ASAYİŞ - 01 Kasım 2024 Cuma 13:21

Parkta açılan çukura düşen minik Edanur’un ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı

A
A
A
Parkta açılan çukura düşen minik Edanur’un ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı

Küçükçekmece’de bir parkta İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince açılan çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki Eda Nur Gezer’in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, 10 şüphelinin ayrı ayrı ’taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi talep edildi.


Küçükçekmece’de bir parkta İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince açılan çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki Eda Nur Gezer’in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Emrah Boduk ile Nurcan Gezer müşteki, 10 kişi ise sanık olarak yer aldı. İddianamede 26 Nisan günü maktul Eda Nur Gezer’in akrabaları Sinem Y. ve Gülseren Y. ile birlikte piknik yapmak için Menekşe Sahil Parkı’na geldiği, Eda Nur’un akrabası olan diğer çocuklarla oyun oynadığı sırada park içerisinde İstanbul Büyükşehir Belediyesince (İBB) açılan çukura düştüğü belirtildi. İçi su dolu olan çukurun 428 cm uzunluğunda, 205 cm genişliğinde ve 135 cm derinliğinde olduğu ifade edildi. Edanur’un hastaneye kaldırıldığı ve yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybettiği de belirtildi.


Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunca düzenlenen raporda "çocuğun suda boğulma dışında travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, çocuğun zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, çocuğun ölümünün suda boğulma ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu" kaydedildi. Soruşturma kapsamında yapılan araştırmada Menekşe Sahil Parkı içerisinde meydana gelen su arızası ile ilgili İSKİ kayıtları nezdinde herhangi bir su arıza kaydına rastlanılmadığı, park içerisinde bulunan bilinen veya bilinmeyen iç tesisat hatlarının bakım ve onarımında İSKİ idaresinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı aktarıldı. Kazı çalışmasının sorumluluğunun Menekşe Sahil Parkı’ndan sorumlu İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Dairesi Başkanlığı uhdesinde çalışan yüklenici İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş.’de bulunduğu da ifade edildi.


İddianamede, olay yerinde yapılan keşifte suyun fokurdadığı, yüzeye çıkarak baloncuk oluşturduğu, toprağın belli bölümlerinde zeminin yumuşayarak balçık kıvamına geldiği, olay yerinin yaklaşık 10-15 metre uzaklığında ise çocuk parkı bulunduğu kaydedildi. İncelemelerde Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’ne uygun şekilde kazı alanının etrafının kapatılmadığı, kazı alanına giriş ve çıkışların engellenmediği, önlem alınmadığı, bölgedeki çukura düşme sonucu meydana gelebilecek riskler konusunda bölgede bulunan veya bulunacak kişi ve kişilerin bilgilendirilmesine yönelik tehlikeli bölgenin işaretlenmediği, görünür şekilde uyarı levhalarının konulmadığı, ifadelere göre yapılan kazı çalışmasının ehil bir kişi gözetim ve denetiminde yapılmadığı kanaatine varıldığı belirtildi.


İddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ Genel Müdürü Ali Sukas, Avrupa Yakası Park ve Bahçeler Şube Müdürü Ziya Duman, Avrupa Yakası Yeşil Alan Uygulama Müdürü Barış Şişman, Avrupa Yakası Yeşil Alan Uygulama 2. Bölge Şefi Cabir Şaban, İBB Park ve Bahçeler Şube Müdürlüğü Teknik Müdür Yardımcısı Erman Uzun, tesisat ustası Fayık Cansu, tekniker Furkan Keleş, İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ’de Teknik Genel Müdür Yardımcısı Metin Aras, İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ’de iş makinesi operatörü Sezai Ayhan ve İBB Park ve Bahçeler Şube Müdürlüğü Küçükçekmece Bölge Şefi Turan Yaman‘ın ’taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. İddianame değerlendirilmesi için Küçükçekmece 26. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Dijital güvenlikte yeni dönem: Banka hesapları tehlikede Fazlanet Bilgi Teknolojileri A.Ş. CTO’su Barış Bayram, bireylerin ve kurumların dijital güvenlik önlemlerini artırmaları gerektiğine dikkat çekti. Son dönemde yaşanan dijital güvenlik ihlalleri, kullanıcıların hesap güvenliğini sorgulatmaya başladı. Sosyal medyada gündem olan bir dizi siber güvenlik vakasında, özel bir bankanın müşterileri, hesaplarının ele geçirildiğini, izinsiz kredi çekildiğini ve büyük miktarlarda para transferi yapıldığını iddia etti. Bu vakaların giderek artması, bireylerin ve kurumların siber güvenlik konusundaki zafiyetlerine ışık tutuyor. "Sosyal mühendislik tehditleri ciddi boyutlara ulaştı" Fazlanet Bilgi Teknolojileri A.Ş. CTO’su Barış Bayram, özellikle sosyal mühendislik yöntemleriyle yapılan dolandırıcılıklara dikkat çekti. Bayram, "Dolandırıcılar, kullanıcıları hedef alarak güvenlik açıklarını kolayca suistimal edebiliyorlar. Sahte müşteri hizmetleri ya da resmi gibi görünen sahte siteler, kullanıcıların kişisel verilerini ele geçirmek için kullanılıyor. Bu nedenle, bireylerin dikkatli olmaları ve özellikle bankacılık işlemlerinde çift aşamalı doğrulama gibi güvenlik önlemlerini mutlaka kullanmaları gerekiyor” dedi. Bayram, "Sızan bu tür kritik veriler, kimlik avı saldırılarının önünü açabilir. Bu bilgilerle dolandırıcılar daha gerçekçi sosyal mühendislik taktikleri geliştirip kullanıcıları tuzağa çekebilirler" diyerek konuya dikkat çekti. Bayram, bu tür verilerin ele geçirilmesinin, banka dolandırıcılıkları ve sahte kredi başvuruları ya da hesap açma gibi vakalara zemin hazırladığını da ifade etti. Kullanıcıların dijital güvenlik için alabileceği önlemler Barış Bayram, dijital güvenlikte kullanıcıların kendi önlemlerini almasının da büyük önem taşıdığını belirterek, güvenli bir dijital deneyim için şu adımları önerdi: "Çift aşamalı doğrulama; banka gibi platformlarda çift aşamalı doğrulama, hesap güvenliğini önemli ölçüde artırır. Şifre güvenliği; güçlü ve benzersiz şifreler oluşturulmalı, aynı şifre birden fazla platformda kullanılmamalı. Resmi kaynaklardan işlem; e-postalar veya mesajlar yerine doğrudan resmi sitelerden işlem yapılmalı. Sahte çağrılara karşı uyanık olmak; banka veya kamu kurumu gibi davranarak yapılan sahte çağrılara dikkat edilmeli, kişisel bilgi paylaşılmamalı. Kişisel bilgileri korumak; sosyal medya gibi platformlarda fazla kişisel bilgi paylaşmamak, dolandırıcıların işini zorlaştırır."
Antalya Pompalı tüfekli saldırısında refleksi ile ölümden döndü Antalya’nın Serik ilçesinde motosikletli maskeli saldırganlar, bir iş yerine pompalı tüfekle ateş edip ardından olay yerinden kaçmasıyla ilgili yeni güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. İş yeri sahibinin, ateş edildiği sırada refleks göstererek yere yatması sayesinde ölümden döndüğü anlar görüntülere yansıdı. Olay, dün akşam saatlerinde Cumhuriyet Mahallesi Hürriyet Caddesi üzerinde bulunan tohum ve fide satışı yapan iş yerinde meydana geldi. Kimlikleri tespit edilemeyen maskeli 2 saldırgan, plakasız motosiklet ile iş yerinin olduğu adrese geldi. Motosikletten inen saldırgan, elinde bulunan pompalı tüfekle iş yerine gelerek ateş etti. Çevrede bulunan vatandaşlar, kendilerini korumak için iş yerlerine sığındı. Saldırgan silahıyla birlikte motosiklet ile bekleyen diğer şüpheli eşliğinde olay yerinden kaçarak uzaklaştı. Olay anında iş yerinde bulunan iş yeri sahibi Abdurrahman Burunsuz’un, kendisini yere atarak kurtulduğu öğrenildi. Polis, olaya karışan 2 şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı. Ölümden kıl payı kurtuldu Bir iş yerinin güvenlik kameralarına yansıyan olaya ait yeni görüntüler ortaya çıktı. Saldırılan iş yerinin kameralarına yansıyan yeni görüntülerde, işletme sahibi Abdurrahman Burunsuz’un ölümden kıl payı kurtulduğu anlar yer aldı. Görüntülerde, saldırganın elinde pompalı tüfekle geldiğini gören Burunsuz, ateş açıldığı sırada refleks gösterip yere yatması, saçmalardan saniyeyle kurtulması ve işyeri camlarının kırılma anları yer aldı.