EKONOMİ - 30 Eylül 2024 Pazartesi 10:36

Assan Alüminyum karbonsuzlaşma yol haritasını yayınladı

A
A
A
Assan Alüminyum karbonsuzlaşma yol haritasını yayınladı

 Kibar Holding çatısı altında faaliyet gösteren yassı alüminyum sektörünün önde gelen şirketlerinden Assan Alüminyum, sürdürülebilirlik faaliyetleri kapsamında ‘Karbonsuzlaşma Yol Haritası 2050’yi yayınladı. Şirket yol haritası kapsamında karbon ayak izini 2030'a kadar 7 ton, 2035'e kadar 3 ton karbondioksit eşdeğerine (CO2e/t), 2050'ye kadar da net sıfır değerine ulaştırmayı hedefliyor.

Assan Alüminyum, son yıllarda hız verdiği sürdürülebilirlik faaliyetlerine devam ediyor. Şirket yüzde 100 iklim etiketli olarak International Finance Corporation’dan (IFC) aldığı 90 milyon dolarlık yeşil kredi desteğiyle hayata geçirilen yatırımlarında üretim kapasitesini yükseltirken, enerji ve kaynak verimliliğini de beraberinde artırıyor, karbon ayak izini azaltmayı hedefliyor. Yenilenebilir enerji yatırımları da şirketin karbonsuzlaşma yolculuğundaki en önemli adımlarından biri.

Şirket bu kapsamda, ‘Karbonsuzlaşma Yol Haritası 2050’yi yayınladı. Şirketin hazırlanan yol haritasına göre hedefi karbon ayak izini 2030'a kadar 7 ton, 2035'e kadar da 3 ton karbondioksit eşdeğerine (tCO2e/t) ulaştırmak, 2050'ye kadar ise net sıfır değerine ulaşmak.

Bugün küresel emisyonların yüzde 2’sini, bir milyar ton karbondioksit eşdeğeri (1 Gt CO2e) ile alüminyum sektörünün oluşturduğunu vurgulayan Assan Alüminyum Genel Müdürü Göksal Güngör, sektörün bu oranı sınırlandırmak için önlemler alması gerektiğini belirtti. Güngör, önlem alınmaması halinde emisyonların, nüfus artışı ve ekonomik gelişmenin etkisiyle 2050'ye kadar hatırı sayılır oranında artacağının öngörüldüğünü söyledi.

Assan Alüminyum karbonsuzlaşma yol haritasını yayınladı

Güngör, sektörel karbonsuzlaşma yol haritasında yer alan adımları şöyle açıkladı:
''Düşük karbonlu elektrik enerjisi tedarikine geçiş, geri dönüştürülmüş (ikincil) alüminyum ham maddesinin kullanımının yaygınlaşması, kaynak verimliliği, tüm değer zincirinde düşük karbonlu üretim için yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve bu teknolojilerin 2030 yılına kadar ticarileştirilmesi.''

Güngör, şirket olarak bu yol haritası üzerinden kendi planlarını oluşturduklarını belirterek, 2025, 2030, 2035 ve 2050 yılları için atmayı planladıkları adımları şu şekilde açıkladı: 2025 yılına kadar netleşen yol haritamız ışığında ilk etapta hedeflerimiz, yüksek hurda ve ikincil alüminyum içerikli ürünlerin geliştirilmesi, geri dönüşüm hurda işleme kapasitemizin artırılması, düşük karbonlu birincil alüminyum kullanımımızın genişletilmesi, yenilenebilir enerji kapasitemizin artırılması ve enerji verimliliği projelerinin devamlılığı. 2035 yılına kadar 2025 hedeflerine ek olarak pilot elektrifikasyon projelerinin hayata geçirilmesi ve pilot net sıfır ön boyama teknolojileri konusunda gelişim hedefledik. 2050 yılına kadar ise döngüsel ekonomi yaklaşımımızla tam elektrifikasyonun devreye alınmasıyla birlikte Kapsam 1, 2, 3 için net sıfıra ulaşmayı hedefliyoruz.

''Sektörümüze örnek oluşturacak pek çok ilke imza attık''
Güngör, şirketin sürdürülebilirlik faaliyetlerinin sonucu olarak, global ölçekte alüminyum sektörünün tüm değer zinciri için sürdürülebilirlik çerçevesini belirleyen inisiyatif konumundaki Aluminium Stewardship Initiative’den (ASI) hem Tuzla ve Dilovası üretim tesisleri hem de geri dönüşüm tesisinin küresel sürdürülebilirlik prensiplerine uygun faaliyet gösterdiğini tescil eden Performans Standardı Sertifikası’nı aldıklarını hatırlattı.

Yapılan açıklamaya göre şirketin kendi teknolojik bilgi birikimi ile geliştirdiği 3423 ve 6005A ürünleri yüksek oranda birincil alüminyum harici geri dönüştürülmüş malzeme ile üretiliyor. 3423, eşdeğer ürünlere göre yüzde 50’nin üzerinde daha düşük karbon ayak izine sahipken, 6005A ürününde bu oran yüzde 85’e kadar çıkabiliyor. Öncelikle inşaat sektörü olmak üzere, otomotiv ve ambalaj sektöründeki belirli kullanım alanlarında faydalanılabilecek bu ürünler, Ar-Ge çalışmalarının ve sürekli döküm uzmanlığının başarılı sonuçlarına birer örnek.

Şirket, Manavgat’ta bulunan hidroelektrik enerji üretim tesisi ile üretim tesislerinin yıllık elektrik enerji tüketimine yakın temiz enerji üretimi gerçekleştirerek sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunuyor. Şirket ayrıca yakın zamanda yol haritası kapsamında da Karaman’da kurulu olan ve anlık 10 MWp enerji üretim kapasitesine sahip güneş enerjisi santralini bünyesine kattı.

''Dünyamıza karşı sorumluyuz''
Göksal Güngör, Assan Alüminyum olarak, ‘Geleceği tüketmeden üretiyoruz’ yaklaşımları doğrultusunda üretimden yönetime, tedarik zincirinden geri dönüşüme uzanan geniş bir yelpazede bütüncül sürdürülebilirlik yaklaşımını benimsediklerini belirtirken; güvenilirlik, esneklik, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik değerleri ışığında faaliyetleriyle ülke ekonomisine katma değer oluşturup dünyaya ve doğaya karşı sorumluluklarını yerine getirmeyi sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Prof. Dr. Selim Badur: “Grip aşısı Kasım’da olunmalı” İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen Grip Aşıları Sempozyumu’nda grip aşılarının önemi vurgulandı. Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, grip mevsiminin ötelendiğini, ülkemizde özellikle gribin Şubat sonu Mart ortasında pik yaptığını söyledi. Grip aşısının koruyuculuğunun ortalama 8 ay olduğunu vurgulayan Badur, özellikle yaşlılar, 65 yaş üzerinde ya da kronik hastalığı olan immün sistemi iyi çalışmayan kişilerin Kasım ayında aşı olması gerektiğini söyledi. İstanbul Atlas Üniversitesi Dr. Ralph A. Defronzo Oditoryumu’nda düzenlenen sempozyumda grip virüsü, gripten korunmanın yolları ve grip aşılarına ilişkin bilgi verildi. Prof. Dr. Faruk Aydın: “Basit önlemler almak kritik bir yaklaşımdır” Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Aydın, mevsimsel grip sezonunun başladığını duyurmak ve nasıl önlemler alınması gerektiğini belirtmek amacıyla sempozyumu düzenlediklerini söyledi. Grip nedeniyle her yıl milyonlarca insanın etkilendiğini kaydeden Aydın, “Grip yaygın ve kolay bulaşan bir virüsün neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Kış aylarının gelmesiyle grip vakalarının artış gösterdiği bu dönemde hastalığın önlenmesi ve kontrol büyük önem taşımaktadır. Hepimizin bildiği gibi basit önlemler almak hem bireysel sağlığımızı korumak hem de toplumsal bağışıklığı güçlendirmek adına oldukça kritik bir yaklaşımdır. Bugün burada hem virüsü tanıyacağız hem de grip aşısının önemine, hijyen kurallarına ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarına dikkat çekilecektir” dedi. Prof. Dr. Selim Badur, grip ve aşılarla ilgili merak edilenleri anlattı İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, “Grip ve Grip Aşıları Hakkında Merak Edilenler” başlıklı konuşmasında grip aşısının ne zaman olunması gerektiği, grip aşısının koruyuculuğunun süresi, grip aşılarının etkinliği gibi pek çok merak edilen sorulara ilişkin bilgi verdi. İnfluenza, virüslerin Lady Gagası’dır Gripte çok değişken bir virüsle karşı karşıya olunduğunu belirten Prof. Dr. Selim Badur, “Genellikle çok bulaşıcı, hızlı bulaşan bir virüs. Dış şartlara dirençli, kolay kolay ölmüyor. Belirli patolojilerde ölümcül olabiliyor. Özellikle kronik hastalığı olanlarda o hastalığın ağırlaşmasına yol açıyor. Komplikasyonsalara yol açıyor. Bu önemli hastalık için Lady Gaga benzetmesi yapılıyor. Ben de bu benzetmeyi kullanıyorum. 2013 yılında Nature Medicine dergisinde yer alan bir yazıda ‘İnfluenza virüsü virüslerin Lady Gagası’dır deniyor. Gerçekten Lady Gaga gibi görüntüsü çok sık değişen bir virüsle karşı karşıyayız” dedi. Grip virüsü bakteri enfeksiyonlarına zemin hazırlıyor Grip virüsünün bakteri enfeksiyonlarına zemin hazırladığını belirten Badur, “Olguların çoğunda sekonder bakteri enfeksiyonları ortaya çıkıyor. Pnömokok bakterileri için akciğerde birtakım reseptörler var. Ama üstü örtülü. Grip gelince o örtüyü kaldırıyor ve reseptörler açığa çıkıyor ve böylece pnömokok bakterileri daha fazla enfeksiyon etkeni olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Grip aşısının koruması ortalama 8 ay sürüyor Her sene grip aşısı olunmasının nedenine vurgu yapan Badur, “Aslında bizim her sene grip aşısı olma nedenimiz, virüsün antijenik tip değişiminden çok, korumanın ortalama 8 ay olmasıyla ilgili. Özellikle basın organlarında, medyada, sosyal medyada ve kamuoyunda bu iddia edilse de asıl sebep virüsün değişikliği nedeniyle değil, korumanın kısıtlı olması. Bu nedenle biz her yıl grip aşısı oluyoruz” dedi. Grip mevsimi ötelendi Grip aşısının ne zaman olunması gerektiğini de belirten Badur, “2003-2012 arasındaki laboratuvar bulgularına göre büyük Muhtemelen küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili olarak grip mevsimi ülkemizde bir parça ötelendi. İleriye doğru sarktı. Kasım ve aralık ayında grip görmüyoruz. Ne zaman görüyoruz? Ocakta artmaya başlıyor, Şubat’ta pik yapıyor, Mayıs sonuna kadar devam ediyor. Buradan çıkan sonuca göre grip mevsiminin tarihlerini bildiğimiz zaman grip aşısını ne zaman olmalıyız? 2014-2015 sezonu bulgularına göre ABD’de 51’inci hafta, Avrupa genelinde dördüncü hafta, Türkiye’de 8 ya da 10’uncu hafta yani Şubat sonu Mart ortasında pik yapıyor. En fazla bu dönemde grip aktivitesi görülüyor. Grip aşısı Kasım ayında yapılmalıdır Grip aşısının koruyuculuğunun ortalama 8 ay olduğunu kaydeden Badur, “Grip aşısının koruyuculuğu ve antikor stresi düşüyor. Özellikle yaşlılar, 65 yaş üzerinde ya da kronik hastalığı olan immün sistemi iyi çalışmayan kişileri Eylül ayında grip aşısı yaptığınız zaman aktivitenin pik yaptığı zaman Ocak ayı sonunda antikorlar azalmakta. Bu nedenle grip aşısı yaptırma ayı Kasım olarak belirtilmelidir” dedi. Doç. Dr. Özge Ünlü: “Grip aşısı kronik hastalığın ağırlaşmasına karşı önemli bir önleyici” İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özge Ünlü, “Grip Aşılarının Önemi” başlıklı konuşmasında influenzanın hastalık yükünün yanı sıra sağlık bakım maliyetleri ve iş gücü/üretkenlik kaybı nedeniyle ciddi bir finansal yük oluşturduğunu vurguladı. Çocukların gribin yayılmasında en önemli vektörlerin başında geldiğini belirten Ünlü, “Çocuklar birincil vektörlerdir ve yüksek riskli popülasyonlar da dahil olmak üzere toplumda influenzanın yayılmasında önemli rol oynar” dedi. Ünlü grip aşısının belirli kronik hastalıkları olan kişiler için kronik hastalığın ağırlaşmasına karşı önemli bir önleyici olduğunun da altını çizdi. Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Eran: “Gribi önlemenin ve kontrol etmenin en etkili yöntemi aşı” İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Eran ise “Grip Aşılarının İçeriği ve Üretimi” başlıklı konuşmasında grip aşısının gribi önlemenin ve kontrol etmenin en etkili yöntemi olduğunu belirterek “2 yaş üstü çocuklarda ve sağlıklı yetişkinlerde en etkili yöntemdir. Mevsimsel grip aşısının etkinliği yüzde 10 ile yüzde 60 arasında değişmektedir. En düşük etkinlik aşı suşlarının dolaşımdaki suşlarla iyi eşleşmemeleriyle ortaya çıkar” dedi.
Ankara Keçiören’de altyapı seferberliği Keçiören Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, vatandaşların konforlu ve güvenli sokaklarda ulaşım sağlayabilmesi için yol bakım ve onarım çalışmalarını sürdürüyor. Keçiören Belediyesi ekipleri, ihtiyaç duyulan tüm mahallelerde asfalt serimi, kaldırım çalışması ve merdiven yapımı gibi hizmetlerin yanı sıra arazi temizliği çalışmalarına da yoğun mesai harcıyor. Bu kapsamda sürücü ve yayaların rahat ulaşımı için gerekli planlamaları yapan ekipler, Atapark Mahallesi asfalt çalışması, Hisar Mahallesi okul bölgesi merdiven yapımı, Aktepe Mahallesi arazi temizliği, Ufuktepe ve Subayevleri mahallelerinde kilit parke taşı yol ve kaldırım çalışmaları gerçekleştiriyor. Arazi temizlik çalışmalarıyla da bakımsız olan alanlar yenilenirken sokaklar daha temiz ve düzenli bir görünüme kavuşuyor. Öte yandan kaldırım ve merdiven ihtiyacı olan okul noktalarında da çalışma yapan ekipler, dik yokuşlu sokakları daha kullanışlı hale getirerek yayalar için güvenli bir ulaşım sağlıyor. Taleplere yönelik çalışmalar sürüyor İlçe genelinde yol bakım ve onarım çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirten Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, “İlçemizde yaya ve trafik güvenliğini artırmak ve sürücülerimize daha konforlu bir ulaşım sağlamak amacıyla mahallelerimizde yenileme, bakım, onarım ve asfalt serimi çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ekiplerimizle birlikte yoğun mesai harcayarak vatandaşlarımızın talep ettiği noktalarda çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” dedi. Yapılan çalışmalar çerçevesinde cadde ve sokaklar daha modern bir hale kavuşurken, ilçe genelindeki çalışmalar belirlenen program dahilinde devam ediyor.