ASAYİŞ - 07 Ekim 2024 Pazartesi 21:40

Beşiktaş’ta 29 kişinin öldüğü yangına ilişkin davanın görülmesine devam edildi

A
A
A
Beşiktaş’ta 29 kişinin öldüğü yangına ilişkin davanın görülmesine devam edildi

Beşiktaş’ta tadilat yapılan gece kulübünde 29 kişinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin davanın görülmesine devam edildi.


Beşiktaş Gayrettepe’de 2 Nisan tarihinde 16 katlı binanın eksi 1 ve eksi 2’nci katında faaliyet gösteren gece kulübünde tadilat yapımı sırasında yangın çıkmış, çıkan yangında 29 kişi hayatını kaybetmişti. Olaya ilişkin 22 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri’deki Marmara Cezaevi yerleşkesinde bulunan salonda görülen duruşmada 5 tutuklu sanık ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya bazı tutuksuz sanıklar ile müştekiler de katılırken, mahkemeye bir kısım müştekiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.



13 sanıklı dosya ana dava dosyasıyla birleştirildi


Mahkemede, aralarında dönemin Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcıları Ali Rıza Yılmaz, Ahmet Koray Bayraktaroğlu, Yasemin Saral, Ahmet Mithat Şermet’in, kamu görevlilerinin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi itfaiye çalışanlarının da bulunduğu 13 sanığın dava dosyasının bu davayla birleştirildiği belirtildi.



"Ben o dönem önüme gelen itfaiye raporlarını okumuyordum"


Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Ahmet Mithat Şermet, 2004-2018 yıllarında belediyede imar müdürü olarak çalıştığını, çalıştığı dönem teknik heyetin kendisine getirilen belgeye çalışanlar ’hazır’ dedikleri için vekil olarak imza atmış olabileceğini söyleyerek, "Benim imza attığım ruhsat iptal edilmiştir. Konuyla ilgili bir sorumluluğum yoktur. İşletme ruhsatıyla ilgili bilgim yoktur. İşletme böyle bir durumda belediyeden izin almak zorundadır. Ben o dönem önüme gelen itfaiye raporlarını okumuyordum. Asaleten görev yapmıyordum. Vekaleten imza attığım evrakı okumadım. Benim imza attığım evrakla ilgili hiçbir yangın çıkmadı, bir olay olmadı" dedi.


Hayatını kaybeden Cengiz Aksoy’un annesi müşteki Fatma Aksoy ise, oğlunu gece işe yolladığını ancak sabah cenazesinin geldiğini ifade etti.


Müştekilerden Esra Tan gözyaşlarına hakim olamayarak, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden, taşeronlardan, iş yeri sahiplerinden ve sanıklardan şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.


Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık avukatlarının savunma yapabilmesi için duruşmayı yarına erteledi.



"Belediye yetkilileri denetim görevlerini yerine getirmeyerek, bu eylemleri nedeniyle 29 kişinin ölmesine neden olmuşlardır"


Duruşmanın ardından yangında vefat eden aileler adına açıklama yapan müşteki Emine Kaya Baş, söz konusu olayın bir kaza olmadığını ve iş yerinde alınmayan önlemler ile bir dizi ağır ihmaller sonucunda meydana gelen bir iş cinayeti olduğunu belirterek, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beşiktaş Belediyesi’nin 13 yetkilisinin de görevlerinin gereklerini yerine getirmeyerek mevzuata aykırı bir şekilde gece kulübünün işletilmesine ve faaliyette bulunmasına ilişkin işlemler yaptıkları tespit edilmiştir. Sanıklar tadilat öncesinde ve tadilat sırasında hiçbir önlem almamışlar, belediye yetkilileri denetim görevlerini yerine getirmeyerek, bu eylemleri nedeniyle 29 kişinin ölmesine neden olmuşlardır. Davanın ikinci duruşmasının yapıldığı bugün ve yarın Silivri’ye, Marmara Ceza İnfaz Kurumları bünyesindeki duruşma salonuna davet ediyor ve kamuoyunun iş cinayetlerinde daha önceki davalarda olduğu gibi adaletin sağlanmasından uzak karar çıkmaması için bu konuda yakın takipçi olması gerektiğini vurgulamak istiyoruz" ifadelerini kullandı.


Beşiktaş Gayrettepe’de 2 Nisan tarihinde 16 katlı binanın eksi 1 ve eksi 2’nci katında faaliyet gösteren gece kulübünde tadilat yapımı sırasında yangın çıkmış, çıkan yangında 2’si yabancı uyruklu 29 kişi hayatını kaybetmişti. Yangına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame hazırlanmıştı. Hazırlanan iddianamede 9 şüphelinin ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan ayrı ayrı 2 yıl 8 aydan 22,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Soruşturma çerçevesinde İstanbul Valiliği’nce aralarında eski Beşiktaş Belediye başkan yardımcılarının da bulunduğu kişiler hakkında soruşturma izni verilmişti. Konuya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlanmış, iddianamede 13 şüphelinin ‘görevi kötüye kullanma’ ve ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçlarından ayrı ayrı 2,5 yıldan 17 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. 2 ayrı dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmişti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Narin Güran’ın ailesinden "Babaevinde öldürüldüğü kesinleşti" haberlerine ilişkin açıklama Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos’ta kaybolan, 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’la ilgili bazı sosyal medya ve basın yayın organlarında yer alan “Babaevinde öldürüldüğü kesinleşti” haberleri üzerine Güran ailesi açıklama yaptı. Narin’in babası Arif Güran ile Ali Rıza Güran, Hüseyin Güran, Erhan Güran, Mehmet Şerif Güran adına yapılan yazılı açıklamada, 6 Ekim tarihinde bazı yayın organlarında ve sosyal medyada "Narin Güran’ın babaevinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği" şeklinde haberlerin yer alması üzerine kamuoyunu bilgilendirme gereği doğduğu belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “21.08.2024 tarihinde öldürülen Narin kızımın katil veya katillerinin bulunarak en yüksek ceza ile cezalandırılması ve adaletin tecellisi öncelikli amacımızdır. Narin kızımı menfur bir hadise sonucu kaybetmenin derin üzüntüsü ve yası içerisindeyken sosyal medya ve basın aracılığıyla hiçbir temele dayanmayan, tamamen gerçek dışı yayınların yapıldığı, başta kadınlarımız olmak üzere ailemizin onuruna yönelik acımasız saldırılar devam etmektedir. Ailemizin yaşadığı derin ve tarif edilmez acı görmezden gelinerek bazı sosyal medya fenomenlerinin takipçi ve izlenme sayısını artırma, bir gazetecinin ise bu acı olay üzerinden popüler olma hevesi ile insafsızca gerçek dışı haberler üretmeye ve yaymaya devam ettiği tespit edilmiş olup, bu kişiler hakkında gerekli suç duyurularında bulunulmuştur. Bu bağlamda Narin kızımızın kaybolması ve öldürülmesi olayı ile ilgili aile fertlerinden alınan bir kısım ifadelerin ve yapılan röportajlar gerçek bağlamından koparılarak kamuoyu yanlış yönlendirilmiştir.” “Narin kızımızın öldürülmesi üzerine diğer aile bireylerimize yönelik benzer saldırıların olmaması ve önleyici olması açısından Narin kızımızın kaybolmasından sonra aile bireylerimizden bir kısmı evlerine 02.09.2024 tarihinde önlem amaçlı güvenlik kamerası taktırdığı bilinmesine rağmen kamuoyunda yanlış algı oluşturma kastıyla kamera kayıtlarının geçmişe dönük silindiği şeklinde asılsız haberler yapıldı” ifadelerine yer verilen açıklama şöyle devam etti: “Keza sabah çamaşırları yıkamak için Hediye Güran’a çamaşır teslim edildiğini belirten anne Yüksel Güran’ın ifadesi çarpıtılarak tüm halı ve nevresimlerin yıkandığı şeklinde asılsız haberler yapıldığı, Enes Güran’ın yanındaki iki kişinin sigara içtiğini söyleyen annesinin RTÜK kuralları gereği bu ifadesinin sansürlenmesi sonucunda ifadesi yine çarpıtılarak Enes’in uyuşturucu bağımlısı olduğu yönünde asılsız haber yapıldığı tespit edilmiştir. Narin kızımın olay günü en son görüldüğü yeri gören çevre köylere ait kamera kayıtlarının incelenmesi ve buna ilişkin raporların tamamlanması halinde cinayetin şüpheye yer verilmeyecek şekilde görüntüleri ile birlikte tespit edileceği veya olayın aydınlatılacağına ilişkin inancımız tamdır. Bu aşamada soruşturma makamlarının çalışmalarının sonucunu beklemek, hukuka olan güven ve inancımızı kaybetmememiz gerektiğini düşünüyoruz. Ailemiz dahil toplum vicdanının tatmini ve adaletin tecellisi için ’Narin kızımızın kim veya kimler tarafından öldürüldüğü, neden öldürüldüğü’ sorularının şüpheye yer bırakılmayacak şekilde somut delillerle açığa kavuşturulması ve olayın fail ve/veya faillerin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiği kuşkusuzdur. Narin kızımızın katledilmesi nedeniyle ailemizin yaşadığı acıya ortak olan, Narin’i tıpkı kendi kızları gibi benimseyip acısını yüreğinde yaşayan ve soruşturmayı takip eden, iyi niyetle olayın aydınlatılması için fikir beyan eden herkese şükranlarımızı sunarız. İnfiale neden olan bu insanlık dışı cinayetin aydınlatılması beklentisi ile toplumun her ferdi öfkesini hukuki ve ahlaki sınırlar dahilinde dile getirme, kendi vicdanını tatmin etme, düşüncelerini ifade etme ve cinayetin neden işlenmiş olabileceğine ilişkin olası senaryolar hakkında fikir ileri sürme hakkına haiz olmakla birlikte yazılı ve görsel medyada bu maksadı aşan, soruşturmanın selametine ve gizliliğine gölge düşüren, yargı otoritesini ve bağımsızlığını zayıflatmaya dönük lekelenmeme hakkını hiçe sayan, somut delile dayanmayan ön yargılarla birilerini peşinen suçlu ilan etme ve hakaret içerikli ölçüsüz ifadelerin sürekli kullanıldığı sosyal medya ve basın aracılığıyla soruşturma dosyasının yönlendirilmeye çalışıldığı delilsiz, soyut senaryoların üretildiği gözlemlenmiştir.” Bu kapsamda ailenin kadınlarının iffetine yönelik kabul edilemez ithamlarda bulunulduğu belirtilen açıklamada, “Çocuğunu kaybeden bir ailenin acısına ilaveten acımasız bir şekilde kirli bilgilerle yazılı, görsel basın ve sosyal medya aracılığıyla kişilerin şeref ve haysiyetine yönelik yapılan saldırılar telafisi mümkün olmayan mağduriyet oluşturmuş, haksız üretilen senaryoların toplum nezdinde gerçekmiş gibi algılanmasına neden olunmuştur. ’Masumiyet karinesi’ gereğince suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılmaz. Bağımsız yargının kuracağı kesin hükme kadar kişilerin lekelenmeme hakkına saygın duyulması, ön yargılarla suçlu ilan edilmemesi, şeref ve haysiyetine yönelik saldırılardan kaçınılması gerekmektedir. Ceza soruşturması dosyasındaki işlemler gizli olmasına karşın soruşturma konusu suçun islenme nedenine ilişkin ortaya atılan muhtemel senaryoların gerçekmiş gibi sosyal medya ve basın yoluyla kamuoyuna aktarılarak kamuoyunda yanlış algıların oluşmasına sebebiyet verildiğini, masumiyet karinesinin hiçe sayıldığını, islenen bu vahim suçun asıl mağduru ve suçtan doğrudan zarar göreni, en derin acıyı yaşayan kişinin de yine Narin’in ailesi olduğu gerçeğinin görmezden gelindiğini üzülerek gözlemlemekteyiz” denildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Bu nedenle kamuoyunu tamamen yanlış yönlendirme ve gerçek dışı algı oluşturma maksatlı Narin Güran cinayeti ile ilgili ailemizin şeref ve saygınlığına saldırı mahiyetinde asılsız haber ve paylaşım yapan, soruşturmanın gizliliğini ihlal eden ve adil yargılamayı etkilemeyi hedefleyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Gerçekmiş gibi algılanasına neden olunmuştur. 06.10.2024 tarihli ’Narin Güran’ın babaevinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği’ seklindeki haberlerin gerçek dışı olduğu, Cumhuriyet Başsavcılığı ile avukatlarımız arasında gerçeklesen görüşmede yetkililer tarafından ifade edilmiştir. Dezenformasyonun önlenmesi için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına avukatlarımız aracılığıyla yaptığımız başvuruda kamuoyunun yetkili makamlar tarafından bilgilendirilmesi hususundaki talebimize olumlu yanıt verilmesi beklentimiz ile doğrudan yetkili makamlar tarafından yapılmamış dayanaksız haber ve paylaşımlara itibar edilmemesi kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
İstanbul Silivri Belediyesi ekim ayı meclis toplantısı yapıldı Silivri Belediyesi 2024 yılı ekim ayı meclis toplantısı birinci oturumu, Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu’nun başkanlığında gerçekleştirildi. Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu başkanlığında ekim ayı meclis oturumu yapıldı. Başkan Balcıoğlu, park ve yeşil alanla ilgili 7 projenin tamamlandığını ifade etti. Değirmenköy, Selimpaşa ve Yeni Mahalle’de 9 yeni parkın yapımının sürdüğünü kaydeden Başkan Balcıoğlu, “Beyciler, Çeltik, Değirmenköy, Selimpaşa, Gümüşyaka ve Piri Mehmet Paşa mahallelerimizde devam eden parklarımızın haricinde 7 yeni park projemiz daha bulunuyor. Önümüzdeki günlerde bu projelere başlamayı hedefliyoruz” dedi. Başkan Balcıoğlu, halihazırda yapımı süren projeler tamamlandığında Silivri’ye toplamda 23 yeni park ve yeşil alan kazandırılmış olacağını belirtti. Balcıoğlu, Cumhuriyet Mahallesi’nde Birlik Parkı’nın yakın zamanda açıldığını, Yeni Mahalle İmece Sokak’ta bir parkın daha açılacağını ve sonrasında Kavaklı Mahallesi’nde bir parkın hizmete gireceğini de müjdeledi. Gençler için spor alanlarının da artırıldığını ifade eden Başkan Balcıoğlu, 18 spor sahası inşa etmeyi hedeflediklerini belirtti. Gençlerin ekran başında vakit geçirmek yerine spor sahalarında aktif olmasını sağlamak amacıyla 8 yeni spor sahasının yapımına başlayacaklarını söyleyen Başkan Balcıoğlu, eskiyen 10 spor sahasını da yenileyerek yeniden hizmete sunacaklarını kaydetti.