ASAYİŞ - 14 Nisan 2025 Pazartesi 15:00

Kadıköy’de korkutan kaza: Kepçe operatörü binanın 5’inci katından düştü

A
A
A
00:00
00:00
HD

Kadıköy’de kentsel dönüşüm kapsamında yıkımı süren binanın 5’inci katından zemine düşen kepçe operatörü ağır yaralandı.

Olay, Kadıköy 19 Mayıs Mahallesi Begonya Sokak’ta meydana geldi. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkımı yapılan binanın 5’inci katındaki mini kepçe, çalışma sırasında bilinmeyen nedenle zemindeki moloz yığınının üzerine düştü. Kazada kepçe operatörü ağır yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi sonrası ambulansla hastaneye kaldırılan yaralının durumunun ağır olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.

Onur Erden

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Yuva köyü davası: "5 yaşındaki çocuklar tansiyon hastası oldu" Bolu’nun Yuva köyünde içme suyundan kaynaklanan zehirlenme sonucu 1 kişinin hayatını kaybetmesi, 147 kişinin ise tedavi görüp taburcu olmasına ilişkin açılan davanın duruşması ertelendi. Zehirlenen kişilerde yeni hastalıkların ortaya çıktığını ve sağlık sorunlarının devam ettiğinin altını çizen Avukat Tunahan Sarıalan, "5 yaşındaki çocuklar tansiyon hastası oldular. Süreçte herhangi bir ilerleme yok" dedi. Bolu merkeze bağlı Yuva köyünde 2022 yılında meydana gelen ve 1 kişinin hayatını kaybettiği, 147 kişinin de hastaneye kaldırıldığı su kaynaklı zehirlenme olayına ilişkin açılan davanın 5’inci duruşması 21 Nisan’da Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma, adli tıp raporlarının tamamlanmaması ve savcılık mütalaasının hazırlanması gerekçesiyle bir kez daha ertelendi. Kurban Bayramı’nda yaşanan zehirlenme vakaları sonucu hayatını kaybeden Eyüp Ertem’in ardından, aralarında çocukların da bulunduğu 147 kişi kanlı ishal, mide bulantısı ve böbrek yetmezliği şikayetleriyle hastaneye kaldırılmıştı. Olay sonrası açılan davada İl Özel İdaresi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürü M.A.A., İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Ü.B., köy muhtarı M.E., hemşireler B.K. ve F.İ. olmak üzere 5 sanık yargılanıyor. "5 yaşındaki çocuklar tansiyon hastası oldular" Zehirlenen kişilerde yeni hastalıkların ortaya çıktığını ve sağlık sorunlarının devam ettiğinin altını çizen Avukat Tunahan Sarıalan, "Dosya kapsamında toplamda 151 kişi zarar gördü. Zarar görenlerin tedavileri halen devam ediyor. Kimisinin böbrek yetmezliği var. Böbrek nakli için sıraya girdiler. Kimisinin epilepsisi var. Ehliyet bile alamıyorlar. Kimisinin kalp yetmezliği var. Ve bu rahatsızlıklar hala devam ediyor. 3 yıl geçmesine rağmen rahatsızlıklarda herhangi bir iyileşme yok. 5 yaşındaki çocuklar tansiyon hastası oldular. Süreçte herhangi bir ilerleme yok. Hala adli raporların toplanmasını bekliyoruz. Dosya kapsamında ilk derece mahkemesi tarafından verilmiş herhangi bir karar yok. Adli raporları bile toparlayamadık henüz. Bilirkişi raporunda zehirlenmenin yayladaki tavukların dışkısından kaynaklandığı söylendi. Fakat bu tavuk dışkısına ilişkin herhangi bir bilimsel açıklama yok. Tamamen varsayıma dayalı. İşin garibi de bu varsayıma dayalı bilirkişi raporuna istinaden 3 iş günü içinde iddianame kurulması" dedi. "Farklı yerlerden atık taşıyan araçlar yine bu rampada yıkanıyor" Bölgedeki bir nakliye şirketine ait araç yıkama rampasının hemen altında bulunan köye giden içme suyu hatlarının bulunduğu ve bunların zehirlenmeye sebep olduğu iddialarına da yanıt veren Avukat Sarıalan, "Bu iddialar var. Hatta aynı nakliye şirketinin o dönemler için bir Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından kesilmiş bir ceza da var dosyada. Sondaj hattıyla su deposu arasına bu nakliye firması bir yıkama rampası yapıyor, tırlarını yıkamak için. Bu rampa kanunda belirtilen şartlara uygun olarak yapılmıyor. Yerin üstüne 15 santim mesafeye üzerine toprak atılarak bir yıkama rampası yapılıyor. Bu rampada da yine tavuk dışkısı taşıyan araçlar, farklı yerlerden atık taşıyan araçlar yine bu rampada yıkanıyor. Bu rampanın üzerine kurulduğu yerde de su deposuna giden içme suyu hattı geçiyor. Bu hat incelendiğinde, bakıldığında da aynı hat üzerinde 3 defa yama yapıldığı, bu hattın 3 defa patlatıldığı görüldü. Bu tamamen dosyada, raporlar içinde sabit" şeklinde konuştu.
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Ekonomimizin daha güçlü ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesi için reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı ve finansman maliyetleri düşürülmeli" dedi. TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, son 1 hafta içerisinde 7 bölge toplantısı gerçekleştirdiklerini belirterek, 81 il ve 160 ilçedeki borsa başkanları ile bir araya geldiklerini açıkladı. "Reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı" İl ve ilçelerdeki ekonomik durumu, sektörlerdeki sıkıntıları ve iş dünyasının taleplerini değerlendirdiklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "Toplantılarda 3 ana sorun öne çıktı; finansmana erişimde yaşanan zorluklar, zirai don felaketi, artan girdi maliyetlerinin özellikle emek yoğun sektörlerde yol açtığı problemler. Finansmana erişim sıkıntısı en çok dile getirilen konu. Ekonomimizin daha güçlü ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesi için reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı ve finansman maliyetleri düşürülmeli." "Zor durumda olan çiftçilerimizin yanında olmamız gerekiyor" Türkiye’nin yaşadığı zirai don felaketine de dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Zirai don felaketinden birçok ürün zarar görmüş durumda. Yaşadığımız bu en büyük don felaketi, bazı bölgelerde tarımsal üretimde ciddi hasara yol açtı. Bu noktada sahada tespit çalışmalarında sıkıntılar yaşandığı vurgulanıyor. Doğru hasar tespiti, bu hasarın karşılanması ve ödemelerin zamanında yapılması çok önemli. Üretimin devamlılığı için üreticilerimizin desteklenmesi ve zor durumda olan çiftçilerimizin yanında olmamız gerekiyor. Emek yoğun sektörler rekabet gücünü kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya. İhracat pazarlarımızı korumakta büyük zorluk yaşıyoruz. Başta tekstil ve hazır giyim olmak üzere emek yoğun sektörlere ek destekler verilmeli. Ayrıca, ülkemizdeki deprem gerçeğini de unutmayalım. Türkiye’nin her il ve ilçesi afete hazır olmalı. Aynı acıları yeniden yaşamamak için güvenli yapılar, depreme dirençli şehirler hemen şimdi."
Kocaeli Kocaeli’de 48 gündür kayıp olan genç adamın son görüntüleri Kocaeli’de "Çarşıya gidiyorum" diyerek evden çıkan ve 48 gündür kendisinden haber alınamayan Emirhan Bozkurt’un son görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde Bozkurt’un tek başına yürüyerek ormana doğru gittiği görülüyor. Edinilen bilgiye göre, Körfez’de özel bakımevinde kalan ve yüzde 80 oranında psikososyal engeli bulunan Emirhan Bozkurt (32), 5 Mart’ta kurumdan habersiz şekilde İzmit ilçesine bağlı Gültepe Mahallesi’ndeki evine geldi. Bakımevine dönmek istemediğini belirten Bozkurt, 8 Mart’ta ise ailesine "Çarşıya gidiyorum" diyerek evden çıktı. Genç adamın geri dönmemesi üzerine aile, polis merkezine giderek kayıp başvurusunda bulundu. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Kayıp Şahıslar Büro Amirliği, Bozkurt’un en son Başiskele ilçesindeki Bahçeçik’te görüldüğünü tespit etti. Özellikle Bahçeçik ve çevresinde kapsamlı bir arama çalışması başlatıldı. Polis nezaretinde yürütülen çalışmalarda, Başiskele ve Gölcük İlçe Jandarma Komutanlıkları ekipleri, AFAD, UMKE, MEB Arama Kurtarma, İSAR, PAK ve Kızılay personeli de yer aldı. Ayrıca, Körfez Belediyesi Arama Kurtarma ekipleri de personel ve hassas burunlu "Patron" isimli köpek ile çalışmalara destek verdi. Arama çalışmalarında dron da kullanıldı. Son görüntüleri ortaya çıktı Öte yandan, günlerdir kendisinden haber alınamayan Emirhan Bozkurt’un son görüntüleri ortaya çıktı. Bozkurt’un 8 Mart tarihinde saat 12.45’te Bahçeçik’te güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerinde, tek başına yürüyerek ormana doğru gittiği görülüyor.
Konya Selçuk Üniversitesi sülün yetiştiriciliğinde öncü oldu Selçuk Üniversitesi, hayata geçirdiği projeleri, yürüttüğü bilimsel çalışmaları ve sosyal sorumluluk projeleriyle dikkat çekerken, sülün yetiştiriciliğinde de öncü oldu. Besin değeri çok yüksek olan sülünler artık biyolojik mücadelede de kullanılabilecek. Selçuk Üniversitesinde 1993 yılında kurulan ve bu alanda ilk olan Sülün Yetiştiriciliği Ünitesinde bu kuşların yetiştiriciliğine yönelik birçok çalışma yapılıyor. Veteriner Fakültesi Zootekni Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kemal Kırıkçı, "Dünyada 49 farklı sülün türü var ve bunların büyük bir bölümünün nesli tükenmek üzere. Üniversitemizdekiler yumurta verimi çok yüksek olan Kafkas sülünü" dedi. Öncelikli amaçlarının yaban hayvanı özelliğini muhafaza eden Kafkas sülünlerinin korunmasına yardımcı olmak ve bu hayvanlarla ilgili bilimsel araştırmalar yapmak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kırıkçı, "Çiftliğimizde yetiştirdiğimiz damızlık sülünlerden elde ettiğimiz yumurtalardan civciv çıkartıyoruz. Bir dişi sülünden yılda yaklaşık 60 yavru elde edebiliyoruz. Burası öğrencilerimiz için de önemli bir uygulama alanı" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Kemal Kırıkçı, şöyle devam etti: "Bu hayvanların biyolojik mücadelede de kullanılabileceğine dair bir ön çalışma yaptık. Karadeniz Bölgesi’nde yetiştirilen fındıklarda 3 - 4 yıldır kahverengi kokarca adı verilen böceğin zararları gündemde. Bu böcekleri çiftliğimizdeki sülünler iştahla tüketti. Bu durum bize bu zararlı böcekle mücadelede herhangi bir ilaç kullanmadan, bakanlığın belirleyeceği doğal alanlara bırakılacak sülünlerin biyolojik mücadelede kullanılabileceğini gösteriyor." Türkiye’de sülünlerle ilgili birçok bilimsel çalışmaya imza atan Prof. Dr. Kırıkçı danışmanlığında Amasya Üniversitesi Suluova Meslek Yüksekokuluna da sülün çiftliği kuruldu. Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, "Prof. Dr. Kırıkçı’nın tecrübelerinden yararlanarak bu projeyi hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Sülün üretimindeki amaçlarımız, bu hayvanların üzerinde bilimsel araştırmalar gerçekleştirmek ve Türkiye’deki yetiştiriciliğinin yaygınlaşmasına katkıda bulunmak" diye konuştu.