- 12 Kasım 2015 Perşembe 10:29

Türkiye'de “Bilişim Toplumu”Nun Kalbi Ankara'da Atacak

A
A
A
Türkiye'de “Bilişim Toplumu”Nun Kalbi Ankara'da Atacak

3-5 Aralık 2015 tarihlerinde Ankara’da ATO Congresium Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek BİLİŞİM 2015 & CITEX 2015, TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı ve 2. Ankara Bilişim Fuarı’nda, Türkiye’nin ve Bilişim sektörünün geleceğini ilgilendiren birbirinden önemli konular, konularında uzman katılımcıların değerli katkılarıyla ele alınacak.
Özellikle son yıllarda gelişen teknoloji ile birlikte “İnsan, doğa ve tüm canlıların” yaşamında kaçınılmaz bir etki alanı oluşturan ve “yaşamın” önemli bir parametresi haline gelen “bilişim”deki son gelişmeler, yenilikler, yeni vizyonlar ile fırsat ve tehditlerin değerlendirileceği ve birbirinden ilginç teknolojik yeniliklerin sergileneceği BİLİŞİM 2015 & CITEX 2015’de, bu sene ana tema “bilişim ve yaşam" olarak belirlendi.
Türkiye Bilişim Derneği’nin 1976 yılından bu yana geleneksel olarak düzenlediği ve Bilişim Sektörünün en büyük buluşması niteliğinde olan etkinlik, geçen sene olduğu gibi bu sene de, dünyanın en büyük Fuar ve Organizasyon Firmalarından biri olan Fransa Merkezli GL EVENTS ile birlikte gerçekleştiriliyor.
“Bilişim ve yaşam” ana teması ile gerçekleştirilecek etkinlikte 4 ayrı salonda açık oturum ve paneller, çeşitli yarışmalar, 1500 m2 alanda kurulacak olan fuarda birbirinden ilginç ve yenilikçi ürün, hizmet, proje ve fikirler sergilenecek. Etkinliğe ilk kez destek veren KOSGEB fuarda stant açan firmaların stant maliyetlerinin önemli bir kısmını karşılayacak.
Günlük 5000, etkinlik boyunca 15.000’in üzerinde ziyaretçi, açık oturum ve panel izleyicisinin takip etmesi beklenen etkinlikte izleyici ve katılımcıların büyük çoğunluğu Kamu ve Özel Sektör Bilişim Profesyonelleri, uzmanlar ve akademisyenlerden oluşuyor.
33 Üniversitede örgütlenen TBD Genç topluluğunun gerçekleştireceği “TBD 5. Genç Bilişimciler Kurultayı” kapsamındaki panellerle üniversite gençliğinin, “Programlama Çocuk Oyuncağı” etkinliğiyle de ilkokul öğrencilerinin yaşamına pozitif dokunuş yapılacak etkinlikte, ayrıca Genç Girişimciliğin özendirileceği oturumlar da yer alacak.
Türkiye Bilişim Sektörünün en büyük buluşması niteliğinde olan etkinliğin; Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu, Bakanlar, Siyasi Parti Temsilcileri, Milletvekilleri, Kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey yöneticilerinin davetli olduğu açılış bölümünde; sektörün sorunları, ülkemizin Bilişim Vizyonu, Gelecek beklentileri ve Hedefler en üst düzeyde dile getirilerek adeta “Bilişim Zirvesi” gerçekleştirilecek.
Üç gün boyunca her gün bir üniversite rektörünün çağrılı konuşmacı olarak yer alacağı Kurultay’ın açık oturum ve paneller kısmında Türkiye’nin nabzını elinde tutan, “yaşam” barometresini ölçen aydın ve gazeteciler konuşacaklar.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Vali Çiftçi’den Öğretmenler Günü mesajı Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle bir kutlama mesajı yayınladı. “Kadim medeniyetimizin ilim ve irfan ışığını geleceğe taşıyan, evlatlarımızın zihinlerini bilgiyle, gönüllerini sevgiyle donatarak yarınlarımızı inşa eden saygıdeğer öğretmenlerimizin "24 Kasım Öğretmenler Günü"nü en içten dileklerimle kutluyorum.” diyen Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, sözlerine şöyle devam etti, “ Öğretmenlik, tecrübe ve irfanla yoğrulan kutsal bir meslektir. Öğretmenlerimiz, sahip oldukları bilgi ve birikimi öğrencilerine aktararak evlatlarımıza hem birer rehber, hem de rol model olmaktadır. Eğitim, milletimizin huzurlu ve müreffeh bir geleceğe ulaşmasının en temel anahtarıdır. Bu yolda medeniyetimizin köklü birikiminden ilham alarak çağın gereklerine uygun, milli ve manevi değerlerini özümsemiş bireyler yetiştirme görevini üstlenen maârif ordumuz, en büyük gücümüzdür. İlk emri "Oku!" olan bir medeniyetin mensupları olarak, geçmişten günümüze uzanan ilim yolculuğumuz; Nizâm-ül Mülk’ün medreselerinden, Şeyh Edebali’nin öğretilerine, Akşemsettin’in rehberliğinden bugüne kadar nice kıymetli âlim ve eğitimcinin ışığında şekillenmiştir. Bu mirası geleceğe taşımak ve güçlü nesiller yetiştirmek, fedakârca çalışan öğretmenlerimiz için bir şeref ve vazgeçilmez bir sorumluluktur.” Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün "Başöğretmen" unvanını aldığı bu anlamlı günde, ebediyete irtihal etmiş tüm öğretmenlerini şükranla ve minnetle andığını vurgulayan Vali Çiftçi, “ Geleceğimizin mimarı olan tüm öğretmenlerimize teşekkürlerimi sunuyor, emekli olan öğretmenlerimize sağlıklı, huzurlu bir ömür diliyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, yarınlarımızı inşa eden kıymetli öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü bir kez daha tebrik ediyor, tüm öğretmenlerimize en kalbî sevgi ve saygılarımı iletiyorum.” dedi.
Van Başkan Aslan’dan Öğretmenler Günü mesajı Van Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Başkan Memet Aslan, mesajında, “Öğretmenlik mesleği insanlık tarihi boyunca kutsal bir görev ifa etmiştir. Bu kutsal mesleğin kıymetli neferleri öğretmenlerimiz ve eğitmenlerimizde kutsanmış bireylerdir. Öğretmenler, sağlıklı bir toplumun inşasında kilit rol oynarlar. Eğitim öğretim kadroları sıhhatli olan ülkelerin ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel gibi hemen hemen her alanda gelişimleri ve kalkınmaları daha rahat olur. Öğretmenlerin, çocukların ve gençlerin gelişimleri üzerinde çok ciddi tesirleri vardır. Çünkü gelişim ve büyüme çağında olan bireyler nasıl yetişirse, toplumsal yapı da o ölçüde şekillenir. Çocuklar fiziki, zihni ve fikri evrelerini tamamladıkları yaşa kadar anne, babaları ve öğretmenleri ile muhataptırlar. Çocukların yaşamları üzerinde en etkili aktörleri anne, babaları ve öğretmenleridir. Dolayısıyla öğretmenlerin çocuklar üzerindeki tesirleri hem menfi hem müspet olarak çok fazladır. Ama bizler anne babalar olarak öğretmenlerimizin çocuklarımız üzerinde sadece pozitif yönlerini görmek isteriz. Çünkü çocuklar, öğretmenlere anne, babalarının emanetidirler. Çocuklarımızın ve gençlerimizin en etkili rol modelleri öğretmenleridir. Çocuklara iyiyi, doğruyu, güzeli ve hakkaniyeti öğreten aktörler öğretmenlerdir. Milli ve manevi değerlerine bağlı, kutsallarını önemseyen, barış ve kardeşlik hukukunu gözeten, vatanın birliğini ve beraberliğini kollayan ve ülkelerini her platformda temsil kabiliyetine haiz bireyler yetiştirmek, öğretmenlerimizin en büyük sorumluluğudur. Bizlerde anne ve babalar olarak çocuklarımıza emek veren, onların topluma ve insanlığa faydalı birer birey olmaları için mücadele eden tüm öğretmenlerimizin ve eğitmenlerimizin yanında olmalıyız. Onların emeklerine saygı göstermeliyiz. Hayatlarının en kıymetli zamanlarını çocuklarımızın sağlıklı yetişmeleri için harcayan öğretmenlerimizi başımızın üstünde taşımalıyız. Bizler ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ diyen bir zihniyetin temsilcileriyiz. Bu bakış açısıyla 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum. İnsanlığın kurtuluşu için mücadele veren tüm eğitim neferlerine sağlık, sıhhat ve afiyetler diliyorum” dedi.
Trabzon Bu da ‘kızarmış kuymak’ TRABZON (İHA) – Karadeniz Bölgesi’nin yüzyıllık lezzetlerinden biri olan kuymağın farklı bir lezzeti çeşidi ortaya çıktı. Altı yakılarak dışı çıtır bir görünüme sahip olan kızarmış kuymak sadece Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde yapılıyor. Karadeniz Bölgesi’nin geleneksel mutfağında yer alan kuymağın farklı bir lezzeti sadece Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde yapılıyor. Tereyağı, mısır unu ve peynir üçlüsünün birleşerek oluşturduğu kuymak ilçede ters çevrilerek yeniliyor. Kısık ateşte altı yakılan ve bu sayede çıtır bir görünüme kavuşan kızarmış kuymak ilçede sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi olurken, kızarmış kuymak olarak bilinen lezzetin tarifi ise sır olarak saklanıyor. Vakfıkebir ilçesindeki sadece 2 işletmede yapılan kızarmış kuymağı müşterileri ile buluşturan Kadife Sofra isimli işletme sahibi Kadem Sağlam, “Köylerde bakır tavalarda kara ateşlerde kuymak yapılır. Bunun da en lezzetli kısmı altında yanan kısmıydı. Doğal olarak altını kazıma noktasında çocuklar arasında kavgalar olurdu. O çıkarmış şeklini herkesin paydaşı olacağı şekle çevirmek noktasında bir düşünme oluştu. O düşünceden hareketle bu çıktı. Bu şuanda iki yerde yapılıyor. Bu yörenin tereyağı ve telli peynirinin ön plana çıktığı, yine yerli mısır ununun ön plana çıktığı bir üretimdir” dedi. “Yara almaması için tam tarifini veremiyoruz” Kızarmış kuymağın tarifini öğrenmek isteyenler olduğunu kaydeden Sağlam, “Çok reklamı yapılmış değil ama öğrenen mutlaka buradan geçerken kızarmış kuymağımızı yemeye geliyor. İnsanlar bunu çok tercih ediyor. Bu yaz kızarmış kuymak lezzetini deneyen Arap turistlerde oldu. Onların da hoşuma gitti. Tarifini soranlar oluyor ama malum işletmelerde bunların bir kısmını saklamak gerekiyor ki size ait olsun. Aynı ürünü başka yerler de görebilirler. Ama yağ konusunda bu yörenin yağını kullanmamışlardır veya Vakfıkebir telli peyniri kullanmamış olabilir. Aynı kaliteyi ve tadı alma sonuçları olmaz. Görüntü olsa bile lezzet olmaz. Yara almaması için tam tarifini veremiyoruz. Ama bunu organik bir şekilde yapacaklarını bildiğimiz herkese yardımcı oluruz” diye konuştu. “Farklı bir lezzet” Kızarmış kuymağın yapılışını anlatan Emine Şen ise, her ürünün organik olması gerektiğinin altını çizerek, “Normal kuymak yaparken kızarmış kuymağın daha güzel fark ettiğimizde bunu yapmaya başladık. Vakfıkebir’in özel telli peynirinden kuymak yaptığımız zamanlarda bunu ters çevirince kızarmış kuymağı keşfettik. O günden beri kızarmış kuymağı hem biz tercih ediyoruz hem de müşterilerimize sunuyoruz. Farklı bir lezzet. Vakfıkebir’in özel tereyağından yapılıyor. Tereyağını erittikten sonra mısır unu katıyoruz. O da Karadeniz Bölgesi’ne has. Mısır ununu kavurduktan sonra bir miktar su ekliyoruz. Ondan sonra tuzunu atıp sonra Vakfıkebir’in meşhur telli peynirini ekliyoruz. Onu da erittikten sonra biraz kızarmaya bırakıyoruz. Sonrasında ters çevirerek kızarmış kuymağımızı müşterilerimizle buluşturuyoruz. Tarifini öğretmek isteyen çok oluyor. Ama herşeyin organik olması lazım” ifadelerini kullandı.
Mersin Salatalık üreticisinin yüzünü güldürdü Türkiye’nin sebze ve meyve üretim merkezlerinden Mersin’de örtü altında yetiştirilen sonbaharla birlikte hasada başlanan salatalık bahçede 30-35 TL bandında alıcı bulması üreticisinin yüzünü güldürdü. Salatalık üretiminde ülke genelinde ilk sıralarda yer alan Mersin’de, açıkta hasadın bitmesinin ardından örtü altında yetiştirilen ürünlere geçildi. Seralarda Ağustos ve Eylül aylarında fideleri dikilen salatalıklar Ekim ile Kasım aylarında hasat edilirken, üreticisini de sevindirdi. Havaların soğuması nedeniyle 2 günde bir toplanan salatalık, haftada 2 gün hasat edilmeye başlandı. Güzlük salatalıkta hasat sonunun da yaklaşmasıyla birlikte ürün azaldığı için fiyatlar bahçede 35 TL’ye kadar çıktı. 30-35 TL bandında bahçeden alınan salatalık ise pazarlarda 50, marketler de ise 60 ile 75 TL arasında satılması dikkat çekti. Üreticiler, geçen yıl para etmeyen bu yazda 10-15 TL bandında satılan salatalığın güz döneminde üreticisini sevindirdiğini ancak tüketicinin ise aracılar nedeniyle pahalıya aldığını söyledi. "10 senede ilk defa bu kadar kazandık" Erdemli ilçesinde örtü altında salatalık üretimi yaptıklarını belirten Ömer Çerçi," Haftada 2 gün hasat ediyoruz. Hasat ettiğimiz ürünü Mersin’e gönderiyoruz. Biz emek verip, masraf ederek ürettiğimiz salatalığı bahçeden 30-35 TL’ye satıyoruz. Marketlere ise 75-80’e satıyor. Onlar bizden iki kat daha fazla para kazanıyor. Biz salatalık üretimini 10 senedir yapıyoruz. 10 senede ilk defa bu kadar para kazandık. Bu sene bizim için fiyatlar iyi oldu" dedi. Mersin’in salatalık üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu aktaran üretici İsmet Ateş," Güzlük salatalığı Ağustos ayında örtü altına diktik. Geçen yıl ürünlerimiz para etmedi, masraflarımız artmıştı. Bu yıl çok şükür para ediyor" diye konuştu. Havaların soğuması ile birlikte gün aşırı hasadın haftada ikiye indiğine değinen Ateş, güzlük hasada 15-20 gün daha devam edeceklerini ardından da yeni ekim yapılacağını kaydetti. Şuanda salatalığın bahçeden çıkış fiyatının 30-35 TL bandında olduğunu dikkat çeken, pazarda 50 TL, marketlerde ise 65-70 TL’den başladığını, kendilerini fide ve gübre gibi masrafları nedeniyle onlar kadar kazanamadıklarına da vurgu yaptı.