GÜNDEM - 22 Haziran 2009 Pazartesi 17:09

Toptan, Serçe Tepesi'ni gezdi

A
A
A
Toptan, Serçe Tepesi'ni gezdi

Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Sergey Mironov'un davetlisi olarak Moskova'da bulunan TBMM Başkanı Köksal Toptan, beraberindeki heyetle birlikte Moskova manzarasını seyretmek üzere Serçe Tepesi'ne geldi.

AGŞİN KİŞİYEV / MOSKOVA

Serçe Tepesi'nde bir süre Moskova'yı seyreden Köksal Toptan, seyyar satıcıların açmış olduğu tezgahlarda satılan hediyelik eşyaları ve Rus kültüründe önemli yeri olan matruşka bebekleri inceledi.

Toptan, ziyaretini takip eden gazetecilerin soruları üzerine "Rusya ile olan ilişkilerimizin gelmiş olduğu mükemmel noktayı daha da ileriye taşımak arzusundayız. Aynı iradenin Rusya tarafından da gösterildiğini biliyoruz" diye konuştu.

İki ülke arasında yüksek düzeyde temaslar olduğuna dikkat çeken Toptan "Mükemmelliğe yakışan oranlarda ticaret hacmi, turizm ve yatırım hareketimiz bulunmaktadır. Bu mükemmelliği özellikle ticaret hacmi konusunda daha da ileriye taşımak mümkün. Ancak hala gümrüklerde
yaşadığımız sorunlar var. Bunları aşabilirsek ilişkilerimiz daha da güzel olacak" dedi. Kriz dönemlerinde komşu ülkeler arasındaki ticari hareketliğin artması ile krizden daha az etkilenilebileceğini belirten Toptan, Türkiye'ye gelen Rus turist sayısıyla iki ülke arasındaki ticaret hacminin artması, gümrük engellerinin kaldırılması konularında çalışma yürütülmesi gerektiğine işaret etti.

Rusya ve Türkiye arasındaki ticari konularda yabancı paraların kullanılmaması fikrine ilişkin ise Meclis Başkanı Toptan "Ticari ilişkilerimizde Ruble ve Lira kullanılması önerisi Rusya tarafından değerlendiriliyor. Bunun başarılması, gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması, gümrükte mal bekletme gibi sorunların aşılması taktirde ilişkilerimiz daha da iyi konuma gelecektir" diye konuştu.

Beraberindeki heyetle birlikte Serçe Tepesi ziyaretinin ardından Kurtarıcı İsa Kilisesi'ni ziyaret eden Toptan, kilise hakkında bilgi aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Süper Lig’de 1. ve 2. haftanın programı açıklandı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Trendyol Süper Lig’de 1. ve 2. haftanın müsabaka programını açıkladı. Trendyol Süper Lig’de 1. ve 2. haftanın müsabaka programı açıklandı. 2024 - 2025 sezonu, son yıllarda olduğu gibi son şampiyon takımın oynayacağı müsabaka ile açılacak. Buna göre Galatasaray ile Hatayspor arasındaki mücadele 9 Ağustos Cuma günü saat 21.00’de oynanacak. Ayrıca 5 Ağustos’ta yapılacak olan play-off turu kura çekimleri sonrasında kulüplerin UEFA Kupaları fikstürlerine göre 3 ve 4. hafta programları, 29 - 30 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek lig aşaması fikstür çekimleri sonrasında yapılacak çalışma ile ilk yarının kalan haftalarının programının ilan edileceği belirtildi. Trendyol Süper Lig’de 1. ve 2. haftanın programı şöyle: 1. hafta 9 Ağustos Cuma 21.00 Galatasaray - Hatayspor 10 Ağustos Cumartesi 19.15 Kasımpaşa - Konyaspor 21.45 Antalyaspor - Göztepe 21.45 Fenerbahçe - Adana Demirspor 11 Ağustos Pazar 19.15 Sivasspor - Trabzonspor 21.45 Corendon Alanyaspor - Eyüpspor 21.45 Samsunspor - Beşiktaş 12 Ağustos Pazartesi 21.00 Çaykur Rizespor - RAMS Başakşehir 21.00 Bodrum FK - Gaziantep FK 2. hafta 16 Ağustos Cuma 21.00 Konyaspor - Galatasaray 17 Ağustos Cumartesi 19.15 Kayserispor - Sivasspor 21.45 Adana Demirspor - Çaykur Rizespor 21.45 Göztepe - Fenerbahçe 18 Ağustos Pazar 19.15 RAMS Başakşehir - Corendon Alanyaspor 21.45 Gaziantep FK - Samsunspor 21.45 Beşiktaş - Antalyaspor 19 Ağustos Pazartesi 21.00 Hatayspor - Kasımpaşa 21.00 Eyüpspor - Bodrum FK
Balıkesir Balıkesir Teknokent, Avrupa Dijital İnovasyon Merkezleri Ağı’na Dahil Olmaya Hak Kazandı Balıkesir Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Balıkesir Teknokent), ülkenin sanayi, KOBİ ve kamu kurumlarının dijital dönüşümünde kilit rol oynamaya devam ediyor. Balıkesir Teknokent, EDIHWESTMARMARA projesi ile Avrupa Dijital İnovasyon Merkezleri Ağına Türkiye’den katılan 5 konsorsiyumdan biri olma başarısı gösterdi. Balıkesir Teknokent, Avrupa Komisyonu’nun değerlendirmesi sonucunda seçilen “EDIH WEST MARMARA” projesiyle, Avrupa çapındaki 151 merkezden oluşan ve Ulusal eşgüdümünü Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin yaptığı Dijital Avrupa Programı’nın en önemli mekanizmalarından biri olan ve ülkemiz sanayisinin, KOBİ’lerinin ve kamu kurumlarının dijital dönüşümündeki önemli aktörlerden birisi olacak olan Avrupa Dijital İnovasyon Merkezleri (ADİM) ağına dahil olmaya hak kazandı. Trakya Kalkınma Ajansı koordinatörlüğünde, Balıkesir Teknokent, Çanakkale Teknopark, Güney Marmara Kalkınma Ajansı, 1773 İTÜ TTO, Çorlu TSO, Çerkezköy OSB, Namık Kemal Üniversitesi Teknopark, Namık Kemal Üniversitesi Trakya Verimlilik ve İnovasyon Uygulama ve Araştırma Merkezi (TRAVİM) ortaklığındaki EDIH West Marmara projesi ile yatırım öncesi test, eğitim ve beceri geliştirme, yatırım bulma desteği, ağ oluşturma ve inovasyon ekosistemlerine erişim gibi hizmetler sunacak. Ulusal stratejilere ve Avrupa’nın Yeşil Mutabakat, Tek Pazar gibi stratejilerine katkıda bulunmayı hedefleyen projeyle 48 ayda; 1000 KOBİ’nin düzenlenecek eğitimlerden faydalanması, 250 KOBİ’de dijital ve yeşil olgunluk değerlendirme çalışmalarının yapılması ve bu değerlendirmelere göre danışmanlık programlarının yürütülmesi, Döngüsel ekonomi, yeşil dönüşüm ve dijital teknolojiler üzerine 30’dan fazla atölye çalışmasının yapılması ve 30 uzmanın yetiştirilmesi planlanmakta. Balıkesir Teknokent, Türkiye’nin Batı Marmara Bölgesi’ndeki kamu kuruluşları, işletmeler ve girişimcilerin dijital teknolojileri benimsemelerini destekleyerek, dijital dönüşüm, inovasyon, iş birliği ve büyüme için katalizör görevi üstlenecek bir yapı kurmayı amaçlayan EDIH West Marmara projesi ile bölgesel kalkınmaya ve dijital dönüşüme katkı sağlamayı hedeflemekte.
Eskişehir Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, hepatit virüsleri hakkında bilgiler verdi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, hepatit virüsleri ile ilgili açıklamada bulundu. DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) ve DHB’nin (Dünya Hepatit Birliği) 28 Temmuz’u Dünya Hepatit Günü olarak belirlediğini hatırlatan Prof. Dr. Kartal bu seneki temanın "Hepatit Bekleyemez" olduğunu belirtti. Prof. Dr. Kartal, Yeni enfeksiyonları azaltmak ve bakıma erişimi iyileştirmek için çağrıda bulunulduğunu anlatarak,“Hepatit, genellikle viral etkenlerin neden olduğu karaciğer enfeksiyonudur. Vakaların çoğundan hepatit virüsünün beş ana türü (A, B, C, D ve E) sorumludur. Hepatit B ve C en yaygın olanlardır ve hepatite bağlı ölümlerin yüzde 90’ından fazlasını oluşturur. En çok Hepatit C olmak üzere Hepatit B ve D kronikleşebilir. Kronik hepatit enfeksiyonları siroz, karaciğer kanseri ve karaciğer yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre dünya çapında yaklaşık 325 milyon kişi kronik hepatitle yaşıyor ve hepatite bağlı komplikasyonlar nedeniyle yılda 1,3 milyondan fazla ölüm meydana geliyor. Ülkemizde HBV sıklığı yüzde 4, HCV sıklığı ise yüzde 1 olup, yaklaşık 2-3 milyon hepatit B ve 500 bin hepatit C hastası olduğu tahmin edilmektedir. Hepatit B ve C; virüsle enfekte olmuş kan ve kan ürünleriyle, steril olmayan aletlerle yapılan tıbbi ve cerrahi girişimlerle, damar içi uyuşturucu kullanımıyla, dövme ve piercing uygulamaları ile, doğum sırasında anneden bebeğe ve nadiren korunmasız cinsel ilişkiyle bulaşmaktadır. Hepatit B ve A virüs enfeksiyonundan aşıyla korunulabilir. Ülkemizde tüm yenidoğanlara 1998 yılından beri hepatit B aşısı uygulanmakta olup, yüzdee 90’ların üzerinde başarı ile bu programına devam etmektedir. Yetişkin grupta ise talep edilmesi de dahil olmak üzere riskli kişilerin aşılanması yapılmaktadır. Hepatit A aşısı da rutin çocukluk aşı takviminde bulunmaktadır” dedi. “Kronik viral hepatitlerin tedavisi mümkündür” Tedavinin ve bulaşıcılığın azaltılmasının önemini vurgulayan Prof. Dr. Kartal, “Kronik viral hepatitlerin tedavisi mümkündür. Kronik Hepatit B enfeksiyonu günde tek tabletlik tedavi seçenekleri ile kontrol altına alınabilmektedir. Kronik hepatit C de 2 ay gibi kısa bir sürede günlük bir kez kullanılan yeni antiviral ilaçlar sayesinde %100 yakın tedavi edilebilir bir konumuna gelmiştir. Tedavi edilen hastalarda hastalık bir daha tekrar etmemekte ve siroz ve kansere bağlı ölümleri önemli ölçüde azaltmaktadır. Tedavinin en önemli sonuçlarından biri de hastalığı başkalarına bulaştırma riskini ortadan kaldırmasıdır. Ülkemizde Hepatit B ve C hastaları dünya standartları ölçüsünde tedavi imkânına sahip olup, tüm tedaviler geri ödeme kapsamında karşılanmaktadır. Viral hepatiti ortadan kaldırmaya yönelik küresel ve ulusal çabalara katkı sağlamak için Hepatitler bulaşması, önlenmesi ve tedavisi hakkında bilgi ediniminin ve farkındalığın artırılması gereklidir. Başlıca risk altındakiler olmak üzere hepatit testi yaptırılması geniş çerçevede desteklenmelidir. Ülkemizde tanı alma oranı yaklaşık yüzde 20 olarak tahmin edilmektedir. Bu ise kronik hepatitleri olup da tanısını bilmeyen milyonlarca hastanın tablosunun sessizce siroza ve karaciğer kanserine ilerlemesi, öte yandan da hastalıklarını başkalarına bulaştırarak aramızda yaşamaya devam ettiklerini gösterir. Sessiz giden ve hastalıklarını bilmeden yaşayanlar için mutlaka öncelikli olarak riskli gruplardan başlayarak tarama programları uygulamaya sokulmalıdır. Sonuçta viral hepatitlerin; gerekli aşılama programlarının uygulanması, korunma yolları konusunda toplumsal farkındalığın sağlanması, tarama programları ile olguların tanımlanması ve takiben tedavi edilmesi ile kontrol edilebilir olduğu açıktır. Bu nedenle dünyada ve ülkemizde bu enfeksiyonların toplumdan uzaklaştırılabilme hedefine her yıl daha fazla yaklaşma çabasına katkı sağlama noktasında kararlıyız” diye konuştu.