DÜNYA - 20 Kasım 2022 Pazar 11:25

Şili’nin Ankara Büyükelçisi Arcos Türkçe öğreniyor

A
A
A
Şili’nin Ankara Büyükelçisi Arcos Türkçe öğreniyor

Görev süresince bulunduğu kültürü ve toplumu daha yakından tanımak ve daha kolay iletişim kurabilmek için Türkçe öğrenmeye başlayan Şili’nin Ankara Büyükelçisi Rodrigo E. Arcos, kendisini daha bağımsız hissettiğini ve dışarı çıkıp Türkçe sohbet etmek istediğini söyledi.

Ülkesinde Güney Amerika Genel Müdürlüğünde genel müdür yardımcısı olarak görev yürüttükten sonra 4 Mayıs 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a güven mektubunu sunan Şili’nin Ankara Büyükelçisi Rodrigo E. Arcos, göreve başladıktan kısa bir süre sonra Türkçe öğrenmeye başladı. Yunus Emre Enstitüsü’nün Türkçe öğretmek amacıyla başlattığı Türkçe kurslarından yararlanan Arcos, büyükelçilik resmi konutunda okutman eşliğinde eğitimlerini sürdürüyor. Arcos, Türkçe eğitim sürecine ilişkin İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu.

"Daha bağımsız olmak, dışarı çıkıp insanlarla konuşmak istiyorum"

Arcos, görev süresi boyunca gittiği her ülkenin yerel dilini öğrenmeye çalıştığını ifade ederek, “İki nedenden dolayı. Birincisi, daha bağımsız olmak, dışarı çıkıp insanlarla konuşmak istiyorum. İkinci sebep ise kendim için. Çünkü, bir diplomat için iletişim esastır, temel temadır. Dolayısıyla insanların iletişim kurma biçimlerini anlarsanız kültürlerini anlarsınız, sosyal yaşam tarzlarını anlarsınız, siyaseti nasıl yürüttüklerini anlarsınız. Dili bilmiyorsanız buzları kırmak için birçok fırsatı kaçırırsınız meslektaşınıza daha yakın olmak için. Birkaç cümleniz olsa bile iletişim kurma şansınız var. Japonca ve Portekizce konuşabiliyorum. Ayrıca biraz Çince biliyorum” diye konuştu.

"Merhaba, günaydın diyebildiğimde büyük bir değişiklik oluyor"

Türkçe öğrenmenin kendisi için biraz daha zor olduğunu ifade eden Arcos, “Belki de çok geç başladığım içindir. Ama merhaba, günaydın diyebildiğimde büyük bir değişiklik oluyor. Günaydın. Nasılsınız? İyiyim, sen nasılsın? Sadece bu tür bir cümle buzları kırar ve konuşma konularını daha kolay öğrenmenizi sağlar” dedi.

"Türkçe o kadar farklı ki, benim durumumda uzun uzun cümleler kurmak çok zor"

Ana dilinin İspanyolca olduğunu anımsatan Arcos, “Türkçe o kadar farklı ki, benim durumumda uzun uzun cümleler kurmak çok zor. Türkçeyi özümsemeye çalıştım, çünkü bir kelimeniz var ve kelimenin sonuna daha çok şeyler koymaya başlıyorsunuz. Yani, çok uzun bir tane var. Ama birden öğrenmenin ve anlamanın daha kolay olduğunu bilmeye başlarsın. Ancak başlamak için ilk kısım nasıl başlanacağı en zor sorudur” ifadelerini kullandı.

"Öğrendiklerinizi her gün uygulamaya koymanız gerekir"

Yunus Emre Enstitüsü’nün verdiği Türkçe eğitimlerin ve eğitimi veren okutmanların çok iyi olduğunu ifade eden Arcos, “Her hafta bazı dersler alma fırsatımız var. Pratik yapmak için şahsen ders almayı tercih ederim, çünkü etkileşim kurabilirim. Yapabileceğim sorular sorabilirim, işleri kolaylaştırmaya çalışmak için bazı şeyler edinebilirim. Ama bence bu her dilde aynı, başlar başlamaz düzenli olmak önemli. Bu yüzden duramazsınız, düzenli olmanız, öğrenmeye çalışmanız ve öğrendiklerinizi her gün uygulamaya koymanız gerekir” değerlendirmesinde bulundu.

Arcos, öğrencilik hayatında Osmanlı Devleti, Osmanlı tarihi ve Türk tarihi hakkında çalışmalarda bulunduğunu ifade etti. Ayrıca uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans derecesi olduğunu anımsatan Arcos, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk tarihi hakkında çalıştıklarını kaydetti.

Muhammed Musab Gümüşer - Sadettin Aliusta- Mevlüt İşli
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Met helvası yeni tatlarda çeşitlenip lezzetleniyor Eskişehir’de esnaf olan Yücel Büyükşekerci, met helvasında yenilikler yaptıklarını ve yeni tatlar ortaya çıkardıklarını dile getirerek özellikle 3’ncü neslin bu konuda yoğun çalışmalar yaptığını anlattı. Eskişehir’in meşhur tatlarından biri olan met helvası, yerli ve turist vatandaşların gözdesi olmayı sürdürüyor. Sektörün 3’ncü nesli leblebili, Antep fıstıklı ve diğer ürünlerle Eskişehir lezzetini çeşitlendiriyor. Met helvasından yeni tatlar oluşturduklarını söyleyen Büyükşekerci, leblebili helvanın şu an revaçta olduğunu belirtti. 26 yaşındaki torunlarının met helvasına yenilikler getirdiğini dile getiren Büyükşekerci, her ürünün ayrı bir yeniliğinin olduğunu söyledi. "Met helvasını değişik türleriyle tanıtıyoruz" Gelenekselin üstüne biraz bir şeyler katarak met helvasını değişik türleriyle tanıttıklarını aktaran Büyükşekerci, “Yenileştirme yapmak her işte olduğu gibi bizimkinde de çok önemli. Gelenekselin üstüne biraz daha bir şeyler koyarak ilerliyoruz. Lezzeti bozulmadan birçok ürün deniyoruz. İşimizi 3’üncü nesle aktarım yaptık. Torunumuz 26 yaşında met helvasına yeni tatlar getiriyor ve getirmeye de devam ediyor. Örneğin leblebili met helvası sadece bize ait. Leblebili, Antep fıstıklı ve daha nicelerini denemeye devam ediyor. Çorum’a bile leblebili met helvası gönderiyoruz. Onlarda görünce şaşırdıklarını ve beğendiklerini dile getiriyor. Bir diğer yeniliği ise kahvelerin yanına ikram olarak ceviz, ezme haşhaş ve tahin kullanarak yapıyor. Her ürünün ayrı bir yeniliği var, haşhaşı da helvanın içine ilk defa torunumuz kattı. Bu tarz yeniliklerin güzel olduğunu ve başka ürünler kullanarak da met helvasını değerlendirebileceğimizi gördük. İncelemelerini ve patentini de aldık. Torunumuz ve diğer çalışanlarımız met helvasını başka ürünlerle deneyerek, tanıtmaya devam ediyor” dedi.