerinde oynanacak.

Ligin 4. haftasında oynanan maçlar ve alınan sonuçlar şöyle:

PSV Eindhoven: 4 - Girona: 0

Slovan Bratislava: 1 - Dinamo Zagreb: 4

Real Madrid: 1 - Milan: 3

Liverpool: 4 - Bayer Leverkusen: 0

Borussia Dortmund: 1 - Sturm Graz: 0

Sporting CP: 4 - Manchester City: 1

Lille: 1 - Juventus: 1

Celtic: 3 - Leipzig: 1

Bologna: 0 - Monaco: 1

Club Brugge: 1 - Aston Villa: 0

Shakhtar Donetsk: 2 - Young Boys: 1

Bayern Münih: 1 - Benfica: 0

Paris Saint Germain: 1 - Atletico Madrid: 2

Inter: 1 - Arsenal: 0

Feyenoord: 1 - Salzburg: 3

Kızılyıldız: 2 - Barcelona: 5

Sparta Prag: 1 - Brest: 2

Stuttgart: 0 - Atalanta: 2

Yunus Emre Öztaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Kuyulardan çıkartılan kestaneler tezgahlarda yerini almaya hazırlanıyor Denizli’nin Buldan ilçesinde bin bir zahmetle toplanan kestaneler, dikenli kabuklarından ayrılarak satışa sunulmaya başlandı. Verimde kaybın yaşandığı kestanede üreticiler lezzetin ise arttığını ifade etti. Denizli’nin Buldan ilçesi Alandız ve Kurudere mahallelerinde büyük emeklerle toplanan kestaneler, bir ay kadar bekletildiği eğrelti otlarıyla örtülü kuyulardan çıkarılarak, patoz makinesinden geçiriliyor. Bu sayede dikenli kabuklarından temizlenen kestaneler, boyutlarına göre ayrılarak çuvallara konuluyor. Özenle çuvallara konulan kestaneler alıcılarını bekliyor. Geçen yıllara göre verimin düştüğü kestanede kalitenin arttığını ifade edildi. Kestanelerin lezzet ve aroma olarak eşsiz olduğunu dile getiren üretici Nuray Acunsöz, “İşçi maliyetleri çok yüksek. Kestanelerimiz şu piyasada para etmiyor. Bu sezon maliyetlerimiz yüksek. Bu sene önceki senelere göre bakarsak verim az. Bizim kestanelerimizin tadı çok lezzetlidir. Kestanelerimizi alıp denemenizi tavsiye ediyoruz” dedi. “Bu yıl hasat 300 tona kadar düştü” Kalitede artışın verimde ise düşüsün yaşandığını dile getiren Alandız Mahallesi Muhtarı Erol Salman, “Yüksek ağaçlardan topladığımız kestanelerimizi eğrelti otlarının altlarına koyuyoruz. Ardından otların altında 1,5 ay bekletiyoruz. Bu yıl kestanelerin kalitesi güzel ama rekolte düşük. Geçen yıl 400 ton hasat yaptık ama bu sezon 300 tona kadar düştü. Eğrelti otlarının altında bekliyor ve lezzetleniyor. Ardından ise pazara sunuyoruz. Alandız kestanemiz çok güzel ve eşsizdir. Köyümüze özgü lezzeti vardır. Yaklaşık 15 gün sonra satışa sunulacak” şeklinde konuştu.
Afyon İsveç menşeli implant yaptırdığını sanan gurbetçi gittiği bir başka hekimde hayatının şokunu yaşadı Fransa’dan diş yaptırmak için Afyonkarahisar’a gelen 60 yaşındaki kadın, 3 ay süren tedavisinin ardından gittiği bir başka diş doktorunda ağzına takılan dişlerin İsveç değil Türk menşeli olduğunu öğrenince hayatının şokunu yaşadı. Kadın olayın ardından soluğu adliyede aldı. Olay, Afyonkarahisar kent merkezinde yaşandı. İddiaya göre, Kezban G. yıllardır gurbetçi olarak yaşadığı Fransa’dan tatil için memleketine geldi. Kezban G., A.K. isimli diş doktoru ile İsveç ürünü sandığı 4 implant için anlaştı. Ardından Kezban G.’ye taahhüt edilen İsveç menşeli olduğu söylenen implantlar takıldı. Diş tedavisi sonrası Fransa’ya dönen Kezban G., ağrıları geçmeyince bu defa oradaki diş doktorlarına gitti ancak çare bulamadı. Ardından Kezban G., Türkiye’ye geri gelerek bir başka diş doktoruna gitti. Burada röntgen çektiren Kezban G., hayatının şokunu yaşadı. Kadın implantların Türkiye üretimi olduğunu öğrenince hemen işlemi yapan A.K. isimli diş doktorunun kapısını çaldı. “4 adet implant diş ağrıları dinmediği için sökülmüştür” Kezban G.’nin ağrıları geçmeyince ise bu defa ağzına takılan implantlar söküldü. Bunun üzerine aile soluğu adliyede alarak diş hekimi A.K. hakkında şikayetçi oldu. Kezban G.’nin Avukatı Emre Sagun yaşanan hukuk sürecini şöyle anlattı: “Müvekkil, implantlar takıldıktan sonra dayanılmaz diş ağrısı çekmiş, yemek yiyemez hale gelmiştir. Bunun üzerine Afyonkarahisar’da başka bir diş kliniğe gittiğinde İsviçre yapımı değil Türk malı implant kullanıldığını öğrenmiştir. A.K.’ye anlaştıkları gibi İsviçre malı diş takılmadığı, düşük kalitede implant takıldığı için mağdur olduğunu söylemiştir. Ancak A.K tarafından kendisine yeniden tedavi uygulanmamıştır. Müvekkilin geçtiğimiz günlerde A. T. tarafından yapılan 4 adet implant diş ağrıları dinmediği için sökülmüştür. Yeniden implant tedavisi uygulanması gerekmektedir. Müvekkil Kezban G., derman bulmak için geldiği memleketinde mağdur olmuştur. Müvekkil Kezban’ın yaşadığı tüm acılar için manevi tazminat ve defalarca kez Türkiye’ye gelip yeniden tedavi olmak için harcadığı paraların tazmini için hukuki süreç tarafımızca başlatılmıştır. Olay adli mercilere intikal etmiştir.”
Antalya 2024 yılı içerisinde 101 evde 45 diş çekimi, 5 diş temizliği, 2 dolgu ve 7 protez işlemi yapıldı Hastaneye gidemeyen ihtiyaç sahibi yaşlı, engelli ve hasta vatandaşlar, tıbbi desteğinin yanında diş sağlığı hizmetlerine de evlerinden ulaşabiliyor. 2024 yılı içerisinde 101 evi ziyaret edilerek, 45 diş çekimi, 5 diş temizliği, 2 dolgu ve 7 protez işlemi gerçekleştirildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı, Kepez ilçesindeki Sağlık Merkezi bünyesindeki Evde Sağlık Hizmeti ile engelli, yaşlı veya yatalak durumda olan ihtiyaç sahibi vatandaşın rutin tıbbi ihtiyaçlarını evlerinde karşılıyor. Doktorlar, hemşire, fizyoterapist ve bakım personeli tarafından hastalar evlerinde periyodik olarak ziyaret ediliyor. Diş tedavisi yapılıyor Vatandaşlar muayene edilerek enjeksiyon, sonda takılması, kan alımı, pansuman, şeker-tansiyon ölçümü ve diş muayeneleri gerçekleştiriliyor. Hastanede müdahale gerektiren bir durum söz konusu olduğunda ise hasta, nakil ambulansı ve hastane servis araçları ile sağlık kurumlarına sevki sağlanıyor. Evde sağlık hizmetleri kapsamında diş tedavisi de yapılıyor. Yaşlı ve engelli vatandaşların ayağına giden diş doktoru dolgu, diş çekimi, diş taşı temizleme gibi işlemleri yapabiliyor. Evde Sağlık Hizmetlerinden faydalanan 62 yaşındaki Cemile İpdeş, diş problemi nedeniyle yemek yiyemediğini, gülümsemeyi bile unuttuğunu belirterek, “Dişlerimi kullanamadığım için ne çiğneyebiliyor ne de yemek yiyebiliyordum. Antalya Büyükşehir Belediyesi Sağlık Merkezi’ne başvurdum. Hemen ilgilendiler. Diş tedavim yapıldı, çürük olan dişlerim çekildi, dolgu yapıldı. Artık istediğim her şeyi rahat rahat yiyebiliyorum, gülebiliyorum” diye konuştu. Düzenli tedavi alıyorum 56 yaşındaki doğuştan engelli Kadir Özer de diş problemleri yüzünden sağlıklı şekilde beslenemediğini söyleyerek, “Diş taşı birikimi ve ağız kokusu sorunum var. Büyükşehir’den doktorlar düzenli olarak evimize tedaviye geliyor. Bu tedaviler sonunda ileride daha rahat beslenebileceğim. Bu hizmetlerden çok memnunum” dedi. Mobil ünit cihazı ile evde hizmet Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Evde Sağlık Birimi’nde görevli Diş Hekimi Dilara Bölükbaşı, “Hastaneye gelemeyecek durumunda olan hastaların evlerine giderek diş tedavisi gerçekleştiriyoruz. Evde diş çekiminin aynı sırada mobil diş ünit cihazı ile de dolgu, diş taşı temizliği ve protez uyumlandırma işlemleri gerçekleştiriyoruz. Evde gerekli tüm önlemleri alabiliyoruz. Daha kapsamlı tedaviye ihtiyacı olan vatandaşları da ambulansla diş hastanelerine götürüp, tedavilerini gerçekleştiriyoruz. 2024 yılı içerisinde 101 evi ziyaret ederek, 45 diş çekimi, 5 diş temizliği, 2 dolgu ve 7 protez işlemi gerçekleştirdik” diye konuştu.
Sivas Sivas’ta 2 bin yıllık olduğu tahmin edilen mezar steli bulundu Sivas’ta 2019 yılında arkeolojik kazı çalışmalarının başladığı Sivas Kalesi, kentin geçmişine ışık tutuyor. Bölgedeki kazılarda yaklaşık 2 bin yıllık olduğu değerlendirilen Roma dönemine ait mezar steli bulundu. Tarih boyunca Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi medeniyetlerin önemli kentlerinden biri olan Sivas’ın çeşitli noktalarında arkeolojik kazılar sürüyor. Kent merkezindeki Sivas Kalesi’nde 2019 yılında başlayan arkeolojik kazılar da devam ediyor. Kazıların başladığı günden bu yana birçok tarihi buluntunun elde edildiği alanda Roma dönemine ait mezar steli bulundu. Yaklaşık 2 bin yıllık olduğu değerlendirilen stel, bulunduğu yerden çıkarılarak envantere kaydedildi. “Roma dönemine ait çok ciddi bir buluntumuz var” Sivas Kalesi’ndeki kazılar hakkında bilgi veren Uzman Sanat Tarihçisi Onur Aydın, “Alan 3’üncü dereceden arkeolojik sit alanı. Uzun yıllardır burada kazı çalışmaları yapıyoruz. Bu sene Selçuklu dönemine ait yoğun buluntular gelmeye başladı. Artık Selçuklu dönemine ait mekanlar bulmaya başladık. Mekanların dışında duvarlar, zeminler, tandırlar çok yoğun bir şekilde geliyor. Bizi en çok mutlu eden detaylardan birisi de Selçuklu dönemine ait alçı buluntularımız. Bunların içerisinde hayvan, insan figürlü, bitkisel, geometrik bezemeli alçılarımız var. Bunlar da bize Selçuklu yaşantısının bölgede yoğun olduğunu göstermekte. Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemine ait buluntular gelmekte. Erken Tunç Dönemi’ne ait iki tane figür bulduk. Bunlar bu alan için önemli. Daha önce de çıkmıştı ama bu sene çıkanlar daha net bir şekilde o döneme ait olduğunu göstermekte. Ayrıca Roma dönemine ait çok ciddi bir buluntumuz var. O da Roma dönemine ait bir mezar steli. Bir insan gövdesi var ama ne yazık ki baş kısmı tahrip olmuş. Kıyafetleri, eli ve gövdesi belli. Çalışmalar hava şartlarına göre bir ay daha devam edecek. Önümüzdeki yıl ise mart veya nisan ayı gibi çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi. “Selçuklu Sarayı’nın izlerini ortaya çıkarmayı planlıyoruz” Erken Tunç Çağı’ndan itibaren dönemlere ait birçok parça bulduklarını ifade eden Uzman Sanat Tarihçisi Hüseyin Çil ise, “Buluntularımız az olmakla birlikte veri anlamında önem teşkil ediyor. Alanda genel olarak baktığımızda tam bir tabakalaşma göremiyoruz. Alan sürekli tahrip edilmiş. Alt ve üst tabaka birbiri ile yer değiştirmiş. Burada yoğun bir Bizans, Selçuklu ve Osmanlı buluntuları görüyoruz. Günümüze yakın olması hasebiyle Selçuklu ve Osmanlı dönemini daha net okuyabiliyoruz. Kazı çalışmalarımız ilerleyen noktada devam edecek. Mevsimsel şartlardan dolayı tam ilerleyemedik ancak önümüzdeki kazı sezonunda bu verileri tamamen açığa çıkararak, özellikle Selçuklu Sarayı’nın izlerini ortaya çıkarmayı planlıyoruz” diye konuştu. “Selçuklu dönemine ait saray malzemeleri de varlığını sürdürüyor” Selçuklu yaşantısının bölgede yoğun olduğuna dikkat çeken Uzman Sanat Tarihçisi Buğrahan Karaman, “Küçük eserler ve diğer seramik kaplar olmak üzere birçok eserin varlığıyla karşılaştık. Benim de en çok dikkatimi çeken kandillerin varlığı. Kandiller, Antik Çağ’dan itibaren günümüze aydınlatma aracı olarak geliyor. Burada en çok karşılaştığımız kandil tipi yonca ağızlı kandil dediğimiz Selçukluya ait kandil tipi. Daha sonra Bizans dönemine ait kandil tipleri de bulunuyor. Onlar da değişik form ve tipolojilerde bulunuyor. Sırlı ve sırsız olmak üzere kandil tiplerimiz var. Sikkeler, haçlar ve Selçuklu dönemine ait saray malzemeleri de varlığını sürdürüyor. İlerleyen dönemde bir bütünlük arz etmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.