POLİTİKA - 08 Aralık 2023 Cuma 16:21

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Netanyahu Lahey Adalet Divanı’nda kesinlikle yargılanacaktır"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail’in başı Netanyahu olmak üzere ona destek verenler de dahil bunlar suçludur, bunlar terörün yardakçısı olarak teröristtir ve bunlar Lahey Adalet Divanı’nda kesinlikle yargılanacaklardır" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Batı medyasına da seslenerek, "Akılla, izanla, vicdanla, mantıkla, basın ahlakıyla hiçbir bağı olmayan bu aklama çabasından kandan beslenen bu zalim iddiadan bu ahlaksız dayatmadan kurtulun" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TRT World Forum’a katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze’de saldırılarına devam ettiğini belirterek, "Gazze’de devam eden katliam başta olmak üzere küresel ölçekte son derece sancılı bir dönemden geçiyoruz. Rusya-Ukrayna arasındaki savaş gündemde geri plana düşmüş olsa da halen tüm yakıcılığı ile devam ediyor. Savaşın ilk aylarında ülkemizin çabalarıyla ortaya konan barış planının değeri gün geçtikçe daha iyi anlaşılıyor. O dönem ateşi büyümeden söndürmek yerine körükleyenlerin bölgemizle birlikte tüm dünyaya nasıl büyük bir kötülük yaptıkları artık net bir şekilde görülüyor. Küresel barışı ve güvenliği ağlamakla mükellef uluslararası kuruluşların sorun çözme kabiliyetlerinin olmadığını bugün daha iyi anlıyoruz. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağı gerçeği tartışmasız bir şekilde karşımızda durmaktadır. Temennimiz bizim adeta kendimizi paralayarak ısrarla dile getirdiğimiz bu hakikatin tüm taraflarca bir an önce idrak edilmesidir".

"Türkiye daha fazla kan akmaması, daha fazla yıkım yaşanmaması için elini taşın altına koymaya hazırdır"

Türkiye’nin daha fazla kan akmaması, daha fazla yıkım yaşanmaması, daha fazla gözyaşı dökülmemesi için elini taşın altına koymaya hazır olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gerçekten de barışa özellikle adil bir barışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz günler yaşıyoruz. Kalıcı barışı tesiste kaybedilen her günün her anın bedelini ateşe benzin döken Batılılar değil maalesef masumlar ödemektedir. Buna artık bir dur demenin zamanı çoktan gelmiştir. Komşularımızı içine düştükleri bu kaybet-kaybet denkleminden çıkarmayı komşuluk hukukumuzun bir gereği olarak görüyoruz. Sizlerin de gayretleriyle bölgemiz bir süredir hasret kaldığı barış ve istikrar iklimine inşallah yeniden kavuşacaktır" diye konuştu.

"Türkiye ekonomisi, demokrasisi, basını ile gerçekleştirdiği sessiz devrimleriyle 21 yıl öncesine nazaran çok daha ileri bir noktadadır"

Basının özellikle de kalemini ve ekranını küresel güçlere kiralamayan özgür basının demokrasiler açısından yeri doldurulamaz bir ihtiyaç olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İyi işleyen ve sağlıklı bir demokrasi için yasama, yürütme, yargı erklerine ilaveten dördüncü kuvvet olarak basının sayılması boşuna değildir. Güdümlü basın ise halkın haber alma hakkı yanında demokrasi için de açık bir tehdit oluşturur. Ülke olarak 70 yılı aşan çok partili demokrasi mücadelemizde bu hakikati tüm boyutlarıyla pek çok kez tecrübe ettik. Üzülerek ifade etmek isterim ki bir dönem demokrasiye sahip çıkmak yerine vesayetçilerin yanında hizalanan, darbeye alkış tutan, milli iradeye müdahale çağrısında bulunan bir medya yapısıyla karşı karşıyaydık. Manşetlerini vesayetçilerin attığı güdümlü medya düzeni bilhassa 2002 öncesinde Türkiye’nin acı bir gerçeğiydi. Elbette bu zor dönemlerde her türlü tehdide rağmen milli iradenin yanında duran cesur basın yayın kuruluşları ve medya mensupları da vardı. Sayıları kısıtlı olmakla birlikte halka karşı sorumluluğunu yerine getiren bu gazeteciler isimlerini demokrasi tarihimize altın harflerle yazdırmışlardır. Biz de bu cesur kalemleri daima şükranla yad ediyoruz, yad edeceğiz. Türk demokrasisi ne zaman riske girse hemen vesayetçilerin tetikçiliğine soyunan postallı medya mensuplarını da asla unutmayacağız. Esasen kalemini, köşesini, ekranını güç odaklarının emrine verenlerin saldırılarına İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığımızdan itibaren biz de defalarca maruz kaldık. ’Muhtar bile olamaz’ manşetinden ’411 el kaosa kalktı’ provokasyonuna kadar nice medya operasyonunun hedefi haline getirildik. Ama bunların hiç birine boyun eğmedik. Yıldırma girişimleri karşısında asla geri adım atmadık. Her zaman söylediğim gibi bugünlere manşetlerle çarpışa çarpışa geldik. Gerektiğinde ağır bedeller ödemeyi göze alarak ülkemizde tüm kurum ve kuralları ile hakiki demokrasiyi tesis ettik. Objektif kriterlere göre değerlendirmeler yapıldığında herkesin kabul ettiği gerçek şudur; Türkiye ekonomisi, demokrasisi, basını ile gerçekleştirdiği sessiz devrimleriyle 21 yıl öncesine nazaran çok daha ileri bir noktadadır" ifadelerini kullandı.

"İsrail saldırılarında hayatını kaybeden gazeteci sayısı 70’ten fazladır"

Bugün Türkiye’de medyanın 2002’den daha zengin, daha çeşitli, toplumun farklı kesimlerinin daha fazla temsil edildiği çoğulcu bir yapıya sahip olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Teröre bulaşmadığı, şiddeti övmediği ve başkasına hakaret etmediği müddetçe isteyen istediğini yazabilmektedir. Muhalif veya muafık fark etmeksizin medya mensuplarımızın fikirlerini serbestçe ifade etmelerinde hiç bir mani bulunmuyor. Eksiklerimiz yok mu? Tabii ki var. Dünyadaki her ülkede olduğu gibi bizim de çözmemiz gereken meseleler olduğunun farkındayız. Şu anda Gazze’de 70’i aşkın medya mensubu öldü. Nerede dünya? Dünyanın o meşhur basın yayın organları nerede, neden sesleri çıkmıyor, neden bu öldürülen basın mensuplarına yönelik manşetlerini atmıyorlar. ABD’nin meşhur gazeteleri nerede? İngiltere’nin, Fransa’nın, Almanya’nın o meşhur gazeteleri nerede? Hiç birinin sesi çıkmıyor. İnşallah önümüzdeki dönemde atacağımız adımlarla bu zorlukların hepsinin üstesinden geleceğiz. Gazze’de 7 Ekim’den bu yana devam eden katliamlar bize sadece özgür değil aynı zamanda adaletli ve vicdanlı basının da önemini hatırlatmıştır. Çoğu kadın ve çocuk 180 bine yakın masumun katledilmesinin kağıt kesiği kadar yer bulamadığı bir medya karartması ile karşı karşıyayız. İsrail Gazze’de sadece kadın ve çocukları değil çok zor şartlar altında görevini yapmaya çalışan basın mensuplarını öldürmüş ve öldürmeye devam ediyor. İsrail saldırılarında hayatını kaybeden gazeteci sayısı 70’ten fazladır. Daha vahimi uluslararası basın kuruluşlarının bu tabloyu kabullenmesidir. Düşünebiliyor musunuz, her gün bir gazeteci katlediliyor ancak yıllardır bize basın özgürlüğünden dem vuran kurumların hiç birinin gıkı dahi çıkmıyor. Küresel medya kartelleri Gazze’deki vahşeti gözlerden kaçırmaya Hamas bahanesiyle gazeteci katliamını meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Basın özgürlüğü ve medya ahlakının ötesinde insan onurunu yerle yeksan eden bu vicdansızlığı biz reddediyoruz" dedi.

"Bir kameramız gider bin kameramız gelir"

Bugün Gazze’deki gazeteci ölümlerine ses çıkarmayanların yarın başka bir konuda söz söyleme hakkının olamayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aslolan bugün konuşmak, bugün yazmak, gerçekleri bugün anlatmaktır. Aslolan mazlum ve mağdurların feryatlarını bugün duyurabilmektir. Türk basın yayın organları işte bunu yapmanın, işte bunu başarabilmenin gayretindedir. Her türlü riski göze alarak Gazze’dün dünyaya hayati bir iletişim koridoru açan TRT’mizi, Anadolu Ajansı’mızı ve diğer basın kuruluşlarımızı canı gönülden tebrik ediyorum. İsrail’in yalanlarla örülü propaganda makinesine karşı yürütülen dezenformasyonla mücadele çalışmalarını takdirle karşılıyorum. Şu anda bizim Anadolu Ajansı’ndan şehidimiz var. Yaralı, gazi kameramız var. Nerede, Gazze’de. Merkezimizin çalışmalarıyla 130’un üzerinde İsrail yalanını ifşa etmesi bu çabaların ne kadar kıymetli olduğunu göstermiştir. İsrail güçleri basın mensuplarımızın hakikate ayarlı kameralarını kırmış olsa da hakikatlerin ortaya çıkmasına engel olamamıştır. Bir kameramız gider bin kameramız gelir. Bütün mesele Gazze yalanlarını iftiralarını aydınlığa çıkarmak ve tüm insanlığa başta Türkiye olmak üzere bunları duyurmaktır. Tüm barbarlığına rağmen Gazzelilerin direniş azmini kıramayan İsrail medyadaki propaganda savaşını da kaybetmektedir. Olağanüstü bir gayret ve fedakarlık sergileyerek Gazze’deki insani dramı dünyaya duyuran medya mensuplarına şükranlarımı sunuyorum. İsrail saldırılarında hayatını kaybeden gazetecileri rahmetle yad ediyorum.

"Netanyahu olmak üzere ona destek verenler de dahil bunlar suçludur, bunlar Lahey Adalet Divanı’nda kesinlikle yargılanacaklardır"

Vicdanları kanatan bu sessizliğin gerisinde suçluluk duygusu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail’in başı Netanyahu olmak üzere ona destek verenler de dahil bunlar suçludur, bunlar terörün yardakçısı olarak teröristtir ve bunlar Lahey Adalet Divanı’nda kesinlikle yargılanacaklardır. Biz bu işin takipçisiyiz. Miloseviç nasıl yargılandıysa nasıl mahkum olduysa inanıyorum ki Netanyahu ve onun yardakçıları da aynı şekilde yargılanacaktır ve sonunda mahkum olacaklardır. Kimi batılı ülkeler İsrail’in işlediği suçları çok iyi bilmelerine rağmen mahcubiyetle hareket ediyor. Bizim her fırsatta insanlık dışı bulduğumuzu söylediğimiz antisemitizm siyasi çıkar hesabıyla Netanyahu ve ortakları tarafından körüklenmektedir.

Gazze’nin genel olarak Filistin halkanın geleceği borçluluk psikolojisine girenlerin İsrail’in verebileceği tazminat değildir. Böyle kirli, kanlı ve ahlaksız bir senaryoyu meşrulaştırmak için medyanın hoyratça kullanılmasını kesinlikle kabul etmiyorum. Burada pervasızca işlenen insanlık suçlarına ortak edilmeye çalışılan medya kuruluşlarına sesleniyorum. Akılla, izanla, vicdanla, mantıkla, basın ahlakıyla hiçbir bağı olmayan bu aklama çabasından kandan beslenen bu zalim iddiadan bu ahlaksız dayatmadan kurtulun. Hıristiyan, Müslüman, Yahudi fark etmez, hep birlikte kimsenin kendini dışında tutamayacağı bir sorumluluk altındayız. Dünyanın neresinde olursa olsun medya mensupları başta olmak üzere tüm vicdanlı insanlar cesur olmak, dik durmak, hakkı hakikati açık yüreklilikle konuşmak zorundadır. Zulmün çirkin ve vahşi yüzü her an her yerde karşımıza çıkabilir" dedi.

"Gazze için yürüttüğümüz yoğun trafiği de insani yardımı da sürdüreceğiz"

Amerika ve Avrupa’daki yönetimlerin Filistin halkının ve bilhassa Gazze’deki masumların ahına kulak tıkayarak aslında en büyük kötülüğü kendilerine yaptıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Batı üzerine titrediği güvenlik ve refah düzenini kökten sarsacak bir sınamadan geçtiğinin hala farkında değil. Biz Türkiye olarak yaklaşan tehlikeyi görüyoruz ve dost acı söyler prensibince açık açık ifade ediyoruz. Birileri rahatsız olsa da hakkı ve hakikati haykırmaktan vazgeçmeyeceğiz. Ama bu anlayışla hem ikaz görevimizi hem de mazlumların yanında yer alma vazifemi yerine getirmenin gayreti içindeyiz. Gazze için yürüttüğümüz yoğun trafiği de insani yardımı da sürdüreceğiz. Aynı şekilde bu gayretlerimizin bir parçası olarak gördüğümüz Gazze’nin ve Filistin’in vicdani sesi olan iletişim koridorunu devam ettireceğiz. Değerli dostlar açılışında beraber olduğumuz TRT World forumu daha adil bir dünya hayalimizin hayata geçmesini katkı yapacak bir etkinlik olarak görüyorum. Dünyaya söyleyecek sözü olan herkesin bu tür imkanları kullanarak insanların ortak geleceği için insiyatif almaya davet ediyorum. Yaşadığımız her hadise yıllardır dile getirdiğimiz ’Dünya Beşten Büyüktür’ itirazımızın ne kadar yerinde olduğuna işaret ediyor. En önemli küresel iş birliği ve güvenlik mekanizması olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin Gazze meselesinde sergilediği acziyet eminim bizim gibi sizin de yüreğini sızlatmıştır. Genel Sekreter Sayın Guterres’in insanlığın ortak vicdanına tercümanı olan çabaları maalesef konsey üyeleri tarafından sabote edilmiştir. Sayın Guterres’in Birleşmiş Milletler şartının 99. Maddesi kapsamında gönderdiği mektubu takdirle karşılıyor, bu hamlesinden dolayı kendisini tebrik ediyorum. Mevcut mekanizmaların dünyanın ihtiyacı olan çözümleri üretememesinin bedelini masumların ödemesine daha fazla seyirci kalamayız. Hemen harekete geçmemiz şarttır. Aksi taktirde dünyayı yaşanmaz hale getirecek bir kaosun pençesine düşmemiz kaçınılmazdır" ifadelerini kullandı.

Yunus Emre Şeker

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sancaktepe’de Cumhuriyet’in 101’inci yılı coşkuyla kutlandı Sancaktepe’de Cumhuriyet’in 101’inci yılı, gerçekleştirilen etkinliklerle coşkuyla kutlandı. Etkinliklerinde sahne alan Aleyna Tilki katılımcılara keyifli anlar yaşattı. Katılımcılar ünlü şarkıcının şarkıları ile unutulmaz bir gece yaşadı. Sancaktepe Belediyesi tarafından düzenlenen Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde sahne alan Aleyna Tilki geceye damgasını vurdu. Ünlü şarkıcının şarkılarıyla coşkulu anlar geçiren vatandaşlar bir yandan eğlenerek ve genç şarkıcının şarkılarına eşlik ederek keyifli anlar geçirirken diğer yandan Cumhuriyet Bayramı’nın coşkusunu doyasıya yaşadı. Etkinlikle ilgili konuşan Sancaktepe Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Kılıç, "Öncelikle bütün Sancaktepelilerin ve Türkiye’deki bütün vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda durmadan ilerleyeceğimizi ant içiyoruz. Sabah Cumhuriyet koşusu ile başladık. İlk kez düzenliyoruz ve uluslararası bir koşuydu bu. Geleneksel hale getireceğiz. Gün boyu bu meydana Sancaktepe’nin kadınları çocukları gençleri bir aradaydı. Oluşturduğumuz atölyelerle çocuklarımız gençlerimiz eğlendiler. Akşam Aleyna Tilki ile bu coşkuyu doruğa ulaştırdık. Biraz önce belediye başkanımız buradaydı çok güçlü bir Cumhuriyet vurgusu yaptı. Sancaktepe’nin İstanbul’un gelişen büyüyen bir gelişim merkezi haline gelen ilçesi olduğunu kendisi her defasında ifade ediyor. Bu meydanlar Sancaktepelilerin buluştuğu, bir araya geldiği her türlü etkinliği gerçekleştirdiği meydan haline gelecek. Teşekkür ediyorum sağ olun." dedi.
Bartın Halk bandosu ilk gösterisini Fener Alayı’nda sergiledi Bartın’ın Kurucaşile ilçesinde esnaf, ev kadınları, muhtar, belediye başkanı ve siyasetçilerden oluşan bando takımı kuruldu. Bando takımı ilk gösterisini ise 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Fener Alayı’nda gerçekleştirdi. Bartın’ın 2 bin 100 nüfuslu Kurucaşile ilçesinde, aralarında manav, fırıncı, balıkçı, berber, tuhafiyeci, muhasebeci, oto yıkamacı, baklavacı, tekne yapım ustası, mobilyacı, ev kadını, belediye başkanı, belediye meclis üyeleri ve muhtarların olduğu bando takımı kuruldu. Kurucaşile’de 1 ay önce ‘Kurucaşile Halk Bandosu’ olarak kurulan 32 kişilik bando takımını, 2003 ve 2008 yılları arasında Kurucaşile Çok Programlı Lisesi’nde bando takımında yer alan arkadaş grubu oluşturuyor. Majörlüğünü Kurucaşile Belediye Başkanı Uğur Güneş’in öncülüğünde kurulan bando takımının çalışmaları, üyelerinin mezun olduğu okulun bahçesi ve spor salonunda gerçekleştiriliyor. Yaşları 35 ile 40 arasında değişen 16’sı kadın, 16’sı erkek 32 kişinin yer aldığı bando takımının trampet, davul, zil ve borazanlarının ise büyük bir kısmı takım üyelerinin kendi aralarında topladıkları paralarla temin edildi. Lisedeki öğretmenlerin de desteğiyle haftada 3 gün çalışma yapan bando takımı ilk sınavını ise 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı akşamı ilçede düzenlenen Fener Alayı’nda verdi. Hükümet konağı önünde kısa bir gösteri düzenleyen bando takımı, yüzlerce kişi eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Bando, meşale ve dev bayraklar eşliğinde gerçekleşen Fener Alayı, liman bölgesinde sona erdi. Bartın’da binlerce kişi Fener Alayı’na katıldı Bartın il merkezinde gerçekleşen Fener Alayı’na ise binlerce kişi katıldı. Bartın protokolünün de katıldığı yürüyüş, Bartın belediye binası önünde başladı. Cumhuriyet Meydanı’nda sona eren Fener Alayı’nda dev Türk bayrağı açılarak meşaleler yakıldı. Büyük coşkunun yaşandığı Fener Alayı’nda binlerce kişi, marşlar eşliğinde yaklaşık 1,5 kilometre yol yürüdü. Hava fişek gösterileri aydınlanan meydandaki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, Hande Ünsal konseri ile sona erdi.
Antalya Alanya’da Cumhuriyet Bayramı’na büyük ilgi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yılı Alanya’da büyük bir coşkuyla kutlandı. Kızılkule’den Atatürk Anıtı’na genç sporcuların elden ele taşıdığı meşaleyle başlayan program, Fener Alayı Yürüyüşü ile sürdü. Bayram coşkusu, Çağdaş Sesler Türk Müziği Topluluğu ve Oğuzhan Koç konserleri ile zirve yaptı. Alanya’da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı büyük bir coşkuyla kutlandı. Alanya Belediyesi ve Alanya Kent Konseyi tarafından organize edilen programa, Kaymakam Fatih Ürkmezer, Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan, Belediye Başkan Yardımcıları, Meclis Üyeleri, siyasi parti ilçe başkanları, oda, dernek ve STK temsilcileri ile on binlerce vatandaş katıldı. Cumhuriyet meşalesini gençler taşıdı Program, Alanya’nın sporcu gençlerinin meşale taşıma seremonisiyle başladı. Kızılkule önünde bulunan Atatürk Anıtı’ndan meşaleyle çıkan gençler, elden ele meşaleyi devrederek Hükümet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na getirdiler. Burada meşaleyi Kaymakam Ürkmezer ve Başkan Özçelik devraldı. Cumhuriyet ateşinin yakılmasıyla program başladı. Fener alayı kortejine büyük ilgi Bayram coşkusu, Fener Alayı Yürüyüşü ile Alanya sokaklarına taştı. Tamamen bayraklara süslü sokaklarda büyük bir kalabalık Türk Bayrakları ve marşlar eşliğinde yürüyüşlerini gerçekleştirdiler. Vatandaşlar yürüyüşe kaldırımdan alkışlar ve meşalelerle katıldı. Başkan Özçelik’e sevgi selinde bulunulan yürüyüş, Atatürk Caddesi ve İskele Caddesi üzerinden Alanya Belediye binası arkasındaki konser alanında sona erdi. Alanya Belediyesi, Cumhuriyetin 101. yıl dönümünü dolayısıyla kentin dört bir yanını dev Türk Bayraklarıyla donattı. Başkan Özçelik: "Halkımızın mutluluğu ve refahı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, festival alanını dolduran kalabalığa seslendi. "Mavi gözlü dev adama selam olsun" diyerek sözlerine başlayan Başkan Özçelik, “Bugün, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük yolunda attığı en büyük adım olan Cumhuriyetimizin ilanının 101. yılını gururla kutluyoruz. Bu önemli gün, yalnızca geçmişimizin değil, aynı zamanda geleceğimizin de temel taşını oluşturmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarının büyük fedakarlıklarla kurduğu Cumhuriyet, bizlere bağımsız ve çağdaş bir toplum olmanın kapılarını aralamıştır. Yerel yöneticiler olarak gelecek nesillere daha güçlü, daha huzurlu bir ülke bırakmak en büyük sorumluluğumuzdur. Biz de bu sorumluluk bilinciyle, halkımızın mutluluğu ve refahı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlamlı günde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Cumhuriyetimize emek veren tüm kahramanlarımızı saygı ve rahmetle anıyor, aziz milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum” dedi. Cumhuriyet bayramına özel muhteşem konserler verildi Bayram kutlamaları muhteşem konserlerle sürdü. Sahneye ilk olarak Çağdaş Sesler Türk Müziği Topluluğu çıktı. Cumhuriyet’e özel pek çok şarkıyı, alanı dolduran kalabalık için seslendiren koro uzun süre alkışlandı. Başkan Özçelik, koro şefi Şehriban Kasapoğlu’na çiçek ve Alanya Engelsiz Park ve Yaşam Merkezi üyesi bireyler tarafından yapılan filografi sanatı Türk Bayrağı hediye etti. Daha sonra ise sahneye Türkiye’nin en çok sevilen ve en çok dinlenen sanatçılarından Oğuzhan Koç çıktı. Birbirinden güzel şarkılarını arka arkaya Alanya halkı için seslendiren Oğuzhan Koç, hem duygusal hem de hareketli şarkılarıyla unutulmaz bir konsere imza attı. Başkan Özçelik’ten gençlere müjde Başkan Özçelik, Oğuzhan Koç’a da çiçek ve sanatçı Merve Karlı tarafından yapılan minyatür sanatı eseri hediye etti. Hediyeyi oldukça beğenen ünlü sanatçı, tabloyu evinin duvarına asacağını söyledi. Oğuzhan Koç ayrıca kendisine Alanya’dan bir öğrencinin sosyal medya üzerinden mesaj attığını ve yurtların erken kapandığı için sahneye geç çıkmamasını rica ettiğini anlattı. Başkan Özçelik de gerekli görüşmeleri yaptıklarını belirterek, yurtların son girişinin bugüne özel saat gece 00.00’a alındığını açıkladı. Konser gecenin geç saatlerine kadar büyük bir coşku ve heyecanla sürdü.