GÜNDEM - 21 Eylül 2024 Cumartesi 11:02

İstanbul Havalimanı Avrupa başkentlerini geride bıraktı

A
A
A
İstanbul Havalimanı Avrupa başkentlerini geride bıraktı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “İstanbul Havalimanı günlük bin 488 uçuş ile Amsterdam, Paris ve Londra’yı geride bırakarak Avrupa’nın zirvesindeki yerini korudu” dedi.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı tarafından yayınlanan 9-15 Eylül tarihlerini kapsayan Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu’nda İstanbul Havalimanı’nın günlük ortalama bin 488 uçuş ile Avrupa’daki en yoğun havalimanı olduğunu bildirdi. Bakan Uraloğlu, “İstanbul Havalimanımız Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Dünya genelindeki Küresel ölçekli 25 havalimanı içerisinde ise İstanbul Havalimanımız 7. sırada yer aldı” dedi. Uraloğlu, Türkiye’nin ise günlük ortalama 3 bin 735 uçuş ile Avrupa’da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6. sırada olduğunun altını çizdi.



“İstanbul Havalimanımız Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu”


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı’nın (EUROCONTROL) 9-15 Eylül tarihlerinde Avrupa’daki havalimanlarında gerçekleşen havacılık istatistiklerinin yer aldığı 19 Eylül tarihli Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İstanbul Havalimanı’nın günlük ortalama bin 488 uçuş ile Avrupa’daki en yoğun havalimanı olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, “İstanbul Havalimanımız Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Günlük ortalama 949 uçuş gerçekleştiren Antalya Havalimanı ise aynı listede 10. sırada yer aldı” dedi.


Uraloğlu, küresel ölçekli 25 havalimanı içerisinde ise ortalama 747 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı’nın dünya genelinde de 7. sırada yer aldığına dikkat çekti.



“Türkiye günlük ortalama 3 bin 735 uçuş ile Avrupa’da 6. sırada”


EUROCONTROL tarafından 19 Eylül tarihinde yayınlanan Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu’nda yayımlanan hava trafik istatistiklerine göre Türkiye’nin günlük ortalama 3 bin 735 uçuş ile Avrupa’da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6.sırada yer aldığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Uçuş yoğunluğundaki başarımız uçuşlardaki gecikme sürelerinde de devam etti. Raporda EUROCONTROL hava sahası uçuş başına ortalama 2,27 dakikalık bir gecikme süresi elde ederken Türk hava sahamız ise uçuş başına sadece 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresi ile Avrupa’nın en verimli hava sahalarından biri oldu” diye konuştu.


Bakan Uraloğlu, EUROCONTROL üyeleri arasında 7 saha kontrol merkezinde uçuş başına ortalama 1 dakikadan fazla gecikme süreleri yakalandığını belirterek, “Budapeşte ortalama 4,4 dakikalık gecikme ile en yüksek gecikme yaşayan hava sahası oldu. Karlsruhe hava şartlarından kaynaklı ortalama 1,9 dakikalık gecikme süresi elde etti. Zagreb ve Belgrad ise 1,8 dakika ile en yoğun gecikme yaşayan saha kontrol merkezleri arasında yer aldı” şeklinde konuştu.



İstanbul Havalimanı Avrupa başkentlerini geride bıraktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde danışman bilgilendirme ve değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi Atatürk Üniversitesinde yeni dönem hazırlıkları kapsamında 2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı örgün (yüzyüze) yürütülen ön lisans ve lisans programlarına kayıtlı öğrencilerin danışmanlıklarını yürüten akademisyenlere yönelik Danışman Bilgilendirme ve Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirildi. 15 Temmuz Milli İrade Salonunda, Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı tarafından organize edilen Danışman Bilgilendirme ve Değerlendirme Toplantısına, öğrencilerin danışmanlıklarını yürüten 940 akademisyen katıldı. Toplantıda konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yüksek Göktaş, yeni dönemde Atatürk Üniversitesi öğrencilerinin kendilerini evlerinde hissetmeleri ve verimli bir akademik dönem geçirmeleri için tüm hazırlıkların aralıksız devam ettiğini söyledi. Prof. Dr. Göktaş: “Günümüz eğitim sistemi ve hayat koşullarında, öğrencilerimizin akademik yetkinlik kazanmasında, kariyer planlarının yapılmasında, eğitim süreçlerinde yol haritalarının belirlenmesinde, güncel mevzuat ve uygulamalar hakkında bilgi verilmesinde, ders kayıt işlemleri başta olmak üzere eğitim süreçlerinde rehberlik edilmesinde danışmanların varlığı oldukça önemlidir. Danışmanlarımızın bugüne kadar elde etmiş oldukları tecrübelerle rehberlik yapmaları, öğrencilerimize her alanda çok değerli katkılar verecektir. Yeni eğitim-öğretim yılı üniversitemize hayırlar getirmesini diliyorum” dedi. Öğrenci İşleri Daire Başkanı Metin Saygılı ise gerçekleştirdiği sunumda, güncel mevzuat ve uygulamalar ile Öğrenci Bilgi Sistemindeki danışmanlık ve öğrenci işlemleri hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Aksaray Aksaray’da kış gelirken vatandaş ayakkabı almak yerine tamirine yoğunlaştı Aksaray’da kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte vatandaşlar en az bin lira verip yeni ayakkabı almak yerine 150 lira verip eski ayakkabılarını tamir ettiriyor. Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte vatandaşlar şimdiden kışlık giyecek hazırlıklarına başlarken, fiyatların artması nedeniyle vatandaşlar tamir ve bakıma yöneldi. Aksaray’da 60 yıllık ayakkabı tamircisi Ahmet Kaş (75), hayat pahalılığının ardından tamir ve bakım işlerinin ciddi anlamda arttığını ve vatandaşların yenisini almak yerine eskisini tamir ettirmeye yöneldiğini söyledi. Tamir ve bakımın çok daha uygun fiyata geldiğini ifade eden Kaş, “Hayat pahalılığından önce eskiyi tamir ettirmek bu kadar değildi. İş oluyordu tabii ama bu kadar değildi. Şimdi hayat pahalı olduktan sonra çanta, ayakkabı tamiri çok çok fazlalaştı. Genellikle de ufak ayakkabıları da vatandaşlar genişletiyor. Ayakkabılara kalıp yapıp genişletiyorum. Vatandaş geçen seneden kalma veya giyilmemiş ayakkabıyı büyütmeye çalışıyor. Diğer çocuğunun ayakkabısını büyük çocuğa kalıbını genişletiyoruz. Yani bu tür işler hayat pahalılığından sonra çok fazlalaştı” dedi. Ayakkabı tamirinin en fazla 150 TL’ye mal olduğunu anlatan Kaş, “Ayakkabılarda kışlık bakım yırtığına, söküğüne, içinin astarına bakılır ve varsa eksiği yapılır. Söküğüne, yırtığına göre de fiyatları 100 TL olur. Pençe değişimi 100 TL, ökçe değişimi 50 TL” ifadelerini kullandı. "Sanat hiç bulunmaz bir şey" Mesleğin önemine de değinen Ahmet Kaş, “Benim mesleğe başlamam 60 yıl oldu. 40 senedir de Aksaray’dayım. Öncesi 20 sene Yenikent beldesinde kaldım. Köy yerinde bir usta vardı. O zamanlar tığ ile ayakkabı dikerlerdi. Örs, çekiç, kerpeten getirdim, bir süre sonra elim alıştı. Sonra ayakkabı tamirciliği mesleğimiz oldu. Makine aldık. 4 çocuğumu evlendirdim, barklandırdım, Allah biliyor durumum da iyi. Sanat hiç bulunmaz bir şey. Atasözünde ne diyor, ‘Sanat altın bilezik’, gerçekten altın bilezik. Sabah bismillah deyip oturup çalıştığın zaman akşama kadar hiç boş kalmazsın. Helal para bir kere, rıza pazarlığı ile anlaşıyorsun, yapıyorsun işini tertemiz. Akşam olduğunda evine çekersin gidersin" ifadelerini kullandı. Yeni ayakkabı almak yerine ayakkabısını tamir ettiren Esila Can ise “Şimdi kış geldi ve ayakkabılarımızın yırtık söküklerini yaptırıyoruz. Ayakkabı fiyatları malum çok pahalandı, uçtu gitti. Biz de böyle ayakkabı almak yerine ayakkabılarımızı yaptırıyoruz. Böylelikle 1 sene daha giyme şansımız oluyor. Ayrıca israf olmamış oluyor, dolayısıyla daha maliyetsiz oluyor” dedi.
Diyarbakır Narin Güran cinayetinde tutuklu Nevzat Bahtiyar’dan itiraf: “Salim bana, ‘Yüksel’le birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Artık sende benim suç ortağımsın. Bu olaya tanık olduğun için bu cesedi yok edeceksin” Diyarbakır’da öldürülen Narin Güran’ın cansız bedenin dereye taşıdığını daha önce itiraf eden ve soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Nevzat Bahtiyar, yeniden verdiği ifadede de, “Salim bana, ‘Yüksel’le birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Artık sende benim suç ortağımsın. Bu olaya tanık olduğun için bu cesedi yok edeceksin. Yoksa senin oğlunu gittiği futbol okulundan aldırır, kafasına sıktırırım. Bunu yok et ve sonrasında da sana 200 bin lira vereceğim’ iddialarında bulundu. Merkez Bağlar ilçesindeki Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolan, 8 Eylül günü cansız bedeni mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine soruşturma sürüyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu 12 kişi arasında yer alan ve daha önce verdiği ifadede Narin’in cansız bedenini dereye taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar, tutuklu bulunduğu cezaevine yazdığı dilekçe adliyede ifade vermek istediğini bildirdi. Yoğun güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesi’ne dün akşam saatlerinde getirilen Nevzat Bahtiyar, Narin’in cinayetini yürüten savcılar tarafından 4 saat sorgulandı. Nevzat Bahtiyar’ın savcılığa verdiği ifade de, amca Salim Güran’ın Narin’in annesi olan Yüksel Güran ile cinsel ilişki yaşadığına Narin’in görmesinden dolayı öldürdüğünü ileri sürdü. Bahtiyar, daha önce verdiği ifadelere ilişkin, bazı olayları olayın sıcaklığı ve Salim Güran’ın tehditlerinden dolayı farklı anlattığını öne sürerek, 21 Ağustos günü yaşananları anlattı. Narin’in öldürüldüğü 21 Ağustos günü saat 15.08’de Salim Güran’ı su meselesi yüzünden aradığını aktaran, Bahtiyar, daha sonra Salim de kendisini ağabeyi Narin babası Arif Güran’ın evinin bulunduğu tepeden seslenerek, yanına çağırdığını söyledi. Salim ile Arif Güran’ın evine girdiklerini ileri süren Bahtiyar, şunları söyledi: “Bir oda hariç tüm odaların kapıları kapalıydı. Evin içinde anne Yüksel ile Enes, Eren ve Muhammed Güran dahil hiç kimseyi görmedim. Herhangi bir ses de duymadığım için odalarda olup olmadıklarını da bilmiyorum. Salim beni solda bulunan odalardan birine götürdüğünde Narin’in yerde hareketsiz yatar vaziyette olduğunu gördüm. Hatırladığım kadarıyla Narin’in ağzında köpük şeklinde bir sıvı vardı. Salim bana, ‘Yüksel’le birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Artık sende benim suç ortağımsın. -Bu olaya tanık olduğun için bu cesedi yok edeceksin. Yoksa senin oğlunu gittiği futbol okulundan aldırır, kafasına sıktırırım. Bunu yok et ve sonrasında da sana 200 bin lira vereceğim.” Daha sonra Narin’in cesedin Salim ile birlikte battaniyenin içine bıraktığı öne süren Bahtiyar, Salim’i cesedi kucağına verdikten sonra ben de cesetle birlikte evden ayrıldığını söyledi. Kapı önünde Narin’in terlikleri olduğunu söyleyen Bahtiyar, Salim’in söylemesi üzerine onları da alıp battaniyenin içine koyduktan sonra aracına bırakmak için evime doğru gittiğini, ilk önce kendisine ait ahıra pencereden cesedi bıraktığını dile getirdi. Ardından ahırdaki çuvalı aceleyle cesedin başından geçirdiğini anlatan Bahtiyar, ancak çuvalı bağlamadan, cesedi kendi aracının arka koltuk paspasına bıraktığını ve battaniyeyi de arkadan aracıyla gelen Salim’e verdiğini öne sürdü. İfadesinde, “Salim battaniyeyi kendi aracına bıraktı. Bana da, ‘Cesedi gerekirse parçala, sonra da Eğertutmaz deresine at” diyen Bahtiyar, “Bu sırada yukarı doğru yani Arif Güran’ın evine doğru baktığımda Narin’in annesi Yüksel’in yüzünü ellerinin arasına alarak ağlayarak baktığını gördüm. Cesedi Eğertutmaz deresine götürdüm ve daha önce yer gösterme yaptığım yere bıraktım. Üzerine de dikkat çekmemesi için büyük bir taş bıraktım” diye konuştu. Narin’in bir ayağı çuvalın dışında kaldığını söyleyen Bahtiyar, telaşlı olduğu için olay yerinden hemen uzaklaştığını öne sürdü. Olaydan sonra Salim’le yüz yüze veya telefonla görüşmediğini anlatan Bahtiyar, birkaç gün sonra yolda karşılaşınca kendisiyle kaş göz işareti yaparak selamlaştığını söyledi. Narin’in cansız bedenini bıraktığı yeri Salim’in görüp görmediğini bilmediğini ifade eden Bahtiyar, ancak Eğertutmaz deresi köyün yüksek yerlerinden açıkça görüldüğüne dikkat çekti. Salim’in kendisini arkadan izleyerek cesedi nereye bıraktığını görmüş olabileceğini söyleyen Bahtiyar, olay tamamen bu şekilde yaşandığın, Narin’i kesinlikle öldürmediğini, sadece Salim’in cesedi kendisine teslim etmesi nedeniyle Eğertutmaz deresine bıraktığını öne sürdü. Nevzat Bahtiyar ifadesinin ardından tekrar tutuklu bulunduğu cezaevine gönderildi.