SPOR - 10 Kasım 2024 Pazar 23:57

Göksel Gümüşdağ: “Milli maç öncesi buradan puanla ayrılmak önemliydi”

A
A
A
Göksel Gümüşdağ: “Milli maç öncesi buradan puanla ayrılmak önemliydi”

Başakşehir Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, Beşiktaş maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Milli maç öncesi buradan puanla ayrılmak önemliydi” dedi.


Trendyol Süper Lig’in 12. haftasında Başakşehir, sahasında karşılaştığı Beşiktaş ile 0-0 berabere kaldı. Turuncu-lacivertlilerde Başkan Göksel Gümüşdağ, karşılaşmanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Sergilenen mücadeleden dolayı memnun kaldığını dile getiren Gümüşdağ, “Milli takım arasına girmeden önce bugün son maçımızı oynadık. İki takım da bugün güzel bir mücadele örneği gösterdi. İki takımı da tebrik ediyorum. Başta Çağdaş Atan hocamız olmak üzere mücadele eden tüm oyuncu kardeşlerimizi de tebrik ediyorum. Ligde 3 gün arayla maçlar oynanıyor. Sakatlıkları bulunan oyuncularımız var. Ama sağ olsun Çağdaş hocamızın hiç pes etmeyen bir yapısı var. Bizler de bu hevesle ve çabayla kulübümüzü büyüttük. Puan kayıpları, mağlubiyetler olabilir. Ama pes etmek, vazgeçmek kulüp olarak bizim anlayışımız da yok. Bugün de oyuncu kardeşlerimiz iyi mücadele ettiler. Güzel bir müsabaka oldu. Süper Lig’de inşallah en kısa zamanda istediğimiz noktaya geliriz. Buradan puanla ayrılmak milli maç öncesi önemliydi” diye konuştu.



“Türk futbolunun genel sorunları var”


Türk futbolunun ortamının her geçen gün daha da gerginleştiğini aktaran Başkan Göksel Gümüşdağ, “Uzun zamandır bu konuyla ilgili yorum yapmıyorum. Gözlemliyoruz. Ligde 12. hafta bitti. Yeni bir ekip, yeni bir yönetim var. İyi şeyler yapma çabaları var. Ama şu ana kadar ortada olumlu anlamda yapılmış bir şey yok. Türk futbolunun genel sorunları var. Bunları bir sistem değişikliğiyle çözmek lazım. Bence buna kafa yormamız gerekiyor. Gözlemlerimiz devam ediyor. Günü geldiğinde biz de gerekli açıklamaları yaparız. Ben genelde medya aracılığıyla değil de federasyon başkanına veya yöneticilerine gerekenleri söylerim. Doğru olana doğru deriz. Yanlış olana da yanlış deriz. Umarım olumlu olur” şeklinde konuştu.



“Devre arasında 2-3 takviye yapacağız”


Kulübün transfer politikası hakkında konuşan Gümüşdağ, “Transferle alakalı ekibimiz hep çalışıyor. Biliyorsun biz bu konuda planlı hareket eden bir kulübüz. Bütçeden dolayı sezon başında yapmadığımız bazı transferler var. Ama hocamızın isteği doğrultusunda devre arasında 2-3 takviye yapacağız. Bu işe yüreğini koyan, sonuna kadar vazgeçmeyen oyuncu kardeşlerimiz devam edecek. Vazgeçen varsa da hocamızın raporuna göre bir değişikliğe gideriz” ifadelerini kullandı.



“UEFA’dan resmi olarak tarafımızdan özür dilendi”


UEFA Konferans Ligi’nde Danimarka temsilcisi Kopenhag ile oynanan müsabakaya dair de konuşan Başkan Gümüşdağ, “Biliyorsunuz Kopenhag ile bir müsabaka yaptık. Neredeyse 3 gün Kopenhag’da geçti. Çarşamba günü gidip, cuma akşam saatlerinde buraya geldik. Malumunuz, Kopenhag’da da farklı bir durum yaşadık. Maç günü, takımımızın motivasyonu için olayı çok fazla büyütmek istemedik. Başakşehir Kulübü adına Asbaşkanımız Mesut Bey aracılığıyla UEFA delegesini ikaz etmesine rağmen Kopenhag taraftarları küfürlü bir koreografi yapmış. Hiçbir şekilde kabul edilemez. Ama her şeye rağmen UEFA bu duruma müdahale etmedi. Sanırım Kopenhag Kulübü de bu durumdan fazla rahatsız olmadı. Futbolun içinde olmaması gereken ve bizim de hiç hoşumuza gitmeyen bir durum yaşadık. Maç sonrasında da istişarelerimiz konuyla ilgili devam etti. Cumartesi günü UEFA’dan resmi olarak tarafımızdan özür dilendi. UEFA’nın bu hassasiyeti hoşumuza gitti. Çünkü bu tarz olaylar futbolda yer olmaması gereken bir davranış olduğunu düşünüyorum. Bu sonuçta taraftarların yapmış olduğu bir eylem ama Kopenhag Kulübü’nün de resmi yolla özür dilemesi gerektiğine inanıyorum. Ama maçın neticesi onlara büyük bir ders oldu. Galibiyeti kaçırdık. Bence 1 puan da son derece önemliydi. Avrupa’da 3 tane final değerinde maçımız kaldı. İnşallah gruplardan çıkacağız” diyerek sözlerini tamamladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Selçuklu’dan sonra Çorum’daki Osmanlı mimari geleneği de gün yüzüne çıkıyor Çorum’da devam eden Kalehisar ören yeri kazılarında kazı başkan yardımcısı olarak görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Adem Sevim, Çorum’daki Osmanlı mimari geleneği hazırladıkları doktora tezi ile orta koyduklarını söyledi. Çorum’daki Selçuklu mimarisi, Kalehisar ören yerinde gün yüzüne çıkartılıyor. Kazı çalışmalarında kazı başkan yardımcısı olarak görev yapan Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Adem Sevim, Çorum’daki Osmanlı mimarisini gün yüzüne çıkartmak için çalışma yürüttüklerini söyledi. Hazırladığı tezde Osmanlı mimari geleneğinin ortaya çıktığı Çorum’daki eserleri ortaya koyduklarını belirten Sevim, yaptıkları çalışmayı ilerleyen süreçte kitaplaştırmak istediğini söyledi. “Selçuklu’dan sonra, Çorum’da büyük bir Osmanlı şehirciliğini görüyoruz” Çorum’da özellikle hamamlarda ve türbelerde Osmanlı geleneğinin ön plana çıktığını kaydeden Sevim, “Biz şu anda Kalehisar ören yerindeyiz. Buradaki kazı çalışmalarımız devam ediyor. Burası bir Selçuklu kenti. Ama Selçuklu’dan sonra, Çorum’da büyük bir Osmanlı şehirciliğini görüyoruz. 1420’li yıllarda Çorum fiilen, bir kentleşme hızı ile Osmanlıların hakimiyetine giriyor. Şehir müreffeh bir ortama dönünce Osmanlı döneminde yapılaşma hızla artıyor. Osmanlı’nın başkenti Bursa ve İstanbul’daki hamam planlarının Çorum’da birebir tekrar edildiğini görüyoruz. Kalehisar’da şu an bir Selçuklu hamamını görüyoruz. Şu anda bunu meydana çıkartmaya çalışıyoruz. Tacettin Paşa Hamamında, Ali Paşa Hamamında, Osmancık’taki Mehmet Paşa Hamamı’nda ise Osmanlı geleneği görüyoruz. Camilerde ise biraz mahalli üslup tarzında mimari görüyoruz. Bu yüzden bizler Çorum’u önemsiyoruz. Kalehisar örenlerinde özellikle bir Türk şehirciliğinin, Selçuklu kentleşmesinin olduğunu görüyoruz. Aynı örneğin Çorum’da tekrar edildiğini görüyoruz. Buna örnek olarak, Çorum Kalesi ve hemen yanındaki Ulu Cami, Güpür Hamamı ve güneyinde Veli Paşa Hanı ve saat kulesi ile bir Türk şehir gelenekçiliğinin Çorum’da devam ettiğini görüyoruz. Biz bu verilerden yola çıkarak Çorum’da bir doktora tezi hazırladık. Hem Selçuklu hem de Osmanlı yapılarını, tüm ilçeleri gezerek ortaya koymaya çalıştık. İnşallah ilerleyen yıllarda da bu çalışmamızı kitap olarak yayımlamaya çalışacağız” dedi. “Osmanlı’nın başkenti Bursa’da, İstanbul’da bu plan tipini görüyoruz” İstanbul ve Bursa’daki mimari planların Çorum’daki birçok yapıda gözüktüğünü kaydededen Sevim, “Osmanlı geleneğini daha çok hamamlarda ve bazı türbelerde gördük. Koyunbaba Türbesi’nde, Demirşeyh Türbesi’nde Osmanlı etkisi görülüyor. Güpür Hamamının kadınlar kısmında Selçuklu geleneği, daha sonra yapılmış erkekler kısmında ise Osmanlı geleneğini tespit ettik. Osmanlı hamamlarında sıcaklık kısmı enine dikdörtgen, ortası kubbeli ve çifte aletlidir. Osmanlı’nın başkenti Bursa’da, İstanbul’da bu plan tipini görüyoruz. Bu plan tipinin ilçelerde dahi tekrar edilmesi bizlere plan mimari anlamında Çorum ilinde devam ettiğini gösteriyor” diye konuştu.
İstanbul Emre Çukur, kıtalararası şampiyonluk maçına çıkacak Yeni nesil boksörlerden Emre Çukur, 23 Kasım’da Almanya’nın Münih kentinde Dünya Kıtalararası kemer maçında Tanzanya’dan Pius Mpenda ile mücadele edecek. Eski dünya şampiyonlarından Levent Çukur’un oğlu olan Emre Çukur, IBO (Dünya Boks Organizasyonu) Dünya Kıtalararası süper orta sıklet maçına çıkacak. Çukur, 23 Kasım’da Tanzanya’dan Pius Mpenda ile karşılaşacak. Mpenda, bugüne kadar yaptığı 10 maçın 5’ini nakavtla kazandı. Genç yeteneklerden Songül Ayten de aynı gün hafif sıklette WBF Kıtalararası kemer mücadelesi verecek. Levent Çukur: "Bu maç farklı olacak" Oğlunu bu maça bizzat kendisinin hazırladığını belirten Levent Çukur, "Bu karşılaşma bizim için oldukça önem taşıyor. Dünya şampiyonluğu için emin adımlarla yürüdüğümüz bu yolda aynı zamanda bir mihenk taşı manasına geliyor. Emre’nin durumu çok iyi. Morali ve motivasyonu mükemmel bu karşılaşmayı kazanmak ve Avrupa’nın göbeğinde İstiklal Marşımızı okutarak, bayrağımızı göklere çektirmek için elimizden geleni yapacağız. 22 Kasım gecesi aynı zamanda benim, 23 Kasım ise kızım Selda’nın doğum günü. Emre’nin bu müsabakayı kazanarak, zaferini bize güzel bir doğum günü hediye vereceğini düşünüyorum" şeklinde konuştu. Sporcunun basın danışmanı Vedat Alyaz, mücadelede Emre Çukur’un şansının yüksek olduğunu belirterek, "Emre, boksör bir aileden geliyor. Babası eski dünya şampiyonlarından Levent Çukur. Amcası Ali Çukur ve eski şampiyon boksörlüğünün yanı sıra TSV 1860 Münih Boks Kulübü’nün antrenörü. Kız kardeşi Selina Çukur, 13 yaşındayken Almanya şampiyonu olarak boks tarihine geçti. Emre bugüne kadar yaptığı 22 karşılaşmanın 4’ünü nakavtla kazanmış başarılı bir sporcumuz. Özellikle boks tekniği ile ringde fırtınalar estiren Emre Çukur, boksu çok iyi bilen yetenekli bir gencimiz" diye konuştu.
Çorum Selçuklular’ın ardından Çorum’daki Osmanlı mimari geleneği de gün yüzüne çıkıyor Çorum’da devam eden Kalehisar ören yeri kazılarında kazı başkan yardımcısı olarak görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Adem Sevim, Çorum’daki Osmanlı mimari geleneği hazırladıkları doktora tezi ile orta koyduklarını söyledi. Çorum’daki Selçuklu mimarisi, Kalehisar ören yerinde gün yüzüne çıkartılıyor. Kazı çalışmalarında kazı başkan yardımcısı olarak görev yapan Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Adem Sevim, Çorum’daki Osmanlı mimarisini gün yüzüne çıkartmak için çalışma yürüttüklerini söyledi. Hazırladığı tezde Osmanlı mimari geleneğinin ortaya çıktığı Çorum’daki eserleri ortaya koyduklarını belirten Sevim, yaptıkları çalışmayı ilerleyen süreçte kitaplaştırmak istediğini söyledi. “Selçuklu’dan sonra, Çorum’da büyük bir Osmanlı şehirciliğini görüyoruz” Çorum’da özellikle hamamlarda ve türbelerde Osmanlı geleneğinin ön plana çıktığını kaydeden Sevim, “Biz şu anda Kalehisar ören yerindeyiz. Buradaki kazı çalışmalarımız devam ediyor. Burası bir Selçuklu kenti. Ama Selçuklu’dan sonra, Çorum’da büyük bir Osmanlı şehirciliğini görüyoruz. 1420’li yıllarda Çorum fiilen, bir kentleşme hızı ile Osmanlıların hakimiyetine giriyor. Şehir müreffeh bir ortama dönünce Osmanlı döneminde yapılaşma hızla artıyor. Osmanlı’nın başkenti Bursa ve İstanbul’daki hamam planlarının Çorum’da birebir tekrar edildiğini görüyoruz. Kalehisar’da şu an bir Selçuklu hamamını görüyoruz. Şu anda bunu meydana çıkartmaya çalışıyoruz. Tacettin Paşa Hamamında, Ali Paşa Hamamında, Osmancık’taki Mehmet Paşa Hamamı’nda ise Osmanlı geleneği görüyoruz. Camilerde ise biraz mahalli üslup tarzında mimari görüyoruz. Bu yüzden bizler Çorum’u önemsiyoruz. Kalehisar örenlerinde özellikle bir Türk şehirciliğinin, Selçuklu kentleşmesinin olduğunu görüyoruz. Aynı örneğin Çorum’da tekrar edildiğini görüyoruz. Buna örnek olarak, Çorum Kalesi ve hemen yanındaki Ulu Cami, Güpür Hamamı ve güneyinde Veli Paşa Hanı ve saat kulesi ile bir Türk şehir gelenekçiliğinin Çorum’da devam ettiğini görüyoruz. Biz bu verilerden yola çıkarak Çorum’da bir doktora tezi hazırladık. Hem Selçuklu hem de Osmanlı yapılarını, tüm ilçeleri gezerek ortaya koymaya çalıştık. İnşallah ilerleyen yıllarda da bu çalışmamızı kitap olarak yayımlamaya çalışacağız” dedi. “Osmanlı’nın başkenti Bursa’da, İstanbul’da bu plan tipini görüyoruz” İstanbul ve Bursa’daki mimari planların Çorum’daki birçok yapıda gözüktüğünü kaydeden Sevim, “Osmanlı geleneğini daha çok hamamlarda ve bazı türbelerde gördük. Koyunbaba Türbesi’nde, Demirşeyh Türbesi’nde Osmanlı etkisi görülüyor. Güpür Hamamı’nın kadınlar kısmında Selçuklu geleneği, daha sonra yapılmış erkekler kısmında ise Osmanlı geleneğini tespit ettik. Osmanlı hamamlarında sıcaklık kısmı enine dikdörtgen, ortası kubbeli ve çifte aletlidir. Osmanlı’nın başkenti Bursa’da, İstanbul’da bu plan tipini görüyoruz. Bu plan tipinin ilçelerde dahi tekrar edilmesi bizlere plan mimari anlamında Çorum ilinde devam ettiğini gösteriyor” diye konuştu.