POLİTİKA - 15 Ekim 2024 Salı 16:29

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: “Kadının itibarı ve ailenin mahremiyetine gölge düşüren yayınlar görüyoruz”

A
A
A
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: “Kadının itibarı ve ailenin mahremiyetine gölge düşüren yayınlar görüyoruz”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, haber bültenlerinden gündüz kuşağı programlarına kadar pek çok yayında kadının itibarı ve ailenin mahremiyetine gölge düşüren yayınlar olduğuna vurgu yaparak, “Cinayetin her detayıyla verildiği, maktulün fotoğraflarının kullanıldığı haberler hem hayatını kaybedenlerin ailelerine hem de toplumun ruh sağlığına ciddi zarar veriyor” dedi.


Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca “Kültür, Sanat ve Medyanın Dönüştürücü Gücüyle Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Toplantısı” gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde düzenlenen toplantıya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, medya temsilcileri, yapımcılar, oyuncular, kamu kuruluşları temsilcileri ve akademisyenler katıldı. Toplantı öncesi konuşan Bakan Göktaş, haber bültenlerinden gündüz kuşağı programlarına kadar pek çok yayında kadının itibarı ve ailenin mahremiyetine gölge düşüren yayınlar olduğunu belirtti.



“Kadınların basmakalıp rollerle temsil edildiğini görüyoruz”


Geleneksel ve yeni medyada kadının basmakalıp rollerle temsil edildiğini söyleyen Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, “Geleneksel ve yeni medyaya baktığımızda, genel olarak kadınların basmakalıp rollerle temsil edildiği, kadın bedenin metalaştırıldığı ve bu temsil biçiminin kadınlara karşı ayrımcılığı daha da pekiştirdiğini üzülerek görüyoruz. Geleneksel ve yeni medyada gerek haberler gerek gündüz kuşakları gerek dizi ve filmlerde kadına yönelik şiddetin sunuluş biçiminin, var olan şiddeti yeniden ürettiği ve şiddeti normalleştirdiği yönünde bulgular elde ettik. Geçtiğimiz Mart ayında RTÜK Başkanlığımız iş birliği içinde hazırladığımız ’Medyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye İlişkin Etik İlkeleri’ yayımladık. Yayınlanan bu etik ilkelerin medya kuruluşları için önemli bir rehber niteliği taşıdığını düşünüyorum. Medyanın bu ilkeleri benimsemesinin, kadına yönelik şiddetin toplumda normalleştirilmesinin önüne geçilmesine, mağdurların daha fazla zarar görmesinin engellenmesine katkı sunacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.



“Şiddet vakalarının arka planında denetimsiz dijital mecraların olduğunu gözlemliyoruz”


Şiddet, istismar ve intihar vakalarının arka planında kontrolsüz ve denetimsiz dijital mecralar olduğunu belirten Bakan Göktaş, “Şiddet, istismar ve intihar vakalarının arka planında kontrolsüz ve denetimsiz dijital mecraların olduğunu gözlemliyoruz. Bu noktada dijital bağımlılığa ayrı bir parantez açmak istiyorum. Giderek yaygınlaşan bu meselenin bireylerin ve toplumun ruh sağlığında derin etkilere yol açtığına şahit oluyoruz. Bu mecralar özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin psikososyal gelişimlerini olumsuz etkiliyor. Kendilerine yapay bir dünya inşa eden gençlerimizin, kendi kişiliklerinden tavizler verdiğini, sanal ve sahte kimliklere büründüklerini üzülerek görüyoruz. Özellikle dijital oyunlar, ergenlerin radikalleşmesinde bir araç olarak kullanılıyor. Bugün sosyal medyanın etkileri ve dijital riskler, aileler için büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Bu anlamda çocuklarımızı, dijital dünyanın tehlikelerinden korumak için yoğun bir mesai harcıyoruz” dedi.



“Programlarda ailenin mahremiyetine gölge düşüren yayınlar görüyoruz”


Kadının itibarı ve ailenin mahremiyetine gölge düşüren yayınların olduğunu vurgulayan Bakan Göktaş, “Medya yayıncıları açısından öncelikle meselenin, kadına yönelik şiddete karşı duyarlı bir dil geliştirmek olduğunu düşünüyoruz. Kadın ve erkek temsillerinin büyük bir özenle inşa edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Kadın ve erkeğin hayatı paylaşan ve birbirinin tamamlayıcısı olan özelliklerinin daha çok ön plana çıkarılması gerektiğine inanıyoruz. Ekranlarda zekâsı, erdemli davranışları, sanat yetenekleri, iletişim becerileri ya da sorun çözme yaklaşımlarıyla tanınan kişilerin hikayelerini izlemek istiyoruz. Fakat ne yazık ki, kadını ve erkeği birbirinin karşısında iki cephe olarak sunmak, örtülü ya da açık şiddet öyküsünün ilk adımı olarak gergin bir hat çiziyor. Karşıt konumlandırılan taraflar, ailede ve toplumda şefkatin değil, şiddetin tohumlarını ekiyor. Bu durum, şiddeti normalleştiren, kötülüğü sıradanlaştıran kapıları aralıyor. Haber bültenlerinden gündüz kuşağı programlarına kadar pek çok yayında maalesef kadının itibarı ve ailenin mahremiyetine gölge düşüren yayınlar görüyoruz. Üzülerek ifade etmek durumundayım; cinayetin her detayıyla verildiği, maktulün fotoğraflarının kullanıldığı haberler hem hayatını kaybedenlerin ailelerine hem de toplumun ruh sağlığına ciddi zarar veriyor. Bu anlamda şiddet haberlerinin sansasyonel bir üslup ve olayın tüm detaylarıyla değil, toplumsal farkındalık uyandıran yönüyle işlenmesini son derece kıymetli buluyoruz” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir AK Partili Dağ’dan Karşıyaka Stadı açıklaması: "Bugün derseniz bugün, yarın derseniz yarın" AK Parti Çiğli 8. Olağan Kongresi’nde konuşan Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Karşıyaka Stadı ile ilgili açıklamalarda bulunarak Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı protokol yapmaya çağırdı. Seçim sonuçları ile de ilgili sözlere yer veren Dağ, mesajı aldıklarını söyledi. AK Parti Çiğli İlçe Başkanlığı 8. Olağan Kongresi, AK Parti Çiğli İlçe Başkanlığı’nın bulunduğu binanın teras katında gerçekleştirildi. Kongrede AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, MKYK Üyesi Dilek Yıldız Büyükdağ ve partililer yer aldı. Mevcut ilçe başkanı olarak görevini yürüten Oktay Özdemir ise kongrede tek aday olarak gösterilirken Özdemir, yeniden ilçe başkanı olarak göreve seçildi. Kongre saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video mesajıyla başladı. "Artık terör gibi bir bela söz konusu değildir" Kongrede söz alan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "Kongrelerimiz aslında bir muhasebe. AK Parti 23 yıllık hem çok genç hem çok tecrübeli siyasi partidir. Bu 23 yılın 22 yılı iktidarda geçmiş bir siyasi partinin mensuplarıyız. Son yerel seçim hariç her girdiği seçimde birinci olmuş partinin mensuplarıyız. Bu 23 yıldır ülkenin her köşesinde örgütlenmiş bir siyasi partiyiz. Bunu İzmir’den baktığınızda gözünüze basit gelebilir ancak Hakkari’nin Şemdinli’sinde de olan, Artvin Hopa’sında da olan, hem teşkilatı hem mahalle temsilcileri olan biri siyasi partiyiz. Bunun için bu kadar büyük bir siyasi partiye mensup olduğumuz için hem hepiniz için gurur duyacağız hem de bunu sorumlu hissederek çalışacağız. Çok şükür birçok badire atlattık ancak bugün İzmir Çiğli’de, Hakkari’de de, Diyarbakır’da da şunu söyleyebiliriz; 40 yıldır milyar dolarımızı harcayan, binlerce insanımızı şehit verdiğimiz terör belasından bu ülke ilelebet kurtulmuştur. Artık terör gibi bir bela söz konusu değildir" diye konuştu. "Biz ülke genelindeki mesajı aldık" Konuşmasında yerel seçim sonuçlarına da değinen Dağ, "Son yerel seçimde İzmir’in tamamında çıkan sesle, İzmir’den Türkiye’ye çok farklı bir ses ortaya koyduğunuz için teşekkür ederim. Cumhurbaşkanımız İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını tebliğ ettiğinde kendisine; ’İzmir adayı olurum, İzmirliyim, kenti iyi biliyorum. Çok iddialı laflar söylemeyeceğim ancak İzmir’den öyle bir ses gelecek ki bunu siz duyacaksınız, Türkiye’deki insanlar da duyacak’ demiştim. Benim sözümü yerde bırakmadığınız için hepinizden Allah razı olsun. Bu yerel seçimde seçmen bize bir mesaj verdi. İlk defa Türkiye’de 2’nci parti olduk. İzmir seçmeni de kentte 25 yıldır bu şehri yönetenlere mesaj verdi. Biz bizle ilgili mesajı etüt ettik araştırdık ve çalıştık. Adımlarımızı adım adım atıyoruz. Hepimizi ilgilendiren, belki azımızdan olup çok gibi görünen bir mesele. AK Parti mensubu hiçbir kişiye kibir yakışmaz. Adaylık döneminde hep dedim. Adayımızı Çiğli’de biz bulduk. Adayımız gelip ben adayım demedi. Murat Abi de bizi kırmadı ve ben bu işe soyunuyorum, varım dedi. Zor bir yer olduğunu biliyoruz. İzmir’in kendisi de zor. 2013’de aldığımız oy belli. Bu işe soyundular. Çok güzel bir kampanya gerçekleştirdik. Ben buradan İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak şunu söylüyorum, hem adayımızdan hem teşkilatımızdan razıyım. Çok şükür güzel çalışma dönemi geçirdik. Hem Çiğli’de hem İzmir’de oylarımızın arttığını Türkiye genelinde düşüş yaşamamıza rağmen görüyoruz. Bu şu demektir, biz ülke genelindeki mesajı aldık, İzmir’de de 25 yıldır kenti yönetenlere kentli sarı kart vermiştir. Kırmızı karta da yakındır. İnşallah bunu da hep birlikte çalışarak gerçekleştirmek bizim kentliye olan sözümüzdür" dedi. "Biz çözecektik nasip olmadı" Harmandalı Çöplüğü ile ilgili de açıklama yapan Dağ, "Harmandalı çöpü konusunda ne yapacaksınız öğrenmek istiyoruz. Biz çözecektik nasip olmadı. Çöp dediğiniz iş Büyükşehir yetkisinde. Orada da herhalde iktidara laf atamazsınız. Harmandalı çöpü ile ilgili hızlıca süratli, modern çöp sistemi kuracak şekilde yapacağınız işlemi kamuoyu ile paylaşmanız şarttır. Bizde ona göre önümüzdeki süreci yöneteceğiz" dedi. Stat açıklaması Karşıyaka Stadı ile de ilgili açıklama yapan Dağ, "2 gün önce Karşıyaka kongresi vardı. oraya telefonla bağlanmıştık. Statla ilgili düşüncemizi paylaşmıştık. Biz bu şehre 2 stat yaptık. Karşıyaka stadı onlardan önce başlamıştı. Ancak o dönem görevde olan ilçe ve büyükşehir başkanı dava yolu ile işlemi durdurdular. Yine yerel seçim öncesi mevcut büyükşehir belediye başkanı ben bu işi yapacağım dedi. Ben de dedim ki Büyükşehir Belediye Başkanı bunu yapacağım dediyse bana düşen Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan yer tahsisini Büyükşehir’e geçirmektir dedim. Herhangi bir adım atılmadı demiştim. Bir yazışma yapmışlar. Benim yazışmadan haberdar olmam mümkün değil. Ama hepimiz biliriz yazışmalar zaman geçirme çalışmasıdır. Bırakın yazışma geriden gelsin. İl başkanımız burada yarın derseniz yarın, haftaya derseniz haftaya. Ne zaman derseniz Gençlik Spor Bakanımız, İl Başkanı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı bir araya gelip protokolü hemen yapmalılar. Biz buna hazırız. Önünüzü açıyoruz. Buyurun gecikmeyin. Çünkü Karşıyaka’da gezerken insanlar size hatırlatır. Biz de size bunu hatırlatırız. Öyle seçimden önce ahkam kesip yapacağım deyip seçimden sonra unuttururum lüksünüz yoktur" açıklamasında bulundu. "CHP’ye rağmen tüm sorunları çözeceğiz" Kongrede konuşan AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, körfezdeki kirlilik ve Harmandalı Çöplüğü sorunlarına değinerek, "Bugün bakanlığımız olmazsa, İzmir Körfezi ölüme terk edilmişti. İzmir Körfezi’nden ölü körfez diye bahsedilecekti. CHP Belediyeciliği Körfez’deki çevre felaketi yetmezmiş gibi şimdi Çiğli’de de yeni bir felaket senaryosunu devreye soktu. İzmirlinin hayatını bu senaryolarla korku filmine döndüren İZBB, Çiğli’deki Harmandalı Çöplüğü konusunda sus pus. Toplum sağlığı tehlike altında. Toprak her geçen gün daha da kirleniyor. Çöplükten havaya karışan gazlar atmosferimizi zehirliyor. Çiğlili vatandaşlarımız eylem yapıyor duyan yok, gören yok, onlarla muhatap olan yok. Bu çöplüğün yakınlarına neden yapılaşma, şehirleşme izni verildi? Menemen Ovası’na kadar kirlilik taşıyan bu alan için neden çalışma yapılmadı? Harmandalı Çöplüğü’nden derelere ve oralardan Körfez’e sızan zehirli atık sular için neden bir önlem alınmadı? 200 binin üzerinde yaşayanıyla; uzun yıllardır ’çöpten bir hayat istemiyoruz’ diye haykıran Çiğli’ye kulaklarını tıkayan Büyükşehir Belediyesi ne zaman çözüm bulacak? CHP’ye rağmen tüm sorunları çözeceğiz. İzmir’e pırıl pırıl günleri müjdelemek için var gücümüzle çalışacağız. AK Parti’nin eser ve hizmet siyaseti sancağını şehrimizin dört bir yanında zafer muştusuyla dalgalandıracağız. Güven tazeleyerek görevine devam edecek ve Çiğli’de AK Parti’nin başarısı için gecesini gündüzüne katacak olan İlçe Başkanımız Sayın Oktay Özdemir’e muvaffakiyetler diliyorum" dedi.