GÜNDEM - 10 Ocak 2025 Cuma 08:54

Mesai sonrası telefonlara son: Ulaşılamama hakkı verimliliği artırıyor

A
A
A
Mesai sonrası telefonlara son: Ulaşılamama hakkı verimliliği artırıyor

Dijitalleşmenin hız kazanması ve uzaktan çalışma modellerinin yaygınlaşmasıyla çalışanların mesai saatleri dışında da işverenler tarafından erişilebilir olması yaygın bir beklenti haline geldi. Bu durum, iş ve özel yaşam sınırlarının bulanıklaşmasına yol açarak stres ve tükenmişlik riskini artırıyor. Dr. Öğr. Üyesi Nazlı Yüceol, bu sorunun çalışanlar üzerindeki etkilerini ele alarak iş ve özel yaşam arasındaki sınırların belirlenmesi açısından büyük önem taşıyan ‘Ulaşılamama Hakkı’ üzerine kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi.


Bireylerin dinlenme sürelerine ve özel yaşamlarına saygı gösterilmesini güvence altına alan kritik bir hak olarak öne çıkan ulaşılamama hakkını birçok ülke yasal düzenlemelerle uygulamaya koymuş durumda. Fransa, İtalya, Kanada, Avustralya, Portekiz, Almanya, Şili ve Belçika gibi ülkelerde işverenlerin çalışanlara mesai saatleri dışında ulaşma hakkı sınırlanırken, Türkiye’de bu konuda henüz bir yasal düzenleme bulunmuyor. Ancak Türk akademisyenler, bu önemli hakka dair algıyı ölçmek ve konuyu gündeme taşımak amacıyla kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi.


Türk akademisyenlerden öncü çalışma: “Ulaşılamama Hakkı Algısı Ölçeği” geliştirildi


Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Esin Can, Dr. Ayşe Merve Urfa Yılmaz ve İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Tıbbi Hizmetler ve Teknikler Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nazlı Yüceol, çalışanların “ulaşılamama hakkı”na dair algılarını ölçmek için “Ulaşılamama Hakkı Algısı Ölçeği” geliştirdi.


Araştırmanın detayları, dünyanın saygın dergilerinden biri olan Employee Responsibilities and Rights Journal’da yayımlanan “Blurring Boundaries in Work Life: A Scale Development Study on the Perception of Right to Disconnect” başlıklı makalede paylaşıldı. Üç boyut ve 18 ifadeden oluşan bu ölçek, iş dünyasında daha sürdürülebilir çalışma politikaları geliştirmek isteyen şirketler için önemli bir yol gösterici niteliğinde.


Çalışanlar sürekli ulaşılabilir olma beklentisinden yoruldu


Konu ile ilgili yapılan araştırmalara göre, çalışanların mesai saatleri dışında da sürekli erişilebilir olmaları, iş bağlılığını azaltırken tükenmişlik sendromunu tetikleyebiliyor. İş ve özel yaşam sınırlarına saygı duymayan şirketlerde, çalışanların performansı ve motivasyonunun düşmesi ihtimalleri doğabiliyor.


Ancak bu hakkın tanınması hem çalışanlar hem de işverenler için önemli kazanımlar sağlayabilir. Çalışanların dinlenme hakkına saygı gösteren şirketlerin çalışan bağlılığı ve motivasyonu artış gösterebileceği gibi, daha güçlü bir işveren markası oluşturma şansı da artabilir. İş ve özel yaşam dengesini gözeten şirketler, nitelikli iş gücünü daha kolay çekip elde tutma şansını da yakalayabilir.


Çalışan refahı, verimlilik ve üretkenlik artıyor


Ulaşılamama hakkının çalışan verimliliğini ve üretkenliğini de olumlu yönde etkilediğini ortaya koyan çalışmalar literatürde mevcut. Sürekli bağlantıda kalmaya zorlanan çalışanların enerjisi tükenirken, dinlenme hakkı tanınan çalışanların uzun vadede daha üretken olduğu ifade ediliyor.


Uzmanlara göre, işverenlerin bu ölçeği kullanarak mevcut uygulamalarını gözden geçirmesi ve yeni politikalar oluşturması gerekiyor. Çalışanlar ise bu ölçeği, haklarını savunmak için bilimsel bir dayanak olarak kullanabilir.


“Ulaşılamama Hakkı”nın yasal olarak tanınması, daha sağlıklı bir iş-özel yaşam dengesi kurmayı mümkün kılarken, daha mutlu ve üretken bir iş gücü oluşturmasına katkı sağlayacak. Türkiye’de bu konuda atılacak adımlar, çalışanların tükenmişlik sorununu azaltırken, üretkenlik ve verimlilik artışı sağlayabilir, motivasyonu artırabilir, iş-aile çatışmasını azaltabilir ve şirketlerin uzun vadeli başarısına da doğrudan etki edebilir.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Yeşilyurt Belediyesi’nin ‘Spor İstasyonları’ projesine yoğun ilgi Yeşilyurt Belediyesi ile Yeşilyurt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle spor alışkanlığını erken yaşlarda çocuklara aşılamak ve yeni yetenekleri keşfetmek amacıyla ilkokul ve ortaokullarda düzenlenen ‘Spor İstasyonları’ Projesine çocuklar büyük ilgi gösteriyor. Etkinlikler sırasında yetenekleriyle ön plana çıkan çocuklar alanında deneyimli eğitimciler tarafından takip edilerek kayıt altına alınıyor. Yeşilyurt İlçesinde farklı spor branşlarında yetenekleri olan ilkokul ve ortaokul öğrencileri, ‘Spor İstasyonları’ projesiyle takibe alındı. Malatya ve bölgede Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğünü kuran ilk belediyeler arasında yer alıp, gençlere ve spora yatırım yapmayı öncelik haline getiren Yeşilyurt Belediyesi, gerek kendi bünyesinde kurduğu spor takımlarıyla gerekse de ilkokul ve ortaokul düzeyindeki eğitim kurumlarında yetenekleriyle ön plana çıkan öğrencilerin hayallerine ulaşmaları noktasında ciddi destekler veriyor. Yeşilyurt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle ‘Spor İstasyonları’ projesine start veren Yeşilyurt Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü, her hafta bir okulu ziyaret ederek öğrenciler için spor alanları kurup, okul bahçelerini hareketlendiriyor. Basketbol, voleybol, masa tenisi, curlıng, langırt ve badminton etkinliklerine katılan minikler, hem spor yapıyor hem de hünerlerini sergileyerek var olan yeteneklerini gözler önüne seriyor. Yeşilyurt Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğünde görevli alanında deneyimli eğitmelerin yanı sıra okullardaki beden eğitim öğretmenleri de yetenekleri öğrencileri tespit ederek, kayıt altına alıyorlar. Aileler, okul idarecileri ve öğretmenlerde başlatılan projeden memnuniyet duyduklarını ifade ederek, öğrencilerin bu tür etkinlikler sayesinde derslerine daha iyi motive olduklarını, sosyalleştiklerini ve arkadaşlık ortamlarının daha iyi bir seviyeye geldiğini söylediler. Düzenlendiği her okulda büyük ilgi gören ‘Spor İstasyonları’ etkinliklerinin bu haftaki durağı ise Sütlüce İlkokulu oldu. Okul bahçesinde kendileri için özel olarak kurulan spor alanlarına yoğun ilgi gösteren öğrenciler, etkinliklere katılarak güzel anlar yaşadılar. Renkli ve hareketli bir ortamda geçen programın sonunda spor malzemesi dağıtımı yapıldı. Etkinlikleri yerinde takip eden Sütlüce Mahalle Muhtarı Mehmet Kılıç, “Kırsal mahallelerde yaşayan evlatlarımız bu tür imkânlara sahip olamıyor. Yeşilyurt Belediyemizin bu projesini bizler takdir ediyoruz, çok güzel bir hizmet. Çocuklarımızın yüzü gülüyor, farklı spor branşlarını öğreniyorlar, yetenekleri ortaya çıkıyor, emek sarf eden herkese teşekkür ediyoruz.” diye konuştu. “En İyi Gençlik Projelerinden Bir Tanesi” Sportif faaliyetleri takip ederek öğrencilerin heyecanını paylaşan AK Parti Yeşilyurt İlçe Gençlik Kolları Başkanı Safa Berk Sevim ise, genç yetenekleri keşfetmek amacıyla başlatılan ‘Spor İstasyonları’ projesinin en iyi gençlik projelerinden bir tanesi olduğunu ifade ederken, Yeşilyurt Belediyesine ve katkı sunan herkese teşekkür edip, öğrencilere başarılar diledi. “Yetenekli Öğrencilerimizi Keşfediyoruz” Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı Erkan Dikenli ise, ‘Spor İstasyonları’ projesi ile yetenekli öğrencileri keşfederek ülke sporuna kazandırmayı hedeflediklerini ifade ederken, şunları söyledi; “İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzle işbirliği halinde, çocuklarımızın fiziksel, mental ve zihinsel kapasitelerini geliştirmek, yeni yetenekleri keşfetmek ve spor alışkanlığının erken yaşlarda edinilmesine katkı sunmak adına başlattığımız ‘Spor İstasyonları’ projemiz büyük ilgi görüyor. Belediye Başkanımız Prof. Dr. İlhan Geçit’in de yakından takip ettiği bu ve benzeri tüm projelerimizle öğrencilerimizin ve gençlerimizin hem derslerinde hem de sosyal hayatlarında başarılı olmaları için çalışıyoruz. Bugünde Sütlüce İlkokulumuzun bahçesinde spor alanları kurduk, çocuklarımız futboldan basketbola, voleyboldan curlınga, langırttan masa tenisine kadar farklı branşlardaki etkinliklere katılarak yeteneklerini sergilediler. Çocuklarımız burada hem öğreniyorlar hem de eğleniyorlar. Kırsal bölgelerimizde sportif etkinliklere ulaşmaktan zorluk çeken yetenekli öğrencilerimizi bu proje sayesinde takip ediyoruz, onların hayallerine ulaşmaları için her türlü desteği veriyoruz. Etkinlikler sonunda hem okullarımıza hem de öğrencilerimize spor malzemeleri hediye ederek spor faaliyetlerin kalıcı ve sürdürülebilir hale gelmesini sağlıyoruz. Etkinliklerimize aralıksız devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Gaziantep Fuarcılıkta devrim gibi başarı Dünya halı sektörünü İstanbul’da bir araya getiren CFE Carpet and Flooring Expo 2025, Uluslararası Halı ve Yer Kaplamaları Fuarı ile sektörde büyük bir başarıya imza attı. Türkiye’de tüm sektörler açısından fuarcılık açısından kısmen durgun geçen bir yılın ardından toplam satılan alan, katılımcı firma sayısı, ülke sayısı ve ziyaretçi sayısı yönü ile bir önceki fuara göre yüzde 20 üzerinde artışlar sergileyen fuar, başarıları ile göz kamaştırıyor. İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenen halı ve yer kaplamaları sektörünün dünyadaki en önemli buluşmalarından birisi olan CFE Uluslararası Halı ve Yer Kaplamaları Fuarına, 18 ülkeden 145’i yabancı olmak üzere 600 firma ve firma temsilciliği ile bu yıl rekor bir katılım gerçekleşti. Afganistan, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Çin, Fransa, Güney Afrika, Hindistan, İran, Kazakistan, Mısır, Nepal, Özbekistan, Pakistan, Suudi Arabistan ve Ürdün’den de firmaların stant açtığı fuar, ziyaretçi sayısı ile de rekor kırdı. 7-10 Ocak tarihleri arasında açık kalan fuarı her gün on binin üzerinde sektör profesyoneli ziyaret etti. Halı sektörüne can suyu oldu İlk kez 2023 yılında düzenlenen CFE Uluslararası Halı ve Yer Kaplamaları Fuarı, bu yıl alan olarak da büyütüldü. Bu yıl 120 bin metrekarelik bir alanda gerçekleşen fuarın salon sayısı da 3 salon daha artırılarak 11 salona çıkarıldı. Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği, İstanbul Halı İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen fuar, kurulan iş bağlantıları açısından da çok verimli geçti. Sektördeki görece durgun bir dönemin ardından açılan fuar, adeta halı ihracatçıları için can suyu oldu. CFE 2025 Türkiye’nin başarısı Fuarı değerlendiren Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Zeynal Abidin Kaplan, elde edilen başarının Türkiye’nin başarısı olduğunu söyledi. Başkan Kaplan, "Daha önce bizler fuar için başka ülkelere gidiyorduk. Daha doğrusu tüm dünya bu ülkelere geliyordu. İstanbul Halı İhracatçıları Birliği sektörümüzdeki dünyanın en büyük fuarını İstanbul’da gerçekleştirmeyi başardık. Artık tüm dünya, halı fuarı için İstanbul’a geliyor. Fuarla ülke ekonomisine çok büyük bir katkı sağladık. Dövizimiz dışarı gitmiyor, üstüne ülkemiz döviz kazanıyor. Bu hepimizin başarısıdır, Türkiye’nin başarısıdır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Gaziantep’in payı büyük Fuara en yoğun katılımın Gaziantep’ten gerçekleştiğine dikkat çeken GAHİB Yönetim Kurulu Başkanı Kaplan, "Bu önemli fuara Birliğimiz üyesi 185 firma katılarak stant açtı. Fuar alanının yaklaşık yüzde 20’si yabancı katılımcılara satılmış olup, Türk katılımcıların kullandığı alanın ise yüzde 80’e yakını Gaziantepli firmalar tarafından satın alınmıştır. Dolayısıyla Birliğimizin yanında Gaziantepli halı üreticisi ve ihracatçılarının da fuarın bu başarısında büyük payı var. Tüm halıcılarımızı tek tek kutluyorum" diye konuştu.