EKONOMİ - 13 Kasım 2024 Çarşamba 10:25

Türkiye genelinde Ekim ayında 165 bin 138 konut satıldı

A
A
A
Türkiye genelinde Ekim ayında 165 bin 138 konut satıldı

Türkiye genelinde konut satışları Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 76,1 oranında artarak 165 bin 138 oldu.



Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim ayı Konut Satış İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde konut satışları Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 76,1 oranında artarak 165 bin 138 oldu. Konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 24 bin 812 ile İstanbul, 15 bin 257 ile Ankara ve 8 bin 658 ile İzmir olurken, en az olduğu iller sırasıyla 76 ile Hakkari, 97 ile Bayburt ve 112 ile Ardahan olarak gerçekleşti.



Konut satışları Ocak-Ekim döneminde yüzde 11,9 arttı


Konut satışları Ocak-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11,9 oranında artarak 1 milyon 112 bin 374 olarak gerçekleşti.



İpotekli konut satışları 21 bin 95 olarak gerçekleşti


Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 278,2 oranında artarak 21 bin 95 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 12,8 olarak gerçekleşti. Ocak-Ekim döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 31,9 oranında azalarak 113 bin 405 oldu.



Ekim ayında 5 bin 167; Ocak-Ekim döneminde ise 26 bin 869 ipotekli konut satışı, ilk el olarak gerçekleşti.


Diğer satış türleri sonucunda 144 bin 43 konut el değiştirdi


Türkiye genelinde diğer konut satışları Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 63,3 oranında artarak 144 bin 43 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 87,2 olarak gerçekleşti. Ocak-Ekim döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20,7 oranında artarak 998 bin 969 oldu.



İlk el konut satış sayısı 57 bin 679 olarak gerçekleşti


Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 97,3 oranında artarak 57 bin 679 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 34,9 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Ekim döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20,4 oranında artarak 358 bin 558 olarak gerçekleşti.



İkinci el konut satışlarında 107 bin 459 konut el değiştirdi


Türkiye genelinde ikinci el konut satış sayısı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 66,5 oranında artarak 107 bin 459 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 65,1 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Ekim döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 oranında artarak 753 bin 816 olarak gerçekleşti.



Yabancılara Ekim ayında 2 bin 122 konut satışı gerçekleşti


Yabancılara yapılan konut satışları Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,3 oranında azalarak 2 bin 122 oldu. Ekim ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,3 olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 750 ile Antalya, 724 ile İstanbul ve 148 ile Mersin oldu.



Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 37,2 oranında azalarak 19 bin 212 oldu.



Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı


Ekim ayında ülke uyruklarına göre en fazla konut satışı sırasıyla 373 ile Rusya Federasyonu, 172 ile İran ve 136 ile Ukrayna vatandaşlarına yapıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Tanfer, Kent Konseyleri çalıştayında Erzurum’u temsil etti Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, Kocaeli’de düzenlenen Kent Konseyleri Mevzuat Çalıştayı’na katıldı. Başkan Tanfer, çalıştayda yaptığı değerlendirmede, “Zor günlerde kenetlenmesini bilen bir hikâyenin ortak kahramanları olduk.” dedi. Kocaeli’de 11-13 Kasım 2024 tarihlerinde Türkiye Kent Konseyleri Birliği’nin organizasyonunda, yerel yönetimler, akademisyenler ve kent konseyi temsilcilerinin katılımıyla önemli bir çalıştaya ev sahipliği yaptı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı ile Kocaeli Kent Konseyi’nin dönem başkanlığında düzenlenen "Türkiye Kent Konseyleri Mevzuat Çalıştayı" yerel demokrasinin güçlendirilmesi ve kent konseylerinin geleceği üzerine kapsamlı tartışmaların yapıldığı bir platforma dönüştü. Çalıştaya yoğun katılım oldu Türkiye Kent Konseyi Birliği Başkanı Sedat Köse’nin konuşması ile başlayan açılış törenine, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü Mevzuat Daire Başkanı Yasin Yıldırım, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanvekili Berna Abiş, Türkiye Belediyeler Birliğini temsilen Av. Ali Muhammet Mermerlioğlu, M.B.B. Genel Sekreteri M. Cemil Aslan, KBB Kent Tarihi ve Tanıtımı Daire Başkanı Dr. Talha Hülagü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığından İbrahim Halil Altıntop, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mutlu Kaya, Konya Büyükşehir Belediyesini temsilen BeytullahŞivetoğlu, Buca Belediyesi Başkan Yardımcısı Halit Kurt, Uclg-Mewa Genel Sekreteri Dr. Mehmet Duman, Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, Kocaeli Kent Konseyi Başkanı Kadir Çetin, Türkiye Kent Konseyleri Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, akademisyenler ve kent konseyi temsilcileri katıldı. “Şehirler, insanlığın en büyük eseri ve medeniyet merkezidir” Çalıştayın açılışına Türkiye Kent Konseyleri Birliği Başkanı Sedat Köse, Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü Mevzuat Daire Başkanı Yasin Yıldırım, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanvekili Berna Abiş ve çok sayıda yerel yönetim yetkilisi katıldı. Sedat Köse, kent konseylerinin, iş birliği ve dayanışmayı teşvik eden, yerel yönetimlerle vatandaşlar arasında güçlü bir köprü kuran önemli organlar olduğunu belirterek, "Şehirler, insanlığın en büyük eseri ve medeniyet merkezidir. Bu süreçte iş birliği, gönüllülük ve katılım kültürüne olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Şehirleri bir medeniyet merkezi olarak düşündüğümüzde; yönetim ve ilişkiler çerçevesinde ‘şehir hukuku’ ile karşı karşıya kalıyoruz. Böyle bir süreci bir kurum ya da bir liderin tek başına gerçekleştirebilmesine imkân yok. Bunun için gönüllü olmaya, katılım kültürüne, iş birliği ve dayanışmaya ihtiyacımız var. " dedi. Çalıştay için rapor hazırlanacak Kent Konseyleri Başkanları, belediye yetkilileri ve akademisyenler, kent konseylerinin mevzuatına yönelik düzenlemeler üzerine derinlemesine görüşler sunulurken, Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilsen Bilgili’nin moderatörlüğünde yapılan özel oturumlar, katılımcılara kent konseylerinin yönetmeliği ve 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 76. maddesi çerçevesinde yapılabilecek iyileştirmeleri tartışma fırsatı sundu. Çalıştayın ikinci gününde, yerel yönetimler ve vatandaş katılımı konularında önemli öneriler gündeme gelirken, katılımcılar, mevcut mevzuatın güçlendirilmesi ve daha etkili hale getirilmesi için çeşitli düzenlemeler önerdiler. Üçüncü günün sonunda ise, çalıştayda elde edilen sonuçlar, düzenleme kurulu tarafından bir rapor haline getirildi ve bakanlık ile ilgili kurumlara sunulmak üzere katılımcıların onayına sunuldu. Yerel Yönetimler Arasında Dayanışma Vurgusu Kocaeli Belediye Başkanvekili Berna Abiş, "Gelişen ve değişen şartlara uyum sağlamak adına, bu önemli çalıştayın Kocaeli’nde gerçekleşmesinden büyük mutluluk duyuyoruz" diyerek, yerel yönetimlerin kent konseyleriyle daha güçlü bir iş birliği yapması gerektiğine vurgu yaptı. Tanfer, “Zor günlerde kenetlenmesini bilen bir hikâyenin ortak kahramanları olduk” Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, ise çalıştay değerlendirmesinin olumlu sonuçlar verdiğini ifade ederek, Cumhuriyet’in 101’nci yılına, milli birlik ve bütünlüğe vurgu yaptı. Başkan Tanfer, yaptığı değerlendirmede, “Zor günlerde kenetlenmesini bilen bir hikâyenin ortak kahramanları olduk. Kent kenetlendiği zaman ayağa kalkarsınız. Cumhuriyetimizin 101’nci Yılını kutlama onurunu yaşadığımız 2024 yılı sona ererken, Vatan uğruna, bayrak uğruna toprağa düşen kahramanlarımızı asla unutmayacağız. Aziz şehitlerimiz vatan size minnettardır. Ruhunuz şad, makamınız cennet olsun. Şunu ifade etmek isterim, hayatın tüm alanlarında, geçmişin birikimini geleceğe taşıma azim ve kararlılığındaki genç ve dinamik bir Türkiye umuduyla, yeni bir yıla daha merhaba demeye hazırlanıyoruz. Takvimlerimizden çıkmak üzere olan bu yılda, kolayca unutulamayacak acılar karşısında, Milletçe katılımcılığın katma değerini idrak ettiğimiz pek çok deneyime tanık olduk. 2024 yılında yaşadığımız tüm olumsuzluklara karşın yarınlara, gençlere ve çocuklara umut olabilmek adına, zor günlerde kenetlenmesini bilen bir hikâyenin ortak kahramanları olduk. Gençlik Konseylerimizin varlığı Kent Konseylerimizin sürdürülebilirliği için çok önemli. Siz gençler ile geleceğe yürüyeceğiz. Erzurum’da Kadın kanserleri günümüzdeki en büyük problem, o nedenle hastaneye gidemeyen hanımlara özenle muayene ve erken tanı imkânları sağladık. Erzurum Kent Konseyi olarak her faaliyetimizde kent aidiyetini arttırmak, Erzurum’un marka değerini yükseltmek, ’Yurtta Barış Dünyada Barış’ şiarıyla tüm Dünyamıza barış ve huzur getirmesini; yeniden kendine yeten bir memleket hayaliyle, Ülkemiz, milletimiz, çocuk ve kadınlarımız, sokak hayvanları ve doğamız için sağlıklı ve eşit, genç işsizliğin olmadığı, istihdamın arttığı, adil ve refah içinde, bereket ve huzurla, üretim iklimin hakim olduğu kentlerde kamplaşmadan yaşama umudunda geçmesini temennisinde bulunuyorum. Erzurum Kent Konseyini Temsilen TKKB heyetinin ev sahibliğinde Kocaeli’nde birlik, beraberlik içerisinde kıymetli başkanalrımızla bir araya gelmekten büyük mutluluk duydum. İlimizin değerli yöneticilerine hüsnü kabullerinden ve ilgilerinden dolayı teşekkür ediyor, çalışmalarında üstün başarılar diliyoruz” diye konuştu. Başkan Tanfer çalıştay sonrası, Kent Konseyleri Birliği Genel Başkanı Sedat Köse’ye bakır işlemeli ’Erzurum Çaydanlık’ seti hediye etti.
Rize Doktoradan ve öğretmenlikten vazgeçti, arıcılığa başladı Rizeli matematik öğretmeni, hem eğitimcilikten hem de doktora yapmaktan vazgeçti, çocukluk sevdası olana arıcılığa başladı. Rize’nin Pazar ilçesinde yaşayan 40 yaşındaki Murat Memoğlu, lise eğitimini tamamladıktan sonra Matematik Öğretmenliği okudu. Okulunu başarıyla bitiren Memoğlu sonrasında alanında yüksek lisansını bile yaptı. Daha sonra doktoraya başlayan Memoğlu aynı zamanda özel bir okulda matematik öğretmeni olarak da çalışmaya başladı. Bunların hepsi gerçekleşirken onun aklı ise çocukluktan beri hayali olan arıcılıktaydı. Dededen, babadan gördüğü arıcılığa sevdalı olduğunu söyleyen Memoğlu, artık eğitimciliği, hatta doktora eğitimini bile bırakarak arıcılık yapmaya başladı. 400 adet kovanı olduğunu ifade eden Memoğlu, insanların hobi olarak yaptığı arıcılığı artık profesyonel olarak yapmaya başladı. Çocuk yaşlarda tanıştığı arıcılığa çok hevesli olduğunu ifade eden Memoğlu, “Çocukluğumdan beri arıların içinde büyüdüm. Dedem bu işi yapıyordu ilk başta. Dedemden sonra babam da aynı şekilde bu işi yapıyordu. Hatta o geleneksel yöntemlerle karakovancılık yapıyor. Ben matematik öğretmeniyim. Yüksek lisansımı yaptım, sonrasında doktoraya başladım. Doktora yaparken bir yandan aracılık yapıyordum. Bir yandan da yine doktora mı yaparken özel okulda öğretmenlik yapıyordum. Öğretmenlik çok kutsal bir meslek. Yani öğrencilerin rehberi oluyorsun, onlara ışık oluyorsun. Bunu yapmak çok güzel ama bir yandan arıcılık da aynı şekilde güzel bir meslek ve benim çocukluk sevdam. Bir tercih yapmak zorunda kaldım ve ben aracılığı tercih ettim. Yani olan bir hevesti hobi olarak yapıyordum ‘Bunu meslek olarak niye yapmayayım?’ dedim. Yaklaşık 4 yıldır bunu profesyonel bir şekilde meslek olarak yapmaya başladım” dedi. Arıcılığın kendisini ekonomik olarak da mutlu ettiğini sözlerine ekleyen Memoğlu, arıcılığın genç yaşta yapılabilecek kadar zor bir meslek olduğunun da altını çizerek, “400 civarında kovanım var. Çocukluğumdan beri heves ettiğim, sevdası olduğum arıcılığı yapıyorum. Beni ekonomik olarak tatmin ediyor. Gençler bu mesleği yapabilirler. Hatta bu gençlikte yapılacak bir iştir. Evet, çok hevesli olarak yapıyorum ama zahmeti de çoktur. Kolay bir iş değil yani. İşe giriştiğin zaman bunu anlıyorsun. Zahmetlidir ama aynı zamanda çoğu insanın hobi olarak yaptığı bir meslektir. Gençler bu işi yaparsa çok daha başarılı olur. Hem ekonomik olarak tatmin eder. Yani insanların geçimini sağlaması için alternatif bir gelir kaynağıdır, yapılabilir” ifadelerini kullandı. Matematik öğretmenliğini, hatta doktorayı bıraktığını duyanların çok şaşırdığını ama kendisinin sevdiği mesleği yaptığını dile getiren Memoğlu, “Tepkiler oluyor ama yani insan meraklı olduğu şeyi yapmalı. Aslında ben matematiği de seviyordum. Yani matematikte doktora yapmak benim için keyifli bir şeydi. Araştırma yapmak. Ama çocukluktan beri bir hayran olduğum için ben arıcılığı tercih ettim” şeklinde konuştu.