ASAYİŞ - 04 Ekim 2024 Cuma 13:04

İşitme engelli Nihal’in öldürülmesinde kan donduran detaylar

A
A
A

Antalya'da 9 ay kayıp olarak aranan ve ormanlık alanda cesedi bulunan 24 yaşındaki işitme engelli Nihal Babayiğit'in cinayetinde ortaya çıkan yeni gelişmeler kan dondurdu.

Olayın 1 numaralı tutuklu sanığı işitme engelli sevgili Mehmet Basık'ın, cinayet sonrası yine işitme engelli arkadaş çevresiyle videolu görüşme yaparak Nihal'in cansız bedenini gösterdiği ortaya çıktı. Bu gelişmenin ardından ise görüntülü aramayı kaydeden ve olaya şahit olan işitme engellilerin, cinayeti aileye anlatmak için film karelerinden kesitler alarak olayı senaryo şeklinde aileye anlatmaya çalıştığı ortaya çıktı. Bir süre sonra fotoğraf ve videoları gören ailenin polise durumu bildirmesiyle Nihal'in cesedinin bulundu. Babayiğit ailesinin avukatı Yağmur Burçin Sayın, “Bir senaryo hazırlamışlar ve daha sonra bize ulaştırmışlar. Film gibi anlatılmaya çalışılmış” dedi.

İşitme engelli Nihal’in öldürülmesinde kan donduran detaylar
Serik ilçesi Merkez Mahallesi'nde yaşayan işitme engelli Nihal Babayiğit (24), 2022 yılında sosyal medya üzerinden Batman'da yaşayan Mehmet Basık ile tanıştı. Bir süredir birlikte yaşamaya başlayan çiftin 2023 yılında çocuğu oldu. Babayiğit, sevgilisiyle anlaşmazlık yaşayınca Mehmet Basık, 9 Eylül 2023 günü Nihal Babayiğit ile konuşmak için Serik ilçesine geldi. Daha sonra Nihal Babayiğit'ten haber alınamayınca aileye, birileri tarafından kızı Nihal Babayiğit'in öldürüldüğüne dair video ve fotoğraflar gönderildi. Bunun üzerine aile, polise başvurdu.

İşitme engelli Nihal’in öldürülmesinde kan donduran detaylar

Telefon sinyaline göre arama yapıldı, bulunamadı

Olay sonrası Serik Emniyet Müdürlüğü Asayiş ekipleri, 2 Mayıs'ta Mehmet Basık'ı Batman'da gözaltına aldı. Basık çıkarıldığı Sulh Ceza hakimliği tarafından tutuklandı. Aileye gönderilen mesaj sonrası polis ekipleri, Babayiğit'in telefon sinyalinin en son kesildiği bölgelerde, kadavra köpekleriyle geniş kapsamlı arama çalışması yaptı. Herhangi bir şekilde izine rastlanamayan Babayiğit'i arama çalışması devam ettirildi.

İşitme engelli Nihal’in öldürülmesinde kan donduran detaylar

Sevgilisi cesedin yerini ‘başkaları yaptı' diye gösterdi

Bu gelişmelerin ardından son olarak cezaevinde bulunan Mehmet Basık, Manavgat Cezaevinden tekrar ifade alınması için Serik Adliyesi'ne getirildi. Burada ifade veren Basık, olayı kendisinin gerçekleştirmediğini ancak cesedin yerini bildiğini belirtip adresin Eminceler Mahallesi Belek Yolu üzeri olduğunu aktardı. Bunun üzerine bölgeye giden ekipler, şüphelinin belirttiği adreste genç kadına ait kıyafet ve kemik parçalarını buldu.

Kemiklerin Nihal'e ait olduğu tespit edilince mezarı oldu

Polis, Olay Yeri İnceleme ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü ekipleri tarafından çıkarılan kemikler, ceset torbasında toplandı. Sonrasında tabuta konan kemikler otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Burada yapılan incelemeler sonrası Babayiğit'e ait olduğu belirlenen kemikler 4 ay sonrasında toprağa verildi.

İddianamede cinayet zanlısı ve diğer sevgilisi şüpheli sıfatıyla yer aldı

Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, olayın bir numaralı tutuklu sanığı Mehmet Bastık için ‘tasarlayarak öldürme, kadına karşı kasten öldürme', Mehmet Bastık'ın (23) bir diğer sevgilisi Başak G. (25) için ise ‘suçu işlemeye teşvik ederek veya suç işleme kararını kuvvetlendirerek" yardım eden sıfatıyla iddianame hazırlandı. İlk duruşma ise 22 Ekim'de Manavgat 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

İşitme engelli arkadaşlarına videolu görüşme ile Nihal'in cansız bedenini göstermiş

Tüm bunlar yaşanırken 24 yaşındaki işitme engelli Nihal Babayiğit'in cinayetinde ortaya çıkan yeni gelişmeler kan dondurdu. Olayın 1 numaralı tutuklu sanığı işitme engelli sevgili Mehmet Basık'ın, cinayet sonrası yine işitme engelli arkadaş çevresiyle videolu görüşme yaparak Nihal'in cansız bedenini gösterdiği ortaya çıktı. Bu gelişmenin ardından ise olaya şahit olan işitme engellilerin, cinayeti aileye anlatmak için film karelerinden kesitler alarak olayı senaryo şeklinde aileye anlatmaya çalıştığı ortaya çıktı. Bir süre sonra fotoğraf ve videoları gören ailenin polise durumu bildirmesiyle Nihal'in cesedinin bulundu.

Şüpheli ya da tanıkların hepsi işitme engelli”

Babayiğit ailesinin avukatı Yağmur Burçin Sayın, cinayet sanığının olayı gerçekleştirdikten sonra videolu görüşmeyle Nihal'in cesedini gösterdiğini ve ardından bu video kayına Mehmet Basık'ın arkadaş çevrelerinden olan işitme engellilerin şahit olduğunu söyledi. Avukat Sayın, bu gelişmelerin hemen akabinde bu kişilerin cinayetin işlendiğini aileye film kesitlerinden kareler ve cinayet video kaydıyla anlatmaya çalıştığını belirterek şunları söyledi:

“Bu karikatürlerden bir tanesi Nihal'in Mehmet tarafından ormanlık alana götürülmesi; zaten cinayet Serik'te bir ormanlık alanda gerçekleşti. Başak isimli şahıs Mehmet'in yeni sevgilisi, Nihal'in bir tarafta ağladığı üzüldüğü bir karikatür var. Bunun dışında Mehmet'in bir bıçakla Nihal'i öldürdüğü ya da öldüreceği mesajı var. Belli ki zaten tasarlanarak başka bir ilden Serik'e gelip bıçakla birlikte Nihal'i alıp aynı saatler içerisinde ormana götürüp bıçaklaması var. Şüpheli ya da tanıkların hepsi işitme engelli, onların birbirlerine çekmiş olduğu cinayet videosu var. Ancak bu şekilde anlayacaklarını düşünüyorlar, hiçbir şekilde yazı kullanmıyorlar. Delilleri böyle oluşturuyorlar, fakat bu karikatürler cinayetin ardından Nihal'in 9 ay sonra kemikleri bulunana kadar dayıya gelen mesajlarla ortaya çıkıyor. Bu mesajlar Endonezya'dan işitme engelli arkadaşları olduğunu anladığımız bir kız tarafından gönderiliyor.”

“Başak'ın kendinin karikatüre edildiğini mutlaka gördüğünü düşünüyorum”

“Kadına karşı tasarlayarak kasten öldürme” suçuyla iddianamenin düzenlendiğini aktaran Sayın, Başak G.'nin de iddianamede şüpheli sıfatıyla yer aldığına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu anlamda iddianamenin belli noktalarında çok güzel incelemeler yapılmış, en azından tasarlandığı, bunun öncesinde bıçağın olduğu, anlık olan bir cinayetin değil, öldürme sebeplerinin bizim tarafından ortaya çıkarılması lazım. Buradaki baş şüpheli cinayeti işleyen, bu işin şüphelisi Mehmet ama onun dışında bunu bilen ve gönül ilişkisi olan ikinci bir kadın Başak. Bunların aslında tamamını bilip, Kırşehir'de yaşadıkları söyleniyor, Mehmet Kırşehir'den geliyor ve Başak ifadesinde 'Tekrardan yanıma döndü' diyor. Giderken nasıl gittiğini muhtemelen biliyordur. Başak kendisinin bunu bilmediğini ama öğrendikten sonra söyleyememe sebebinin korkusundan kaynaklandığını söylüyor. Fakat Başak'ın kendinin karikatüre edildiğini mutlaka gördüğünü düşünüyorum. Karikatürlerde Başak'ın fotoğraflarının altında Furkan yazılıyor. Furkan da yine edindiğimiz kesin bilgiler doğrultusunda, Başak'ın oğlu. Onların altında Furkan yazıyor, bunları bilmeme ya da birilerine anlatmama gibi ihtimalleri yok. Bu olayı bilen, Nihal'in çocuğu olduğunu bilen, Başak'ın varlığını bilen, aslında bu üçlü gönül ilişkisini bilen kişiler var. Ama bunlara hala sessiz kalıyorlar."

"Film gibi anlatılmaya çalışılmış"

Film kesitlerinden kareler ve videoların Endonezya'daki işitme engelli kişilerden aileye geldiğini kaydeden Sayın, "Bir sosyal medya hesabı üzerinden ya da işitme engellilerin bulunduğu bir grupta tanışmışlıkları üzerine birbirlerini bilen insanlar. Bu kayıt Endonezya'ya gidiyor, Endonezya'daki bu şahıs da kızın ailesine 'Kızınız öldürüldü' şeklinde bilgi veriyor. 'Kızınız Mehmet tarafından öldürüldü' şeklinde mesaj gönderiyor ve olay ortaya çıkmaya başlıyor. Bu olaydaki işitme engellilerin olay öncesinde ve sonrasında sürekli telefonlarından yapmış olduğu görüşmeler kayıtlı, bu kayıtların hepsi dayıya bizlere ulaşıyor. Her şey kayıt altına alınmış. Bir senaryo hazırlamışlar ve daha sonra bize ulaştırmışlar. Film gibi anlatılmaya çalışılmış. Nihal, arkada bıraktığı bir kız çocuğuyla ve kendisine daha ulaştırılmayan bir kız çocuğuyla bu dünyadan göçüp gitti. Hiçbir suçu olmadan" diye konuştu.

Begüm Aksoy - Suat Metin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Pençe-Kilit bölgesinde çok sayıda mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirildi Milli Savunma Bakanlığı, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde icra edilen arama tarama faaliyetleri sonucu teröristlere ait çok sayıda mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirildiğini açıkladı. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Kahraman Mehmetçiklerimiz, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde gerçekleştirdiği arama tarama faaliyetinde teröristlere ait çok sayıda silah, mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirdi. Ele geçirilen malzeme şu şekilde: 28 adet el bombası, 7 adet 107 mm ÇNRA roketi, 1 adet AT-4 tanksavar mühimmatı, 2 adet Konkurs tanksavar mühimmatı, 3 adet 81 mm’lik havan, 5 adet M-4 piyade tüfeği, 1 adet M-16 piyade tüfeği, 2 adet namlu ve 15 adet şarjör, 2 adet AK-47 piyade tüfeği ve 10 adet şarjör, 4 adet Glock marka tabanca, 2 adet Beretta marka tabanca, 11 adet tabanca şarjörü, 46 adet RPG-7 antitank mühimmatı ve 36 adet sevk fişeği, muhtelif cins ve miktarda piyade tüfeği mühimmatı, 60 adet AK-47 piyade tüfeği mühimmatı, 60 adet 9 mm tabanca mühimmatı, 7 adet aydınlatma fişeği, 1 adet sarı sis mühimmatı, 1 adet 5,56 mm bastırıcı, 1 adet 7,62 mm bastırıcı, 1 adet Yaesu araç telsizi, 2 adet termal dürbün, 2 adet el dürbünü, 2 adet dizüstü mini bilgisayar, 1 adet Macbook, 1 adet tablet, 4 adet ses kayıt cihazı, 1 adet Gopro kamera, 4 adet harici disk, 1 adet powerbank, 8 adet cep telefonu, 5 adet fotoğraf makinesi, 12 adet hafıza kartı, 4 adet flash bellek, 1 adet IR aydınlatıcı, 1 adet radyo, 2 adet wifi cihazı, 5 adet güneş paneli, 1 adet UPS cihazı, 4 adet akü, 1 adet dikiş makinesi, bin dolar, 203 bin Irak dinarı, çok sayıda muhtelif yaşam, sıhhiye malzemesi ve örgütsel doküman” ifadelerine yer verildi.
İstanbul Fatih’te oteli mesken tutan firari hırsız yakayı ele verdi Fatih’te bulunan bir otelde sandalyeleri mesken tutan ve sandalyelere asılı çantaların içinde bulunan para, döviz ve cep telefonu çalan Uruguaylı hırsız yakalandı. Hakkında 4 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası olduğu öğrenilirken, gerçekleşen hırsızlık anları güvenlik kamerasına yansıdı. Uruguaylı hırsız daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, 24 Eylül ve 25 Eylül tarihlerinde Fatih’te meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 2 gün içerisinde polis ekiplerine yapılan şikayet başvuruları üzerine ekipler çalışma başlattı. Söz konusu olayın gerçekleştiği otelde güvenlik kamera kayıtlarını izleyen ekipler şahsın kimliğini tespit etti. Şüphelinin Uruguay uyruklu Hector A.B., olduğu öğrenildi. Yapılan operasyon sonrası şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Hırsızlık anları kamerada Şüphelinin gerçekleştirdiği hırsızlık anları güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. 25 Eylül 2024 tarihinde Fatih’te bir otel içinde görüntülenen şüphelinin, kahvaltı almak için çantasını masaya bırakan Cezayirli F.Z.İ.’nin içinde 70 bin 500 Cezayir parası, bin 175 Euro ve cep telefonu bulunduğu çantasının çaldığı görüldü. Asayiş Şube Müdürlüğünde sorgulanan şüphelinin yine 24 Eylül 2024 tarihinde yine aynı otelde gerçekleşen hırsızlık olayında Macaristan uyruklu turist B.K.’nin otel içerisinde 100 bin Macar parası, 3 bin Euro, 4 bin lira ve cep telefonunun çalınma olayının faili olduğu öğrenildi. Firari hırsız cezaevine gönderildi Urugaylı hırsızın daha önce Türkiye’de işlediği suçlardan dolayı hakkında 4 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası olduğu öğrenildi. Şüphelinin Asayiş Şube Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Firari hırsız çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Diyarbakır HDP önünde eylem yapan Celil Begdaş’ın avukatı: "Müvekkilimin sağlık durumu endişe vericidir" Diyarbakır Cezaevinde tutuklu bulunan Celil Begdaş’ın avukatı Türkan Gülistan Tekin, HDP önünde eylem yapan ve sonrasında tutuklanan müvekkilinin sağlık durumunun endişe verici olduğunu söyleyerek, "Celil Begdaş’ın bir an önce serbest bırakılması gerekmektedir" dedi. Diyarbakır Cezaevinde tutuklu bulunan Celil Begdaş’ın avukatı Türkan Gülistan Tekin, yaptığı açıklamada Begdaş’ın ruhsal hastalıklarının da bulunduğunu ve yaşamının pamuk ipliğine bağlı olduğunu belirterek, "Celil Begdaş’ın bir an önce serbest bırakılması gerekmektedir. Cezaevi şartlarında tam olarak tedavi görmesi ve tedavisinin olumlu sonuçlar vermesi mümkün değildir" dedi. Cezaevinde ve sevk edildiği hastanelerde Begdaş’ın günübirlik tedavi gördüğünü ancak bu tedavilerin yetersiz kaldığını söyleyen Tekin, “Üzülerek belirtmek isterim ki Celil Begdaş’ın kuvvetle muhtemel cezaevinde ölecek olmasıdır. Biz bu konuda gerekli hukuki başvuruları yapacağız. Anayasa Mahkemesi’nin 17. maddesindeki herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğunu buradan hatırlatıyorum" diye konuştu. Avukat Tekin, müvekkilinin tahliye edilmesi veya infazının ertelenmesi gerektiğini belirterek, "Ancak bu durumda bile hapis cezasının infazı, mahkumun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkumun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır. Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu şartlarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen mahkumun cezasının infazı üçüncü fıkrada belirlenen usule göre iyileşinceye kadar geri bırakılabilir" ifadelerini kullandı.
İstanbul Bakan Ömer Bolat: ’’Dünyada tekstilde 4’üncü sıradayız, konfeksiyonda ise 6’ncı sıradayız’’ Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ’’Dünyada tekstilde 4’üncü sıradayız, konfeksiyonda ise 6’ncı sıradayız. Tedarikçi ve ihracatçı bir ülkeyiz. Bu rakamları daha üst seviyelere taşımak istiyoruz’’ dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği’ni (OTİAD) ziyaret etti. Sektör temsilcileriyle bir araya gelen Bolat, ‘‘Üretim, ihracat, ithalat boyutunda ortaya çıkan konularda sektör temsilcileriyle istişarelerimiz sürecek. Dünyada tekstilde 4’üncü sıradayız, konfeksiyonda ise 6’ıncı sıradayız. Tedarikçi bir ülkeyiz. Bu rakamları daha üst seviyelere taşımak istiyoruz’’ dedi. Osmanbey piyasasının tekstil ve konfeksiyon sektöründe önemli bir merkez olduğunu belirten Bakan Bolat, ‘‘Osmanbey tekstil piyasası markalı ürünlerin geliştirildiği, ihracat yapıldığı moda ve tasarım merkezi haline geldi. Bu şekilde iş yapan arkadaşlarımızı ziyaret ederek beklentileri öğrenmek istiyoruz’’ diye konuştu. ‘‘Tekstil ve giyim sektörünün yatırım, istihdam ve döviz getirisi açısından büyük önemi var’’ Türkiye’nin tekstil sektöründe dünyada 4’üncü sırada olduğunu hatırlatan Bakan Bolat, ‘‘Dünyada tekstilde 4’üncü sıradayız, konfeksiyonda ise 6’ıncı sıradayız. Tedarikçi ve ihracatçı bir ülkeyiz. Bu rakamları daha üst seviyelere taşımak istiyoruz. Türkiye olarak tekstil ve giyim sektöründe dünya ihracatından yüzde 3,5 pay alıyoruz. 875 milyar dolarlık dünya tekstil ve konfeksiyon ihracatında 33 milyar dolarlık ihracatımız ile yüzde 3,5 pay alıyoruz. Dünya ihracatından aldığımız payı yüzde 5’e çıkarma arzusundayız. Tekstil ve giyim sektörünün yatırım, istihdam döviz getirisi açısından büyük önemi vardır’’ dedi. Pandemi dönemine vurgu yapan Bakan Bolat, ‘‘Pandemi döneminde dünya ekonomisinde başlayan çalkantılı süreçte AB’yi kasıp kavuran durgunluk süreci tekstil giyim sektörünü de olumsuz etkiledi. Bizim tekstil ve konfeksiyon sektörümüz ise büyük entegre bir sektör haline geldi. Bugün sektörümüzü daha da güçlendirmek için hükümetimiz ve bakanlığımız olarak çalışıyoruz. Üretim, ihracat, ithalat boyutunda ortaya çıkan konularda sektör temsilcileriyle istişarelerimiz sürecek’’ şeklinde konuştu.