ASAYİŞ - 06 Kasım 2024 Çarşamba 14:47

Koltuk değnekli kira dayağında taraflar konuştu

A
A
A

Isparta’da kiracı ve iş yeri sahibi arasında kira anlaşmazlığı nedeniyle çıktığı öne sürülen tartışma, darp olayına dönüştü. Ayağı alçıda olan iş yeri sahibi, elindeki koltuk değneğiyle kiracısını darp etti. O anlar, kiracı Faranak A. tarafından cep telefonuyla kaydedildi.

Edinilen bilgiye göre, dün saat 11.00 sıralarında Pirimehmet Mahallesi’nde bulunan döner dükkanına girmek isteyen kiracı Faranak A., dükkan sahibi Necati T. tarafından engellendi. İddiaya göre Necati T., “Anahtarları teslim et ve dükkanımdan çık” diyerek kiracısının dükkana girmesine izin vermedi. Tartışmanın büyümesi üzerine Necati T., elindeki koltuk değneği ile Faranak A.’ya defalarca vurdu. Çevredeki vatandaşların araya girmesiyle olay son bulurken, kolundan yaralanan Faranak A., tedavi için hastaneye giderek Necati T.’den şikayetçi oldu.

“Can güvenliğimden endişeliyim”

Yaşadığı olayın şokunu atlatamayan Faranak A., olay anını cep telefonuyla kaydettiğini belirterek, "Ben bu işletmenin sahibiyim. Dün saat 11 sıralarında işime başlamak için dükkanıma geldim. Dükkan sahibi kapıda oturuyordu ve benim dükkanıma girmeme izin vermedi. Bana ‘muhasebeciye git, anahtarlarını teslim et ve dükkanımdan çık’ dedi. Ben her ay kiramı düzenli olarak ödüyorum. Sözleşmem var ve her şey düzgün. Ama o kendisi çıkmamı istedi. Hatta zam yapalım bile demeden ‘çık dükkanımdan’ dedi. Ben hala olayın şokundayım. Ben hala çok korkuyorum, nasıl bir kadına bu şekilde davranılır anlam veremiyorum. Dün olaydan sonra hastaneye gittim ve darbeden sonra bileğim zedelenmiş. Sizlerden de canıma bir şey gelmesinden korktuğum için destek istiyorum. Böyle bir kanun yok" dedi.

Koltuk değnekli kira dayağında taraflar konuştu

“Dükkan kameraları devre dışı bırakılmış”

Dükkan sahibine borcu olduğu iddialarını reddeden Faranak A., "Hiçbir borcum yok. Bizi sürekli rahatsız ediyor. Hatta olaydan bir gün önce gelip elektrikleri kesmiş ve kameralarımı devre dışı bırakmış. Bu yüzden cep telefonumla kayıt almak zorunda kaldım" dedi.

“Sokakta yürürken bile korkuyorum”

Yaklaşık 3 yıldır aynı yerde yaşadığını söyleyen Faranak A., "Evime giderken bile kendimi güvende hissetmiyorum. Şikayetçi oldum ve emniyette ifade vermek için çağrıldım" ifadelerini kullandı.

İş yeri sahibi Necati T.’nin oğlundan iddialara yanıt

İş yeri sahibi Necati T.’nin oğlu İbrahim T., yaşanan olayın gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Bir gün önce babamı merdivenlerden ittiler. Kadın kamerayla gelerek babamı tahrik etti. Babamın vuracak hali yoktu, zaten 69 yaşında ve ayağı kırık. Elektrik kesme iddiaları da asılsız, babam sinirle binanın elektriğini kesmiş olabilir. Babam şu an Kütahya’da ve uzaklaştırma kararı var. Kadın şov yapmak istiyor" dedi. Yaşanan olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Koltuk değnekli kira dayağında taraflar konuştu

Faik Güven Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu: "119 terör yandaşı hesaba erişim engeli getirildi" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, son bir haftada 409 bin 736 adet zararlı internet adresine ulaşmak isteyen yaklaşık 141 milyon erişimin engellendiğini ifade ederek, "Sosyal medya mecralarının da Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına uymalarını sağlıyoruz. Terör örgütlerine ait hesapları, internet sitelerini ve bu örgütler lehine propaganda içeren tüm içerikleri de yakından takip ediyor ve erişim engeli getiriyoruz. 119 terör yandaşı hesaba erişim engeli getirdik" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’da düzenlenen bir programda konuştu. Uraloğlu, yerli ve milli olarak geliştirilen Avcı, Azad, Kasırga, Atmaca ve Kule adlı yapay zeka uygulamaları ile Türkiye’nin siber güvenliğini sağladıklarını kaydetti. Bakan Uraloğlu, internete bağlı cihazların oluşturduğu nesnelerin interneti olarak adlandırılan yeni bir yaşam biçimine sahip olunduğunu belirterek, "İnternet bankacılığı ile para transferleri gerçekleştiriyor, faturalarımızı ödüyor, e-ticaret siteleri üzerinden alışveriş yapıyoruz. Bakın, İsrail’in Lübnan’da çağrı cihazları ve telsizler üzerinden gerçekleştirdiği siber terör saldırıları, tüm ülkeler için siber güvenliğin önemini bir kez daha ön plana çıkardı. Üstelik siber saldırılar, artık sadece büyük şirketlerin veya devletlerin değil, her ölçekteki kuruluşun ve hatta bireylerin karşılaştığı ciddi bir tehdit haline geldi. Artık bu saldırılar, ekonomik kayıpların yanı sıra toplumsal güvenliği de tehdit ediyor” açıklamasında bulundu. "Siber güvenliğin yeni silahı yapay zeka" Bakan Uraloğlu, gelişen tehditler karşısında bu alanlardaki çalışmaların öneminin giderek arttığını ve bu tehditlere karşı yenilikçi güvenlik önlemlerinin geliştirilmesi gerektiğini belirterek, "Bu noktada karşımıza siber güvenliğin yeni silahı olarak yapay zeka çıkıyor. Yapay zekayı dijital bir beyin olarak düşünebiliriz. Bu dijital beyin, karmaşık verileri çözümleyerek insanlık için yepyeni ufuklar açıyor. Bakın, küresel şirketlerin yüzde 83’ü iş stratejilerinde yapay zekayı kullanmanın önemli öncelik olduğunu düşünüyor” ifadelerini kullandı. “Yapay zeka pazarının 3 trilyon 680 milyar doların üzerine çıkması bekleniyor” Bakan Uraloğlu, bugün küresel yapay zeka pazarı büyüklüğünün 638 milyar doların üzerinde hesaplandığını bildirerek, “2034’e kadar yüzde 19,1’lik bir bileşik büyüme oranıyla da yapay zeka pazarının 3 trilyon 680 milyar doların üzerine çıkması bekleniyor. Bu noktada bu devasa pastadan daha fazla pay almak için çalışmalıyız. Geleceğin ihtiyaçlarını iyi tespit eden ülkeler, bilişim sektöründe bir adım öne geçebilmek için büyük bir rekabet içindeler. Neden? Çünkü yenilikçi fikirleri elinde tutan ve uygulayanlar yarının kazananı olacak. Bu noktada sadece devletin değil, özel sektörün de bilişime yatırım yapması gerekiyor” dedi. “Her yeni siber saldırı savunma mekanizmalarını güçlendiriyor” Yapay zekanın siber güvenliğin yeni silahı olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Tıpkı bir insan gibi öğreniyor, deneyimleriyle gelişiyor, her yeni siber saldırı savunma mekanizmalarını güçlendiriyor, yeni nesil tehditlere karşı daha dirençli hale geliyor. Böylece, siber güvenlik sistemleri, sürekli olarak kendini yenileyerek düşmanlarına karşı bir adım öne geçiyor. Şöyle ki yapay zeka milyonlarca olayı analiz ederek sapmaları anında fark ediyor. Örneğin bir siber korsanın hareket tarzını ya da oluşturulan bir virüsün yapısını sanki bir dedektif gibi titizlikle inceleyerek tanıyor ve bu sayede tehditleri henüz büyümeden etkisiz hale getirebiliyor. Ayrıca monoton ve zaman alan görevleri otomatikleştirerek siber güvenlik uzmanlarının daha stratejik konulara odaklanmasını sağlıyor. Bu sayede, siber güvenlik ekipleri, sınırlı kaynaklarını en verimli şekilde kullanabiliyor. Mesela bir banka, yapay zeka sayesinde müşterilerinin alışkanlıklarını öğrenerek normal dışı bir işlemi anında tespit ederek büyük bir dolandırıcılığın önüne geçebiliyor” şeklinde konuştu. “Ülkemizin dijital alanda güvenliğini sağlayan bakanlık da biziz” Yapay zekanın siber güvenlik dünyasında yeni bir çağ başlattığını kaydeden Uraloğlu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak her ne kadar yollar, köprüler, havalimanları ve demir yolu hatları inşa eden bir bakanlık olarak bilinsek de ülkemizin dijital alanda güvenliğini sağlayan bakanlık da biziz” dedi. “Ülkemizin siber sınırlarını koruyoruz” Bakan Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesindeki Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) eliyle ulusal ve uluslararası düzeyde iş birlikleri kurarak, Siber Olaylara Müdahale Ekipleri (SOME) ile siber tehditlere karşı etkin bir mücadele yürüttüklerini ifade ederek, “USOM koordinasyonunda 14 adet sektörel ve 2 bin 309 adet kurumsal SOME’de görev yapan 7 bin 912 siber güvenlik uzmanı ülkemizin siber sınırlarını koruyoruz. Siber güvenlik noktasında en önem verdiğimiz hususu da yazılımdan cihaz üretimine yerlilik ve millilik oluşturuyor. Bu noktada gururla altını çizmek istiyorum ki tamamen yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz Avcı, Azad, Kasırga, Atmaca ve Kule adlı yapay zeka uygulamalarımız ile ülkemizin siber güvenliğini sağlıyoruz” şeklinde konuştu. "131 farklı kasırga taramasında 284 farklı portun taraması haftalık olarak gerçekleştiriliyor" Yapay zeka uygulamalarından Türkiye’nin uzun zamandır faydalandığını belirten Uraloğlu, “Avcı uygulaması ile zararlı yazılım bulaşmış sistemlerin ve komuta kontrol merkezlerinin tespiti gerçekleştirilirken Azad uygulaması ile botnetlere dahil olmuş köle bilgisayarların tespitine yönelik çalışmalar yapıyoruz. Öte yandan, başta kritik kamu kurumları ile önemli altyapılar olmak üzere ülkemizin internete açık kaynaklarına ilişkin zafiyet taraması ve hizmet sürekliliğinin sağlanmasına yönelik izleme faaliyetlerini ise Kasırga ile gerçekleştiriyoruz. Toplamda 131 farklı Kasırga taramasında 284 adet farklı portun servis ve zafiyet taraması haftalık olarak USOM tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu taramalarda 896 farklı zafiyet tasarımı kullanılmaktadır” dedi. Bakan Uraloğlu, USOM tarafından 7 saat içinde Türkiye’deki yaklaşık 838 bin 112 adet kritik kapsamda bulunan (gov.tr, org.tr, pol.tr, edu.tr vb.) web sitesinin tehditlere karşı taraması yapıldığını belirterek, “Atmaca projesi ile de yüzlerce zaafiyete ait risk engellenmektedir. Tespit edilen siber güvenlik eksikliklerinin ilgili kişilere daha hızlı ulaştırılması için diğer projelerle ile entegre çalışan Kule yazılımı da 7/24 çalışan personelimizin işini daha kolay bir hale getirmekle birlikte çalışmalara üst düzey hız kazandırmıştır. USOM tarafından geliştirilen yapay zeka ile 61 bin 827 adet alan adının vatandaşları dolandırmaya yönelik oltalama olarak kullanıldığı tespit edilmiş ve gerekli önlemler alınmıştır” şeklinde konuştu. "409 bin 736 zararlı internet adresine ulaşmak isteyen yaklaşık 141 milyon erişim engellendi" Son bir haftada toplam 409 bin 736 adet zararlı internet adresine ulaşmak isteyen yaklaşık 141 milyon erişimin engellendiğini ifade eden Uraloğlu, “Bin 915 adet ağ saldırısı da USOM’a raporlanmış ve gerekli tedbirler alınmıştır. Yaptığımız çalışmalar kapsamında, 2024 yılında 109 binin üzerinde zararlı bağlantı tespit ederek altyapı seviyesinde erişimlerini engelledik. Bu sayede ülke genelinde internet kullanıcıları ve sistemlerine yapılabilecek saldırıları önledik. Bugün; uluslararası telekomünikasyon birliği tarafından hazırlanan Küresel Siber Güvenlik Endeksi’ne göre ülkemiz Avrupa’da 6. sırada, dünya genelinde ise 11. sıradadır” dedi. “119 terör yandaşı hesaba erişim engeli getirdik” Sosyal medya platformlarında terör propagandası ve yasa dışı içeriklerle mücadele konusunda da etkin bir yaklaşım sergilediklerini kaydeden Uraloğlu, “Sosyal medya mecralarının Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına uymalarını sağlıyoruz. PKK, PYD, FETÖ gibi terör örgütlerine ait hesapları, internet sitelerini ve bu örgütler lehine propaganda içeren tüm içerikleri de yakından takip ediyor ve erişim engeli getiriyoruz. 119 terör yandaşı hesaba erişim engeli getirdik. Kahraman güvenlik güçlerimiz vatan topraklarında teröre nasıl geçit vermiyorsa biz de dijital dünyada aynı kararlılıkla terör hesaplarına geçit vermiyoruz. Asla da bu kararlılığımızdan taviz vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Karabük Türkiye’nin ilk SAĞLIKFEST’i Karabük’te başladı Karabük Üniversitesi tarafından sağlık alanında yenilikçi yaklaşımlar geliştirmek amacıyla düzenlenen Sağlık Bilimleri Festivali (SAĞLIKFEST) başladı. 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu’nda 2 gün sürecek olan festivalin açılışı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi yönetimindeki ‘Müzikle Terapi’ konserinin ardından bir konuşma yapan Karabük Valisi Mustafa Yavuz, Karabük Üniversitesi’nin sağlık bilimleri alanında hayata geçirdiği yenilikçi festivalle geleceğe yön verdiğini belirterek, “Sağlık bilimlerinde ilerlemeyi hedefleyen festivallerin sadece bir bilgi paylaşımı değil, toplum sağlığını da destekleyen projeler geliştirmeyi amaçlaması son derece kıymetlidir ve bizler için önem taşımaktadır” dedi. SAĞLIKFEST için büyük çaba gösterildiğini ifade eden KBÜ Rektörü Prof.Dr. Fatih Kırışık, “SAĞLIKFEST hayali bizim için Türkiye Cumhuriyeti devletimizin ve aziz milletimizin yükselmesi, gelişmesi ve dünyada en iyi konuma gelmesi için sarf ettiğimiz bir çabadır. Bütün hayalimiz bu amacı, gayeyi hayata geçirmekten oluşmaktadır. Sağlık Bilimleri Festivali ise sağlık alanında ihtiyaç duyduğumuz yenilikçi yaklaşımların hayata geçirilmesi, Türkiye’nin sağlık alanındaki ihtiyaçlarının karşılanması, sağlık sahasındaki sorunlarımızın çözülmesi noktasında gençliği bu sahada çalışmaya, proje üretmeye, sorunları çözecek ihtiyaçları karşılayacak modeller üretmeye davet eden çok önemli bir projedir” diye konuştu. “Sağlık Bilimleri Festivalimizde 51 kurumsal paydaş protokolü yaptık” diyen Kırışık, “Çok sayıda üniversitemiz, kurum ve kuruluşumuz, sivil toplum kuruluşlarımız, özel sektör kuruluşlarımız bize bu süreçte çok büyük destek verdiler. Burada yapmış olduğumuz yarışmada lise, ön lisans-lisans, lisansüstü ve serbest kategori dediğimiz kategorilerde 8 yarışma açarak Türkiye’nin ihtiyaçlarının karşılanmasını amaçladık. Yine yapmış olduğumuz alan etkinliklerini sahada aktif bir şekilde inşallah hep birlikte gözlemleyeceğiz” ifadelerini kullandı. Proje başvuruları noktasında ilk başlarda endişe yaşadıklarını anlatan Kırışık, “Tabii ilk başladığımızda acaba ne kadar proje gelir konusunda henüz tam bilgi sahibi olmadığımız için biraz endişeliydik ama spesifik bir alan olmasına rağmen sağlık alanında Türkiye çapında ve uluslararası düzeyde bin 203 proje gelerek gerçekten bizi oldukça sevindirdi. Büyük bir gelişme oldu. Türkiye’de 60’ın üzerinde şehirden ve üniversiteden büyük bir katılım ve ilgi oldu. Çok güzel projeler geldi. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101. yılına ithafen 101 final standımızla öğrencilerimiz, proje takımlarımız projelerini sergileyecek” şeklinde konuştu. Konuşmanın ardından standların yer aldığı festivalin açılışı protokol üyeleri tarafından yapıldı. Gökşen M. Yücel Kapalı Spor Salonu’nda SAĞLIKFEST finalistleri tek tek projelerini tanıttı. Festivale Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinden ’Hayat Saati’ projesi ile katılan Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Şeyda Sevde Kaya, özel ihtiyaçlı bireylere yönelik tasarladığı projesinin içerisinde 9 farklı uygulama bulunduğunu kaydetti. Bu uygulamaların özel bireylerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olduğunun altını çizen Kaya, "Konuşma rehberi dil terapisti görevini görmüş oluyor. Bu dil terapistini yapay zekayla birleştirdik ve saatlere entegre ettik. Bunun sayesinde çocuklarımız gün içerisinde pratik yapabilecekler. GPS özelliğiyle çocuklarımız güvenli alan dışına çıktığında velilere mesaj gidiyor. Özellikle son zamanlarda çocukların kaçırılması ve kaybolması bizi üzüyor. Bunun için konum özelliğini koydum. Böylece çocuklarımız her daim güvende olacak" dedi. Öte yandan festival etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirilen Mediralli Yarışması’na Karabük Üniversitesi, Gülhane Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bartın Üniversitesi ve Gazi Üniversitesinden 8 ekip katıldı. Katılımcıların sağlık becerilerini çeşitli alanlarda test eden yarışma nefes kesti. Festivalin açılışına Karabük Valisi Mustafa Yavuz, Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, İl Emniyet Müdürü Mehmet Ali Hasan Köse, KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, diğer üniversitelerin rektörleri, kurum müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
İstanbul YRP Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: "Yeni yılda asgari ücret 35 bin lira olmalıdır" Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Yeni yılda asgari ücret 35 bin lira olmalıdır” dedi. YRP Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin İstanbul’da düzenlenen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı’na katıldı. İl başkanlığında gerçekleşen toplantının ardından Suat Kılıç, basın toplantısı düzenledi. “Dünyada bir başka örneği olmayan tipsiz bir sistemdir” İstanbul’u köşe bucak dolaşmayı kararlaştırdıklarını söyleyen Kılıç, "Yarın İstanbul’un 39 ilçesinde Anadolu Buluşmaları kapsamında halkımızla buluşacağız. Olası bir erken genel seçime yönelik biz İstanbul’daki çalışmalarımızı başlatmıştık. Ama bu sefer organize bir startı genel başkanımız liderliğinde başlatmış olacağız. Türkiye’nin bize özgü mevcut başkanlık sisteminden kaynaklanan yüksek tansiyonu kaldıracak yükü kalmamıştır. Türkiye’nin bize özgü mevcut başkanlık sisteminden kaynaklanan yüksek tansiyonu kaldıracak gücü kalmamıştır. Bu sistem başkanlık sistemi değildir. Yarı başkanlık sistemi de değildir, Türk tipi başkanlık da değildir. Dünyada bir başka örneği olmayan tipsiz bir sistemdir. Sadece sorun üretmektedir. Sorunların sebebi olan bu sistem, Türkiye’yi ekonomi ve siyasette hipertansiyona mahkum etmiştir” dedi. “Çetin gündem, hayat pahalılığının, geçim darlığının üstüne bir şal gibi örtülmüştür” Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Kanun Hükmünde Kararnamelere bağlı kayyum atamalarında çok yaman bir çelişki ile karşı karşıyayız. Terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla görevden aldıkları Mardin Büyükşehir Belediye Başkanından ’Sayın Ahmet Türk’, diye söz ediyorlar. Mademki sayın hakkını koruyun, sayınsa neden görevden alıp yerine kayyum atıyorsunuz? Bir insan hem terör örgütü üyesi hem de sayın olabilir mi? Tam bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız. Maalesef bu çetin gündem hayat pahalılığının, geçim darlığının üstüne bir şal gibi örtülmüştür. İktidarın en büyük maharetinin gündem değiştirmek olduğu aşikardır. Türkiye’nin öncelikli gündemi açlıktır, yoksulluktur. Aylardır asgari ücret açlık sınırının altındadır. Yeni yılda asgari ücret 35 bin lira olmalıdır” şeklinde konuştu. “Sayın Cumhurbaşkanının bir kez daha seçilmesine yönelik anayasa değişikliği arayışı vardır” Açıklamalarına devam eden Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “İmralı’ya özgürlük ya da Abdullah Öcalan’ın DEM Parti grubundan terör örgütüne silah bırakın çağrısını yapmasıyla ilgili gündemin arka planında aslında Sayın Cumhurbaşkanının bir kez daha seçilmesine yönelik anayasa değişikliği arayışı vardır” ifadelerini kullandı.