SAĞLIK - 21 Eylül 2024 Cumartesi 09:40

Sırt üstü yatmak ve burun karıştırmak Alzheimer’ı tetikleyebilir

A
A
A
Sırt üstü yatmak ve burun karıştırmak Alzheimer’ı tetikleyebilir

Biruni Üniversite Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, sırt üstü yatma, burun karıştırma gibi basit alışkanlıkların Alzheimer riskini artırabildiğini söyledi.


Tüm dünyada 44 milyon insan Alzheimer hastalığından muzdarip. Türkiye’de yaklaşık 700 bin Alzheimer hastası bulunuyor. Çoğunlukla 65 yaş üstü kişilerde görülen Alzheimer nedeniyle hem hastalar hem de yakınları zorlu süreçlerden geçiyor.


21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’nde konuşan Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, önemsiz zannedilen sırt üstü yatma, burun karıştırma gibi basit alışkanlıkların bile Alzheimer riskini arttırdığına dikkat çekti.


Alzheimer hastalığının unutkanlıkla başladığını aktaran Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, hastaların ilerleyen seviyelerde soyunma, giyinme, yemek yeme, tuvalet ihtiyacı gibi günlük yaşam aktivitelerinin bile yardım gerektirebileceğini söyledi.


Burundaki enfeksiyon Alzheimer’ı tetikliyor


Yapılan araştırmalara göre burun karıştırmanın da Alzheimer riskini artırdığını belirten Doç. Dr. Özkardeş, “Bazı insanlar burunlarını çok karıştırıyorlar. Bu kişilerde de Alzheimer riskinin daha fazla olduğu görülmüş. Buna şöyle bir açıklama getirilmiş: Burnunu çok fazla karıştıran insanlarda burunda enfeksiyon oluşma riski artıyor ve burundaki beyne giden sinirler aracılığıyla bu mikroplar beyne ulaşıyor. Alzheimer hastalığının kökeninde, beyinde amiloid plak dediğimiz bir bozukluk oluşuyor. Amiloid plakların burun karıştıran insanlarda daha fazla olduğu görülmüş. O yüzden burun hijyeni de çok önemli bir konu” diyerek uyarıda bulundu.


Sırt üstü yatanlar risk grubunda


Bazı basit alışkanlıkların Alzheimer riskini arttırdığını vurgulayan Doç. Dr. Özkardeş, şu ifadeleri kullandı:


“Yapılan çalışmalar gösterdi ki aslında hiç aklımıza gelmeyen şeyler de Alzheimer olma ihtimalini artırabiliyor. Örneğin sürekli sırt üstü yatan insanlarda bu risk artıyor. Sırt üstü uyuyanlarda uyku apnesi çok oluyor. Uyku apnesinin kısa dönem etkileri olduğu gibi uzun dönemde de etkileri var. Beynin kanlanması bozuluyor ve buna bağlı olarak Alzheimer gelişme riski artıyor. İşitme kaybı olan insanlarda da Alzheimer riski daha yüksek. İşitmeyi aynı zamanda bir beyin uyaranı gibi düşünebiliriz. Kişi, bu uyaranı kaybettiğinde yarı unutkan oluyor.”


Sosyal insanlarda daha az görülüyor


Alzheimer hastalığının nedenlerine değinen Doç. Dr. Özkardeş, “Alzheimer’da en önemli faktör yaş faktörü, belli yaşın altında bu hastalığa çok rastlanmıyor. Çok genç yaşlarda görülürse genetik bir neden aramak gerekiyor. Onun dışında hastanın entelektüel düzeyi çok önemli. Entelektüel, hayatı dolu dolu yaşamış insanlarda Alzheimer olsa bile geç oluyor ve hafif seyrediyor. Beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktiviteler, hipertansiyon, diyabet, kolesterol gibi rahatsızlıklar da önemli faktörler” dedi.


Sebze ve beyaz et koruyor


Beyni aktif kılmanın ve fiziksel hareketliliğin Alzheimer’dan korunmada önemli faktörler olduğunun altını çizen Doç. Dr. Özkardeş, “Entelektüel yaşamak lazım, fiziksel olarak hareketli olmak, günlük yürüyüşler yapmak lazım. Kolesterolü, şekeri, tansiyonu arttıran olaylardan kaçınmak, buna göre beslenmek önemli. Alzheimer’a iyi gelebilecek bazı besinler var. Lahana, pırasa, pazı gibi damarlı yeşil sebzeleri tüketmek, günde birkaç ceviz, birkaç fındık almak lazım. Beyaz et her halükarda faydalı. Kırmızı etten, hamur işlerinden ise uzak durmak gerekir. Ayçiçek yağı yerine saf zeytinyağı tüketmek önemli” diyerek sözlerini noktaladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İstanbul Havalimanı Avrupa başkentlerini geride bıraktı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “İstanbul Havalimanı günlük bin 488 uçuş ile Amsterdam, Paris ve Londra’yı geride bırakarak Avrupa’nın zirvesindeki yerini korudu” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı tarafından yayınlanan 9-15 Eylül tarihlerini kapsayan Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu’nda İstanbul Havalimanı’nın günlük ortalama bin 488 uçuş ile Avrupa’daki en yoğun havalimanı olduğunu bildirdi. Bakan Uraloğlu, “İstanbul Havalimanımız Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Dünya genelindeki Küresel ölçekli 25 havalimanı içerisinde ise İstanbul Havalimanımız 7. sırada yer aldı” dedi. Uraloğlu, Türkiye’nin ise günlük ortalama 3 bin 735 uçuş ile Avrupa’da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6. sırada olduğunun altını çizdi. “İstanbul Havalimanımız Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı’nın (EUROCONTROL) 9-15 Eylül tarihlerinde Avrupa’daki havalimanlarında gerçekleşen havacılık istatistiklerinin yer aldığı 19 Eylül tarihli Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İstanbul Havalimanı’nın günlük ortalama bin 488 uçuş ile Avrupa’daki en yoğun havalimanı olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, “İstanbul Havalimanımız Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Günlük ortalama 949 uçuş gerçekleştiren Antalya Havalimanı ise aynı listede 10. sırada yer aldı” dedi. Uraloğlu, küresel ölçekli 25 havalimanı içerisinde ise ortalama 747 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı’nın dünya genelinde de 7. sırada yer aldığına dikkat çekti. “Türkiye günlük ortalama 3 bin 735 uçuş ile Avrupa’da 6. sırada” EUROCONTROL tarafından 19 Eylül tarihinde yayınlanan Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu’nda yayımlanan hava trafik istatistiklerine göre Türkiye’nin günlük ortalama 3 bin 735 uçuş ile Avrupa’da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6.sırada yer aldığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Uçuş yoğunluğundaki başarımız uçuşlardaki gecikme sürelerinde de devam etti. Raporda EUROCONTROL hava sahası uçuş başına ortalama 2,27 dakikalık bir gecikme süresi elde ederken Türk hava sahamız ise uçuş başına sadece 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresi ile Avrupa’nın en verimli hava sahalarından biri oldu” diye konuştu. Bakan Uraloğlu, EUROCONTROL üyeleri arasında 7 saha kontrol merkezinde uçuş başına ortalama 1 dakikadan fazla gecikme süreleri yakalandığını belirterek, “Budapeşte ortalama 4,4 dakikalık gecikme ile en yüksek gecikme yaşayan hava sahası oldu. Karlsruhe hava şartlarından kaynaklı ortalama 1,9 dakikalık gecikme süresi elde etti. Zagreb ve Belgrad ise 1,8 dakika ile en yoğun gecikme yaşayan saha kontrol merkezleri arasında yer aldı” şeklinde konuştu.
Batman Batman’da mahalle lastikçisi kadın sürücüye 20 bin lira fiyat çıkardı, gerçek ise bayide ortaya çıktı Batman’da kadın sürücü, otomobilinin lastik basınç sensörlerinin yanması üzerine mahalle lastikçisine gitti. İddiaya göre lastikçi, kontrol ettiği lastiklerin araca ait olmadığı görüşünde bulunarak 20 bin lira fiyat çıkarttı. Otomobilinin lastiklerini kendi lastik bayisine götüren kadın bakımı burada 700 liraya yaptırırken, lastiklere ise önceki gösterildiği yerde sıvı madde bırakıldığı ileri sürüldü. Batman’da Sevde G. adlı kadın, 8 Eylül’de kullandığı otomobilinin lastik basınç sensörlerinin yanması üzerine aracını mahalle lastikçisine götürdü. Sevde G., lastikçinin, sorun yaşanan lastiklerin arabaya ait olmadığını, eğri olduğunu, işlem yaparak lastiklerin kendilerini bir süre idare edeceğini ancak dört tekerin de değiştirilmesi gerektiği görüşünde bulunarak, 20 bin lira fiyat çıkardığını öne sürdü. Sevde G. daha sonra, arabasının lastiklerini kendi bayisine götürdü. Lastik bayisindeki ustalar yaptıkları kontrollerde lastiklerin içine sıvı madde bırakıldığını belirleyip, gerekli işlemleri 700 lira maliyetle yaptı. Gültepe Sanayi Sitesi’nde lastik bayisi işleten Mesut Aslan, kadın müşterilerin genellikle araçlarındaki uyarı ışıklarını anlamakta zorlandıklarını ve bu durumun panik oluşturabileceğini söyledi. Aslan, lastiklerin eğriliğinin gözle tespit edilemeyeceğini ve bunun ancak bir rot balans ustası tarafından kontrol edilmesi gerektiğini belirterek, "İçine sıvı enjekte edilmiş, nasıl enjekte etmişse? Bunu yapınca denge kaybına sebep olmuş. Bu yüzden lastikçinin yanına geri gitmemiş, yanıma geldi" dedi. "Lastiği açtığımızda içinde sıvı gördük" diyen Aslan, "Bu, aracın dengesini, rot balansını bozar. Direksiyonda çok aşırı titreme yapar, sürüş güvenliğini tehlikeye atar. Mahalle arasındaki lastikçi arkadaşımızı tanımıyorum ama içine sıvı enjekte etmiş. Bu aracın lastiklerinin değişmesini söylemiş, bayan sürücümüzü de tedirgin etmiş. Rakam olarak bu lastiklerin 20 bin liraya değişeceğini söylemiş. Araç sıfır, lastikler sıfır. Bayan sürücümüz de şüphelendiği için kabul etmemiş. Kurumsal yetkili servise, yanımıza geldi. Biz, bu aracın uyarı ışığını söndürdük. İçindeki sıvıyı boşalttık, rot balansını yaptık. Test sürüşünü de yaptık. Meblağ olarak da 700 lira aldık. Böyle art niyetli insanlarda var, dikkatli olmak gerek" ifadelerini kullandı.