ASAYİŞ - 07 Ocak 2025 Salı 20:37

Isparta’da alevler içinde kalan otomobilin sürücüsü yanarak can verdi

A
A
A
Isparta’da alevler içinde kalan otomobilin sürücüsü yanarak can verdi

Isparta-Eğirdir karayolu üzerinde seyir halindeki bir otomobil, saniyeler içinde alevlere teslim oldu. Aracında sıkışan sürücü yanarak hayatını kaybetti. Olay anı ise cep telefonu kameralarına yansıdı.


Olay, saat 18.30 sıralarında Isparta-Eğirdir karayolu Aliköy Köy Yolu kavşağında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Salih Öztürk idaresindeki 32 AEK 777 plakalı otomobil, seyir halindeyken henüz belirlenemeyen bir sebeple bir anda alev aldı. Alevler kısa sürede aracı sararken, Salih Öztürk aracında sıkışarak çıkamadan yanarak hayatını kaybetti. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürdü. Sağlık ekipleri, sürücünün hayatını kaybettiğini belirlerken, cenazesi otopsi yapılmak üzere hastane morguna kaldırıldı. Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.


Öte yandan, olay anı çevredeki vatandaşların cep telefonu kameralarına saniye saniye yansıdı.



Isparta’da alevler içinde kalan otomobilin sürücüsü yanarak can verdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Alanya’da tekstil atıkları giysi kumbarasıyla geri dönüştürülüyor Alanya Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından kentin farklı noktalarında konumlandırılan 353 adet giysi kumbarasından, 4 ayda toplam 150 bin 219 kilogram tekstil atığı toplandı. Alanya’nın özellikle yoğun olarak kullanılan 353 noktasına yerleştirilen giysi kumbaraları ile kaynakların daha verimli kullanılması ve atıkta geri kazanımın sağlanarak ülke ekonomisine katkıda bulunulması amaçlanıyor. Vatandaşlar eski ya da kullanmadıkları giysi, ayakkabı, aksesuar ve tekstil ürünlerini söz konusu kumbaralara atarak, sıfır atık olgusuna katkı sağlıyor. Tekstil kumbaralarında toplanan kılık kıyafet gibi malzemeler lisanslı firma tarafından alınarak, kullanılır durumdakileri yıkama ütüleme işlemlerine tabii tutuluyor ve ihtiyaç sahipleri ile buluşması için Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’ne bağlı Gönül Pınarı mağazalarında değerlendiriliyor.Kullanılmayacak durumda olan malzemeler de yine lisanslı firmalar aracılığıyla tekrar tekstil hammaddesi olmak üzere geri dönüşüm tesislerinde değerlendiriliyor. 4 ayda 150 ton tekstil atığı geri dönüşüme kazandırıldı Alanya Belediyesi tarafından, vatandaşların kullanmadığı giyim eşyalarının geri dönüşüme kazandırılmasını amaçlayan giysi kumbaralarına atılan kıyafetlerden Eylül ayında 27 bin 910 kilogram, Ekim’de 29 bin 647 kg, Kasım’da 54 bin 20 kg, Aralık’da 36 bin 590 kg tekstil atığı olmak üzere toplam 150 ton (150.219 kg) toplanarak geri dönüşüme kazandırıldı. “Sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz” Kullanılmış giysi ve tekstil atıklarının geri kazanılıp yeniden kullanılmasının önemini vurgulayan Alanya Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Sevda Çapa; “İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve kaynakları verimli kullanmak şehrimizin çevresel geleceğinin inşası için öncelikli hedeflerimizden biridir. Kullanılmış tekstil ürünlerinin atık olarak çöpe terk edilmesi, aynı miktarda üretilecek hammadde için gerekli petrol, kimyasal, enerji ve suyun da boşa gitmesi anlamına gelmektedir. Tekstil malzemelerinin üretiminde kullanılan poliamid, poliester ve polipropilen gibi polimerler doğada uzun süre bozulmadan kalmakta ve çöplük alanlarında büyük yer tutmaktadır. Ayrıca tekstil endüstrisindeki temel ekolojik sorunlar, atık su miktarı ve bünyesinde bulundurduğu kimyasal madde miktarı ve tipi ile ilgilidir. Sürdürülebilir bir gelecek için doğal kaynakların etkin kullanımı, enerji verimliliği, endüstrilerin atık yüklerinin azaltılması ve çevre kirliliğine etkisi bulunan faktörlerin minimize edilmesi hayati önem arz etmektedir” dedi.
Çanakkale 5. kattan düşerek ölen restoratörün tutuklanan profesör eşinin yargılanmasına başlandı Çanakkale’de 39 yaşındaki restoratörün 5. kattan düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin tutuklanan profesör eşinin yargılanmasına başlandı. Hakim, davanın Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. 30 Ekim 2024 tarihinde merkeze bağlı Kepez beldesi Hamidiye Mahallesi Aziz Nesin Caddesi’ndeki bir apartmanda meydana gelen olayda, restoratör Tuğba Yavaş (39), apartmanın 5. katındaki dairenin balkonundan park halindeki motosikletin üzerine düşmüştü. Durumu fark eden komşuların ihbarı üzerine olay yerine gelen ambulansla Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’ne sevk edilen Yavaş, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Olayın ardından polis ekipleri Tuğba Yavaş’ın eşi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Alptekin Yavaş’ın (49) ifadesine başvurmuştu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Alptekin Yavaş, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Çanakkale Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturmasının tamamlanmasının ardından iddianame hazırlanmıştı. Prof. Dr. Alptekin Yavaş hakkında ‘kasten adam öldürme suçunun üstsoy veya altsoydan birine veya eş, boşandığı eşe veya kardeşe karşı işlenmesi ve cezası akrabalık ilişkisi olan kişinin öldürülmesi’ suçundan Çanakkale 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İlk duruşma ise bugün görüldü. Tutuklu sanık Alptekin Yavaş duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, sanık ve müşteki avukatları ile yakınları mahkemede hazır bulundu. Sanık Prof. Dr. Alptekin Yavaş savunmasında, “Tarafıma yönetilen suçlamaları kabul etmiyorum. Eşim 2023 yılında büyük bir epilepsi nöbeti geçirdi. Daha önce böyle bir nöbet geçirmemişti. Geçirdiği nöbet sonrasında evde tek kalmaktan korktuğu için bir süre benimle okula geldi. Krizden sonra gittiğimiz nöroloji uzmanı bizi psikiyatriye yönlendirdi. 6 defa psikiyatriye gittik. Çeşitli ilaçlar verildi. Sonra kilo aldığı için ilaçları kullanmayı bıraktı. Kıskançlık krizleri başladı. Şüphelendiği kişiyi eve getirerek beraber yemek yedik. Bu yemek sonunda eşim bana ‘Sen haklısın’ dedi. Eşimin bundan önce intihar girişimi oldu. Büyük epilepsi krizinden 1 ay önce Çanakkale’de otomobille seyir halindeyken, her zamanki tartışmaları yaşarken bir anda arabanın kapısını açıp kendini atmaya çalıştı. Bu sırada ben de kolundan tutarak buna engel oldum. Bunun dışında oğlumuzun yanında da bir intihar girişimi oldu. Evdeyken tartışma anında televizyonu ve bilgisayarı yere attı. Balkona çıkarak ‘Kendimi atarım’ dedi, daha sonra evimizin üs katından oğlum geldi. Oğlumla beraber eşimi bunu yapmaması konusunda ikna ettik” diye konuştu. Olay günü eşinin mevlit organizasyonu için bir arkadaşıyla görüştükten sonra eve geldiğini belirten Yavaş, şunları söyledi: “Her şey normaldi. Uyumak için yatağa yattık. Bu sırada eşim benim ilgisizliğimden yakınarak, yaşadığı bazı sorunlardan anlatmaya başladı. Konuşma bir süre sonra tartışmaya dönüştü ve eşim benim üzerime yürümeye başladı. Eşim ara sıra oğlumun yanında da bana vuruyordu. Ben herhangi bir fiziki müdahalede bulunmadım. Bunun üzerine ben yüksek sesle ‘Tuğba yeter’ diye bağırdım. Tartışmanın sona ermesi için banyoya girdim. Her zaman tartışmalarda böyle yapardım. Onun da arkamdan geleceğini düşündüm. Böyle de oldu. Eşim arkamdan banyoya geldi. Ona şaka olsun diye su fırlattım. Ancak eşim bağırarak banyodan çıktı. Ben de hemen banyodan kurulanıp çıktım. Çıktığımda eşimi evin içinde göremedim. Eşim balkona çıkmıştı. Eşim balkondan bana bağırarak ‘Kendim atarım’ dedi. Ben de ona ’Oğluma ve bana bunu yapamazsın’ dedim. Balkon tırabzanlarına doğru yaklaşınca ben de ona doğru yaklaşarak ’Yapma’ dedim. Bunun üzerine eşim bana ‘Yaklaşma’ diye bağırdı. Bir süre sonra eşim tırabzanların öbür tarafına geçti. Eşimin bir süre sonra ayakları kaydı ve balkon tırabzanlarına sadece elleriyle tutundu. Bunu fark edince koşarak bileklerinden tuttum. Eşime sağ ayağını trabzanın üstünden atarsa kurtulabileceğini söyledim. Eşim bunu yapamadığını belirtti. Bir süre sonra eşimin elleri trabzandan kaydı ve sadece ben bileklerinden tutuyordum. O sırada eşimi tutup çekmeye çalıştım ancak gücüm yetmedi. Eşim düşerek vefat etti. Beraatımı talep ediyorum” dedi. Sanığın savunmasının ardından müşteki yakınları dinlendi. Hakim, sanık Alptekin Yavaş’ın tutukluk halinin devamına ve duruşmanın Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesine karar verip, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.