SPOR - 08 Kasım 2024 Cuma 02:06

Murat Göle: "Sivasspor maçına odaklanmak zorundayız"

A
A
A
Murat Göle: "Sivasspor maçına odaklanmak zorundayız"

Fenerbahçe Yardımcı Antrenörü Zeki Murat Göle, AZ Alkmaar maçının ardından yaptığı açıklamada, futbola dair konuşacak çok bir şey olmadığını ifade ederek, ligde oynayacakları Sivasspor maçına odaklanmak zorunda olduklarını söyledi.


UEFA Avrupa Ligi’nin 4. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Hollanda ekibi AZ Alkmaar’a 3-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında yardımcı antrenör Zeki Murat Göle açıklamalarda bulundu. Göle, “Bizim açımızdan futbola dair konuşacak çok bir şey yok. Dönünce gerekli değerlendirmeleri detaylı olarak yapacağız. Önümüzde Sivasspor maçı var. Ona odaklanmak zorundayız” değerlendirmesinde bulundu.



"Müsabakadan önce penaltı atacak oyuncular belirleniyor"


Penaltı kullanan oyuncuya nasıl karar verildiği yönündeki soruyu Zeki Murat Göle, “Müsabakadan önce penaltı atacak oyuncular belirleniyor. Hatta 2-3 seçenek olabiliyor. Ama o an oyun içinde kendini iyi hisseden, o an kullanma isteği olan oyuncu kendi aralarında konuştuktan sonra penaltı kullanabiliyor. Olan da budur. En-Nesyri her zaman bu oyuncular arasında oluyor” sözleriyle yanıtladı.



"Belki Avrupa maçları daha da yüksek konsantrasyonla geçiyor"


Avrupa maçlarındaki performansla ilgili soruyu ise Göle, “Ben tam tersini düşünüyorum. Gol yeme açısından değil, konsantrasyon açısından. Belki Avrupa maçları daha da yüksek konsantrasyonla geçiyor. Bu akşamı farklı değerlendirmek gerekebilir. Onun değerlendirmesini de dönünce ekip olarak yapacağız zaten” diye cevapladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da şüpheli bebek ölümü iddiası: Aile hastaneden şikayetçi oldu Aydın’da bir süredir hizmet veren Özel Ege Liva Hastanesi’nde dünyaya gelen ikizlerden biri doğduktan 5 saat sonra hayatını kaybetti. Çocuğunun ihmal sonucu hayatını kaybettiğini iddia eden baba Mustafa Talat Güllüce, hastaneden şikayetçi olurken, çocuğun doktoru Uzm. Dr. Ramazan Topçu ise ‘ihmal’ iddialarını kabul etmediklerini belirtti. Hastanede yaşanan gerginliğin ardından Emniyet Müdürlüğü bölgeye polis ekibi sevk etti. Aydın’ın Efeler ilçesinde hizmet veren Ege Liva Hastanesi’nde Sevde - Mustafa Talat Güllüce çiftinin ikiz çocukları dünyaya geldi. Doğumdan yaklaşık 5 saat sonra ikizlerden birinin kalbi durdu. Çocuklarını sağlıklı bir şekilde kucaklarına aldıklarını, sevip emzirdiklerini ifade eden aile, ikizlerinden birinin ihmal sonucu hayatını kaybettiğini iddia ederek hastaneden şikayetçi oldu. Yaşanan olayın ardından hastanede muhatap bulamadıklarını, çocuğun ölümünün net bir şekilde açıklanmadığını belirten baba Mustafa Talat Güllüce, “Çocuk saat 15.00 civarında doğdu. Saat 17.00’ye kadar annesinin yanında hiçbir şeyi yok. Sonra birkaç inlemesinden dolayı, dediler ki, ‘Biz çocuğu yoğun bakıma alalım. Orada sadece bir oksijen verelim. Çocukta hayati bir tehlike yok. Nefes verelim. Kendiliğinden derin nefes alamıyor’ dediler. Çocuğu verdik, saat 17.00’den sonra yine 1 saat geçti ve 1 saat sonra, ‘Çocuğu annesinin yanına getirelim, orada emsin’ dediler. ’Nasıl durumu?’ diye sorduğumuzda, ‘Yüzde 50 oranında çocuğun herhangi bir semptomu yok. Yüzde 50 oranında da bu inlemesi geçti. Çocuk düzeliyor’ dediler. Bir saat sonra, ‘Çocuk sıkıntıda, sadece gözlem amacıyla biz başka hastaneye sevk edeceğiz’ dediler. Ondan sonra sevk işlemleri başladı. Yarım saat sonra doktor beni yukarıya çağırdı ve çocuğun kalbinin durduğunu söyledi. Neden kalbinin durduğunu sordum. Bana, ‘Bilemeyiz, ciğerine bir şey kaçmış olup nefes alamıyor olabilir’ dedi. ’Bize röntgen çekeceğiz, demiştiniz. Orada bir şey çıktı mı?’, diye sorduğumda ise cevap vermiyor. Sakinliğimi korudum ve sakin bir şekilde, ’Doktor bey bana bir açıklama yapın’ dedim. ’Bu çocuk niye öldü?’ diye sordum. Yine bir cevap yok. Ya siz doktorsunuz, siz bilmiyorsanız ben nasıl bileceğim bu çocuğun nasıl öldüğünü. Ya küçücük çocuğa otopsi mi yaptırayım ben?” diyerek çocuğunun ölümü hakkında bile düzgün bir açıklama yapılmadığını, ihmalden şüphelendiğini iddia etti. “Biz derdimizi kime anlatacağız?” Çocuklarının doğduktan 5 saat sonra "öldü" denilerek önlerine konulduğunu ifade eden baba Güllüce, “Başka çocuk doktoru çıkıyor, ‘Bu yeni doğan çocuk. Böyle şeyler olabilir’ diyor. Böyle şeyler olabilir de, çocuğun ilk başta hiçbir şeyi yokken, sonrasında nasıl böyle bir semptom olup da çocuk 5 saat içerisinde kalbi durup ölebilir? Biz bunu anlamıyoruz. Şu an hala daha hastanede kendimize bir muhatap bulamıyoruz. Sadece hemşireler ve bir tane güvenlik görevlisi var. Başka hiç kimse yok. Doktor yok, hastanenin sahibi yok. Biz derdimizi kime anlatacağız, kimden açıklama bekleyeceğiz, kendi içimizi nasıl soğutacağız? Sonuçta bu bir can. Benim çocuğum veya başka birisinin çocuğu. Can olması, başlı başına önemli bir husus. Olağanüstü bir durum oldu ve olağanüstü durumda bu hastane bütün her şeyiyle iflas etti. Bize ilk doğduğunda deseler ki, bu çocukta sıkıntı var, semptom var. Çok ümitlenmeyin. Biz de deriz ki, evet ikiz hamilelik, olabilir diyebiliriz yani. Sonuçta bu yeni doğan bir çocuk ama çocuk sapasağlam, çocuk annesini emiyor. Çocuk nefes alıyor, çocukta hiçbir şey yok ama çocuk 5 saat içerisinde, ‘Kalbi durdu ve öldü’ denip bizim önümüze konuluyor. Biz şaşkınlık içerisindeyiz. Bir muhatap bulamıyoruz. Biz bu hastaneden şikayetçi olacağız. Özellikle İl Sağlık Müdürlüğü’nden, Sağlık Bakanlığı’ndan bu hastanenin yeterliliği adına bir müfettiş göndermelerini ve teftiş etmelerini istiyoruz” şeklinde konuştu. “Ailenin ihmal iddialarını kabul etmiyoruz” Yaşanan olayın ardından açıklama yapan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Doktoru Uzman Doktor Ramazan Topuz, gereken tüm müdahaleleri yaptıklarını belirterek, “Bugün talihsiz bir olay yaşandı. Fakat çocuk prematüre. Erken doğum hikayesi mevcut. Ailenin, ihmal iddialarını kabul etmiyoruz. Saat 18.00’de ilk inlemesi olduğunda, ben babasına bizzat anlattım. Örnekleme verdim. Çünkü çocuklar 37 haftanın altında doğduğunda prematüre olarak kabul ediliyor. 35 hafta artı 5 günlük çocuk. Yani yeterli akciğerler gelişmiyor. Ondan dolayı sevkini düşündük ama o arada çocuk aniden kötüleştiği için çocuğu canlandırma programına aldık. Ona da yanıt vermeyince çocuğu ex olarak kabul ettik” ifadeleri kullandı.
İstanbul Fenerbahçe, Avrupa Ligi’nde ilk yenilgisini aldı UEFA Avrupa Ligi’nde AZ Alkmaar’a deplasmanda 3-1 kaybeden Fenerbahçe, ilk yenilgisini aldı. Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’nin 4. haftasında Hollanda ekibi AZ Alkmaar’a konuk oldu. Sarı-lacivertliler, ilk yarıyı golsüz eşitlikle geçilen maçı 3-1 kaybetti. Fenerbahçe’nin tek golü Youssef En-Nesyri’den geldi. Faslı forvet 62. dakikada bir de penaltı atışından yararlanamadı. Avrupa Ligi’nin ilk maçında Union Saint-Gilloise’yi 2-1 mağlup ederek 3 puan alan Fenerbahçe, sonrasında Twente ve Manchester United takımları ile aynı skorla (1-1) berabere kaldı. Kanarya, bugün aldığı mağlubiyetle 5 puanda kaldı. AZ Alkmaar ise organizasyondaki 2. galibiyetini elde etti ve 6 puana yükseldi. Fenerbahçe, Avrupa Ligi’nin 5. haftasında 28 Kasım Perşembe günü Çekya ekibi Slavia Prag’a konuk olacak. 3’lü orta sahadan 3’lü forvete Teknik Direktör Jose Mourinho cezası nedeniyle müsabakayı tribünden takip etti. Fenerbahçe, Hollanda ekibine karşı üçlü orta saha ile başladı. Sofyan Amrabat, İsmail Yüksek ve Fred aynı anda 11’de yer alırken, Szymanski maça yedek başladı. Kaptan Edin Dzeko tek forvet başlarken, 58. dakikada Youssef En-Nesyri’nin oyuna girmesiyle sarı-lacivertliler çift forvete döndü. Ev sahibi ekibin 2. golü bulmasıyla teknik heyet, Cenk Tosun’u oyuna sürdü ve takım son 10 dakikada 3 forvetle oynadı. Becao cezalı duruma düştü Mücadeleye 11’de başlayan Brezilyalı stoper Rodrigo Becao, 63. dakikada rakibine yaptığı müdahale sonrası sarı kart gördü. Bu sezon 3. kartını gören Becao, cezalı duruma düştü. 28 yaşındaki futbolcu Slavia Prag ile oynanacak karşılaşmada forma giyemeyecek. Becao, AZ Alkmaar’a karşı 79. dakikada yerini Mert Hakan Yandaş’a bıraktı.
İstanbul İbrahim Hatipoğlu’ndan Acun Ilıcalı’ya cevap Galatasaray Sportif A.Ş Başkan Vekili İbrahim Hatipoğlu, Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı’nın açıklamalarına cevap vererek, “Biz bir terazi kurmaya ve bir takım şeyleri adilce ölçmeye çalışıyorduk. Ancak bu terazi onlar tarafından devrildi” dedi. UEFA Avrupa Ligi’nin 4. haftasında Galatasaray, konuk ettiği İngiliz temsilcisi Tottenham’ı 3-2 mağlup etti. Mücadelenin ardından Galatasaray Sportif A.Ş Başkan Vekili İbrahim Hatipoğlu basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. “Galatasaray’ın gücüne hepsi bir kez daha tanıklık etti” Futbolseverlerin tarihi bir maça daha tanıklık ettiğini dile getirerek sözlerine başlayan Hatipoğlu, “Galatasaray, yabancı takımlara karşı kurucu başkanımız Ali Sami Yen’in verdiği hedef doğrultusunda bugün bir İngiliz takımını müthiş bir oyun ve istatistik rekorları kırarak yendi. Bunun gururunu yaşıyoruz. Bu başarıyı bize yaşatan teknik ekibimize, futbolcularımıza, tüm çalışanlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Büyük bir gururla izledik maçı. Süper Lig’de olduğu gibi Avrupa Ligi’nde de biz rekorları kıra kıra yolumuza devam ediyoruz. Bugün herhalde tüm futbolseverler, İngiltere’dekiler dahil çok büyük keyifle maç izlemişlerdir. Galatasaray’ın gücüne hepsi bir kez daha tanıklık etti. Biz bu kupaya başlarken bir hedef koymuştuk; final oynamak istiyorduk. İlk hedefimiz de ilk 8’e girmekti. Bu yolda da emin adımlarla ilerliyoruz” ifadelerini kullandı. Acun Ilıcalı’nın açıklamalarına cevap Sarı-kırmızılıların yönetim kurulu üyesi İbrahim Hatipoğlu, Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı’nın açıklamalarına da cevap vererek, “Öncelikle bu hafta Türk takımları için başarılı geçsin. Başarı dileklerimizi iletelim. Umarım bu gecenin sonunda tüm Türk takımları ülkemize galibiyetle dönerler. Bizim hakem hatalarına rağmen 2 yıldır şampiyon oluyoruz diye bir açıklamamız olmuştu. En büyük hatalar aleyhimize yapıldı, buna rağmen bir algı yapılmaya çalışılıyordu. Bu algının doğru olmadığını tarafsız bir hakem heyeti kurularak bunların incelenmesiyle çok rahat görülebileceğini belirtiyorduk. Son açıklamamızdan sonra bir diyalog çağrısı geldi Fenerbahçe’den. Bu çağrıya cevap olarak da ben kendisini aradım. Aramızdaki tüm diyalog 4-5 tane telefon konuşmasından ve birkaç tane yazışmadan ibaret. Bugün kulübümüze saat 15.40 gibi bir belge gönderildi. Bizim aramızdaki kayıtların ve mesajların paylaşılmasını istiyorlardı ve bize 16.30’a kadar süre tanımışlardı. Evet, bizim aramızda hakem isimleri konuşuldu. Bunun milli arada yapılabilirliği konuşuldu. Bunlar üzerinde hakem konusunda bir şekilde ortak bir görüş oluştu ancak aramızda kesin anlaşma olmadı. Böyle bir anlaşma olsaydı bunun duyurusu iki tarafın ortak açıklamasıyla yapılırdı. Hiçbir bilgimiz olmadan kendileri tarafından bu süreç bir sosyal medya paylaşımıyla duyuruldu. Daha henüz nasıl yapılacağına dair konuşulacak çok şey varken. Ben bunu şöyle değerlendiriyorum; biz bir terazi kurmaya ve bir takım şeyleri adilce ölçmeye çalışıyorduk. Ancak bu terazi onlar tarafından devrildi. Bu saatten sonra biz yine aynı iddiadayız. Ama bu iddiayı yapabilmemiz için karşımızda güvenilir ve ciddi bir muhatap olması gerekir. Biz her defasında iyi niyetle bu çabalarımızı gösterdiğimizde hep hayal kırıklığına uğradık. Ben bundan dolayı, yanlış bir diyaloğa girdiğim için tüm Galatasaray camiasından özür diliyorum” diye konuştu. “Osimhen buraya geldiğinden beri sürekli sözleşmesi tartışılıyor” İbrahim Hatipoğlu, "Osimhen’in bonservisini alacak mısınız?" sorusuna da şu cevabı verdi: “Osimhen’i burada olmasından dolayı tüm Galatasaraylıların, tüm futbolseverlerin keyifle, gururla izlemeleri gerekiyor. Osimhen buraya geldiğinden beri sürekli sözleşmesi tartışılıyor. Dünyadaki çok önemli oyunculardan biri. Bir fırsat transferi oldu ve onun da Galatasaray’da oynama isteğiyle bugün 1 yıllık kiralık olarak aramızda. Elbette herkes Osimhen’in alınmasını ister. Ama unutulmaması gereken şey çok ciddi bir bütçesi ve talipleri olan bir oyuncu. Alırız gibi konuşmalar yapmanın hiç anlamı yok. Osimhen, haziran ayına kadar bizimle. Önümüzde uzun bir süreç var. Elbette tekrar fırsatları zorlarız. Vakti geldiğinde böyle büyük bir oyuncunun bizimle devam etmesi için elimizden gelen gayreti gösteririz.” “Bu mutluluğun zirvesi elbette Bilbao’daki final” UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turunda Young Boys’a elenerek turnuvaya veda etmelerinin ardından, "UEFA Kupası’nı kazanmıştık. Neden böyle bir hikayede finali hedefleyip finale ulaşmayalım" şeklindeki konuşmalarının hatırlatılması üzerine Hatipoğlu, “Young Boys maçından sonra bizim için Şampiyonlar Ligi’nin kapandığını ve ama yeni formatıyla UEFA Avrupa Ligi’nde final hedefiyle yolumuza devam edeceğimizi söylemiştim. Allah’a şükürler olsun bugün bunun sinyallerini sahada veren güçlü bir takımımız var. Transferleri tamamladığımız zaman takımımızın gücünün nasıl bir seviyeye ulaştığını tahmin ediyorduk. Bugün bu tahminlerimizin büyük oranda tuttuğunu, çok güçlü ve istekli bir takıma sahip olduğumuzu, sahada, izleyenlere keyif veren, maçlarda tüm Galatasaraylıları mutlu eden bir takım var. Bu mutluluğun zirvesi de elbette Bilbao’daki final. Umarım Allah bize bu fırsatı verir. 25 yıl sonra tekrar Türkiye’ye futbolda bir Avrupa kupasını Galatasaray getirmiş olur” dedi. “Her şey sahada net olarak görünüyor” Sarı-kırmızılı yönetici, hem Avrupa Ligi’nde hem de Süper Lig’de birçok istatistikte zirvede olduklarını vurgulayarak, “Şunu net söyleyeyim; yapı deniyor, Galatasaray 4 maç oynamış. Bu 4 maç sonunda en çok şut atan, en çok pozisyona giren, 3 maçta en çok üst üste 8 net pozisyondan daha fazla gol pozisyonuna giren Avrupa Ligi kurulduğundan beri tek takım. Süper Lig’de de en çok galip geleniz, en çok gol atanız, en çok gol pozisyonuna gireniz. Bugün bir İngiliz takımına karşı 28 şut atmışız. Ceza sahasında 40 kere topla buluşmuşuz. Bunlar yapılarla olacak şeyler değil. Burada çalışacaksınız, emek vereceksiniz. 11 ay hocamız, teknik heyetimiz, scoutumuz çalışıyor. Belki hayatlarında sadece 4 hafta tatil yapabiliyorlar. Bu emeğe saygı duymak lazım. Bugün Galatasaray nasıl emek vererek bir takım kurduğunu ve bu takımı nasıl iyi antrene ederek, iyi oyuncuları bir araya getirip güzel futbol oynatarak taraftarını mutlu edeceğinin en büyük kanıtını sahada gösterdi. Her şey sahada net olarak görünüyor. Kim, nasıl oynuyor, ne kadar gol pozisyonuna gidiyor, ne kadar gol atıyor. Bunlara en somut şey bu. Hani somut deniyor ya işte somut olan istatistikler” değerlendirmesinde bulundu.