BASKETBOL - 02 Mart 2022 Çarşamba 13:55

Ukraynalı kadın basketbolcular savaşın son bulmasını istiyor

A
A
A
Ukraynalı kadın basketbolcular savaşın son bulmasını istiyor

FIBA Kadınlar Avrupa Kupası son 8 tur eşleşmesinde bugün Çukurova Basketbol Yenişehir Belediyesi ile karşılaşmak üzere Mersin'de bulunan Ukrayna temsilcisi BC Prometey'in kadın sporcuları, savaşın son bulmasını istiyor. Rusya'ya barış çağrısı yapan kadın sporcular, ailelerinin zor durumda olduğunu ifade ettiler. Takım Kaptanı Olga Dubrovina, "Şu anda adeta bodrumda yaşayan bir solucan gibiyiz" dedi.

Ukrayna temsilcisi BC Prometey, FIBA Kadınlar Avrupa Kupası son 8 turu eşleşmesinde bugün saat 19.00'da Mersin'de Çukurova Basketbol Yenişehir Belediyesi ile karşılaşacak. Maç öncesi son antrenmanını yapan Ukraynalı kadın basketbolcular, savaşın son bulmasını ve ülkelerine yeniden barış gelmesini istedi.

"Adeta bodrumda yaşayan bir solucan gibiyiz"
Ülkelerindeki savaşla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan takım kaptanı Olga Dubrovina, çok zor bir durumla karşı karşıya olduklarını belirterek, "Çünkü hiç alışık olmadığımız, yaşamadığımız bir şey var. Şu anda adeta bodrumda yaşayan bir solucan gibiyiz. Benim büyük annem dahil herkes bodrumda yaşıyor. Bunun bir an önce son bulmasını istiyoruz. Bizler özgür insanlarız. Ancak Rusya Federasyonu bunu hiçbir şekilde ciddiye almıyor. Bize çok kötü davranıyor. Buradan tüm dünyaya çağrım bunu durdurun. Bir an önce bu işler son bulmalı" dedi.

"Biz sonuna kadar savaşmaya devam edeceğiz"
Ailesiyle sürekli görüşmeye çalıştığını kaydeden Dubrovina, "Katakom diye bir sistem var oradan görüşmeye çalışıyorum. Çünkü şu an bodrumda yaşadıkları için iletişim zor oluyor. Bu daha önce yaşadığımız ancak hiç bu şekilde yaşamadığımız bir süreç. 2014'de de buna benzer şeyler yaşamıştık. Rusya o dönemde bize kapitülasyonlar uygulamaya çalışıyordu. Ancak ilk kez böyle bir seviyeye geldi. Ukrayna vatandaşı olarak, bir Ukraynalı olarak bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Ne kapitülasyonları ne Rusya'nın yaptırımlarını ülke olarak kabul etmeyeceğiz. Biz sonuna kadar savaşmaya devam edeceğiz. Şu anda erkek kardeşim de savaşın içinde. 2014 yılında da orduyla birlikte savaşa gitmişti, şimdi de aynı durumu yaşıyor" ifadelerini kullandı.

Yurkevichus: "Savaşı durdurun"
Sporculardan Tetiana Yurkevichus ise şu anda ülkelerinde bir savaşın yaşandığını ve kendileri için çok zor bir durum olduğunu söyledi. Bu savaşı başlatanın kendileri değil Ruslar olduğunu vurgulayan Yurkevichus, "Ailemle telefon görüşüyorum. Her gün 1-2 saat aralıklarla aramaya çalışıyorum. Hem ne olduğunu öğreniyorum hemde yardıma ihtiyaçları olup, olmadığını soruyorum. Tüm dünyaya mesajım savaşı durdurun. Özellikle burada Rusya'ya bu çağrıyı yapıyorum. Biz ülke olarak özgür bir ülkeyiz ve öylede kalmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Şu anda Bulgaristan'da kaldıklarının altını çizen Yurkevichus, "Öncelikle Bulgaristan hükümetine teşekkür ediyorum. 15 gündür bizi konuk ediyorlar. Bir şekilde orada yaşamaya devam ediyoruz ama aklımız hep Ukrayna'da. Bir an önce oraya da dönmeye çalışıyoruz. Şu an sınırlar kapalı olduğundan bu mümkün değil ama bu olaylar geçtiği an ilk işimiz Ukrayna'ya dönmek olacak" diye konuştu.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ile ilgili düşüncelerini de söyleyen Yurkevichus, "Şu an onu bir Ukrayna lideri olarak görüyorum ve nereden geldiği aslında çok önemli değil. Şu an ordunun başında ve Ukrayna için mücadele ediyor. Bizim için de önemli olan bu zaten" dedi.

Koray Ünlü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Yozgat’ın gururu Örül’e büyük tebrik Avrupa Yıldızlar Taekwondo Şampiyonası’nda üçüncü olarak bronz madalya kazanan genç sporcu İrem Örül takdir topladı. Arnavutluk Tiran’da düzenlenen Avrupa Yıldızlar Taekwondo Şampiyonası’nda üçüncü olarak bronz madalya kazanan Yerköylü öğrenci İrem Örül, başarısıyla ilçenin gururu oldu. Yerköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Necmettin Sağlam ve İrem Örül, Yozgat Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak’ı makamında ziyaret ederek bu büyük başarıyı paylaştılar. İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak, makamında ağırladığı İrem Örül ve öğrencinin yetişmesinde emeği geçen Ahmet Gün’ü tebrik etti. Öğrenciye hediye takdim eden Altınkaynak, başarılarının artarak devam etmesini diledi. İsmail Altınkaynak: “Bu başarıda emeği olan herkese teşekkür ediyoruz” Genç sporcuların böylesine büyük platformlarda yer almasının, hem eğitim hem de spor camiası için çok değerli olduğunu belirten Yozgat Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak, "İrem Örül, azmi ve disipliniyle sadece Yerköy’ün değil, ülkemizin de gurur kaynağı olmuştur. Bu başarıda emeği olan herkese teşekkür ediyoruz" diye konuştu. Yerköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Necmettin Sağlam da genç sporcuyu tebrik ederek, ilçenin bu tür başarılarla daha sık anılacağını umduğunu söyledi. Sağlam, sporun ve eğitimin birlikte ilerlemesinin önemine vurgu yaparak, “Bu başarı hepimiz için bir motivasyon kaynağı. İrem’in azmi diğer öğrencilerimize de örnek olacaktır” şeklinde konuştu.
İstanbul Ataşehir Belediyesi’nden dev tasarruf hamlesi: Bir yıllık kiralama maliyetiyle 59 yeni aracı öz kaynaklarına kattı Yeni dönemde ‘Akıllı Belediyecilik’ sloganı ile faaliyetlerini sürdüren Ataşehir Belediyesi bütçesini ve hizmetlerini daha etkili ve verimli hale getirmek için dikkat çeken çalışmalara imza atıyor. Bu kapsamda kiralama yönteminden vazgeçilip, satın alınarak belediyenin özvarlığı haline getirilen 59 yeni araç ile çöp toplama alanında maliyetleri yüzde 50 azaltacak yapay zeka destekli Akıllı Atık Toplama Sistemi’nin tanıtımı yapıldı. Düzenlenen lansmanda konuşan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, “Kiralama yerine satın alma modeline geçerek, halkımızın vergilerini en verimli şekilde kullanmayı hedefledik. Bu adımla bir yıllık kiralama maliyetleriyle bu araçları filomuza kattık” açıklamasında bulunarak, Akıllı Atık Toplama Sistemi’ni ise Ataşehir’i sürdürülebilir kentleşme modelinde öncü bir noktaya taşıyacak adımlardan biri olarak ifade etti. Sosyal belediyecilik anlayışıyla takdir toplayan çok sayıda projeyi kısa sürede hayata geçiren Ataşehir Belediyesi, bütçesinde de vatandaşın menfaatlerini gözetecek sürdürülebilir adımlar atıyor. İlçe genelinde daha hızlı ve etkin hizmet sunabilmek için araç filosunu güçlendiren belediye yönetimi, kiralama modeli yerine 59 yeni aracı doğrudan bünyesine katarak bütçesindeki yükleri hafifletiyor. Bu stratejik hamle ile belediye bütçesinde uzun vadeli büyük bir tasarruf elde edilmesi planlanırken, belediyenin öz kaynaklarının da çeşitlendirilmesi hedefleniyor. Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne bağlı alanda sergilendi Belediye filosuna katılan 59 yeni aracın tanıtımına ilişkin Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel’in ev sahipliğinde, Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin’in de katılımıyla ‘Kiralamadık Filomuza Kattık’ sloganıyla bir lansman düzenlendi. Lansmanda, kiralama yerine satın alma modeliyle filoya katılan yeni araçlar Ferhatpaşa Mahallesi’ndeki Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne bağlı alanda sergilendi. Belediye bütçesine ciddi anlamda tasarruf sağlayacak modelle bünyeye dahil edilen araçlar, altyapı hizmetlerinden çevre sağlığına kadar pek çok alanda büyük kolaylık sağlayacak. Aralarında çok sayıda otobüs, minibüs, kamyon ve kamyonet ile iş makinesinin de yer aldığı araçlar ilçedeki çeşitli faaliyetlerin etkinliğini artırmak ve vatandaşlara daha hızlı ve verimli bir şekilde hizmet verebilmek için tasarlandı. “Bir yıllık kiralama maliyetleriyle araçları filomuza kattık” Lansmanda konuşan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, sürdürülebilirlik ve ekonomik yönetim odaklı projelerle halkın güvenini kazanmaya devam ettiklerini belirtti. Yeni araç filosunun da bu anlayışın somut bir göstergesi olduğunu ifade eden Başkan Adıgüzel, “Hizmet kalitesini artırmak için her alanda sürdürülebilir çözümler üretiyoruz. Kiralama yerine satın alma modeline geçerek, halkımızın vergilerini en verimli şekilde kullanmayı hedefledik. Bu adım, hem maliyetleri düşürdü hem de belediyemizin operasyonel gücünü artırdı. Göreve geldiğimiz ilk günden beri akıllı belediyecilik anlayışıyla daha kaliteli, daha verimli hizmetleri Ataşehir’e nasıl sunarız diye çalışıyoruz. Kaynaklarımızı israf etmeden Ataşehir’de şeffaf, hesap verebilir, katılımcı belediyeciliği ayağa kaldırmak için ciddi bir tasarruf ediyoruz. Bu kapsamda bir yıllık kiralama maliyetleriyle bu araçları filomuza kattık” dedi. Çöp toplamada yapay zekalı çözüm Öte yandan “Akıllı Belediyecilik” vizyonuyla projelerini hayata geçiren Ataşehir Belediyesi faaliyetlerini teknolojik yeniliklerle buluşturmaya da devam ediyor. Bu kapsamda verimli atık yönetimini sağlamak amacıyla yeni bir teknolojik sistemi devreye alan Ataşehir Belediyesi, lansmanda ‘Akıllı Atık Toplama Sistemi’nin entegre edildiği araçları da tanıttı. Kısa adı ÇAÇA olan Çok Amaçlı Çöp Aracı’na entegre edilen sistem, atık türlerini ve yoğunluklarını izlemek için konteyner ve atık tankına kolayca monte edilebilen sensörler aracılığıyla çalışıyor. Sistem, yapay zeka ile rota optimizasyonu sağlayarak çok sayıda alanda tasarrufun da önünü açıyor. Maliyetleri yüzde 50 azaltacak Çöp konteynerlerine yerleştirilen sensörler sayesinde, hangi konteynerin dolu hangisinin boş olduğunun anlık olarak belirlenebildiği yenilikçi teknoloji sayesinde, Ataşehir Belediyesi’nin temizlik ekipleri, trafikte harcadıkları zamanı önemli ölçüde azaltarak daha hızlı ve etkili bir hizmet sunabilecek. Ayrıca, sistemin sağladığı operasyonel verimlilik, ekiplerin performansını artırırken, yakıt tüketimini de yüzde 50’ye düşürecek ve bu sayede karbon emisyonlarını da azaltarak çevreye duyarlı bir atık yönetimi sağlamış olacak. 300 konteynerden sensörlerle veri toplanıyor Ataşehir Belediyesi Akıllı Atık Toplama Sistemi’nde yer alan sensörleri, ilçe genelindeki 300 konteynere yerleştirerek, aldığı veriler üzerinden denetlemelerini sürdürüyor ve dolum sınırına ulaşan konteynerleri takip ederek, atıkları topluyor. Bu projeyle yerleştirilen sensörlerden alınan sinyaller sayesinde; ekipler, daha az zaman kaybıyla daha fazla atık toplama kapasitesine ulaşarak temizlik faaliyetlerini daha etkin kılmayı, doğal kaynakları ise daha verimli kullanmayı başarıyor. ‘Teknolojik belediyecilik anlayışını bir adım daha ileri taşıyoruz’ Akıllı Atık Toplama Sistemi ile çevreye duyarlı teknolojik belediyecilik anlayışını bir adım daha ileri taşıdıklarını vurgulayan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, “Ataşehir Belediyesi olarak, çevreyi koruma ve kaynaklarımızı verimli kullanma konusunda yenilikçi adımlar atıyoruz. Akıllı Atık Toplama Sistemi, bu anlayışımızın en güzel örneklerinden biri. Bu sistem sayesinde atık toplama süreçlerini gerçek zamanlı olarak takip ediyor, doluluk oranlarına göre hareket ederek hem maliyetleri azaltıyor hem de karbon salınımını düşürüyoruz. Bu proje, yalnızca çevre dostu bir uygulama olmakla kalmıyor; aynı zamanda şehir genelinde daha düzenli, temiz ve yaşanabilir bir ortam sağlıyor. Amacımız, Ataşehir’i hem bugünün hem de geleceğin ihtiyaçlarına cevap veren bir şehir haline getirmek” dedi.
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasının 7’nci gününde tutuksuz sanıklar savunma yapıyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 7’nci gününde devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Serenay Şenkalaycı, "Riskli doğumlarda bebeğe müdahale edebilecek bir doktorumuz mevcut değildi" dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 7’nci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan ve başka bir doktorun kaşesini kullanarak hasta baktığı iddia edilen tutuksuz sanık Mehmet Salih Kaya, "Önceki ifadelerimi tekrar ederim. Ekleyeceğim bir şey yok" dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı sanığa, Fırat Sarı ile arasında geçen konuşmaları sordu. Sanık Kaya, "Fırat Sarı ile bir şeyler konuşmuş olabilirim ama eylem olarak bir hareketim olmadı. Önceden Çam Sakura Hastanesi’nde asistanlık eğitimi aldım. Silivri Kolon Hastanesi’nin yerini bile bilmem orada kimseye bir müdahalede bulunmadım. Hiçbir sabıkam yok. Fırat Sarı’dan bir menfaatim yok" dedi. "Hastanede kıdemli hemşire bulunmadığı için mesaiye kalıyordum" Savunma yapan başka bir tutuksuz sanık hemşire Serenay Şenkalaycı, "Güngören Hastanesi’nde görev yaptım. Son olarak Avcılar Hospital Hastanesi’nde çalıştım. Fırat Sarı, Gıyasettin Mert Özdemir başta olmak üzere birçok sanığı tanıyorum. Ben işletmeye bağlı bir yoğun bakımda çalışmıyorum. Bu konuda bir gelir sağlamadım. Hastanede kıdemli hemşire bulunmadığı için mesaiye kalıyordum. Bu mesai karışıklığında ödeme alıyordum emeğinin karşılığı sonucu. Bunun dışında bir gelir elde etmedim" diye konuştu. "Denetim ekiplerinin tavırları normal değildi" Sanık Şenkalaycı, "Hastanede bir danışman doktor bulunuyordu. İlker Gönen düzenli olarak hastaneye gelir ve vizit yapardı. Bizler hemşireyiz, biz reçeteye ilaç yazmayız. Doktor reçeteyi yazar sisteme atar, bizde onaylarız. Ben ne doktor İlker Gönen, ne Hasan Basri Gök’e hastaneden ilaç vermedim. Burada bir hedef şaşırtma var. Denetimde büyük bir şok yaşadım. Defalarca denetimden geçtim ve bu denetimin normal bir denetim olmadığını anladım. Kafamda birçok soru işareti vardı. Hasan Basri Gök bana epikrizleri atıyordu ama ben hemşireyim benim bununla ilgili bir görevim yok bu doktorun göreviydi diyerek tepki gösteriyordum. Denetim ekiplerinin tavırları normal değildi. Bir denetimcinin ilk kez hastanın ailesinin arandığını gördüm. Fırat Sarı, çalıştığım hastanede yarı zamanlı çalışan bir hekimdi. Denetim ekipleri bazı hemşirelerin not tutmadığını gördü ve beni uyardılar. Ben de bunun faturasının bana kesileceğini düşündüm" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı sanığa, "10 senedir hemşiresin ve basamak nedir bilmiyor musun" diye sordu. Sanık, "Basamak nedir biliyorum basamak göstermeyi bilmiyorum çünkü bu benim değil doktorun görevidir" diye yanıtladı. Savunmasına devam eden sanık, "Hasan Basri Gök’ün bu işleri ticari amaçlı yaptığını öğrendim. Kendisine ilaç vermedim ve ilaç temin etmedim. Kendisi beni manipüle etmeye çalıştı. Hareketlerinden işkilleniyordum. Kendisine bu yüzden ilaç vermedim. Hastanede olmayan birine notlarımın tamamını atmamı istediler, sürekli bir yönlendirme içindeydim. Farklı işlemler yapmamı istediler" şeklinde konuştu. Cumhuriyet savcısı sanığa, "Yoğun bakımlarda kamera var mıydı, yoksa neden yoktu" sorusunu yönetti. Sanık, "Yoğun bakımlarda kamera yoktu. Neden yoktu bilmiyorum" diye cevapladı. "Riskli doğumlarda bebeğe müdahale edebilecek bir doktorumuz mevcut değildi" Cumhuriyet savcısı sanığa “Epikrizleri doktorlar yazar diyorsun ama konuşmalarda epikriz yazdığına dair konuşmalar mevcut, Hasan Basri Gök’e nede ay sonu epikrizleri değiştireceğini söylüyorsun. Buradaki çelişkiyi açıklar mısın?” şeklinde bir soru sordu. Sanık "Ben epikiriz yazmadım. Konuşmalarda böyle bir şey geçmişse de bilmiyorum. Ağzımdan o şekilde çıkmış olabilir, benim epikriz yazma durumum söz konusu değildir. Riskli doğumlarda bebeğe müdahale edebilecek bir doktorumuz mevcut değildi" ifadelerini kullandı. Duruşmaya 40 dakika ara verildi. Verilen aranın ardından tutuksuz sanıkların savunmasıyla devam edecek.