EKONOMİ - 08 Kasım 2023 Çarşamba 13:23

Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ekonomik ilişkiler masaya yatırıldı

A
A
A
Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ekonomik ilişkiler masaya yatırıldı

Türk-Arap Ekonomik Forumu’nda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Enerji konusunda, az yatırım yapılıyor. Bunun sonucu olarak enerji fiyatlarının yüksek kalacağını görünüyor. Onun için daha iyi işbirlikleri yapmamız gerekiyor” dedi.



Türk-Arap Ekonomi Forumu (TAF), Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ev sahipliğinde düzenlendi. Bu sene 14’üncüsü yapılan forum, "İş Birliğinde Yeni Dönem" temasıyla gerçekleşti. Forumda Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkilerin yol haritası paylaşıldı.



Foruma, Şimşek’in yanı sıra, Mısır Maliye Bakanı Mohammed Maait, Katar Devlet Bakanı Ahmed Al-Sayed, Kuveyt Başbakan Yardımcısı ve Petrol Bakanı Saad Al-Barrak, Libya Merkez Bankası Başkanı Sadek Al Kaber, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu,Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve çok sayıda üst düzey ekonomi yetkilisi konuşmacı olarak katıldı.



Forum sonunda, TAF Özel ödülünü BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Kork adına Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Turan ve Türkiye Finans Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akşam aldı.



“Bölgesel ticarette entegrasyona gitmek çok önemli”


Dünya olarak çok zorlu bir dönemden geçtiklerini vurgulayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Global ekonomiye baktığımızda, orta düzeyde büyüme olduğunu görüyoruz. Gelecek yıl IMF’nin tahminine göre, küresel büyüme oranı sadece 2,9 olacak. Hindistan ve Çin’i hariç tutarsak, global büyüme oranı yüzde 1,6’ya ineceğini görüyoruz. Bu oranın altı neredeyse resesyon demektir. Önümüzdeki dönemde 5 yıllık büyümeye baktığımızda yüzde 3 veya 3,1 düzeyinde olacağı düşünülüyor. Bölgesel ticarette entegrasyona gitmek çok önemli. Ticaret büyümenin temel mottolarındandır. Burada ciddi bir rekabet yaşanıyor. Daha yakın çalışılarak bölgesel ticareti güçlendirebiliriz. Aynı zamanda, yavaş büyüme engelini hep beraber aşabiliriz” şeklinde konuştu.



“Mısır ve Türkiye için ilerlemenin tek yöntemi öncelikle kendi ülkeleri içerisinde reform yapması gerekiyor”


Zorlu finansal şartlarla karşı karşıya olduklarını belirten Şimşek, “Dünya çapında finansal şartlar çok sıkı. ABD hazinesi yüzde 10 yıllık tahvillerde yüzde 5’lik getiri öneriyor. Burada rekabet etmek çok zor. Kuveyt, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelere baktığımızda bu ülkeler, para akışına bağımlı olan ülkeler değil. Bu ülkelerin kendi kaynakları var. Bu kaynaklar iyi kullanılırsa çok ciddi dönüşüm süreci başlatılabilir. Mısır ve Türkiye gibi ülkelere baktığımızda, bizim dışarıdan desteğe ihtiyacımız olabilir. Mısır ve Türkiye için ilerlemenin tek yöntemi öncelikle kendi ülkeleri içerisinde reform yapması gerekiyor. Kredibilitesini arttırması gereken ülkeler. Para akışı ülkeye çekilmeli ve yapısal reformlar desteklenmeli” ifadelerini kullandı.



“Enerji konusunda az yatırım yapılıyor”


Enerji fiyatları ile ilgili ciddi bir belirsizlik olduğunu açıklayan bulunan Şimşek, “Enerji konusunda, az yatırım yapılıyor. Bunun sonucu olarak enerji fiyatlarının yüksek kalacağını görünüyor. Onun için daha iyi işbirlikleri yapmamız gerekiyor. Filistin’de yaşanan acılar çok uzakta yaşanan acılar değiller. Burada insanlığın genel olarak, bir inandırıcılık kaybının olduğunu görüyorum ben. Hayatını kaybedenlerin yüzde 80’ni çocuk, kadın ve yaşlıysa o zaman en ufak vicdanı olan kişinin rahat uyumaması gerekiyor. Bu yüzden bir arada çalışmamız gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.



Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ekonomik ilişkiler masaya yatırıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin Büyükşehir Belediyesine uluslararası 3 başarı rozeti Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı, iklim değişikliği ile mücadelede yürüttüğü uyum ve azaltım çalışmaları ile 3 uluslararası başarı rozetine layık görüldü. Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesine (GCoM) üyeliği kapsamında ödül alan Büyükşehir Belediyesi, azaltım ve uyum çalışmalarına yönelik hazırlanan eylem planı ile ’Azaltmal’, ’Adaptasyon’, ’Enerji Erişimi ve Yoksulluk’ rozetlerini kazandı. İklim değişikliğiyle mücadeleye kendini adamış şehirler, yerel yönetimler ve ortaklardan oluşan en büyük uluslararası ittifak olan GCoM’a üye olan Mersin Büyükşehir Belediyesi, iklime dirençli bir kent oluşturmak için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Gelecek nesillere yaşanılabilir bir kent bırakmak adına çalışmalar yürüten İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı, 9 etkili değerlendirme aşamasının 7’sinde başarı sağlayarak 3 adet rozete hak kazandı. Böylelikle Mersin Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’deki büyükşehir belediyeleri arasında en yüksek puanlamaya sahip 4 belediyeden birisi oldu. Mersin Emisyon Envanteri Raporu (2019-2023), Mersin İklim Değişikliği Risk ve Kırılganlık Analizi Raporu, Mersin Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) projelerini GCoM’a sunan Büyükşehir Belediyesi, ’Azaltma’ ve ’Adaptasyon’ rozetlerinden tam puan aldı. ’Enerji ve Yoksulluk’ rozetinde enerji ile ilgili hedef olmaması nedeniyle Büyükşehir Belediyesi, enerjiyi iyileştirmeye açık alan olarak belirleyerek ana gündem haline getirdi. Büyükşehir Belediyesi ayrıca, Mersin’in küresel iklim krizi ile mücadelesinde görünürlüğünün artırılması ve yapmış olduğu projelerle, kentlinin en üst düzeyde fayda sağlaması için yaptığı projelere yenilerini ekleyeceği mesajını da verdi. "Büyükşehir Belediyesi, uluslararası fon ve kredilere daha kolay erişebilecek" 6 kıtadan 144 ülkenin içinde bulunduğu GCoM’da Mersin’in büyük bir başarı elde ettiğini söyleyen İklim Değişikliği ve Yenilebilir Enerji Şube Müdürü Zafer Kuşatan, "Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak 2021 yılında bu çalışmalarımıza başlayarak, platforma üye olduk. GCoM’un alt çalışmalarında SECAP ile iklim risk ve kırılganlık raporlarımızı hazırladık. Böylece kentimiz uluslararası platformda çevreye duyarlılıkla ilgili bir başarı elde etti" dedi. GCoM’un kent ve insanı odak alarak 3 ana başlıkta değerlendirmeler yaptığını ve sosyolojik olarak da değerlendirmelerde bulunduğunun altını çizen Kuşatan, "Mersin Büyükşehir Belediyesi, 9 kriterden 7’sini sağlayarak başarı elde etmiş olup, Türkiye’deki büyükşehirler arasında üst sıralarda yerini almıştır" ifadelerini kullandı. Yapılan çalışmalar sayesinde Mersin Büyükşehir Belediyesinin uluslararası fon ve kredilere de erişiminin kolaylaşacağına dikkat çeken Kuşatan, projelerin daha etkin ve hızlı yürütülmesini sağlayacağını kaydetti. İklim değişikliğinin etkilerinin küresel boyutta yaşandığına değinen Kuşatan, "Yaptığımız projeler ile iklim değişikliğinin dolaylı etkilerinden en az etkilenebilecek şekilde bertarafını sağlamış olacağız. Bu sayede de vatandaşlarımız daha huzurlu ve yaşanabilir, kaliteli bir kentte bulunmuş olacaklar" sözlerine yer verdi. Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesi (GCoM) nedir? Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesi, vatandaşları için daha iyi bir gelecek güvence altına almak isteyen binlerce yerel yönetimi bir araya getiren Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen bir girişimdir. Yerel yönetimler GCoM’a katılarak, AB iklim ve enerji hedeflerini gönüllü olarak uygulamaya koymayı taahhüt ederler.
Çanakkale ’Askıda ayakkabı’ uygulamasıyla ihtiyaç sahiplerine ayakkabı ulaştırıyor Çanakkale’de ayakkabı tamircisi Mehmet Rüzgar, askıda ayakkabı uygulaması başlattı. Evlerde kullanılmayan ya da tamirden sonra düzelecek ayakkabıları toplayan Rüzgar, ayakkabıları askıda ayakkabı uygulamasıyla ihtiyaç sahipleriyle buluşturuyor. Çanakkale’de yaşayan Mehmet Rüzgar, 3 yaşında itibaren babasının yanına giderek ayakkabı tamiri mesleğini öğrenmeye başladı. 58 yıldır bu meslekle iç içe olan Rüzgar, arkadaşlarıyla konuştuğu bir sohbette askıda ayakkabı kampanyası başlatma fikrini buldu. Evine kullanmadığı ayakkabısı olan ya da tamir edilince düzelecek az kullanılmış ayakkabısı bulunan kişilerle bu fikrini paylaştı. Gönüllü olarak tamir ettiği ayakkabıları ve giyilmeyen ayakkabıları toplayan Rüzgar, bu kampanyasını sosyal medya hesapları üzerinden duyurmaya başladı. Bu kampanyanın başarılı bir şekilde ilerlediğini belirterek şimdiden İzmir, Adana ve Ankara’da bulunan ihtiyaç sahiplerine sadece kargo ücreti karşılığında ayakkabılarını ulaştırdığını söyledi. Ayakkabı tamircisi, hem sürdürülebilirlik hem de dayanışma açısından güçlü olan bu kampanyanın Türkiye’nin farklı yerlerinde de başlamasını istiyor. Askıda ekmek ve yemek kampanyalarından ilham aldılar Kendi aralarında bir kampanya başlattıklarını ifade eden Mehmet Rüzgar, "Askıda ayakkabı diye başladık. Askıda ekmek, askıda yemekten buralardan yola çıkarak biz bu askıda ayakkabı muhabbetini başlattık. Şimdi giyicilerin ayakkabıları numaraları uymuyor, rengi uymuyor, evde atacaklar atamıyorlar, verecekleri ulaştıracakları kimse bulamıyorlar. Biz bunları alalım tamirleri varsa ufak tefek, tamirlerini yapıyorum ücret almadan. Sonra numaralandırıyoruz, askıya koyuyoruz. Ayakkabılar için gelenler, numarasını söylüyor, alıyor ayakkabıyı gidiyor" dedi. Kampanyalarını sosyal medyada duyurarak farklı şehirlere ulaştırdılar Bu kampanyayı Çanakkale’de başlattıklarını kaydeden Rüzgar, kampanyayı sosyal medya hesapların üzerinden yaygınlaştırdıklarını belirterek şunları söyledi: "İzmir, Adana, Ankara gibi yerlere ulaştırdık. Sosyal medyadan paylaşım yapıyoruz, oradan diyorlar işte ’ben 41 numara giyiyorum’, ’37 numara giyiyorum’ elimizde olan ayakkabıyı biz kargo yapıp gönderiyoruz. Kargo ücreti kendilerine ait, kargo ücretlerini karışmıyorum. Böyle bir şey yaptık, çok güzel bir geri dönüş aldık. Şu anda elimde sahibini bekleyen 60 çift kadar ayakkabı var. Pazartesi günü de 20 çift kadar daha ayakkabı gelecek. Arkadaşlar haber veriyorlar, getiriyorlar. Biz de bu işe başladık ama çok güzel verim aldık, biz bu işten memnunuz." Askıda ayakkabı kampanyası örnek bir uygulama Askıda ayakkabı uygulamasının örnek bir uygulama olduğunu vurgulayan Rüzgar sözlerini şöyle sürdürdü: "Her türlü evde kullanmadığınız eşyaları bu şekil bizim gibi uğraşan arkadaşlara ulaştırsınlar. İllaki çıkacaktır bizim gibi insanlar. Bu şekilde askıda ayakkabı muhabbetini biz başlattık, tek sanıyorum kendimi. Başka şehirlerde de çıkabilir. Yani eğer evde kullanmadığınız her türlü ürünü bu şekilde geri dönüştürülürse çok güzel bir verim alınacaktır. Yani işte ekonomik durumu belli insanlar alamıyorlar, ayakkabılar pahalı. Tamir ettirecekler burada. Öğrenci çok, öğrenciler geliyor buraya. Ayakkabı tamir ettirecekler, ayakkabını tamir edilecek yeri yok yani. Yapılacak masrafa yazık, ben uğraşıyorum işçiliğe yazık. Kız giyemeyecek, erkek de öğrenci de giyemeyecek. Ben buradan sağlam giyecek bir şekildeki ayakkabıları veriyorum. Kendileri bana dua ediyor. Bu şekil çalışmalarımız devam edecek, geri dönüşüm gibi."
Çanakkale Askıda ayakkabı uygulamasıyla ihtiyaç sahiplerine ayakkabı ulaştırıyor Çanakkale’de ayakkabı tamircisi Mehmet Rüzgar, askıda ayakkabı uygulaması başlattı. Evlerde kullanılmayan yada tamirden sonra düzelecek ayakkabıları toplayan Rüzgar, ayakkabıları askıda ayakkabı uygulamasıyla ihtiyaç sahipleriyle buluşturuyor. Çanakkale’de yaşayan Mehmet Rüzgar, 3 yaşında itibaren babasının yanına giderek ayakkabı tamiri mesleğini öğrenmeye başladı. 58 yıldır bu meslekle iç içe olan Rüzgar, arkadaşlarıyla konuştuğu bir sohbette askıda ayakkabı kampanyası başlatma fikrini buldu. Evine kullanmadığı ayakkabısı olan yada tamir edilince düzelecek az kullanılmış ayakkabısı bulunan kişilerle bu fikrini paylaştı. Gönüllü olarak tamir ettiği ayakkabıları ve giyilmeyen ayakkabıları toplayan Rüzgar, bu kampanyasını sosyal medya hesapları üzerinden duyurmaya başladı. Bu kampanyanın başarılı bir şekilde ilerlediğini belirterek şimdiden İzmir, Adana ve Ankara’da bulunan ihtiyaç sahiplerine sadece kargo ücreti karşılığında ayakkabılarını ulaştırdığını söyledi. Ayakkabı tamircisi, hem sürdürülebilirlik hem de dayanışma açısından güçlü olan bu kampanyanın Türkiye’nin farklı yerlerinde de başlamasını istiyor. Askıda ekmek ve yemek kampanyalarından ilham aldırlar Kendi aralarında bir kampanya başlattıklarını ifade eden Mehmet Rüzgar, "Askıda ayakkabı diye başladık. Askıda ekmek, askıda yemekten buralardan yola çıkarak biz bu askıda ayakkabı muhabbetini başlattık. Şimdi giyicilerin ayakkabıları numaraları uymuyor, rengi uymuyor, evde atacaklar atamıyorlar, verecekleri ulaştıracakları kimse bulamıyorlar. Biz bunları alalım tamirleri varsa ufak tefek, tamirlerini yapıyorum ücret almadan. Sonra numaralandırıyoruz, askıya koyuyoruz. Ayakkabılar için gelenler, numarasını söylüyor, alıyor ayakkabıyı gidiyor" dedi. Kampanyalarını sosyal medyada duyurarak farklı şehirlere ulaştırdılar Bu kampanyayı Çanakkale’de başlattıklarını kaydeden Rüzgar, kampanyayı sosyal medya hesapların üzerinden yaygınlaştırdıklarını belirterek şunları söyledi: "İzmir, Adana, Ankara gibi yerlere ulaştırdık. Sosyal medyadan paylaşım yapıyoruz, oradan diyorlar işte ‘ben 41 numaraya gidiyorum’, ’37 numara giyiyorum’ elimizde olan ayakkabıyı biz kargo yapıp gönderiyoruz. Kargo ücreti kendilerine ait, kargo ücretlerine karışmıyorum. Böyle bir şey yaptık, çok güzel bir geri dönüş aldık. Şu anda elimde sahibini bekleyen 60 çift kadar ayakkabı var. Pazartesi günü de 20 çift kadar daha ayakkabı gelecek. Arkadaşlar haber veriyorlar, getiriyorlar. Biz de bu işe başladık ama çok güzel verim aldık, biz bu işten memnunuz." Askıda ayakkabı kampanyası örnek bir uygulama Askıda ayakkabı uygulamasının örnek bir uygulama olduğunu vurgulayan Rüzgar sözlerini şöyle sürdürdü: "Her türlü evde kullanmadığınız eşyaları bu şekil bizim gibi uğraşan arkadaşlara ulaştırsınlar. İllaki çıkacaktır bizim gibi insanlar. Bu şekilde askıda ayakkabı muhabbetini biz başlattık, tek sanıyorum kendimi. Başka şehirlerde de çıkabilir. Yani eğer evde kullanmadığınız her türlü ürünü bu şekilde geri dönüştürülürse çok güzel bir verim alınacaktır. Yani işte ekonomik durumu belli insanlar alamıyorlar, ayakkabılar pahalı. Tamir ettirecekler burada. Öğrenci çok, öğrenciler geliyor buraya. Ayakkabı tamir ettirecekler, ayakkabını tamir edilecek yeri yok yani. Yapılacak masrafa yazık, ben uğraşıyorum işçiliğe yazık. Kız giyemeyecek, erkek de, öğrenci de giyemeyecek. Ben buradan sağlam giyecek bir şekildeki ayakkabıları veriyorum. Kendileri bana dua ediyor. Bu şekil çalışmalarımız devam edecek, geri dönüşüm gibi."
Kahramanmaraş Tarihi sokakta sessizlik: "Eskiden kapımız çalınırdı, şimdi kimseler uğramıyor" Kahramanmaraş’ın tarihi sokaklarından birinde, yıkılmış binaların gölgesinde yan yana oturan Ökkeş ve Raziye Leblebici çiftinin yalnızlığı yüreklere dokundu. Geçmişi milattan önceye dayanan içerisinde bir çok tarihi mekan barındıran Kahramanmaraş’ın merkez ilçesi Dulkadiroğlu’da 2 yıl önce yaşanan depremle büyük yara aldı. İlçede bir çok sokakta asırlığa yaklaşan iki katlı evler zarar gördü. Divanlı Mahallesinde yer alan Bahtiyar Yokuşu sokağında bir çok mekan gibi 82 yaşındaki Ökkeş ile 79 yaşındaki Raziye Leblebici çiftinin evi de yıkıldı. Aynı bölgede sağlam bir ev bularak orada yaşayan yaşlı çift, geçmişin hatıralarını ve yalnızlıklarını ise tarihi sokakta oturarak gideriyor. Kendilerini arada bir ziyaret eden kızlarından başka çocukları olmayan çiftin tarihi sokakta ve yıkıntılar arasında yan yana oturması görenleri adeta geçmişe götürüyor. "Bir kapıyı bile tıklayan kalmadı" Sokakta adeta yalnız kalan çiftten Raziye Leblebici, "Eskiden insanlar kapımızı çalardı, hâlimizi hatırımızı sorardı. Komşuluk başkaydı, misafir eksik olmazdı. Şimdi ne arayan var ne soran. Bir kapıyı bile tıklayan kalmadı. Herkes kendi derdine düştü" dedi. 82 yaşındaki Ökkeş dede ise elindeki bastona yaslanmış gözleriyle yıkıntılar arasında geçmişi izleyerek eşiyle kameraya el salladı.