KÜLTÜR SANAT - 26 Ekim 2020 Pazartesi 08:31

Türkiye’nin en büyük açık hava müzesi turizm sezonunda 12 bin ziyaretçiyi ağırladı

A
A
A
Türkiye’nin en büyük açık hava müzesi turizm sezonunda 12 bin ziyaretçiyi ağırladı

Bayburtlu işadamı Kenan Yavuz, doğup büyüdüğü Demirözü ilçesine bağlı Beşpınar köyünde hayata geçirdiği Etnografya Müzesi ziyaretçi akınına uğruyor. 15 bin metre kara alan üzerine kurulan Türkiye’nin en büyük açık hava müzesi turizm sezonunda 12 bin ziyaretçiyi ağırladı.

2019 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığınca tescillenen Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Bayburt il merkezine 40 kilometre uzaklıktaki. Demirözü ilçesine ise 14 kilometre uzaklıkta Beşpınar köyünde yer alıyor. Yaklaşık 15 bin metrekarelik bir alan içerisinde yapılan müze, zaman ve mekan ilişkisi içerisindeki tüm yapılar ve eşyalar 1950-1980 yılları arasındaki görüntüleri sergiliyor. Köy geleneklerinin canlandırıldığı müzede, geçmiş yıllardaki sosyal ve kültürel yaşamı simgele bütün eşyaları ve mekanları görmek mümkün.

Kenan Yavuz Etnografya Müzesinin hedefleri içerisinde, köylerden şehirlere hızlanarak artan göç olgusunun önüne geçmek ve köylerde meydana gelen mimari hasarların önlenmesi ve unutulmaya yüz tutan anane ve geleneklerin yaşatılarak yeni nesillere aktarılması amaçlanıyor.

Müze içerisinde geleneksel olarak yaşatılan bakkal, ayakkabıcı, terzi, demirci, kahvehane, nalbant ve marangoz gibi dükkanlar bulunuyor. Ayrıca köy evi, su değirmeni, anfi tiyatro ve açık hava sineması, Dede Korkut Türk kimliği kütüphanesi, tandırlık, aşhane, mescit, salıncak, kuşu evinden oluşuyor.

Görselliğiyle konuklarına masalsı manzaralar sunan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi’nin zaman zaman konukları içerisinde çiçeği burnunda gelin ve damat adayları da olur. Bir ömür saklayacakları fotoğraflar için Etnografya Müzesini tercih eden çiftler, Nostaljik mekanlarda en iyi fotoğraf karelerini yakalayabilmek için çaba sarf ediyorlar.

Bayburt kent merkezine 40 kilometre uzaklıkta bulunan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi’nin yanında Selçuklu mimarisine uygun “Loru Han” yaptırıyor. Pandemi sürecinde 12 bin kişi tarafından ziyaret edilen Kenan Yavuz Etnografya Müzesinde konaklama ihtiyacını giderebilecekleri Loru Han projesi 2021 yılında faaliyete geçmiş olacak.

Müzenin kurucusu Kenan Yavuz, “Müzemiz 15 bin metre kara bir alana ulaştı. 4 bin metre karesi kapalı alan 11 bin metre kare alan da bahçeli alan. Bahçeli alan açık hava müzesi olarak gezip dolaşılabiliyor. Dolayısıyla ziyaretçilerimiz çok rahat hareket edebiliyorlar. Pandemi de herhangi bir hastalıkla karşılaşmadık. Bu turizm sezonunda 12 bin ziyaretçiyi ağırladık. Bu fikir Anadolu’nun nüfusunun azalması, köylerdeki nüfusumuzun şehre heveslenmesi bana rahatsızlık verdi. Köy yaşamının güzel bir yaşam olduğunu insanlara göstermek istiyorum. Sosyal yaşam kalitesini köylerimizde, Anadolu’da yükseltemezsek bu metropollere nüfus artışının önüne geçemeyiz. İnsanların doğduğu yerde doymaları gerektiğini düşünüyorum. Köylerimizin betonlaşmasına, konaklarımızın yıkılmasına, çeşmelerin, köprülerin modern hayat adına saçma sapan yapılaşmasına karşı duruş olarak bu müzeyi inşa ettirdim” dedi.

Öznur Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Dolandırıcılık tuzakları tiyatro sahnesinde: Çocuklardan anlamlı ders Kırıkkale İl Emniyet Müdürlüğü tarafından ÇOGEP kapsamında hazırlanan projede yer alan çocuklar, telefon dolandırıcılığına karşı farkındalık oluşturmak amacıyla bir tiyatro oyunu sahneledi. Dolandırıcılık yöntemlerini ve 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aramanın önemini eğlenceli bir dille anlatan oyunu sergileyen çocuklar, izleyicilerden tam not aldı. İl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şubesi tarafından yürütülen "Kırıkkale’nin Parlayan Yıldızları" projesi, Çocuk ve Gençler Sosyal Koruma Destek Programı (ÇOGEP) kapsamında düzenlenen 2024 yılı kapanış etkinliğiyle sona erdi. Proje, sosyal ve kültürel imkanlara erişimi kısıtlı olan çocuk ve gençlerin kişisel gelişimlerini desteklemek ve suça sürüklenmelerini önlemek amacıyla hayata geçirildi. Kapanış etkinliği, İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programda en dikkat çeken etkinlik, çocukların sahnelediği "Telefon Dolandırıcılığı" adlı tiyatro oyunu oldu. Dolandırıcıların kullandığı yöntemlerin ve bu tür durumlarda yapılması gerekenlerin sahnelendiği oyunda, izleyicilere hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim sundu. Tiyatro oyununda, dolandırıcıların korkutma ve kandırma yöntemleriyle mağdurlardan bilgi ve para sızdırma çabaları vurgulanırken, bu gibi durumlarda 112 Acil Çağrı Merkezi’nin aranmasının hayati önemi anlatıldı. Tiyatro gösterisinin ardından genç sporcular ve çocuklar tarafından hazırlanan müzik, boks ve okçuluk gösterileri de katılımcılardan büyük beğeni topladı. Polis memuru Recep Yumurtacı, proje kapsamında 5 bin 500 çocuk ve gençle birebir temas kurulduğunu ve hedef grupların eğitsel ve ailevi çevreleriyle birlikte yaklaşık 25 bin kişiye ulaşıldığını belirtti. "112’yi aramalıyız" Gösteride yer alan çocuklardan Defne Yıldırım (13), oynadıkları tiyatro oyununun önemli mesajlar içerdiğini ifade ederek, "Arkadaşlarımızla birlikte burada çok güzel bir tiyatro oyunu oynadık. Telefon dolandırıcılığı oyununda komiser rolünü üstlendim. Bir kadın, iki telefon dolandırıcısı tarafından dolandırılıyordu ve kızı tarafından polise ihbar edildi. Bu olaylar günümüzden çok uzak değil. Gerçekten hiçbir polis memuru veya devlet memuru, kimseyi kötü bir durumdan kurtarmak için para istemez. Öncelikle bunu unutmamız gerekli. Bu durumla karşılaşırsak 112’yi aramalıyız" ifadelerini kullandı. "Polis ağabeylerimize çok teşekkür ediyorum" Ayaz Şarlıoğlu (13), sergilenen oyunların büyük anlam taşıdığını vurgulayarak, "Oynadığımız oyun, gerçekte verilen bir mesajdı. İki oyunda görev aldım. Birincisi ’Haydi Bakalım’ isimli bir oyun, diğeri ise telefon dolandırıcılığıydı. Telefon dolandırıcılığında dolandırıcı rolünü, diğer oyunda da mesaj veren hayvan rolünü oynadım. Bu skeçler beni çok mutlu etti. Çalışma sürecimiz uzundu. Polis ağabeylerimize çok teşekkür ediyorum" dedi. "Birlikte çok güzel vakit geçirdik" Gösterinin diğer bir oyuncusu Çağan Boran (12), etkinlik sürecinde yaşadığı deneyimlerden bahsederek, "Bu tiyatro gösterisini yaparken çok eğlendik. Polis ablalarımıza ve babama çok teşekkür ediyorum, bayağı emekleri vardı. Kapadokya’ya gittik. Orada peri bacalarını gezdik, güldük, eğlendik. Birlikte çok güzel vakit geçirdik. Burada bizim de çok emeğimiz vardı ve emeğimizin karşılığını aldık" şeklinde konuştu. "Tiyatroculuk beni mutlu ediyor" Ceylin Gönen (13) ise tiyatro oyununda yer almanın kendisini mutlu ettiğini ifade ederek, "Bu projede, ilk başta belli başlı yaşanmışlıklar üzerinden oyunlarımız ve skeçlerimiz vardı. Kendi oynadığım oyun telefon dolandırıcılığıydı. Dolandırılan yaşlı bir teyzeyi canlandırdım. Oynarken mutlu oluyorum, tiyatroculuk beni mutlu ediyor" diye konuştu. Etkinlik sonunda, İl Emniyet Müdürlüğü adına Müdür Yardımcıları Üstüner Ekinci ve Tuncay Özbarlas, Toplum Destekli Polislik Şube Müdür V. Komiser Anıl Aydemir, İl Milli Eğitim Müdürlüğü adına Müdür Yardımcısı Hamza Aygün, Yahşihan İlçe Milli Eğitim Müdürü Haluk Özdemir projede yer alan öğrenci, usta öğreticiler ve polis memurlarına teşekkür belgesi takdim etti.