EĞİTİM - 20 Haziran 2024 Perşembe 08:43

Afetzede akademisyenin geliştirdiği ‘Bil-Çek’ uluslararası firmaları peşine taktı

A
A
A
Afetzede akademisyenin geliştirdiği ‘Bil-Çek’ uluslararası firmaları peşine taktı

Hatay’da akademisyen Doç. Dr. Mahmut Gülle tarafından geliştirilen ve Avrupa Birliği tarafından düzenlenen yarışmada ödül kazanan ‘Bil-Çek’ isimli projeye ulusal ve uluslararası firmalardan teklif geldi.



Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük yıkım yaşanan Hatay’da eğitim ve öğretim de olumsuz etkilenmişti. Asrın felaketinin yaralarını sarabilmek adına kısa sürede eğitime başlayan Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, depremin yaralarını sarmaya devam ediyor. Üniversitenin Spor Bilimleri Fakültesi’nde görevli Doç. Dr. Mahmut Gülle, tüm olumsuzluklara rağmen 8 aylık çalışmayla eğitim sistemine katkı sağlayacak bir eğitim materyali tasarlamayı başardı. Doç. Dr. Gülle, eğitimde seviye yükseltecek ‘Bil-Çek’ isimli çalışmasıyla; her yaştan bireyin bilişsel ve duygusal süreçlerine destek olmayı hedefliyor. Asrın felaketinin olumsuz şartlarına rağmen geliştirilen çalışma, Belçika’nın Brüksel kentinde Avrupa Birliği tarafından düzenlenen AB Eurodesk 2024 proje ödüllerinde en iyi mansiyon ödülünü almayı başardı. 20 ülkeden 60 projenin katıldığı yarışmada ‘Bil-Çek’ isimli projesiyle ödül almayı başaran Gülle, projeye yerli ve yabancı firmalardan yüksek teklifler almaya başladı.


“Avrupa Birliği çerçevesinde, ‘Yaratıcı Fikirler’ proje kapsamında en iyi mansiyon ödülü kazandım”


Doç. Dr. Gülle, ‘Bil-Çek’ isimli projeyi 8 aylık süreçte tamamladığını belirterek “8 aylık bir süreçte bu mevcut bir oyun modellemesi olarak tasarlanmış. Proje, iki ödül birlikte aldı. Türk Patent Kurumu’nun Teknofest çerçevesinde yapmış olduğu bir uluslararası patent yarışmasında bronz ödülü aldı. Yakın zamanda Avrupa Birliği tarafından düzenlenen ‘Yaratıcı Fikirler’ projesi kapsamında çalışmamız en iyi mansiyon ödülü elde etti. Projemiz, 20 ülkenin katıldığı yarışmada 64 projeden en iyi mansiyon ödülünü almayı başardı. Projemiz 8 aylık süreçte tamamlandı ama bu 8 aylık sürecin içinde 4 ayımızı tamamen bunun tasarlanmasına, ve tekniksel anlamdaki çizimlerine harcadık. Tabi bunun prototipinde üretilmesi de zaman aldı. Prototiple birlikte 4 ayımızı ve mevcut orijinal haline gelmesi de 8 ayımızı aldı” dedi.


“Ulusal ve uluslararası firmalarımızdan telif hakkı ile ilgili teklifler alıyoruz”


Yaptığı projeye yerli ve yabancı firmalardan teklifler aldığını ifade eden Doç. Dr. Gülle, “Ulusal ve uluslararası firmalarımızdan telif hakkı ile ilgili teklifler alıyor. Teklifleri şu an değerlendiriyoruz. İlk önce mevcut bir alt fizibilitenin çıkartılması gerektiğini düşünüyorum. Ondan sonra satılıp satılmaması konusunda üniversitemizle birlikte ortaklaşa bu konu hakkında sürecin devam etmesini istiyoruz. Şu an gelen teklifleri kabul etmedik. Şu an ısrarlı olan bir Türk firmamız var. O ısrarla geliyor. O zamana kadar bekletmeyi düşünüyoruz ki iyi teklifler hangisinden gelirse, tabii ki ülkemize de ekonomik anlamda bir girdisi olmasını düşünüyoruz. Bu girdi anlamda da iyi tekliflere de kucak açmanın gerekli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.


(RMZ-VK-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beşiktaş Belediyesi Beltaş Kitap Kafe’de Atilla Dorsay’ı ağırladı Sinema eleştirmeni ve yazar Atilla Dorsay, Beşiktaş Belediyesi Beltaş Kitap Kafe söyleşileri kapsamında okurları ile buluştu. Söyleşide konuşan Atilla Dorsay, “Okurların göstermiş olduğu olumlu veya olumsuz tepkiler beni mutlu ediyor” dedi. Beşiktaş Belediyesi ‘Beltaş Kitap Kafe Söyleşileri’ kapsamında sanatçı, yazar ve şairleri Beşiktaş’ta ağırlamaya devam ediyor. Söyleşi kapsamında sinema eleştirmeni ve yazar Atilla Dorsay, Beltaş Kitap Kafe’de okurları ile buluştu. Dorsay söyleşide, yeni kitabı ‘Benim Sevgili 6 Silahşörlerim’ üzerine konuştu. Ayrıca Dorsay, söyleşiye gelen okurlarının kitaplarını da imzaladı. “Bana karşı göstermiş olduğu olumlu veya olumsuz tepkiler beni mutlu ediyor” Söyleşide konuşan Atilla Dorsay, “Beşiktaş’ta boğazda karşı bakan bir kafe ve kitapçıda beni seven dostlarla bir araya geldik. Son kitabım ki neredeyse 70’inci kitabım oluyor. Gayet hoş bir gün oldu. İlgi iyiydi. Okurlarınızla karşı karşıya gelmek bambaşka bir şey. Sonuç olarak belli bir kesime sesleniyoruz. Onlar ne bizimle aynı filmleri görüyorlar, ne bizim eleştirilerimize olumlu veya olumsuz tepkilerini gösterebiliyorlar. Ancak böyle yerlerde karşı karşıya gelebiliyoruz. Onların soruları, onların bana karşı göstermiş olduğu olumlu veya olumsuz tepkiler beni mutlu ediyor” diye konuştu.
Manisa Manisa’da yaklaşık 40 bin aile geçimini bağcılıktan sağlıyor Manisa’da 871 dekar alanda, yaklaşık 40 bin ailenin geçimini bağcılıktan sağladığını vurgulayan Manisa Valisi Vahdettin Özkan, çekirdeksiz kurutmalık üzümün yüzde 92’si, sofralık üzümün ise yüzde 20’sinin Manisa’da üretildiğini ve çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı ile ülke ekonomisine 500 milyon dolar civarında gelir kazandırıldığını söyledi. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Konya’dan Manisa’ya atanan Vali Vahdettin Özkan ilçe ziyaretleri kapsamında ziyaret ettiği Salihli’de bağ bozumu etkinliğinde katıldı. Vali Özkan, Salihli ilçesinde ilk olarak Kaymakam Ali Güldoğan’ı ziyaret etti. Kaymakamlık binası önünde Vali Özkan’ı karşılayan Güldoğan, ilçedeki faaliyetler hakkında Özkan’a bilgi verdi. Vali Özkan daha sonra ilçede düzenlenen bağ bozumu etkinliğine katılarak, üzüm hasadı yaptı. AK Parti Manisa Milletvekili Ahmet Mücahit Arınç ile Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk’ün de katıldığı hasatta Vali Özkan, üzümün Manisa ekonomisine olan katkısını anlattı. Gediz Ovası’nın bereketli toprakları, yüksek üretim gücü ve çeşitliliği ile Manisa’nın Türkiye’nin lider şehirleri arasında yer aldığını belirten Vali Özkan, “365 gün boyunca emeğin ve bereketin ahengini toprağa işleyen ve topraktan kazandığını hem ülkemizde hem de uluslararası camiada paylaşarak ülkemizin nadide bir ili haline gelmiştir. Üzüm ve Manisa, birbirini tamamlayan ve tanımlayan birer ikilidir. Bu değerin kıymetini bilmek zorundayız” dedi. Manisa’da yaklaşık 871 dekar alanda, 40 bin aile geçimini bağcılıktan sağladığını vurgulayan Vali Özkan, çekirdeksiz kurutmalık üzümün yüzde 92’si, sofralık üzümün yüzde 20’sinin Manisa’da üretildiğini ve çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı ile ülkemize 500 milyon dolar civarında gelir kazandırıldığını söyledi. Manisa’da toprağın bereketinin katma değerli ürün üretmeyi hedefleyen Manisalıların çalışkanlığı ile birleşince Aralık ayı sonuna kadar üzüm hasadı yapılabilir olduğunu da ifade eden Vali Özkan “İlimizde yapılan örtü altı üzüm yetiştiriciliği sayesinde iklim şartlarından bağımsız olarak yüksek kalitede üzüm yetiştirilebilmekte, bu da ulusal ve uluslararası pazarda rekabet gücümüzü yükseltmektedir. Bu başarıda, yıl boyunca emek ve alın terlerini ortaya koyan Manisalı hemşerilerimizin büyük katkısı bulunmaktadır” dedi. Vali Özkan, konuşmasına şöyle devam etti: “Manisa’da ki geniş ürün yelpazesi, üretim ve ihracatta ki rakamlar bizlere; Manisalı üreticilerimizin şehrimiz için her daim en iyiyi hedeflediğini göstermektedir. Gediz Ovası’nın bereketi, sizlerin çalışkanlığı ve devletimizin üreticilere sağladığı katkı ve desteklerle her yıl bir öncekinden daha çok üreteceğinize, ilimize ve ülkemize daha çok katma değer sağlayacağınıza olan inancımız tamdır. Bizler devletimizin tüm kurumları ve imkanlarıyla sizlerin yanındayız” Vali Vahdettin Özkan daha sonra üreticilerle birlikte üzüm hasadı yaparken; tarlada, bağda, bahçede emeği geçen tüm üreticilere teşekkür ederek sezonun bereketli olmasını temenni etti.