TEKNOLOJİ - 10 Aralık 2022 Cumartesi 11:31

Yapay zeka teknolojisiyle fındık türlerinin sınıflandırılması sağlanacak

A
A
A
Yapay zeka teknolojisiyle fındık türlerinin sınıflandırılması sağlanacak

Türkiye’nin en fazla ihraç ettiği ürünlerin başında gelen fındığın toplanması, sınıflandırılması ve pazarlanması gibi aşamalarda yaşanabilecek olumsuzlukları en aza indirmek amacıyla Konya’da öğrenciler tarafından proje geliştirildi. Yapay zeka teknolojisi kullanılarak geliştirilen projeyle Türkiye’nin fındık üretimindeki rekabet avantajının korunması ve üreticiler için kolaylık sağlanması hedefleniyor.

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Teknoloji Fakültesi’nde öğrenciler tarafından ülkede en fazla ihracı yapılan fındığın toplanma, sınıflandırılma ve pazarlama aşamalarında meydana gelecek olumsuzlukları minimum seviyeye indirmek ve insan gücü ile zamandan tasarruf sağlanması amacıyla bir proje geliştirildi. Yapay zeka ve derin algoritma teknolojileri kullanılarak geliştirilen projeyle fındıkların görüntüsü kamera yardımıyla bilgisayar ortamına aktarılıyor. Bilgisayarda çeşitli görüntü işlemeleri yapıldıktan sonra fındıklar türlerine göre kategorize ediliyor. Ayrıca geliştirilen mobil uygulamayla da fındıkların görüntüsü telefonla taratıldıktan sonra fındığın türü hakkında bilgi veren bir yazılım geliştirilerek kullanıcılara kolaylık sağlanması hedefleniyor.

“Fındığın sınıflandırılması büyük kolaylıklar sağlayacak”

Proje hakkında bilgiler veren Selçuk Üniversitesi öğrencisi Sadiye Ersoy, “Türkiye fındık üretiminde ve ihracatında lider konumda bir ülke ve fındığın yetiştiği alan, üretimi, verimi, kalitesi de ihracatın gelirini etkileyen büyük bir faktör. Son zamanlarda diğer ülkelerin de fındık üretimi için geliştirdiği politikalar bizim rekabet avantajımızı tehlikeye düşüren ve bizim bu konuda çalışmalar yapmamızı gerektiren bir şey. Biz de bu noktada çözüm üretmek ve yenilikçi fikirler ortaya koymak için neler yapabiliriz diye düşündük. Fındıkların toplanması, sınıflandırılması ve pazarlanması gibi aşamalarda meydana gelen olumsuzlukları minimum düzeyde tutacak, mümkünse bunları ortadan kaldıracak bir yöntem ve teknoloji geliştirmek istedik. Fındığın sınıflandırılması, tüketimden başlamak üzere ihracatına kadar giden tüm aşamalarda büyük kolaylıklar sağlayacak. Fındık çeşitleri dikkate alınarak yapılan sınıflandırmalar işlemlerin doğru ve hızlı bir şekilde yapılmasını sağlayacak ve fındığın ülkemizdeki ekonomik katma değerini de artıracak. Fındığın derin öğrenme algoritmalarıyla sınıflandırılması için geliştirdiğimiz yöntemle insan gücü ve zaman bileşenleri en verimli ve en aktif şekilde kullanılarak fındık toplama sırasında verilen emeğin, meşakkatin hepsi en aza indirilecek. Üreticilerin, fındık toplayıcılarının, halkın kullanımına sunacağımız uygulamayla birlikte insanlar fındıkları toplarken daha kolay sınıflandırabilecek ve fındığın hangi alanda kullanılacağını belirleyebilecek” dedi.

Selçuk Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencisi Bünyamin Gençtürk de, çalışmalarında genel olarak Ordu, Van ve Giresun olarak isimlendirdikleri fındık çeşitlerini kullandıklarını belirterek, “Fındık çeşitlerini bilgisayar ortamına aktarmak için görüntü edinme sistemini tercih ettik. Bu sistemi kullanmamızdaki amaç, standart görselleştirmelerde oluşan çözünürlük, ışık ayarları gibi sorunları minimize ederek maksimum fayda sağlamak, zamandan ve maliyetten tasarruf etmektir. Fındıkları kamera yardımıyla bilgisayara aktarıyoruz. Bu işlemler tamamlandıktan sonra bilgisayarımızda çeşitli görüntü işleme teknikleriyle işlemler yaparak fındıkları türlerine göre kategorize ettik. Daha sonra ilgili yazılım platformlarında görüntüleri işledik. Fındık görüntüleriyle algoritmaların öğrenmesini sağladık ve kendimiz yeni bir model oluşturduk. Böylece teorik altyapısı bitmiş oldu, yazılımsal kısmını ilerlettik. Fındıklarla ilgili bilgi sahibi olmak isteyen kişilere yönelik geliştirdiğimiz uygulamayla da hem proje detaylarının görüldüğü, hem de okuyucuların projenin içeriği hakkında bilgi almasını kolaylaştıracak bir ara yüz tasarımıyla fındıkların görüntülerini taratarak, bize türü hakkında bilgi vereceği bir yazılım geliştirerek kullanıcılara kolaylık sağlamayı hedefledik” ifadelerini kullandı.

Enver Furkan Çelebioğlu - Arda Akın Akkoca
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Kahverengi kokarca ile mücadele toplantısı düzenlendi Gölyaka İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından, Kahverengi Kokarca zararlısının popülasyonunu azaltmak amacıyla Kahverengi ‘Kokarca ile Mücadele Eylem Planı’ kapsamında bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıya, Gölyaka Kaymakamı Mehmet Bircan, Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun ve Gölyaka İlçe Tarım ve Orman Müdürü Erhan Kağan Hezen ve ilçe müdürlüğü teknik personeli katılım sağladı. İlçedeki köy ve mahalle muhtarlarına yönelik olarak düzenlenen toplantıda, Kahverengi Kokarca zararlısının çevresel ve ekonomik etkileri, mücadele yöntemleri ve eylem planının detayları ele alındı. Toplantıda, Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, Kahverengi Kokarca zararlısının tarımsal üretime olan zararlarına dikkat çekerek bu zararlıyla mücadelenin önemine vurgu yaptı. Uzun, mücadele kapsamında tüm paydaşların iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Eylem Planı’nın detayları ve uygulama yöntemleri, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden Ziraat Mühendisi Cem Özmen tarafından katılımcılara aktarıldı. Teknik bilgilendirme sırasında zararlının tespiti, yayılımının engellenmesi ve mücadele yöntemleri hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. Ayrıca, muhtarların konuya ilişkin soruları yanıtlandı ve görüşleri alındı. Toplantı, muhtarların önerilerinin değerlendirilmesi ve karşılıklı fikir alışverişinin ardından sona erdi.
İstanbul Esenyurt’ta kadınlar el sanatlarının inceliklerini öğreniyor Esenyurt Belediyesi’nin açtığı dikiş ve nakış kursuna katılan kadınlar, hünerli elleriyle birbirinden güzel ürünler ortaya koyuyor. Kursta el becerilerini geliştiren kadınlar, ürettikleri ürünleri satarak ev ekonomisine de katkıda bulunuyor. Esenyurtlu kadınlar, hayatın her alanında destekleniyor. Esenyurt Belediyesi’nin ilçedeki hünerli eller için hayata geçirdiği Kadın Sosyal Yaşam Merkezi ile Ulu Çınar Sosyal Yaşam Merkezi’nde ücretsiz dikiş ve nakış kursu veriliyor. Kurslara katılan kadınlar, usta öğreticilerden aldıkları eğitimlerle dikiş ve nakışın inceliklerini öğreniyor. Hafta içi her gün devam eden eğitimlerde, ortaya çıkan el emeği göz nuru ürünler, belediyenin açtığı stantlarda satışa sunuluyor. Kurslarda birlikte çalışarak üretim yapan kadınlar, hem sosyalleşiyor hem de aile ekonomisine katkı sağlıyor. “Esenyurt Belediyesi her şeye imkan sağlıyor” Kursun çok faydalı olduğunu söyleyen Neşe Akbaş, “İyi ki bu kursa gelmişim. Esenyurt Belediyesi her şeye imkan sağlıyor. Mesela burada ilk defa punch işi yaptım. Güzel şeyler ortaya çıkarmaya başlayınca daha çok heves ediyor insan. Kanaviçeyi zaten biliyordum ama daha da ilerlettim. Öğrenmek her zaman iyidir. Kurslara çok katılım olsun istiyorum. Tamam çocuğu olan kadınların vakti olmayabiliyor. Fakat kurslar çok güzel. O kadar güzel şeyler öğrendik ki... Belediyemize çok teşekkür ederiz” dedi. “Burada çok güzel dostluklar ediniyoruz” Kursta dikiş ve nakışa dair tüm detayları öğrendiğini ifade eden Döne Sorkulu ise şöyle konuştu: “Kurslara iki aydır geliyorum. Çok güzel küçük bebekler yapmaya başladım. Yeni olduğum için şu an ince detaylarını öğrenmeye çalışıyorum. Acemilik ürünlerimi torunum için yapıyorum. Ustalaşıp işin detaylarını öğrendiğimde satışa sunmak isterim. Ayrıca burada çok güzel dostluklar ediniyoruz. Gerçekten eşi benzeri bulunmayan bir ortam.”
İzmir Menemen’den Japonya’ya dostluk köprüsü Menemen Belediyesi, Japonya ile dostluk yemeğinde buluştu. Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan ve Japonya Minamiizu Belediye Başkanı KatsuhitoOkabe, çevrimiçi olarak düzenlenen etkinlikte karşılıklı olarak iki kentin yöresel yemeklerini yaptı. Başkan Pehlivan, tamagomaki ve onigiri yaparken, Japon mevkidaşı ise menemen yemeği yaptı. Pehlivan’ın mutfaktaki maharetini sergilediği etkinlik sırasında ortaya renkli görüntüler çıktı. Modern şehircilik çalışmalarıyla birlikte kültürler arasında iletişim konusunda da öne çıkan Menemen Belediyesi, bu kez Japonya’ya ulaştı. Eylül ayında düzenlenen 3. Uluslararası Menemen Çömlek Festivali’nde Litvanya’dan Filistin’e kadar tam 39 ülkeden akademisyen ve sanatçılardan oluşan katılımcıları ilçede buluşturan Menemen Belediyesi, Japonya Minamiizu Belediye Başkanı ile dostluk köprüsü kurdu. İki Başkan mutfakta buluştu Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan ve Japonya’da bulunan Minamiizu Belediye Başkanı Katsihito Okabe, çevrimiçi olarak düzenlenen etkinlikte karşılıklı olarak mutfağa girdi. Kültürler arasındaki iletişimde mutfağın önemine değinilen buluşmada, Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, Japonya’nın yerel lezzetlerinden onigiri ve tamagomaki yaparken, Minamiizu Belediye Başkanı Katsuhito Okabe ise Menemen yaptı. İki belediye başkanının karşılıklı olarak gerçekleştirdiği etkinlikte, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Endüstriyel Tasarım Bölümü’nden Öğretim Üyesi Dr. Can Özcan da yer aldı. Başta Karsihito Okabe olmak üzere menemen yiyen Japonlar, Menemen’in coğrafi işaretli yemeğini çok beğendiklerini ve mutfaklarında da sık sık yapacaklarını söyledi. “Menemeni Japon kültürüyle tanıştırmak istedik” Menemen olarak hem ilçeyi hem de Türkiye’yi tanıtabilmek adına, uluslararası festivallere imza attıklarını ifade eden Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, “Uluslararası Çömlek Festivali’nde de tanışmış olduğumuz Minamiizu kentinin belediye başkanı ile kültürel etkinliklerimizin daha ileri seviyelere taşınmasına yönelik bir çalışmayı gerçekleştirelim istedik. Menemeni, bütün ülkeye yayılmış ve en basit ürünlerle, çok pratik bir şekilde yapılabilecek en lezzetli yemek diye nitelendiriyoruz. Coğrafi işaretini almış olduğumuz, güzel ilçemizin adını taşıyan yemeğimizi de Japon kültürüyle tanıştırmak istedik. Onların da yöresel yemekleriyle, karşılıklı yemek yaptık. Bu kültürel zenginliğin birbirine aktarılması çok kıymetli ve önemli. Hem ilçemizi ve ülkemizi Japonlara tanıtmış olduk hem de biz onları tanımış olduk. İnşallah ilerleyen süreçlerde de 8 bin yıllık bir tarihe sahip ve inanılmaz doğal güzellikleri bulunan ilçemizi burada onlara tanıtıyor olacağız” diye konuştu. “Japonların lezzetleri hoşuma gitti” Japonların lezzetlerinin farklı ama bilinen lezzetler olduğuna değinen Başkan Pehlivan, “Ülkemizde de bulunan restoranlardan aşina olmuş olduğumuz lezzetler. Ben çok garipsemedim ve birbirimize benzeyen yemekler. Onların lezzetleri benim de hoşuma gitti. Onlar da menemenimizi çok beğendiler. Menemen, soğanı, biberi, domatesi, yumurtası, zeytinyağı ve çok az bileşenlerden oluşan bir yemek olmasına rağmen inanılmaz lezzetli. Küçüklüğümüzden itibaren o lezzetle büyüdük. Coğrafi işaretimizin de ilçemize kazandırılması bizim açımızdan taçlandırılan bir nokta oldu” açıklamalarında bulundu. “Lezzetleri kitap haline getiriyoruz” Ekip arkadaşları ile birlikte yoğun çalışmalar gerçekleştirdiklerini anlatan Pehlivan, şunları kaydetti: “Bir kent mutfağı oluşturduk. Eşim Filiz Hanım’ın da destekleriyle de 28 tane köyümüzde bulunan bütün nenelerimizi de ziyaret ettik ve inanılmaz lezzetler ortaya çıktı. Bunu da bir kitap haline getiriyoruz. Bu kitabı hem ülkemizin dört bir yanıyla hem de dünya ile paylaşıyor olacağız.”