GÜNDEM - 15 Ekim 2024 Salı 16:39

Beyoğlu’nda polise saldıran zanlının annesi İHA’ya konuştu: “Gece evde nöbetleşe uyuyorduk”

A
A
A
Beyoğlu’nda polise saldıran zanlının annesi İHA’ya konuştu: “Gece evde nöbetleşe uyuyorduk”

Beyoğlu’nda bulunan İstiklal Caddesi üzerinde polisi bıçaklayan saldırganın annesi İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Oğlunun tehlikeli bir hasta olduğunu ve defalarca şikayet etmesine rağmen hastaneden serbest bırakıldığını ifade eden anne B.I., “Evde gece birimiz uyumuyorduk. Nöbet tutuyoruz. Annemi, ailemi korumaya çalıştım. Hiçbir şey yapamadık” dedi.


12 Ekim günü Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde sabit nokta görevini yapan polis memurunu bıçakla yaralayan Oytun I., saldırı sonrası polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan saldırgan sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Saldırganın psikolojik sorunları olduğu ve hakkında birden fazla suç kaydı olduğu belirlenmişti. Bu olayın ardından İhlas Haber Ajansı’nın ulaştığı saldırganın annesi B.I., oğlunun tehlikeli bir hasta olduğunu ve kendisinin daha önce oğlunun tedavi alması için defalarca şikayet ettiğini ancak oğlunun her seferinde hastane tarafından serbest bırakıldığını belirtti.


Oğlum 17 yaşında madde kullanmaya başladı


Oğlunun iyi bir eğitim hayatı olduğunu ancak kullandığı maddelerin etkisiyle hastalandığını belirten anne B.I., “Oğlum 17 yaşlarındayken madde kullanmaya başladı. Bu durumu öğrendiğimizde hemen tedaviye başladık. Hatta okuluna ara vermişti, sonrasında okulunu bitirdi toparladı ama her geriye döndü. Doğuş Üniversitesi’nde psikoloji bölümünü okudu. Eğitimi de var ama hep geriye gitti. Kendini kurtarıp geri düştü hep. En son bali içmeye kadar düştü. En son mahkeme kararıyla 2 kere hastaneye yatırdım. İlkinde Kaymakamlık kararı vardı ikincisinde de mahkeme kararı vardı elimde. Ama hep 2 hasta yatırıp çıkardılar” diye konuştu


"Oğlum tiner ve bali kullanımına kadar düştü"


Çok korkular yaşadık diyen anne B.I., “Oğlumu hep alttan alıp mülayim davrandık. Evde yatağın üzerinde bir elinde bali poşeti, bir elinde de tiner poşeti vardı. Hepsini bir arada götürüyordu. Büyük korkular yaşadık. Beni hedef aldı. Kızımı hedef aldı” dedi.


"Benimle ölümü deneyimlemek istiyordu"


Oğlunun ölümü kendisiyle deneyimlemek istediğini kendisine söylediğini belirten Anne B.I., “Hastaneye ikinci yatışında durumu çok ciddi ve vahimdi ve benimle doktoru görüşmedi. Benden bilgi almadı. Hemşire miydi, hasta bakıcı mıydı bilmiyorum ama bir kağıtla gelip bana sorular yönettiler. Ben cevap verdim. Hep anlatmaya çalıştım ölümü deneyimlemek istiyordu benimle birlikte öyle hayalleri vardı. Üst benlik kontrolü ölümden geri dönülüyor hadi beraber gidelim gelelim diyordu. Ben bunları doktoruna anlatamadım iki haftada bıraktılar onu” ifadelerini kullandı.


O artık tehlikeli biri


Oğlunun suç kayıtlarının genellikle kendilerinin şikayetlerinden oluştuğunu belirten anne B.I., “Bir komşumuzun kapısına dayandı korkuttu onu o şikayet etti diğerleri benim şikayetlerimdi. Bu zamana kadar bu suçu işleyebileceğini hep anlatmaya çalıştım. Onun bakışımdan duruşundan belliydi. Çünkü beyni tamamen yandı. İyice kaybetti aklını şuurunu tehlikeli bir insan oldu. O artık tehlikeli bir hasta” diye konuştu.


Gece evde nöbetleşe uyuyorduk


Oğullarının kendisine zarar vermesinden korktukları için evde nöbetleşe uyuduğunu belirten Anne B.I., “Evde gece birimiz uyumuyorduk. Nöbet tutuyoruz. Annemi ailemi korumaya çalıştım. Hiç bir şey yapamadık. Ben mahkemeye gittim onayı aldım ama bir şey yapamadık. O kadar uğraştım mahkeme kararıyla hastaneye gittim bu sefer tamam dedim ama iki haftada çıktı” dedi.


Tedavi görmesi lazım o dışarı çıkmasın


Oğlunun tedavi görmeden serbest bırakılmamasını isteyen anne B.I., “Tedavi görmesi lazım onu istiyorum. Ama bu artık tehlikeli bir insan bunu bırakmamaları gerekiyor. Benim bu işteki en büyük avuntum can kaybı olmaması. Polis memuru hayatını kaybetti bu noktadan sonra aslında gerisi çok da umurumda değil. Ama o artık tehlikeli biri. Uzun bir tedaviye ihtiyacı var bunun öyle bir hafta veya 3-5 ay olduğuna inanmıyorum i. Lütfen bizi duyun hastanelerde doktorlarla uğraşmak problem. Bir şey anlatma fırsatı vermiyorlar. Ben doktorun 6 saat kapısında bekledim. Ama benimle konuşmadılar. Bunları anlatacaktım bu artık tehlikeli ölümle oynuyor diyecektim ama dinlemediler. Bunun üzerine bıraktılar zaten onu” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir AK Partili Dağ’dan Karşıyaka Stadı açıklaması: "Bugün derseniz bugün, yarın derseniz yarın" AK Parti Çiğli 8. Olağan Kongresi’nde konuşan Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Karşıyaka Stadı ile ilgili açıklamalarda bulunarak Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı protokol yapmaya çağırdı. Seçim sonuçları ile de ilgili sözlere yer veren Dağ, mesajı aldıklarını söyledi. AK Parti Çiğli İlçe Başkanlığı 8. Olağan Kongresi, AK Parti Çiğli İlçe Başkanlığı’nın bulunduğu binanın teras katında gerçekleştirildi. Kongrede AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, MKYK Üyesi Dilek Yıldız Büyükdağ ve partililer yer aldı. Mevcut ilçe başkanı olarak görevini yürüten Oktay Özdemir ise kongrede tek aday olarak gösterilirken Özdemir, yeniden ilçe başkanı olarak göreve seçildi. Kongre saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video mesajıyla başladı. "Artık terör gibi bir bela söz konusu değildir" Kongrede söz alan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "Kongrelerimiz aslında bir muhasebe. AK Parti 23 yıllık hem çok genç hem çok tecrübeli siyasi partidir. Bu 23 yılın 22 yılı iktidarda geçmiş bir siyasi partinin mensuplarıyız. Son yerel seçim hariç her girdiği seçimde birinci olmuş partinin mensuplarıyız. Bu 23 yıldır ülkenin her köşesinde örgütlenmiş bir siyasi partiyiz. Bunu İzmir’den baktığınızda gözünüze basit gelebilir ancak Hakkari’nin Şemdinli’sinde de olan, Artvin Hopa’sında da olan, hem teşkilatı hem mahalle temsilcileri olan biri siyasi partiyiz. Bunun için bu kadar büyük bir siyasi partiye mensup olduğumuz için hem hepiniz için gurur duyacağız hem de bunu sorumlu hissederek çalışacağız. Çok şükür birçok badire atlattık ancak bugün İzmir Çiğli’de, Hakkari’de de, Diyarbakır’da da şunu söyleyebiliriz; 40 yıldır milyar dolarımızı harcayan, binlerce insanımızı şehit verdiğimiz terör belasından bu ülke ilelebet kurtulmuştur. Artık terör gibi bir bela söz konusu değildir" diye konuştu. "Biz ülke genelindeki mesajı aldık" Konuşmasında yerel seçim sonuçlarına da değinen Dağ, "Son yerel seçimde İzmir’in tamamında çıkan sesle, İzmir’den Türkiye’ye çok farklı bir ses ortaya koyduğunuz için teşekkür ederim. Cumhurbaşkanımız İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını tebliğ ettiğinde kendisine; ’İzmir adayı olurum, İzmirliyim, kenti iyi biliyorum. Çok iddialı laflar söylemeyeceğim ancak İzmir’den öyle bir ses gelecek ki bunu siz duyacaksınız, Türkiye’deki insanlar da duyacak’ demiştim. Benim sözümü yerde bırakmadığınız için hepinizden Allah razı olsun. Bu yerel seçimde seçmen bize bir mesaj verdi. İlk defa Türkiye’de 2’nci parti olduk. İzmir seçmeni de kentte 25 yıldır bu şehri yönetenlere mesaj verdi. Biz bizle ilgili mesajı etüt ettik araştırdık ve çalıştık. Adımlarımızı adım adım atıyoruz. Hepimizi ilgilendiren, belki azımızdan olup çok gibi görünen bir mesele. AK Parti mensubu hiçbir kişiye kibir yakışmaz. Adaylık döneminde hep dedim. Adayımızı Çiğli’de biz bulduk. Adayımız gelip ben adayım demedi. Murat Abi de bizi kırmadı ve ben bu işe soyunuyorum, varım dedi. Zor bir yer olduğunu biliyoruz. İzmir’in kendisi de zor. 2013’de aldığımız oy belli. Bu işe soyundular. Çok güzel bir kampanya gerçekleştirdik. Ben buradan İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak şunu söylüyorum, hem adayımızdan hem teşkilatımızdan razıyım. Çok şükür güzel çalışma dönemi geçirdik. Hem Çiğli’de hem İzmir’de oylarımızın arttığını Türkiye genelinde düşüş yaşamamıza rağmen görüyoruz. Bu şu demektir, biz ülke genelindeki mesajı aldık, İzmir’de de 25 yıldır kenti yönetenlere kentli sarı kart vermiştir. Kırmızı karta da yakındır. İnşallah bunu da hep birlikte çalışarak gerçekleştirmek bizim kentliye olan sözümüzdür" dedi. "Biz çözecektik nasip olmadı" Harmandalı Çöplüğü ile ilgili de açıklama yapan Dağ, "Harmandalı çöpü konusunda ne yapacaksınız öğrenmek istiyoruz. Biz çözecektik nasip olmadı. Çöp dediğiniz iş Büyükşehir yetkisinde. Orada da herhalde iktidara laf atamazsınız. Harmandalı çöpü ile ilgili hızlıca süratli, modern çöp sistemi kuracak şekilde yapacağınız işlemi kamuoyu ile paylaşmanız şarttır. Bizde ona göre önümüzdeki süreci yöneteceğiz" dedi. Stat açıklaması Karşıyaka Stadı ile de ilgili açıklama yapan Dağ, "2 gün önce Karşıyaka kongresi vardı. oraya telefonla bağlanmıştık. Statla ilgili düşüncemizi paylaşmıştık. Biz bu şehre 2 stat yaptık. Karşıyaka stadı onlardan önce başlamıştı. Ancak o dönem görevde olan ilçe ve büyükşehir başkanı dava yolu ile işlemi durdurdular. Yine yerel seçim öncesi mevcut büyükşehir belediye başkanı ben bu işi yapacağım dedi. Ben de dedim ki Büyükşehir Belediye Başkanı bunu yapacağım dediyse bana düşen Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan yer tahsisini Büyükşehir’e geçirmektir dedim. Herhangi bir adım atılmadı demiştim. Bir yazışma yapmışlar. Benim yazışmadan haberdar olmam mümkün değil. Ama hepimiz biliriz yazışmalar zaman geçirme çalışmasıdır. Bırakın yazışma geriden gelsin. İl başkanımız burada yarın derseniz yarın, haftaya derseniz haftaya. Ne zaman derseniz Gençlik Spor Bakanımız, İl Başkanı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı bir araya gelip protokolü hemen yapmalılar. Biz buna hazırız. Önünüzü açıyoruz. Buyurun gecikmeyin. Çünkü Karşıyaka’da gezerken insanlar size hatırlatır. Biz de size bunu hatırlatırız. Öyle seçimden önce ahkam kesip yapacağım deyip seçimden sonra unuttururum lüksünüz yoktur" açıklamasında bulundu. "CHP’ye rağmen tüm sorunları çözeceğiz" Kongrede konuşan AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, körfezdeki kirlilik ve Harmandalı Çöplüğü sorunlarına değinerek, "Bugün bakanlığımız olmazsa, İzmir Körfezi ölüme terk edilmişti. İzmir Körfezi’nden ölü körfez diye bahsedilecekti. CHP Belediyeciliği Körfez’deki çevre felaketi yetmezmiş gibi şimdi Çiğli’de de yeni bir felaket senaryosunu devreye soktu. İzmirlinin hayatını bu senaryolarla korku filmine döndüren İZBB, Çiğli’deki Harmandalı Çöplüğü konusunda sus pus. Toplum sağlığı tehlike altında. Toprak her geçen gün daha da kirleniyor. Çöplükten havaya karışan gazlar atmosferimizi zehirliyor. Çiğlili vatandaşlarımız eylem yapıyor duyan yok, gören yok, onlarla muhatap olan yok. Bu çöplüğün yakınlarına neden yapılaşma, şehirleşme izni verildi? Menemen Ovası’na kadar kirlilik taşıyan bu alan için neden çalışma yapılmadı? Harmandalı Çöplüğü’nden derelere ve oralardan Körfez’e sızan zehirli atık sular için neden bir önlem alınmadı? 200 binin üzerinde yaşayanıyla; uzun yıllardır ’çöpten bir hayat istemiyoruz’ diye haykıran Çiğli’ye kulaklarını tıkayan Büyükşehir Belediyesi ne zaman çözüm bulacak? CHP’ye rağmen tüm sorunları çözeceğiz. İzmir’e pırıl pırıl günleri müjdelemek için var gücümüzle çalışacağız. AK Parti’nin eser ve hizmet siyaseti sancağını şehrimizin dört bir yanında zafer muştusuyla dalgalandıracağız. Güven tazeleyerek görevine devam edecek ve Çiğli’de AK Parti’nin başarısı için gecesini gündüzüne katacak olan İlçe Başkanımız Sayın Oktay Özdemir’e muvaffakiyetler diliyorum" dedi.