EKONOMİ - 23 Mart 2019 Cumartesi 10:47

Saç ekim uzmanı Aydın: 'Türkiye saç ekiminde dünya merkezi'

A
A
A
Saç ekim uzmanı Aydın: 'Türkiye saç ekiminde dünya merkezi'

Son dönemlerde Türkiye’de gittikçe gelişen saç ekim endüstrisi yabancıların da ilgisiyle karşılaşıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinden Türkiye’ye gelen turistler hem turistik bir tura çıkıyor hem de saç ektirip ülkesine dönüyor. Saç ekiminde bilinen uzmanlardan Serkan Aydın’a göre, saç ekiminde yüzde 50 yurt dışından yüzde 50 de Türkiye’den talep geliyor.

Avrupa, Ortadoğu, Güney Amerika ve Brezilya gibi ülkelerde saç sorunları yaşayan binlerce insan soluğu Türkiye’de alıyor. Türkiye’de artık bir endüstri haline gelen saç ekiminde bilinen bir isim olan Serkan Aydın, çoğu ülkeden saç ekimi için çok sayıda talep geldiğini belirterek, “Saç ekimi Türkiye’yi dünyada merkez haline getirdi” dedi. 

Saç ekim uzmanı Aydın: 'Türkiye saç ekiminde dünya merkezi'

"İyi sonuçlar Türkiye’yi dünyada merkez haline getirdi"

Saç ekiminin, Türkiye’de çok ciddi bir hal aldığını ve beklentinin de üzerine çıktığını söyleyen Aydın, "Yapılan kaliteli işler, yapılan başarılı işler, iyi sonuçlar dünyada Türkiye’yi merkez haline getirdi. Ortadoğu ülkesi, Güney Amerika ülkesi, Avrupa’yı hiç saymıyorum artık günü birlik gelmeye başladılar. Bu da Türkiye’yi ve saç ekimi yapan kişileri de artık tecrübelendirdi. Ülke geliri adına çok ciddi bir kazancı var, canlı paranın dönmesini sağlayan bir iş sektörü haline geldi. Ülkem adına bu anlamda çok seviniyorum" ifadelerini kullandı.

Yılda 400 bin kişi Türkiye’de bu işlemi yaptırıyor

Aydın, Türkiye’de bir günde bine yakın kişinin saç ektirdiği bilgisini vererek, "Ortalama yılda 400 bin kişi Türkiye’de bu işlemi yaptırıyor. Bunun yüzde 50’si yurt dışından geliyor, 200 bin kişisi 2016 verilerine göre 160 bin kişi bugünde en az 200-220 bin kişi yılda Avrupa’dan buraya geliyor. Brezilya’da bir adam, sizi araştırıp güven duyduysa gelip size saç ektirebiliyor. Brezilya pazarını açtık ve güzel anlamda beklemediğimiz bir tepki aldık. İnsanlar bir günlüğüne uçak biletini alıp, saçını ektirip geri gidebiliyor" dedi.

Fiyatlar 7 ila 30 bin TL arasında değişiyor

Saç ekiminin Türkiye için öneminden bahseden Aydın, "Burada bizi cazip kılan şey, fiyatların ucuz olması ve işçiliğin çok kaliteli olması. Avrupa’da veya dünyanın herhangi bir yerinde yapılan bir saç ekimi göre, Türkiye’de yapılan işler çok önemli ve çok kaliteli. Bazı yerlerde saç kök başı, genelde Türkiye’de ortalama fiyatlar 7 bin ila 30 bin TL arasında değişen bir yelpaze var. Yapan kişiye göre değişiyor ama orta halli saç ekimi 6 veya 7 bini buluyor. Doğru noktada doğru işler yapıldığı zaman sektörün geleceği oldukça parlak. Biraz devlet desteği, biraz da bizim hassasiyetimiz hastaya sadece saç ekmek değil, onun buradaki konforu, ülkeye bakış açısını da değiştiriyor ve ikinci gelişine tatil için geliyor" şeklinde konuştu.

Tepe bölgesinde saç çıkması 1 yılı buluyor

Saç ekimi sonrasındaki yaşanan süreç ile ilgili de bilgi veren Aydın, "Hastalar genelde bir gün öncesinden gelirler, ameliyatı planlayıp saç tıraşı yapılır. Hastalar eskiden ağrı sızı işlerinden çok korkardı. Artık, ağrısız anestezi sistemi çıktı. Hasta sayısının artmasının nedenlerinden biri de budur. Teknolojinin gelişmesi bizlerin ellerini güçlendiriyor. Ortalama 7-8 saat süren bir işlem sonrası ertesi gün hasta kontrolüne geliyor ve hiçbir şekilde sorun yaşamıyor. İlk 20 gün saçlar dökülür, Saçlar 3’üncü ayda çıkmaya başlar, 8’inci ayda ise ön ve orta bölgede yüzde 70’lik bir performans sağlanır. Tepe bölgesinde saç çıkması 1 yılı buluyor. Tepe bölgesi tabi ön gibi sık olmuyor, biraz daha seyrek olabiliyor. Bunların bilinmesi gerekiyor" diye konuştu.  

Uğur Çetin - Ali Canberk Özbuğutu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Üçüncü Uluslararası KBRN Kongresi başladı Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) alanlarda çalışan paydaşları bir araya getirerek güncel tehditlere karşı yeni yaklaşımların tartışılması amacıyla düzenlenen Üçüncü Uluslararası KBRN Kongresi başladı. KBRN alanındaki tehdit ve tehlikelerin yanı sıra güncel teknolojik gelişmeler ve bilimsel çalışmalar hakkında oturumların yer aldığı kongrede; akademik çalışmalara da yer verildi. İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, yaptığı konuşmasında, kongrenin gelişen KBRN tehditlerine karşı sürekli ilerleme ve yenilikçi çözümler mottosu çerçevesinde bilgi paylaşımı ve iş birliğinin güçlendirmesini temenni ettiğini söyledi. KBRN tehditlerine Karşı AFAD bünyesinde bütüncül ve yenilikçi yaklaşımla çalışmaların sürdüğünü dile getiren Karaloğlu, “Bu yıl Üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz kongremiz, geçmişte elde ettiğimiz tecrübeler üzerine yenilerini eklemek ve ülkemizin bu alandaki kapasitesini daha da ileriye taşıma açısından büyük bir önem arz etmektedir. KBRN tehditlerinin sürekli değişen ve gelişen doğası karşısında ulusal sınırları aşan iş birliği hayatı önem taşımaktadır. Bu kongre, dünya genelinde artan KBRN risklerine karşı ortak bir bakış açısı geliştirmemize olanak sağlayacaktır” dedi. AFAD Başkanı Okay Memiş ise KBRN alanlarında çalışan paydaşları kongre sayesinde bir araya getirdiklerini kaydederek, “Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer (KBRN) alanlarda çalışan paydaşları bir araya getiriyor. Organizasyonumuz güncel tehditlere karşı yeni yaklaşımların tartışılması için bir platform işlemi görecek. KBRN tehditlerine ilişkin yeni yaklaşımların önemini dünyamızın güncel durumuna baktığımızda görebiliyoruz. Yaşanan güncel, siyasi ve askeri gelişmeler KBRN yayılım önlemlerinin ve müdahale kapasitesinin kıymetini bir kez daha hatırlatıyor. Güncel dönem dışına çıkıp dünyanın son 100 yılına baktığımızda KBRN olaylarının birçok kez gerçekleştiğini görüyoruz. Öyle ki son 100 yılda insanlığa en büyük acıları yaşatan olaylar arasında KBRN önemli bir yer tutuyor” ifadelerini kullandı. Programa, BM, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü gibi uluslararası örgütler, uzmanlar, akademisyenler ve özel sektör temsilcileri katıldı.
Elazığ FÜ’de Öğretmenler Günü programı düzenlendi Fırat Üniversitesi’nde (FÜ) Öğretmenler Günü kutlama programı düzenlendi. FÜ Eğitim Fakültesi tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla kutlama programı düzenlendi. Eğitim Fakültesi Şehit Canbert Tatar Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, FÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Doğru, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yiğit, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Nuri Gömleksiz, Öğretim üyeleri, öğrenciler ve davetliler katıldı. Programın açılış konuşmasını Türkçe Öğretmenliği Anabilim Dalı Başkanı Faruk POLATCAN öğretmenlik mesleğinin önemini vurguladı. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Nuri Gömleksiz, milletin geleceğini şekillendirmede görev üstlenecek çocuklar ve gençlerin günün şartlarına uygun olarak ve karşılaştıkları bütün zorluklara göğüs gererek yetiştirmenin çabası içinde olan öğretmenlerin toplumun en saygın ve en fedakar bireylerini oluşturduğunu söyledi. Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yiğit ise, öğretmenlik mesleğinin kutsal olduğu kadar, zor bir görev olduğunu hatırlatarak, tüm öğretmenlerin gününü kutladı. Konuşmaların ardından program, Mezun olan öğrencilerden gelen mesajların okunması, farklı meslek gruplarından insanların öğretmenler günü mesajları, Devlet Konservatuvarı Öğr. Gör. Mustafa Öztürk’ün seslendirdiği eserler, temel eğitim bölümü öğrenci korosunun konseri ve Öğretmenler Günü paneli etkinliğiyle sona erdi.
İstanbul Sörf tutkunları lodosu fırsata çevirdi İstanbul’da etkili olan lodosu eğlenceye çeviren sörf tutkunları, Yeşilköy Sahili’nde uçurtma sörfünün tadını çıkardı. Hareketleriyle dev dalgalara meydan okuyan sporcuların o anları havadan görüntülendi. İstanbul’da dün akşam saatlerinden itibaren etkisini gösteren lodosu sörf tutkunları fırsata çevirdi. Bakırköy Yeşilköy sahilinde adrenalin tutkunu sporcular, bir araya gelerek dev dalgalara meydan okudu. Ayaklarında sörf tahtaları, ellerinde uçurtma ipleriyle sporcular adeta denizde dans edip kendilerini metrelerce yukarı fırlattı. Sörfçülerin dev dalgalar arasındaki anları havadan görüntülendi. "Tam bir özgürlük hissi" Sörf yapan Barış Eroğlu, "Bu havaları kolluyoruz. Bu havalarda çok heyecanlanıyoruz. Fırtına alarmı verildiğinde bizim whatsapp gruplarımız var, oradan haberleşiyoruz. Aslında bu havalar en idealleri. Fazlasında ileri seviye olmak gerekiyor. Ben mesela yüksek havada çıkamam. Uçurtma küçüldükçe daha hızlı hareket ediyor. Spor araba gibi oluyor. Çok güçlü, atak ve seri hale geliyor. Bizim için daha sportif bir sürüş oluyor. Düşük havada da kayıyoruz ama yüksek havaları daha çok tercih ediyoruz. Tam bir özgürlük. Doğanın içerisindeyiz. Rüzgar, deniz, gökyüzü ve martılarla beraber tam bir özgürlük hissi" dedi. "Hastalarımı rüzgara göre ayarlamaya çalışıyorum" Hastalarını rüzgara göre ayarladığını belirten sörf tutkunu diş hekimi Gözde Memişoğlu, "Henüz çıkma fırsatı bulamadım. Rüzgarın şiddeti git gide artıyor. Biraz bekleyeceğim. Ben diş hekimiyim. Hastalarımı rüzgara göre ayarlamaya çalışıyorum. Rüzgar olduğu zaman ya buraya ya da Kilyos’a gidiyoruz. 2 yıldır yapıyorum. Daha başlangıç seviyesi sayılırım. Bugün de biraz çıkmaya çekiniyorum. Kilyos’ta okul var orada yaklaşık 9 saatlik bir eğitim veriliyor. Daha sonra suya çıkıyorsunuz. Kendiniz ekipmanınızı aldığınız zaman özgür bir şekilde kayabiliyorsunuz. Bireysel bir spor olduğu için inanılmaz keyifli" ifadelerini kullandı.
Eskişehir Kiliseye zorla girmeye çalışan alkollü şahıslara 1 yıl 8’er ay hapis cezası verildi Eskişehir’de kiliseye zorla girmeye çalışan alkollü 2 şahsın yargılandığı davada, sanıklara 1 yıl 8’er ay hapis cezası verildi. Geçen yıl kasım ayında meydana gelen olayda, Tepebaşı ilçesi Mustafa Kemal Paşa Mahallesi Sümer Sokak’taki Eskişehir Protestan Kilisesi önüne gelen alkollü 2 şahıs, kapı ve pencereye yumruk atarak zorla içeri girmeyi denedi. Kapıya çıkan kilise pastörü Artun Tokatlı’yı “Yahudi misiniz, İsrailli misiniz? Sizi yakarım” diye tehdit eden şüpheliler daha sonra olay yerinden ayrıldı. Tokatlı’nın şikayeti üzerine polis ekipleri Aykut K. ve Halil D. isimli şüphelileri yakalayarak gözaltına aldı. Yapılan sağlık kontrolünde şüphelilerden Aykut K.’nin 2.16, Halil D.’nin 3.27 promil alkollü olduğu belirlendi. Zanlılar sevk edildikleri mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cezaevinde 9 gün kaldıktan sonra tahliye olan Aykut K. ile Halil D. hakkında, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dava açıldı. Eskişehir 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, şüpheliler Aykut K. ile Halil D.’nin ‘birden fazla kişiyi tehdit’, ’halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik’, ’cebir veya tehdit kullanmak suretiyle iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme’ suçlarından ayrı ayrı 4 yıldan 11 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Davanın karar duruşmasında tutuksuz sanıklar Aykut K. ve Halil D. salonda hazır bulundu. Duruşmaya, taraf avukatları da katıldı. Mahkeme heyetinin söz vermesi üzerine kendisini savunan şüpheli Halil D., olay anında alkollü olduğunu belirterek, “Kiliseye gittiğimizin farkında değilim. Benim bilerek yaptığım bir şey değildir. Öyle bir eylemde bulunmak istemezdim, niyetim de öyle değildi. Kimseyi tehdit etmedim, pastörü tanımıyorum, bilmiyorum niye tehdit edeyim. Pişmanım beraatımı talep ederim” dedi. Alkolün etkisinde olduğu için olayı hatırlamadığını anlatan sanık Aykut K. ise, “Halil ağabey ile buluştuk, alkol aldık. Sonrasını hatırlamıyorum. Polisler beni kilise önünden aldılar. Ben tehdit, hakaret küfür etmedim” ifadelerini kullandı. Sanıkların ifadelerinin ardından kararını açıklayan heyet, sanıklar Aykut K. ve Halil D. hakkında ‘birden fazla kişiyle tehdit’ suçundan iyi hal indirimiyle ayrı ayrı 1 yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırdı, cezaların ertelenip, 2 yıl denetime tabi tutulmasına karar verildi. Tokatlı’nın sanıkların gelip kendilerinden özür dilediğini belirterek şikayetini geri çekmesi üzerine, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlaması düşürüldü. Ayrıca Aykut K. ve Halil D. hakkında, ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçundan beraatına karar verildi.
Kayseri Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı ve ERÜ iş birliği protokolü imzaladı Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı ve Erciyes Üniversitesi (ERÜ) arasında denetimli serbestlik hizmetleri alanında iş birliği protokolü imzalandı. Rektörlük Toplantı Salonu’nda düzenlenen protokol imza törenine; Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz, ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Başsavcı Vekili Ömer Demirgöz, Cumhuriyet Savcısı Ahmet İhsan Koç, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cevdet Kırpık, Genel Sekreter Prof. Dr. İbrahim Narin, Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Oktay Musa Kayırga katıldı. Törende Konuşan Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz, protokole desteklerinden dolayı ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun’a teşekkür ederek, “İnşallah imzaladığımız protokollerinin yaptığımız adalet hizmetinin verimliliğine ve hızlanmasına sebebiyet vereceğini düşünmekteyiz” dedi. ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun da konuşmasında imzalanan iş birliği protokolünün üniversite için önemli olduğunu söyledi. Rektör Prof. Dr. Altun, şunları kaydetti; “Eğitim-öğretim faaliyetleri, Ar-Ge faaliyetleri dışında toplumsal katkı süreçlerinde de Üniversitemizin marka değeri olduğunu bizler düşünüyoruz. Bu manada da iş birliklerinde Üniversitemizin bulunması bizler için de önemlidir. İnşallah iş birliği protokolümüzün hayırlı sonuçlar getireceğinin düşüncesi ile hayırlara vesile olmasını diliyorum.” Konuşmaların ardından iş birliği protokolü Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz ve ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun tarafından imzalandı. İmzalanan protokol gereği; denetimli serbestlik tedbiri uygulanan yükümlülerin ve eski hükümlülerin kişisel gelişimlerine katkı sağlayarak suç işlemelerinin önüne geçilmesi ve yeniden topluma kazandırılmaları amacıyla iyileştirme odaklı belirlenen alanlarda çalışmalar yürütülecek.