SAĞLIK - 21 Eylül 2024 Cumartesi 10:31

Sırtüstü yatmak ve burun karıştırmak Alzheimer’ı tetikleyebilir

A
A
A

Biruni Üniversite Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, sırtüstü yatma, burun karıştırma gibi basit alışkanlıkların Alzheimer riskini artırabildiğini söyledi.

Tüm dünyada 44 milyon insan Alzheimer hastalığından muzdarip. Türkiye’de yaklaşık 700 bin Alzheimer hastası bulunuyor. Çoğunlukla 65 yaş üstü kişilerde görülen Alzheimer nedeniyle hem hastalar hem de yakınları zorlu süreçlerden geçiyor.

21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’nde konuşan Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, önemsiz zannedilen sırtüstü yatma, burun karıştırma gibi basit alışkanlıkların bile Alzheimer riskini arttırdığına dikkat çekti.

Alzheimer hastalığının unutkanlıkla başladığını aktaran Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, hastaların ilerleyen seviyelerde soyunma, giyinme, yemek yeme, tuvalet ihtiyacı gibi günlük yaşam aktivitelerinin bile yardım gerektirebileceğini söyledi.

Burundaki enfeksiyon Alzheimer’ı tetikliyor

Yapılan araştırmalara göre burun karıştırmanın da Alzheimer riskini artırdığını belirten Doç. Dr. Özkardeş, “Bazı insanlar burunlarını çok karıştırıyorlar. Bu kişilerde de Alzheimer riskinin daha fazla olduğu görülmüş. Buna şöyle bir açıklama getirilmiş: Burnunu çok fazla karıştıran insanlarda burunda enfeksiyon oluşma riski artıyor ve burundaki beyne giden sinirler aracılığıyla bu mikroplar beyne ulaşıyor. Alzheimer hastalığının kökeninde, beyinde amiloid plak dediğimiz bir bozukluk oluşuyor. Amiloid plakların burun karıştıran insanlarda daha fazla olduğu görülmüş. O yüzden burun hijyeni de çok önemli bir konu” diyerek uyarıda bulundu.

Sırtüstü yatanlar risk grubunda

Bazı basit alışkanlıkların Alzheimer riskini arttırdığını vurgulayan Doç. Dr. Özkardeş, şu ifadeleri kullandı:

“Yapılan çalışmalar gösterdi ki aslında hiç aklımıza gelmeyen şeyler de Alzheimer olma ihtimalini artırabiliyor. Örneğin sürekli sırtüstü yatan insanlarda bu risk artıyor. Sırtüstü uyuyanlarda uyku apnesi çok oluyor. Uyku apnesinin kısa dönem etkileri olduğu gibi uzun dönemde de etkileri var. Beynin kanlanması bozuluyor ve buna bağlı olarak Alzheimer gelişme riski artıyor. İşitme kaybı olan insanlarda da Alzheimer riski daha yüksek. İşitmeyi aynı zamanda bir beyin uyaranı gibi düşünebiliriz. Kişi, bu uyaranı kaybettiğinde yarı unutkan oluyor.”

Sosyal insanlarda daha az görülüyor

Alzheimer hastalığının nedenlerine değinen Doç. Dr. Özkardeş, “Alzheimer’da en önemli faktör yaş faktörü, belli yaşın altında bu hastalığa çok rastlanmıyor. Çok genç yaşlarda görülürse genetik bir neden aramak gerekiyor. Onun dışında hastanın entelektüel düzeyi çok önemli. Entelektüel, hayatı dolu dolu yaşamış insanlarda Alzheimer olsa bile geç oluyor ve hafif seyrediyor. Beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktiviteler, hipertansiyon, diyabet, kolesterol gibi rahatsızlıklar da önemli faktörler” dedi.

Sebze ve beyaz et koruyor

Beyni aktif kılmanın ve fiziksel hareketliliğin Alzheimer’dan korunmada önemli faktörler olduğunun altını çizen Doç. Dr. Özkardeş, “Entelektüel yaşamak lazım, fiziksel olarak hareketli olmak, günlük yürüyüşler yapmak lazım. Kolesterolü, şekeri, tansiyonu arttıran olaylardan kaçınmak, buna göre beslenmek önemli. Alzheimer’a iyi gelebilecek bazı besinler var. Lahana, pırasa, pazı gibi damarlı yeşil sebzeleri tüketmek, günde birkaç ceviz, birkaç fındık almak lazım. Beyaz et her halükarda faydalı. Kırmızı etten, hamur işlerinden ise uzak durmak gerekir. Ayçiçek yağı yerine saf zeytinyağı tüketmek önemli” diyerek sözlerini noktaladı.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çankırı Uzmanından ikinci el telefon alacaklara tavsiyeler: "e-Devlet üzerinden IMEI sorgusu yapılmalı" İkinci el cep telefonu alacak vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Endüstri Mühendisi Gökhan Taşcı, e-Devlet üzerinden IMEI sorgusunun yapılması gerektiğini söyledi. Endüstri Mühendisi Gökhan Taşcı, ikinci el telefon alacaklar için tavsiyelerde bulundu. Cihazın garanti ve faturasının bulunmasının, alım sürecinde güven verici bir faktör olduğunu belirtti. e-Devlet üzerinden IMEI sorgusu yapmanın önemini vurgulayan Taşcı, telefonun Türkiye’ye ait olmasının en kritik unsurlardan biri olduğunu ifade etti. Orijinal parçaların kullanılması gerektiğini, yan sanayi parçaların ise sorun oluşturabileceğini belirten Taşcı, cihazı almadan önce yetkili serviste kontrol ettirmenin faydalı olacağını kaydetti. Dolandırıcıların tuzaklarına düşülmemesi gerektiğini ifade eden Taşcı, telefona ulaşmadan IBAN üzerinden para göndermemek gerektiğini önerdi. “IMEI numarası e-Devlet üzerinden basit bir şekilde yapılabilir” Cihazı almadan önce IMEI sorgulaması yapılması gerektiğini söyleyen Taşcı, “İkinci el telefon alırken dikkat edilmesi gereken birtakım hususlar mevcuttur. Öncelikle cihazın garantisi ve faturasının olması, daha iyi bir durumda olduğunu gösterir. Cihazı alırken Türkiye faturasının olmasına dikkat edin. IMEI numarası e-Devlet üzerinden yapılmalı, böylece cihazın Türkiye’mi yoksa yurt dışı mı olduğunu rahatlıkla anlayabilirsiniz. Donanımsal olarak bakmamız gereken başlıca hususlar ise hoparlör, ekran, kamera, bataryadır. Cihazın daha önceden tamir görüp görmediği kontrol edilir ve neden tamir edildiği araştırılır. Değişen parçanın yan sanayi mi yoksa orijinal mi takıldığına dikkat edilmelidir. Yan sanayi ürünlerde yüksek bir şekilde problemler yaşanabilir” şeklinde konuştu. “Kesinlikle telefonu görmeden IBAN üzerinden para gönderip telefon alma çabalarına girmemenizi öneririm” Telefonu görmeden parasının ödenmemesini kaydeden Taşcı, “Cihazı telefoncudan değil de bir kullanıcı tarafından alacaksanız mutlaka bir yetkili servise getirmenizi öneririm. Herhangi bir teknik serviste kontrol ettirilmeyen cihazı almamanızı öneriyorum. Bir cihazın batarya ömrü iki yıldır. İki yıldan fazla kullanılmış bir cihaz alınacaksa ve bataryası da değişmediyse bataryada problem yaşayabilirsiniz. İkinci el telefon alırken kandırılmamaya ve dolandırılmamaya dikkat etmeniz gerekiyor. Kesinlikle telefonu görmeden IBAN üzerinden para gönderip telefon alma çabalarına girmemenizi öneririm” dedi.