GÜNDEM - 01 Kasım 2024 Cuma 15:00

Bir zamanlar mahallenin neşesiydi şimdi evden dışarı çıkamıyor

A
A
A
Bir zamanlar mahallenin neşesiydi şimdi evden dışarı çıkamıyor

Pendik’te yaşayan ve bir zamanlar mahallede break dans yapan Fatih Bayrak, 2016 yılında geçirmiş olduğu şeker hastalığı nedeniyle sol bacağını kaybetti, 2020’de girdiği bir ameliyatta ise sağ bacağını kullanamaz hale geldi. Yıllardır el değneklerine mahkum olan Bayrak, "Engelsiz yaşam" için yetkililerden yardım bekliyor.


İstanbul’un Pendik ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi’nde yaşayan Fatih Bayrak (56), 2016 yılında şeker hastalığı nedeniyle sol bacağını kaybetti, 2020’de damar tıkanıklığı için girmiş olduğu operasyonda ise sağ bacağında şekil bozukluğu meydana gelen Bayrak, artık hareket edemez hale geldi. Emeklilik maaşıyla geçinen, pahalı yaşam şartlarından dolayı el değnekleriyle yetinmeye çalışan Bayrak, evden dışarı çıkamıyor.


Yaşadıklarını anlatan Fatih Bayrak, ’’2016 yılında damar tıkanıklığı nedeniyle bacaklarım kesildi. Önce sol bacağım kesildi, dört yıl sonra da sağ bacağımdan ameliyat oldum. Sağ bacağım kesilmedi ama ameliyatla baldırımdan damar alıp yerine diktiler, damarları yenilediler. Sol bacağımı ise hastanede iltihap kaptığı için doktorlar kesmek zorunda kaldı. Sağ bacağımda damar tıkanıklığı başlamıştı, bu yüzden baldırımdan parça alıp diktiler. Yan basıyordu, bunun sebebi korseden kaynaklanıyordu. 2020’de bir korse aldım ve onun yüzünden bacağım yamuldu’’ şeklinde konuştu. Dışarı çıkıp yürümek, bir şeyler yapmaya çalışmak zor. Dışarı çıkıyorum ama zorlanıyorum çünkü akülü arabam yok. Arabam vardı ama arızalandı, joystick ve tekerlek sistemi bozuldu. Tamir ettirmek istesem çok para tutuyor ve benim bütçem buna yetmiyor" dedi.



’’Neşeli bir hayatım vardı, break dans yapar arkadaşlarımın yüzlerini güldürürdüm’’


Önceki hayatını anlatan Bayrak, ’’Daha önce neşeli bir hayatım vardı. Ayaklarım kesilmeden önce, her şey çok güzeldi, hayat doluydum. Herkesi neşelendirirdim. Espri yapmayı çok severdim, hala da severim. Hayata küsmedim, yaşam nasıl gidiyorsa ben de devam ediyorum. Kahveye giderim mesela, arkadaşlarım “Ooo bizim çorbacı geldi!” derler. Yüzlerine bakarım, neşeleri yerinde değilse hemen ortamı değiştiririm, break dans ve disko dansa başlarım. Beni gören “Bizimki yine şova başladı!” derdi. Hep böyleydim.’’ diye konuştu. Vücudundaki yaralar, sedef hastalığı ve diğer sağlık sorunlarıyla mücadele eden Bayrak, ’’Bana şu anda annem bakıyor, 80 yaşında. 6-7 yıldır zorlanıyor, yaşlandıkça işleri daha da zorlaştı. Benimle ilgilenmeye çalışıyor ama artık yaşının etkilerini hissediyor. Banyomu, ihtiyaçlarımı hep o hazırlar. Tedavi konusunda da sıkıntı yaşıyorum, sedef hastalığım bir türlü iyileşmiyor. Biraz param olsa, Sivas’a, Kangal Balıklı Kaplıcaları’na gidip en azından bir şifa bulmaya çalışırdım, sonra da Allah’ın izniyle evime dönerdim" şeklinde konuştu. Akülü sandalyeye ihtiyacı olduğunu belirten Bayrak, ’’Dışarı çıktığımda bir yere gidemiyorum, hiçbir yere hareket edemiyorum. Akülü bir sandalyem olsa hayatım kolaylaşır’’ dedi.



"Eve mahkum kaldı"


Fatih Bayrak’ın komşusu Ünsal Kuş ise "Fatih Ağabey’i yıllardır burada tanıyorum. Esnaf olarak sürekli gelip gidiyor. Yıllar önce yaşadığı bir olay nedeniyle ayaklarında problem var. Bir süre öncesine kadar tekerlekli sandalyesi vardı; bu sayede dolaşabiliyor, stresini atabiliyordu. Son bir iki aydır gördüğüm kadarıyla yaya olarak koltuk değnekleriyle sağa sola gitmeye çalışıyor. Zaten ayağını görmüşsünüzdür, yürümeye pek müsait değil. Biz kendi aramızda ona yardımcı olmaya çalıştık ama elimizden gelen yetersiz kalıyor. Üst düzey kişilerin bu görevi devralması gerekiyor. Eskiden danslar falan yapıyormuş, ama şimdi eve mahkum kaldı. Arabası bozulduktan sonra tamamen eve mahkum oldu. Bastonla yürüyor ama bu onun için yeterli değil, ayağını yere basamıyor ve bu durum onun için büyük bir işkence" ifadelerini kullandı. Hayatını biraz olsun kolaylaştırmak için akülü sandalye ve tedavi desteği bekleyen Bayrak, yetkililerden ve hayırseverlerden yardım talep ediyor.



Bir zamanlar mahallenin neşesiydi şimdi evden dışarı çıkamıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ, Engelsiz Kütüphane ile engel tanımıyor Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Prof. Dr. Fuat Sezgin Merkez Kütüphanesinde engelli bireylerin kütüphane imkanlarından tam faydalanmaları için engelli dostu uygulamalara yönelik yeni programlar ve cihazlar kullanılmaya başlandı. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) bünyesine kattığı teknoloji ve yeniliklerle öğrencilerine yönelik hizmet kalitesini en üst seviyelere çıkarmaya devam ediyor. 52 binin üzerinde basılı kitap, 31 binin üzerinde elektronik kitap, tez, makale gibi toplamda 88 bin 161 eserlerle öğrencilerine eşsiz bir bilgi hazinesi hizmeti sunan ALKÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Merkez Kütüphanesi’nde dezavantajlı öğrencilerin kütüphane imkanlarından tam olarak faydalanabilmesi için cihaz ve program eklemeleri yapılarak imkanlar genişletildi. Özellikle görme engelli bireyler için bilgisayar kullanımı ve belge incelemelerini kolaylıkla yapabilmeleri için iki program ve iki cihaz hizmete girdi. Daha rahat erişebilecekler Özellikle bilgi kaynaklarını kullanma aşamasında daha fazla desteğe ihtiyaç duyan görme engelli öğrencilere yönelik güncel teknolojilerinin takip edildiği kütüphanede görme engellilerin bilgisayarlarda daha rahat belge okumaları sağlandı. Özel olarak geliştirilmiş ZoomText ve Jaws For Windows programları görme engelli öğrenciler için tüm bilgisayarlarda hizmete girdi. Ayrıca görme engellilerin bilgisayar kullanımını daha kolaylaştırmak için Topaz ve Pearl cihazları bilgisayarlara yerleştirildi. Görme engelli kullanıcılar, T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleriyle birlikte Millî Kütüphanenin bir çalışması olan ve içerisinde sesli kitaplardan oluşan büyük bir koleksiyonu barındıran “Konuşan Kitaplık” sistemine de erişebiliyorlar. Ayrıca, Engelsiz Kütüphane Birimi’ndeki bilgisayarlara da kısa yol eklenerek bu hizmet engelli kullanıcıların erişimine sunuldu.
Nevşehir Bakan Tekin: "Eğitimde dünya ortalamalarının üzerindeyiz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Birleşmiş Milletlerin son yayınladığı raporlarda yaptığımız okulların gerek fiziki anlamda, gerekse donatım malzemeleri itibarıyla dünya standartlarının üzerindeyiz. Yeni yaptığımız okullarda bunu göreceksiniz. Fiziki yenilikleri hissetmek mümkün ama bir husus var ki o da şu an Türkiye’deki bütün okullarımız 65 binin üzerindeki okulumuzun tamamının içerisinde internet altyapısına kavuşturmuş durumdayız" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ’İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı’na katılmak üzere Nevşehir’e geldi. Bakan Tekin ilk olarak Nevşehir Valiliğini ziyaret ederek Vali Ali Fidan’dan brifing aldı. Daha sonra İl Değerlendirme Toplantısı’na katılan Bakan Tekin, toplantı sonrası basın açıklaması yaptı. Bakan Tekin açıklamasında, "Genel anlamda baktığımızda Nevşehir ile ilgili rakamlarda aslında Türkiye’deki genel rakamlardan farklı değil. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlayan ilköğretim devrimi başlamadan önce yani 2002-2003 eğitim öğretim yılında Nevşehir’deki sınıf sayısı 2 bin 300 civarında. Şu an yatırım programımızda olanlar, inşaatı devam edenler hariç olmak üzere 3 bin 500’e yakın dersliğimiz var. Yani yüzde 50’ye yakın sınıf sayımız artmış durumda. Buradan da sınıf başına düşen öğrenci sayısı rakamlara yansımış durumda" dedi. Bakan Tekin, "Birleşmiş Milletlerin son yayınladığı raporların bir tanesinde yaptığımız okullar gerek fiziki anlamda inşaat kalitesi anlamında, gerekse donatım malzemeleri itibarıyla dünya standartlarının üzerinde. Yeni yaptığımız okullarda bunu göreceksiniz. Fiziki yenilikleri hissetmek mümkün ama bir husus var ki o da şu an Türkiye’deki bütün okullarımız 65 binin üzerindeki okulumuzun tamamının içerisinde internet altyapısına kavuşturmuş durumdayız. Çocuklarımız; öğretmenlerimizin önderliğinde Türkiye’nin neresinde olursa olsun internet altyapısı olan, internet erişim hizmeti verdiğimiz okullarda tahtalar üzerinde internette dünyadaki bütün iyi uygulamaların içerisinde yer aldığı EBA platformumuzda, dünyanın en büyük eğitim bilişim platformlarından bir tanesi. Türkiye’nin neresinde olursa olsun bir öğretmenimiz internete bağlanıp akıllı tahtadan EBA’dan dünyanın neresinde iyi bir uygulama varsa, Türkiye’nin neresinde iyi bir uygulama sisteme yüklenmişse orada onlardan seçtiğinde öğretmenlerimiz öğrencilerine derslerini anlatabiliyorlar" ifadelerini kullandı. Cumhuriyetin hikayesini anlatan tiyatro oyununu 20 milyon yakın öğrencinin izlediğini de sözlerine ekleyen Bakan Tekin, "Biz geçtiğimiz yıl dünya rekoru olarak kabul edilen bir iş yapmıştık. Dünyada ilk defa bir tiyatro oyununu bir stadyumda yaptık. 35 bin kişiye bir tiyatro oynattık. Tiyatro oyununu Milli Eğitim Bakanlığı olarak organize etmiştik ’Cumhuriyete Doğru’. Yani Cumhuriyet’in 100. yılı için, Cumhuriyet’in hikayesini anlatan bir tiyatro oyunuydu. Bu yıl tiyatro oyununu sinemaya dönüştürdük. 20 milyona yakın öğrencimiz EBA üzerinden sınıflarında ’Cumhuriyete Doğru’ tiyatro oyununu seyrettiler” diye konuştu. Bakan Tekin daha sonra 15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesine geçerek bayrak törenine katıldı. Burada öğrencilere seslenen Bakan Tekin, "Sizler üniversiteye hazırlanıyorsunuz. ÖSYM’nin yaptığı sınavlar için öğretmenlerinizin ve ders kitaplarınız dışında hiçbir şeye ihtiyacınız yok" dedi.
Sakarya Kanserde erken teşhisin önemine dikkat çektiler Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve İl Sağlık Müdürlüğü, kadınlarda sıkça rastlanan meme kanserine dikkat çekmek için 40 kadına muayene, mamografi ve HPV tarama hizmeti verdi. Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı çerçevesinde kadınlara yönelik bir dizi program düzenlendi. Kadınlarda en sık rastlanan meme kanserine karşı farkındalık oluşturmak gayesiyle düzenlenen programların ilk durağı Adapazarı ve Serdivan KETEM Merkezleri oldu. Etkinlikler kapsamında Ferizli ilçesi Ağacık ve Gölkent Mahallesi’nde yaşayan 40 yaş üzeri 40 kadına KETEM merkezlerinde muayene, mamografi ve HPV tarama hizmetleri sunuldu. Programlar daha sonra Sosyal Gelişim Merkezi’nde (SGM) gerçekleştirilen “Kanserde Erken Tanı ve Tedavi Yöntemleri” konulu konferansla devam etti. Konuşmasında meme kanserinin belirtileri, tedavi süreci ve süreçte nelere dikkat edilmesi konusunda bilgi veren Doç. Dr. Barış Mantoğlu, “Şunu net bir şekilde ifade etmek gerekiyor ki, 40 yaş üstü herkesin mutlaka meme kanseri taramalarını yaptırması gerekiyor. Özellikle kendi kendine meme muayenesi de erken tanıda çok önemli bir yere sahiptir. Bireylerin bu hastalıkla mücadelede bilinçli olmaları süreci olumlu etkiliyor” dedi. “Erken teşhisin önemini gördüm” Kansere karşı ailesiyle birlikte vermiş olduğu mücadeleyi kazanıp tecrübelerini aktaran Doç. Dr. Kadriye Kobak ise, “Erken teşhisin ne kadar önemli olduğunu ben burada net bir şekilde gördüm. Lütfen gidip gerekli olan bütün kontrollerinizi yaptırın. Ertelememiz gerekiyor. Çok mutluyum, sağlıklı olduğumu düşünüyorum. Enerjik olduğumu düşünüyorum. Allah kimseye yaşatmasın hastalarımıza şifa versin. Sağlık çok önemli ve bununla ilgili olarak yapılan taramalar, kanseri, tedavisinin çok daha kolay ve etkili olabildiği erken evrelerde yakalamak için test ve muayeneler ücretsiz olarak yapılmaktadır. Bu tip hizmetlerden yararlanmanız hayat kurtarır” diye konuştu. “Günümüzde her 8 kadından biri risk altında” İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Kayhan Özdemir ise, “Günümüzde her 8 kadından biri risk altında. Obezite ile alakalı Dünya Sağlık Örgütü geçtiğimiz aylarda bir rapor yayınladı. Türkiye olarak obezitede Avrupa birincisiyiz. Bunun için düzenli egzersiz ve düzenli beslenmeye dikkat etmeliyiz. Obezitede birçok kanserde olduğu gibi meme kanserinde de birinci risk faktörüdür. Bunun için günlük alışkanlıklarımızın içinde egzersizde olmalı. Günde en az yarım saat yürüme bile birçok kanser riskini azaltıyor. Erken teşhis ve uygun tedaviyle bu kanserden tamamen kurtulmak mümkün. Vatandaşlarımızı ücretsiz kanser taramaları için sağlıklı hayat merkezlerimize, aile hekimliği birimlerimize ve ilçe sağlık müdürlüklerimize bekliyoruz” şeklinde konuştu.