ASAYİŞ - 09 Mart 2024 Cumartesi 10:22

Hatay’da işçi servisi devrildi: 4 yaralı

A
A
A
Hatay’da işçi servisi devrildi: 4 yaralı

Hatay’ın İskenderun ilçesinde vardiyadan çıkan işçileri taşıyan servisin devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında 4 kişi yaralandı.


Kaza, İskenderun - Payas D-91 karayolu Karayılan Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Vardiyadan çıkan işçileri taşıyan 31 PBT 71 plakalı servisin devrildiğini gören vatandaşlar durumu 112 acil çağrı merkezine bildirdi. Olay yerine kısa sürede polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan 3 işçi ve şoför ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.


Jandarma ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.



Hatay’da işçi servisi devrildi: 4 yaralı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İran Büyükelçiliği Kaynakları: “Operasyon artık kaçınılmaz oldu” İran Büyükelçiliği kaynakları, gerçekleştirilen füze saldırısının, BM 51’inci maddesi gereğince ve İsrail’in tecavüzlerine karşı hak ettiği meşru müdafaa hakkına dayanarak gerçekleştiğini belirterek, operasyon artık kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Kaynaklar, 1 Ekim’de İran’ın İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği operasyonda 3 önemli noktanın hedeflendiğini ve bu noktalardan biri olan Nevatim Hava Üssü’nde Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı hedef alan F-35 savaş uçaklarının bulunduğunu kaydetti. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İranlı general Abbas Nilfuraşan’a yönelik İsrail tarafından düzenlenen suikast saldırılarının ardından İran, 1 Ekim tarihinde İsrail’e yönelik balistik füze saldırısı ardından İran Büyükelçiliği kaynakları açıklama yaptı. Büyükelçilik kaynakları, bu operasyonun 31 Temmuz’da İran’da Haniye’ye yönelik yapılan saldırının ardından misilleme niteliği taşıdığını kaydetti. “Bütün baskılara rağmen 2 ay içerisinde aklıselim davranmayı tercih ettik” Gerçekleştirilen füze saldırısının İran Genelkurmay Başkanlığı tarafından daha önce planlandığını ama bu planın belirli nedenlerden dolayı ertelendiğini dile getiren elçilik kaynakları, “İran’ın kararlı bir şekilde misilleme operasyonu gerçekleştireceği bilgisi verildikten sonra ABD, Avrupalı bakanlar ve bazı ülkeler aracı oldu ve bizi arayarak, İran’ın biraz bekleyerek barışa fırsat vermesini istediler. Geçen 2 ay zor bir dönemdi. İran hükümeti aklıselim davranmayı seçti. İran halkı ve kamuoyunda İsrail bizim toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi işgal etmişken bizim ülkemiz neden buna cevap vermiyor diye baskı vardı. Bütün bu ağır baskılara rağmen şu son 2 ay içerisinde aklıselimi tercih ettik. Bunun sebebi de barışa ve ateşkese fırsat vermekti” dedi. “İran’ın da aklıselim durumunu devam ettirmesine imkan kalmadı” Büyükelçilik kaynakları, barışa fırsat verildiği 2 aylık dönemde ateşkesin sağlanmamasının yanı sıra İsrail’in Gazze’lilere yönelik katliamlarını devam ettirdiğine değinerek, “Ardından İsrail daha fazla pervasızlaşarak Lübnan’ı hedef aldı. Bu süre içerisinde Siyonizm rejimi karadan ve havadan tacizlerini daha da şiddetlendirdi. Savunmasız sivil halka karşı soykırımını daha da şiddetlendirdi. Müslüman ülkelere operasyonlarını arttırdı ve bu durumda artık İran’ın da aklıselim durumunu devam ettirmesine imkan kalmadı” ifadelerini kullandı. Operasyonda 3 önemli noktanın hedef alındığını söyleyen kaynaklar, “Bunların arasında biri İsrail’in temel hava üssüydü. Bir diğeri Mossad’ın üssü. Diğer tarafta Nevatim Hava Üssü ki burada F35 savaş uçakları bulunuyor. Siyonizm rejimi her ne kadar savunmasız insanları hedef aldıysa da İran bu operasyonu kesinlikle insani kurumları hedef almadan gerçekleştirdi. Sadece ve sadece askeri güçleri ve noktaları hedef aldı. Bu operasyonda İran ticari ve iktisadi noktaları bile hedef almadı. Bunu yapabilirdi ama yapmadı” açıklamasında bulundu. “Saldırgan devlet Müslümanları hedef alıyor, 200 füze gönderildiğinde neden kimse ölmedi diye soruluyor” İsrail rejiminin füze saldırısının başarısız olarak nitelendirdiğine vurgu yapan elçilik kaynakları, “Belki bu operasyonda hiçbir sivil ölmediğinden dolayı, öğrenci yurdu okul hastane vurulmadığından dolayıdır ki Siyonizm rejimi bu operasyonu başarısız olarak adlandırıyor. İsrail rejiminin haberleri engellemek adına çok güçlü bir bulut sansür sistemi vardır. Özellikle de askeri bilgi ve haberleri engellemek adına bu gücü kullanmaktadır. Üstünü kapatmak adına bir dijital bulut kullanmıştır ve cep telefonu ile görüntü almalarını ve sosyal medyadan yayınlamalarını yasaklamıştır. O operasyonda herhangi bir sivilin ölmemesi bu operasyonun çok başarılı olduğunu mu gösteriyor yoksa bu durumu zayıf nokta olarak mı adlandırıyor. Saldırgan bir devlet uzun süredir müslümanları hedef alıyorken, 200 füze gönderildiğinde neden kimse ölmedi diye soruluyor” ifadelerine yer verdi. Uluslararası çağrı İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın “Eğer Siyonist rejim misilleme yapmaya kaklarsa, cevabımız daha sert olacaktır” açıklamalarına değinen kaynaklar, ABD ve Avrupa tarafından İsrail rejiminin kontrol altına alınmadığı takdirde operasyonların dağı ağır bir şekilde devam edeceğinin altını çizdi. Ayrıca kaynaklar, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin İsrail’e yönelik ekonomik ve askeri destekleri durdurması gerektiğine dikkati çekerek, uluslararası ve bölgesel kuruluşların, Arap ve İslam ülkelerinin artık eyleme geçmesi gerektiğini, Lübnan ve Gazze halkına siyasi, hukuki ve uluslararası kurallar çerçevesinde desteklerin artması çağrısında bulundu. Gerçekleştirilen misilleme saldırısının yüzde 90 oranında başarılı olduğunu ve hedeflenen füzelerin birçoğunun isabet ettiğine dikkati çeken elçilik kaynakları, İsrail rejiminin bu operasyonun etkisini örtbas etmek için had safha bir çaba gösterdiğine dikkati çekti. Elçilik kaynakları, basın açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. “Erdoğan’ın çağrısını ve tutumunu destekliyoruz” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM 79. Genel Kurulunda İsrail’e yönelik zorlayıcı tedbirlerin gündeme alınması çağrısının sorulması üzerine elçilik kaynakları, “Esasen toprağa tecavüz etmek, saldırmak ve işgal etmek İsrail’in olduğunu yıllardır savunuyoruz ve İsrail asla ve asla bunu yapmadan duramayacaktır. Erdoğan’ın çağrısını ve tutumunu destekliyoruz. Biz inanıyoruz ki artık sözün zamanı geçti. Artık el ele vermemiz ve harekete geçmemiz gerekiyor. İsrail daha da şiddetli bir şekilde uzun zamandır Gazze’ye saldırılarda bulunuyor. Bunun devamında da Lübnan’ı hedef aldı. Özellikle bölge ülkeleri eğer ki Siyonizm rejiminin saldırılarını durdurmazsak gelecekte hepimiz için büyük bir baş belası olacak” değerlendirmesinde bulundu. “Saldırı öncesinde ABD’ye bilgi vermedik” Bir gazetecinin İran tarafından gerçekleştirilen saldırının kamuoyunda göstermelik olarak eleştirildiğini sorması üzerine elçilik kaynakları, şu şekilde cevap verdi: “Bizim ülkemizin en üst düzey karar merci ve Dışişleri Bakanımız açık ve net bir şekilde söylüyor ki biz ABD’ye bilgi vermedik. Amerikalıların kendileri de bilgi verilmediğini söyledi". “ABD’de deki cumhuriyetçi ve demokratlardan bugüne kadar iyi bir şey görmüş değiliz” Misilleme operasyonun ardından Donald Trump’ın sarf ettiği “Ben olsaydım Orta Doğu’da savaş olmazdı” sözlerine de değinen elçilik kaynakları, “Bunlar seçim kampanyalarında sarf edilen sözlerdir. Biz bu sözleri her seçim kampanyalarında duyarız. Biz İsrail rejimini meşru bir rejim olarak görmüyoruz ve kendilerini de Filistin topraklarını işgal etmiş bir rejim olarak adlandırıyoruz. Bu sözler iç politikalara yönelik söylenmiş sözlerdir ve biz iç meseleleri hakkında yorum yapacak değiliz. Bizi ilgilendirmez, istediklerini söylesinler. Gerçek şu ki biz ne ABD’de deki cumhuriyetçi ve demokratlardan bugüne kadar iyi bir şey görmüş değiliz” açıklamasında bulundu.
Eskişehir Kışlık konserve yapan birçok kişi kavanoz kapağını kapatırken bu hatayı yapıyor Eskişehir’de kavanozla konserve yaparken kapağın atmaması için sıcak ile temas ettirilerek içerisindeki silikonun kabartılması gerektiğine dikkat çeken züccaciye esnafı, doğru yöntemi bilmeyen müşterilerin kendileriyle sıkça tartışma içerisine girdiğini belirtti. Sonbaharın gelmesiyle birlikte kış mevsimine az bir süre kaldı. Havalar soğumadan önce pek çok aile de ekonomik yönden tasarruf etmek amacıyla kışlık malzeme hazırlıklarına başlarken, kavanoz ve kapak taleplerinin yoğunlaşmasıyla züccaciye esnafının işi arttı. Ancak esnaf, her kış sezonunun yaklaşmasıyla birlikte kavanoz kapaklarının atması nedeniyle müşterilerle sıkça tartışmalar yaşadıklarını söyledi. Birçok kişinin kavanoz kapağını nasıl doğru kapatacağını bilmediğini ifade eden esnaf, twist-off olarak adlandırılan kapakların doğru şekilde konserve yapılabilmesi için mutlaka sıcakla temas ettirilerek içerisindeki silikonun kabartılması gerektiğini belirtti. Kapağın fazla sıkılmasının yanlış olduğu bilgisini de paylaşan esnaf, istenilen şekilde konserve yapılabilmesi için bu detaylara dikkat edilmesi gerektiği konusunda vatandaşları uyardı. "Ürünün yanlış kapatılmasından dolayı esnafla müşteri arasında sıkıntı oluşuyor" Züccaciye esnafı Sefa Gençer, "Biz yaklaşık 40 senedir kavanoz ve kapak satarız. Her sene sezon geldiğinde konserve, turşu ve reçel gibi şeyler için bu ürünlerin her çeşidinin satışını gerçekleştiririz. İnsanlar kışa girerken ekonomik yönden tasarruf etmek amacıyla salça, domates ve acı sos yapıyorlar. Şöyle bir sorun var, biz her sezonda bu konserve ve kapağı satarız ama ürünün yanlış kapatılmasından dolayı esnafla müşteri arasında sıkıntı oluşuyor. Her sene kavanoz satan her esnafa ürünü sattıktan birkaç gün sonra ’kapak attı’ diyerek müşteri gelir, ’ver benim paramı’ diyerek söylenir ve gider" dedi. "Altında bulunan silikonun sıcağı görüp iyi kabartılması lazım" Kavanoz kapaklarının twist-off olarak adlandırıldığını ve vidalı olmadığını aktaran Gençer, "Twist-off kapak olduğu için sıkmamak gerekir. Konserve yapılacaksa içinde ve altında bulunan silikonun sıcağı görüp iyi kabartılması lazım. Bu yanlış bilgilendirmeden dolayı biz sezonda pek çok müşteriyle kavgalı hale geliyoruz. Böyle bir şikâyetimiz var. Yani insanlar, müşterilerimiz, konserve kavanozunu yapanlar bunun nasıl kapatılacağı konusunda azıcık bilgilendirilmeli veya bilmek zorundalar" şeklinde konuştu. "Müşterilerimizden de bunu algılamalarını ve bize anlayış göstermelerini rica ediyoruz" Gençer, sözlerinin devamında şunları söyledi: "3-5 liraya aldığımız plastik şişenin kapağı vidalı. Çeviriyorsun, sona geldiğin zaman sıkmak için çok büyük bir güç lazım. Acnak twist-off kapağın bölme bölme olan çıkıntılı bir yapısı var. Çıkıntılar o yuvaya oturuyor ve sıkıyorsun. Kuvvetli biri sıktığı zaman onu açtırıyor ve kapak boşa çıkıyor. Böylelikle kapak attı veya bozuk çıktı deniyor. Yani kapağı kapatacağız ve sıcak gösterip silikonunu kabartacağız. Hikâye bu. Sıcak su da olabilir, içine sıcak malzeme de konulabilir. Bir tepsi içerisine sıcak su konup kavanoz ters de çevrilebilir. Müşterilerimizden de bunu algılamalarını ve bize anlayış göstermelerini rica ediyoruz."
Şırnak Şırnak’ta Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın projesiyle gönül köprüsü kuruldu Şırnak’ta, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği 185’nci Dönem Damla Gönüllülük Hareketi kapsamında 37 ilden 37 kişilik gönüllü ekibi etkinlikler gerçekleştirdi. 10 günlük program kapsamında daha önce birbirlerini hiç tanımayan 18-29 yaş arası 36 kişi, 3 görevli koordinatör eşliğinde kent merkezi ve ilçelerinde çeşitli ziyaret ve etkinlikler gerçekleştirdi. Silopi’ye bağlı Çiftlik köyü Çiftlik Ortaokulu’nda program yapan gönüllü ekip, okulun duvarına resimler, figürler çizerek öğrencilerle müzik eşliğinde şarkılar söyleyip oyunlar oynadı. 10 günlük programın ardından Şırnak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı KYK kız yurdunda veda yemeği düzenlendi. Burada canlı müzik eşliğinde gönüllerince eğlenen kızlar, programın sonunda duygu dolu anlar yaşadı. Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdullah Ayar, 10 gündür yaklaşık 37 ilden gelen 37 değişik gönüllü gençlerle birlikte olduklarını, kendi yörelerindeki kültürleri, insanlara, gençlere, köylülerle paylaştıklarını söyledi. Bu doğrultuda çok başarılı bir süreç geçtiğini belirten Ayar, "En kıymetli projelerden bir tanesi Şırnak’ımızla ilgili mutlaka öğrenmek istedikleri bütün güzellikleri Türkiye’ye lanse etmeleri konusunda çok önemli deneyimleri oldu. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Umarım bundan sonraki süreçlerde de gönüllülerimize, elçililerimize, gençlerimize ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz" dedi. Kayseri’den gelen ve Damla Şırnak Projesi koordinatörü olan Ayşegül Engin, Şırnak’ta duygusal geçişler yaşadığını ve Şırnak’a gelerek çok mutlu olduğunu ifade etti. Engin, "Çok duygulandım, böyle güzel duygular yaşayacağımı pek kestirememiştim. Esnaf ziyareti yaptığımda, bir manavcı amcaya uğradım, alışveriş yapıyordu müşteriler o sırda beni görünce hemen durdu, nereden geldiğimi sordu? Müşterilerin hiçbiri karışmadı bizim sıramız var neden onunla ilgileniyorsun diye. Hepsi de benimle ilgilendi. O kadar sıra olmasına rağmen çok şaşırdım. Türkiye’nin dört bir yanından geliyoruz Uluslararası öğrencilerimizde var. Bir arkadaşımız Malezya’dan, Endonezya’dan geldi. Buraya gönüllüler yapmaya, insanlardan manevi şeyler almaya ve insanlara manevi şeyler katmaya geldik” diye konuştu. Eskişehir’den gelen İsmihan Sülük, buraya geldikten sonra buranın yerel halkıyla tanıştıktan sonra, onların misafirperverliklerinin kendisini çok etkilediğini kaydetti. Gitmeyi asla istemediğini söyleyen Sülük, "Bir yanım burada, yarın gideceğiz ama bir yanım hep burada çocuklarla kalacak. Bu arada çeşitli kiliselere gittik. Özellikle Süryani Kilisesi’ne. Buralarda Süryanilerin yaşadığını bilmiyordum. Aynı zamanda El-Cezer-i’nin mezarının burada olduğunu bilmiyordum. Çoğu zenginliklerin farkında değildim. Çeşitli yerleri gezdik ilk başta buraların tarihi dokusunu, daha sonra Süryani çocuklarla çeşitli etkinlikler yaptık. Onlarla oynadık, onların gülümsemesine sebep olduk. Gözlerindeki ışıltı bizlere enerji verdi” şeklinde konuştu.
Muş Şeker pancarının tarladan sofraya uzanan tatlı yolculuğu Muş’ta kent ekonomisine 2 milyar 500 milyon TL katkı sağlaması beklenen şeker pancarının tarladan sofraya uzanan tatlı yolculuğu başladı. 3 milyon 570 bin dekar tarım arazisi ile Türkiye’nin üçüncü ekilebilir alanına sahip olan Muş Ovası’nda pancar hasadına başlandı. Bin 711 üreticinin yaklaşık 85 bin dönüm alanda ekimini yaptığı şeker pancarının tarladan sofraya uzanan 2 milyar 500 milyon TL’lik tatlı yolculuğu sürüyor. Çiftçiler tarafından yaklaşık 6 aydır bin bir zahmetle gece gündüz bakımı yapılan pancarların sökümü başladı. Traktör ve kamyonlarla fabrikaya taşınan pancarlar, analizleri yapıldıktan sonra kıyım işleminin yapılması için fabrikaya gönderiliyor. Burada çeşitli işlemlerden geçen şekerpancarı, toz şeker haline getirilerek hijyenik ortamlarda torbalanıp hazır hale getiriliyor. 56 bin ton şeker elde edilmesi beklenen pancardan kent ekonomisine ise 2 milyar 500 milyon lira katkı sağlanması bekleniyor. Şeker Üretim Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Turgut Kızılkaya bu yıl bin 711 üreticiyle 58 köyde 85 bin dönüm alanda şeker pancarı ekimi yapıldığını ifade ederek, "Tatlı yolculuğumuz devam ediyor. Şeker pancarlarımızı fabrikaya almaya başladık. Kıyım, arıtma, mayalama ve ambalajlama işlemlerinden sonra şekerlerimiz ambarlarda birikmeye başladı. Günlük ortalama 12 bin ton pancar alımını gerçekleştiriyoruz. Bin 711 üreticiyle 58 köyde 85 bin dönüm alanda şeker pancarı ekimi yapıldı. Bu yıl 450 bin ton pancar işlemeyi hedefliyoruz. 43 bin 660 ton A kotası, 12 bin 500 ton ihraç kayıtlı C şekeri olmak üzere toplamda 56 bin 160 ton şeker elde etmeyi planlıyoruz. Bizim bu üretimimizle çiftçiye ödeyeceğimiz pancar bedeliyle satacağımız şekerle ödeyeceğimiz nakliye bedelinde melas ve küspenin ilin ve ülkenin ekonomisine yaklaşık 2,5 milyar lira katkı sağlayacaktır” dedi. Bağlar Mahallesinde şeker pancarı sökümü yapan Cevat Özdemir isimli çiftçi ise şeker pancarı ekimine nisan ayında başladıklarını belirterek, “Çiftçilik uzaktan bakıldığı gibi kolay bir meslek değil. Çiftçilik genel olarak çok zor. Özelikle şeker pancarı işçiliği zor olan bir meslektir” şeklinde konuştu.
Samsun Samsunlu çocuklar Filistinli kardeşleri için resim çizdi SAMSUN (İHA) – Samsun’da çocuklar ve yetişkinler İsrail’in Filistin’e karşı yaptığı katliamlara tepki göstermek ve farkındalık oluşturmak için resim yaptı. Filistinli Çocuklar İçin Çiz etkinliği Samsun’da Cumhuriyet Meydanı’nda yapıldı. Etkinliğe 7’den 70’e herkes destek verdi. Birçok etkinliğin yer aldığı programda en dikkat çeken taraf ise resim çizme etkinliği oldu. Küçük büyük her yaştan kişinin katıldığı resim etkinliğinde vatandaşlar Filistin’de yaşanan zulmü kağıda aktararak, farkındalık oluşturmaya çalıştı. Etkinlik hakkında bilgi veren Yetim Vakfı Samsun Koordinatörü Sakine Okudan, “Bugün Filistin katliamlarının 1. yıldönümü. Bu vesile ile Yetim Vakfı olarak 81 ilde eşzamanlı olarak ‘Filistinli Çocuklar İçin Çiz’ etkinliğini gerçekleştiriyoruz. Gün boyunca çocuklar gelip Gazze ve Filistin için resimler çizecekler. Gönüllerindeki çizerek Filistinli kardeşlerinin yanında olduklarını kağıtlara dökecekler. Çizilen tüm resimler genel merkezde toplanacak. Daha sonra da bu resimlerden sergi açılacak” dedi. Katliamın 365. gününde önemli bir farkındalık oluşturduklarını ifade eden Hamdi Yıldız ise “Siyonist İsrail 365 gündür Filistin’de katliam gerçekleştiriyor. Türkiye’nin her bir ilinde duyarlılık gösteren vatandaşlarımız tepkilerini dile getiriyorlar. Samsun’da da Kudüs Platformu gün boyu Filistin’deki bu katliama tepki göstermek, farkındalık oluşturmak için oradaki kardeşleri için çizimlerle tepkilerini dile getiriyorlar” diye konuştu. Programda ayrıca Kudüs ve Filistin’de yaşanan zulmü anlatan birçok farkındalık etkinliği de vatandaşlarla buluşturuldu.