GÜNDEM - 16 Aralık 2023 Cumartesi 13:05

İç Mimar-Ressam Ebru Güve kişisel sergisini sanat severlerle buluşturdu

A
A
A
İç Mimar-Ressam Ebru Güve kişisel sergisini sanat severlerle buluşturdu

Çocukluktan bu yana çalışmalarını titizlikle sürdüren İç Mimar-Ressam Ebru Güve bir çok büyük projeye imza attıktan sonra ilk kez kişisel sergisini açtı. Güve, Ataşehir’de açılan sergisiyle kadınların bastırılan ve gölgelenen duygularının gizemini resimlere yansıtmasıyla dikkat çekiyor.



Başarılı projelere attığı imzalarla adından sıkça söz ettiren Ebru Güve resim sanatında yeni bir yıldız olarak varlığını hissettirmeye hazırlanırken gizemli çalışmalarıyla da merak uyandırıyor. İstanbul Ataşehir’de faaliyet gösteren iç mimarlık ve sanat atölyesiyle dikkat çeken Ebru Güve 7 yaşından bu yana en büyük tutkusu olan resim yapma alanında da varlığını bir anda dünyaya duyurmak için hazırlıklarını tamamladı.



Bir yandan İstanbul’un en prestijli projelerine imza atan Ebru Güve diğer yandan sanata meyilli yeni yeteneklerin keşfinde önemli rol alırken bu kez de kendi yaşamına dokunarak ilk kişisel sergisini açtı. İstanbul Ataşehir’de faaliyet gösteren iç mimarlık ve sanat atölyesinde bir yandan en çok sevdiği ve alanında adını zirveye taşıyan mesleği olan iç mimarlık ve mimari danışmanlık yaparken diğer yandan da tuvallerde oluşturduğu eşsiz resimlerle adını unutulmaz ressamlar arasına yazdırmak için ilk adımını attı. Güve, 15 Aralık’ta açılan sergisinin Ocak ayının başına kadar açık olduğunu belirtti.



“Yedi yaşımdan bu yana resimde iç içe büyüdüm”



Sergi açılışında konuşan İç Mimar-Ressam Ebru Güve, “Sergimi pop art ve kadın sanatı adı altında oluşturdum. Genellikle kadın portrelerinden oluşan içselleşmiş duygularla yola çıkarak onları resmettim. Kendi içsel duygularımı göstermeye özen gösterdim. Hayatta her insanın kayıpları, eksiklikleri olur. Ben bu zamanlarda resme sarıldım. 3 boyutlu yön kazandırarak mimariye de değinmek istedim. 7 yaşımdan bu yana resimde iç içe büyüdüm. Resim benim için bir hayat biçimi. Tek renk çalıştığım portrelerim var. Onlar için daha çok geri dönüş alıyorum. Duygu anlamında daha yüklü olduğunu düşünüyorlar. Bu durum aslında kişinin kendi ile bağdaştırdığı içsel dünyası alakalı. Pop art tarzı resimler de çok dikkat çekiyor, güzel dönüşler alıyorum. Pop artta kadın portreleri ile öncülük yapmak istiyorum. Sergim 2 hafta boyunca sürecek” diye konuştu.




İç Mimar-Ressam Ebru Güve kişisel sergisini sanat severlerle buluşturdu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da ikinci karavan parkı yapılıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçireceği ikinci karavan park projesi karavan tatilcilerine daha güvenli ve konforlu bir konaklama imkânı sunacak. Muratpaşa ilçesi Güzeloba Mahallesi’nde, Lara Sahili’nde yapılacak yeni karavan park, 12 bin 360 metrekarelik bir alanda 120 araç kapasiteli olacak. 2023 yılında Konyaaltı Sahili’nde hizmete açılan ilk karavan park, karavan tatilcilerinden büyük ilgi görmüştü. Ziyaretçiler, parkın güvenli ve konforlu yapısını övgüyle karşılayarak, benzer projelerin artırılması gerektiğini belirtmişti. Antalya Büyükşehir Belediyesi, bu talep doğrultusunda ikinci Karavan Park’ı Lara Sahili bölgesinde hayata geçirmek için çalışmalara başladı. Donanımlı bir tatil alanı Ziyaretçilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanan Lara’daki yeni karavan parkta elektrik ve içme suyu hatlarının yanı sıra, 240 metrekarelik bir market, 128 metrekarelik duş alanı, 64 metrekarelik tuvalet alanı ve 64 metrekarelik bir kafeterya yer alacak. Ayrıca çocuk oyun alanlarıyla aileler için de ideal bir konaklama alanı sunulacak. Yeni karavan park, Lara Sahili’ni tercih eden yerli ve yabancı ziyaretçiler için büyük bir kolaylık sağlayacak. Konyaaltı Karavan Park’ta buldukları huzuru ve konforu burada da bulmayı bekleyen karavan severler, Lara’da keyifli bir tatil deneyimi yaşayacak. Saha çalışmaları başlıyor Güzeloba Mahallesi’nde saha çalışmalarının yakın zamanda başlayacağı karavan park projesi toplam 12 bin 360 metrekare alanda hizmet verecek. 120 araçlık otopark kapasitesi olması planlanan alanda, her araca ayrı hizmet verecek şekilde elektrik ve içme suyu hattı olacak. Ayrıca proje alanı içerisinde, 240 metrekarelik bir market, 128 metrekarelik duş alanı, 64 metrekarelik tuvalet alanı, 64 metrekarelik kafeterya ve çocuk oyun alanları bulunuyor.
Yozgat Tarihte iz bırakanlar bu okulda hayat buluyor Yozgat’ın Sorgun ilçesinde bulunan Türk Telekom Anadolu Lisesi’ndeki koridorlarda tarihe iz bırakmış kişiler resim ve kabartmaları ile hayat buluyor. Türk Telekom Anadolu Lisesi’nde görev yapan Resim Öğretmeni Suat Çetin, görev yaptığı okulun koridorlarını adeta tarihle yaşayan koridorlara dönüştürdü. Okuldaki öğrencilerin tarih, edebiyat, Türk kültürü gibi konularda bilinçlenmesini isteyen Çetin, duvarları çeşitli çizimlerle tarih sahnesine dönüştürdü. Metehan, Atilla, Sultan Alparslan, Piri Reis, M. Kemal Atatürk gibi tarihe damgasını vurmuş isimleri resmeden Çetin, kimi zaman öğrencilerin yardımıyla kimi zaman da kendi boş zamanından fedakarlık ederek kalıcı eserler bırakmayı hedefledi. Buradan yola çıkarak tarih koridoru çizimine Sultan Alparslan ile başladı. “Sultan Alparslan figürünü tamamen atık malzemelerden oluşturdum” Malazgirt Meydan Muharebesi’nin canlandırıldığı çizimlerle koridorları renklendiren Çetin, “Sultan Alparlsan’ı canlandırdığım çalışmada tamamen okulumuzda bulunan atık kağıtlar, kumaş parçaları, plastik parçaları kullanarak bu eseri ortaya çıkardık. Yalıtım filesi, mukavva, kullanılmayan yırtılmış okul perdeleri, çöp kovası kapağı gibi malzemeleri kullanarak çalışmamı tamamladım” dedi. “Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethini temsil eden çalışmamda öğretmen arkadaşlarıma yer verdim” Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethini canlandıran çizimlerde mesai arkadaşlarına yer verdiğini belirten Çetin, “Okulumuzda görev yapan yaklaşık 27 tane öğretmenimizin birebir portreleri yer alıyor. Dönemin kıyafetlerini giydirerek bir kompozisyon oluşturduk. Fethin içerisinde bu çizimle biz de bulunmuş olduk. Öğrencilerime o havayı teneffüs ettirmek istedim” cümlelerine yer verdi. “En az 15 bin TL tutacak bir dokuyu ben sıfır maliyetle bugünkü haline getirdim” Okulun giriş kısmında bulunan harf çalışmalarının mukavvadan yapıldığını, yaldızlı boya ile boyandığını söyleyen Çetin, “İtalyan boya tekniği denilen ve maliyeti oldukça yüksek olan teknik kullanarak renklendirme çalışmaları yaptım. Alçı ve plastik masa örtülerini baskı malzemesi şeklinde kullanarak doku oluşturdum. Ustaların en az 15 bin TL tutacağını söyledikleri alanı ben sıfır maliyetle ve sıfır atıkla bu duruma getirdim” dedi. Orhun Kitabeleri, Piri Reis’in dünya haritası, Metehan ve Çin Seddi, Atilla, Bilge Kağan gibi Türk büyüklerine yer veren Suat Çetin, çizim çalışmalarına devam edeceğini belirtti. Okul Müdürü Musa Doğançay ise “Resim Öğretmenimiz Suat Çetin’in büyük emeğiyle okulumuz şu anda gördüğünüz döneme döndü. Büyük bir değişim ve dönüşüm gösterdi. Okulun 4 sene öncesindeki ve günümüzdeki farkını velilerimiz de ifade ediyor. Gayet güzel dönüşler alıyoruz. Cebimizden 5 kuruş para harcamadan bu çalışmaları yaptık desek yeridir” ifadelerine yer verdi.
Muğla İki asırlık miras Muğla bacası, poyraza meydan okuyor Muğla’nın yapı sektöründe "Muğla Bacası" olarak adlandırılan ve 28 alaturka kiremitten yapılan bacalar, yaklaşık iki asırdır poyraz rüzgarlarına karşı kullanılırken, üstün dayanıklılığıyla dikkat çekiyor. Yapım teknikleri ve işlevselliğiyle hayranlık uyandıran bu bacalar, özellikle sert kış mevsimlerinde "Deli Mehmet" olarak adlandırılan poyraz rüzgarlarına karşı evleri koruyor ve karbonmonoksit zehirlenmelerini önlüyor. “Tarihi ve işlevselliğiyle öne çıkıyor” Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Aydın, Muğla Bacası’nın 1825’li yıllardan itibaren kullanılmaya başlandığını ve halen yaygın olduğunu belirtti. Prof. Dr. Aydın, "Bu bacalar ciddi hesaplama ve tecrübenin sonucunda oluşturulmuştur. Yapımında kullanılan 28 alaturka kiremit, dört yanı açık yapısıyla soba tütmesini engellerken yağışlı ve rüzgarlı havalarda bile üstün performans sağlar" dedi. “Bir gelenek ve inovasyon ürünü” Türk ve Rum aileler tarafından kullanılan, piramidal veya konik formlu bu bacalar, ilk olarak zengin ailelerin evlerinde inşa edildiğini belirten Prof. Dr. Aydın, "Muğla Bacası’nın kökeni Rum adalarına dayanmaktadır. Halk arasında poyraz rüzgarları ve yağışlı havalar nedeniyle bu bacalar tercih edilmiştir. İlginç bir şekilde, yerli aileler bacaların üst kısmındaki haç formu nedeniyle başlangıçta bu tasarımı benimsememiştir" dedi. “Muğla’nın sembolü: 28 kiremitli Muğla bacası” Bacaların yapım tekniklerine de değinen Prof. Dr. Aydın, "Muğla Bacası, dörtgen planlı bir baca üzerine dört düz ve dört ters üçgen formunda kiremitlerin yerleştirilmesiyle yapılır. Düz üçgenlerin tepe noktalarındaki kiremitler haç formunu oluşturur ve bu yapıda toplam 28 alaturka kiremit kullanılır" dedi. “Kültürel miras korunuyor” Günümüzde başta Muğla merkez olmak üzere Milas, Yatağan, Ula, Köyceğiz ve Ortaca gibi ilçelerde yaygın olarak kullanılan bu bacalar, yalnızca bir yapı unsuru değil, aynı zamanda bölgenin kültürel ve mimari mirasının önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. Muğla Bacası, geçmişten bugüne işlevselliği ve estetiği bir araya getirerek hem tarihi hem de mimari açıdan eşsiz bir miras olmayı sürdürüyor.
Antalya Antalya’dan dünyaya kapıları açan Fresh Antalya, 6. kez düzenlenecek Antalya Fuar ve Kongre Merkezi, Türkiye’nin tarım ve gıda sektöründeki lider konumunu dünyaya taşıyan Fresh Antalya Fuarı’nı, 12 yıl aradan sonra 6’ncı kez gerçekleştirmeye hazırlanıyor. 18-20 Eylül 2025 tarihlerinde düzenlenecek olan fuar, sadece Türkiye için değil, global pazarlar için de önemli bir buluşma noktası olacak. Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım AŞ (ANFAŞ) tarafından organize edilen Fresh Antalya, 50’den fazla ülkeden alım heyetlerini ve sektörün öncü firmalarını bir araya getirerek, uluslararası ticaretin yeni rotalarını çizecek. ANFAŞ Başkanı Ali Bıdı, Fresh Antalya’nın sadece bir fuar olmadığını, aynı zamanda tarım ve gıda sektöründe dünya çapında bir marka olma yolunda güçlü adımlar attığını belirterek, "Antalya, bu fuarla küresel ticaretin ve tarımın merkezlerinden biri olacak" dedi. Sektör temsilcilerinden yoğun ilgi Sektör temsilcilerinin talepleri doğrultusunda yeniden hayata geçirilen Fresh Antalya, geniş ürün yelpazesiyle dikkat çekiyor. Taze meyve ve sebzelerden organik ürünlere, paketleme malzemelerinden lojistik çözümlere kadar birçok yenilik fuar kapsamında yer alacak. ANFAŞ Ulusal ve Uluslararası Fuarlar İdare Direktörü Yusuf Oğuz Evler, etkinliğin sadece ticari bir platform olmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin tarım gücünü dünya çapında tanıtacak bir marka olduğunu vurguladı. Modern altyapı ve stratejik ulaşım kolaylığı Antalya’nın modern altyapısı, dünyanın dört bir yanından gelecek katılımcılar için ulaşım kolaylığı sağlıyor. Direkt uçuşlarla sağlanan erişim avantajı, fuarın küresel çapta büyük bir etki sağlamasını destekliyor. Evler, “Fresh Antalya, küresel takvimde sektörün en verimli dönemlerinde düzenlenerek, uluslararası işbirliklerini güçlendirecek” dedi. “Geleceğin ilham kaynağı” Fresh Antalya Fuarı Proje Müdürü Buse Özbilek, fuarın küresel pazarda güçlü bir marka kimliği oluşturma hedefinde olduğunu belirtti. Özbilek, “Fresh Antalya, sektördeki lider firmaları ve profesyonelleri bir araya getirerek, ticaret ve iş birlikleri için eşsiz bir platform sunacak. Bu etkinlik, sadece sektöre değil, geleceğin tarım fuarlarına da ilham kaynağı olacak” ifadelerini kullandı. Antalya’dan dünyaya açılan kapı 12 yıl sonra tekrar hayata geçirilen Fresh Antalya Fuarı, küresel ticaretin kalbi olmaya aday. Tarım ve gıda sektöründe faaliyet gösteren lider firmalar, uluslararası alıcılar ve profesyoneller için büyük bir fırsat sunan fuar, sektörün geleceğini şekillendirmede kilit rol oynayacak. Fresh Antalya, 18-20 Eylül 2025 tarihleri arasında sektöre yeni işbirlikleri ve ticaret fırsatları sunmaya hazırlanıyor.