POLİTİKA - 12 Mart 2023 Pazar 14:12

PKK’lılar ve Ermeniler aynı kampta eğitim alıyor iddiası

A
A
A
PKK’lılar ve Ermeniler aynı kampta eğitim alıyor iddiası

İran’ın Suriye’de yaşanan yumuşamanın ardından boşa çıkan milis güçleri Karabağ bölgesine kaydırdığı iddia ediliyor.

Rusya ve Avrasya Uzmanı Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, “Bunların sadece Karabağ değil diğer Rusya-Ukrayna bölgesine de gönderilme ihtimali yüksek” dedi. Dr. Babek Şahit ise, “Bu iddiaların doğruluk payı yüzde 100” dedi.

Azerbaycan ile İran arasındaki gerilim artarken, Ermenistan’ın sınır güvenliğini kırmızı çizgi olarak ilan eden İran, Suriye’de yaşanan yumuşamanın ardından boşa çıkan milis güçleri Karabağ bölgesine kaydırıyor. Türkiye - Azerbaycan ilişkilerinin bölgede oynadığı etkin rol üzerine stratejik önemini kaybettiğini düşünen İran’ın 4 bin milisi Karabağ’a gönderdiği iddia ediliyor. Silahlı eğitim alınan kampta ise PKK’lılar ve Ermeniler birlikte eğitim alıyor. Başlarında ise sözde komutan Vazgen Sisilyan bulunuyor.
Rusya ve Avrasya Uzmanı Prof.Dr. Toğrul İsmayıl konuya ilişkin, “Bu iddialar daha önce de vardı. İran - Ermenistan ilişkileri çok sıcak, yakın ilişkilerdi. İran’ın Azerbaycan’a yönelik politikası veya bölgeye yönelik politikası Ermenistan üzerinden belirlenmektedir. Sebebi de kuzeyde güçlü bir Azerbaycan devleti kurulmasının istenmemesi, öte yandan Türkiye - Azerbaycan ittifakı İran’ın politikalarına aykırıdır” ifadelerini kullandı.

“Bunları sadece Karabağ değil diğer çatışma bölgeleri Rusya-Ukrayna bölgesine de gönderme ihtimali yüksek”

İran tarafından, kim oldukları tespit edilememiş kişilerin Azerbaycan'ın Karabağ bölgesine girdiğini gördüklerini söyleyen İsmayıl, “Bunlar tabii bu gruplar da olabilir. Boşta kalan bu grupların bölge çatışmalarında kullanılması İran tarafından avantaj. Kendi ülkesine sokmaktansa dışarıda kullanmasını fayda olarak görebilir. Bunları sadece Karabağ değil diğer çatışma bölgeleri Rusya-Ukrayna bölgesine de gönderme ihtimali yüksek” diye konuştu.
İran’ın Zengezur Koridoru’nun açılmasını da istemediğini söyleyen İsmayıl, “Bu meselenin bir an önce olmaması için elinden geleni yapıyor. En net açıklamalardan birisi ‘Ermenistan toprak bütünlüğü İran’ın kırmızı çizgisi’ oldu. Çok komik. Azerbaycan toprakları işgal altında olunca biz İran’dan böyle bir açıklama görmedik. Ermenistan meselesine gelince güya Azerbaycan ve Türkiye, Ermenistan arazilerini bozacak ve işgal edecek şeklinde açıklamalar saçma açıklamalar” dedi.

PKK-Ermenistan-İran ilişkisi

Tebriz Araştırmaları Enstitüsü uzmanı Dr. Babek Şahit bu olayın yeni bir olay olmadığının altını çizerek, “İran’la PKK’nın özellikle de sözde gönüllü Ermeni oluşumların ilişkileri Suriye iç savaşının başladığı zamandan beri devam ediyor. Suriye’nin kuzeyinde oluşan Süryani birliğinin Suturo Tugayı 2014 yılında YPG’den ayrılıp İran-Kudüs Gücü’ne katıldı. O dönemde İran destekli Aga Petros isimli bir eğitim kampı verildi. Bu tamamen Kudüs Gücü’nün kontrolünde bir birlikti. Benzer şekilde diğer Suriye Ermenilerinden oluşan PKK/YPG ile yakın ilişkisi olan çeşitli oluşumları biliyoruz. O dönemde İran Kudüs Gücü ile hareket ettiler” dedi.

Sözde komutan Sisilyan, Türkiye büyükelçiliklerine düzenlenen saldırıların faili

En önemli örgütün ikinci Karabağ Savaşı’nda gündeme gelen VOMA Terör Örgütü olduğunun altın çizen Şahit, “Bu VOMA kamplarının işgal altındaki topraklarda ve örnek için Tuğ köyünde bir kampın olduğunu biliyoruz. Bu kampta PKK’lılar ve Ermeniler İran Kudüs Gücü’nün desteğiyle silahlı eğitim alıyorlar. Bu terör örgütünün liderliğini Vova Vartanov yürütüyor. Önemli olan meselelerden birisi de sözde askeri komutanı Vazgen Sisilyan’dır. Lübnan Ermenisi olan Sisilyan 1981’de Türkiye Paris Büyükelçiliği’ne yapılan saldırının ve sonra da 1991’de Türkiye Budapeşte Büyükelçisine suikastın failidir. Lübnan Ermenilerinden ve şu anda bu terör örgütünün oradaki askeri eğitiminden sorumlu. İkinci Karabağ Savaşı sürecinde bir Ermeni vatandaşı, 300 kişiyi İran üzerinden bu kampa götürüp Ermenilere destek verdiğini biliyoruz” ifadelerine yer verdi.

“İddiaların doğruluk payı yüzde 100”

Kudüs Gücü, bünyesinde örgütlediği milisleri üzerinden oraya taşımak ve orada istikrarsızlık oluşturmakla amacına ulaşmak istediğinin altını çizen Şahit, “Azerbaycan, Karabağ’a yasadışı bir şekilde İran’dan giriş yapan 17 kişiyi yakalamıştı. İran bununla ilgili bir açıklamada bulunmadı. Bu iddiaların doğruluk payı yüzde 100. Bunu sadece iddiadan öteye ispatlanmış, hem haberler var hem resmi yetkililerin açıklamalar var” diye konuştu.

Mevlüt İşli - Mustafa Cenik - İbrahim Çakmak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ CHP’li İzmir Belediyesinin okul inşaatı krizi: Depremi yaşayan Elazığ’daki okul inşaatı 10 milyon lira zararla yarım kaldı Elazığ’da 24 Ocak 2020 depreminde hasar gören Atatürk Lisesinin yeniden inşası, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan projede ödeme yapılmaması nedeniyle yarım kaldı. 62 milyon lira bedelle ihale edilen okulun inşaatı, yüklenici firmanın 10 milyon lira zarar etmesi sonucu durdu. Firma sözleşmeyi feshedip mahkemeye başvururken Kamu İhale Kurumu tarafından bir yıl süreyle ihalelere katılma yasağı getirildi. Depremzedelere umut olan okulun inşaatının tamamlanabilmesi için belediyeden açıklama ve destek bekleniyor. Elazığ’da 24 Ocak 2020 depreminde hasar gören Atatürk Lisesinin yeniden yapımına yönelik İzmir Büyükşehir Belediyesinin başlattığı proje, ödemelerin yapılmaması nedeniyle yüklenici firma tarafından durduruldu. 62 milyon 62 bin lira bedelle ihale edilen ve 32 derslikli olarak planlanan okul inşaatı, ödeme krizinin ardından yarıda kaldı. Yüklenici firma, yaklaşık 10 milyon lira zarar ettiğini belirterek sözleşmeyi feshetti ve süreci mahkemeye taşıdı. Projenin ihalesini kazanan Zanew İnşaat ve Arin Yapı iş ortaklığı, inşaata başladıktan sonra, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hak edişlerinin ödenmemesi nedeniyle zorluklarla karşılaştı. Firma yetkilileri, ’’Paralarımız olmadığını söylediler, ödemeler yapılamaz dediler. Biz buna rağmen işe devam ettik, ancak süreç uzadı. Noterden ihtarname göndererek alacaklarımızın ödenmesini talep ettik ama geri dönüş alamadık’’ ifadelerini kullandı. Yüklenici firma, alacaklarını tahsil etmek amacıyla icra takibi başlatırken, İzmir Büyükşehir Belediyesi mahkeme yoluyla bu takibe itiraz etti. Ayrıca, Kamu İhale Kurumu, Zanew İnşaat ve Arin Yapı iş ortaklığına bir yıl süreyle ihalelere katılma yasağı getirdi. Firma yetkilileri, bu kararı haksız bularak iptal edilmesi için Ankara İdare Mahkemesine başvurdu. Firma yetkilileri, projeye yaklaşık 10 milyon lira harcadıklarını, ancak hiçbir yetkilinin projeyle ilgilenmediğini savundu. Firmanın yönetim kurulu başkanı Abdullah Demirci, ’’CHP’li milletvekilleri ve heyetler Elazığ’a gelirken diğer okulları ziyaret ediyor, ancak bu okulun akıbetini soran yok. Biz burada mağduruz ve bizi kimse dinlemiyor’’ diyerek yetkililere çağrıda bulundu. ’’Herhangi bir sonuç alamadık’’ Yüklenici firma olan Arin Yapı ve Zanew İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Demirci, ’’2023 yılında ihalesi yapılan bu okula başladık ve işimize devam ettik. Birinci ve ikinci olan 10. ve 11. hak edişlerimizi İzmir Büyükşehir Belediyesi İzbeton’a gönderdiğimiz zaman paralarının olmadığını ve ödemeyi şimdilik yapamayacaklarını söylediler. Buna rağmen biz işimizi devam ettirdik ve kış şartlarında inşaatımızı durdurduk. Bu süre zarfında kendileri, seçim olduğunu ve seçimden bu işi çözeceklerini söylediler. Seçim olduktan sonra maalesef bu işi çözemediler, paralarımızı ödeyemediler. Bunun akabinde biz de kendilerine noterden ihtarname atarak bu alacaklarımızın ödenmesi ve ilerdeki iş programımızdaki ödenek dilimlerinin belirlenmesi istediğimiz halde bize bir dönüş olmadı ve cevap vermediler. Bununla ilgili olarak biz de ikinci ihtarnamemizde bu işi feshettiğimizi kendilerine bildirdik. Akabinde arabulucu avukatlık bürosuyla uzlaşmaya gittik maalesef herhangi bir sonuç çıkaramadık’’ dedi. ’’Bilgimiz olmadan suçluymuşuz gibi yasak getirdiler’’ Belediyenin 15 Ağustosta kendilerine ihtarname göndererek işi feshettiklerini belirttiklerini kaydeden Demirci, ’’Biz de kendilerine içeride bulunan alacaklarımızı icra takip başlattık. Kendileri de bu icra takibine mahkeme kararıyla itiraz ettiler. Bizim içeride bulunan teminatlarımızı nakliyeye çevirmeleri ve teminat mektuplarımızı yakmak istediler. Bize tekrardan mahkeme kararı çıkararak bu teminatların yakılamayacağını, nakliyeye çevrilemeyeceğini ve mahkeme sürecinin devam etmesinden dolayı kendilerine tebliğ edildi. Zararımızdan dolayı bir dava daha açmış bulunmaktayız. Kendileri de 1 Ağustosta Kamu İhale Kurumundan Arin Yapı ve Zanew iş ortaklığına bir yıl ihalelere yasak vermişlerdi. Burada verilen bu kararı esefle kınıyorum. Bizim bilgimiz olmadan ve suçluymuşuz gibi bize bir de bu yasağı getirdiler. Biz de buna karşılık olarak Ankara İdari Mahkemesine kararı durdurmak için dava açtık. Şu an mahkeme kararını bekliyoruz. Burada bulunan bir enkazı bu kadar CHP’li milletvekilleri, heyetleri Elazığ’a gelirken ve diğer okulları gezerken neden bir gün gelip de burada bu okulun akıbetini soran olmuyor. Burada art niyet olduğunu ve hiç kimsenin bu okulla ilgilenmek istemediğini düşünüyorum. Biz burada mağduruz ve bizi kimse dinlemiyor. Buradan Elazığ’daki tüm bürokratlara çağrıda bulunmak istiyorum, lütfen elbirliğiyle gelin şu enkazı ortadan kaldıralım. Buraya yaklaşık 10 milyon lira para harcadım’’ diye konuştu.
Manisa Manisa Büyükşehir personeline 51 bin lira promosyon müjdesi Manisa Büyükşehir Belediyesinin şeffaflık ilkesiyle yürüttüğü banka promosyonu ihale süreci, kazanan bankayla imzalanan protokol ile tamamlandı. Protokol kapsamında BESOT A.Ş. bünyesinde görev yapan personel, 51 bin liralık banka promosyonu alacak. Manisa Büyükşehir Belediyesi iştiraki BESOT A.Ş. bünyesinde görev yapan personelin maaş ödemeleri için tüm bankaların davet edildiği ve 6 bankanın katıldığı ihalede Yapı Kredi Bankası 51 bin TL teklif ile birinci olmuştu. İhalenin ardından Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, promosyon haklarının imzası için banka yetkilileriyle bir araya geldi. Genel Sekreter Burak Deste, Başkan Danışmanları Hale Kuzucu ve Ferhat Fırat, BESOT A.Ş Genel Müdürü Gökhan Demir ve Yapı Kredi Bankası Kuzey Ege Bölge Müdürü Burak Bıçaklar protokol töreninde yer aldı. Büyükşehir Belediyesi ve MASKİ Genel Müdürlüğü çalışanlarına yönelik banka promosyon ihalesinin sonuna gelindiğini belirten Başkan Ferdi Zeyrek, “Özellikle personelimiz açısından çok önemli bir anlaşmaydı. Çünkü biz belediye olarak çok büyük bir aileyiz. Ailemin her ferdinin belediyemizde çalışırken mutluluk içerisinde, hak ettiği ücreti alabilme hakkına kavuşmasını gerçekten çok önemli buluyorum. Promosyon ihalesini tüm şeffaflığı ve açıklığıyla yaptık. İhalemizi bütün bankaları davet ederek kapalı zarf ve açık ihale arttırma şeklinde gerçekleştirdik. 6 bankanın katıldığı ihaleyi Yapı Kredi Bankası kazandı. Tüm çalışma arkadaşlarıma ve anlaşma yaptığımız bankaya teşekkür ediyorum” diye konuştu. “21 Ocak Salı günü banka hesaplarına yatırılacak” 2021-2024 yılları arasında belediye çalışanlarının 4 bin 400 lira promosyon aldığını söyleyen Başkan Zeyrek, “Şu anda 4 yıllık anlaşmanın sonucunda 51 bin liralık promosyon alma hakkına kavuştular. Çalışanlarımızın çok mutlu olmasını istiyorum. Onların ekonomisine bir katkı sağlayacak olan bu promosyon bedelinin kendilerine ve ailelerine hayırlara vesile olmasını diliyorum. Yapı Kredi Bankası’na da bu şekilde özverili davranışlarından dolayı teşekkür ediyorum. Manisa Büyükşehir Belediyesindeki tüm arkadaşlarımız da buradan alacakları promosyonla ailelerine katkı sağlayacaktır. İyi günlerde kullanmalarını diliyorum” ifadelerini kullandı. Başkan Ferdi Zeyrek, 51 bin liralık banka promosyonunun 21 Ocak Salı günü banka hesaplarına yatırılacağını belirtti.
Denizli Denizli’nin ev tekstili ürünleri Almanya fuarında dünyaya tanıtılıyor Ev tekstili sektöründe dünyanın en önemli fuarları arasında bulunan Heimtextil Fuarı, Almanya’nın Frankfurt kentinde başladı. Denizli firmalarının 69 stant ile katılımcı olarak yer aldığı fuarda Türk havlusu ve ev tekstili ürünlerinin tanıtımı yapılıyor. Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “Yeni iş bağlantıları kurma ve mevcut ilişkileri güçlendirmek adına Heimtextil Fuarı’nın büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Pandemi öncesinde fuarın ziyaretçi sayısı 60 bin üzerinde seyrederken, geçtiğimiz sene ziyaretçi sayısı 46 bindi. Bu sene ise pandemi öncesi seviyelere yaklaşmasını bekliyorum. Fuarın katılımcı sayısında geçtiğimiz sene 2 bin 800 ile pandemi öncesine zaten yaklaştığını gördük. Burada altını çizmekte fayda gördüğüm husus, ülkemiz her ne kadar stand sayısı ile dördüncü sırada olsa da metrekare bazında en fazla alana sahip. Fuarın yaklaşık yüzde 20’lik alanında Türk ürünlerinin sergileneceğini söyleyebilirim. Bu sene de ilimizin yenilikçi ürünlerini, şık koleksiyonlarını ve kalite odaklı yaklaşımlarını uluslararası alıcıların beğenisine sunacağız. Aynı zamanda sürdürülebilirlik anlayışımızı da daha geniş kitlelere ulaştıracağız. Ayrıca, ilimizden birçok firma fuarda ziyaretçi olarak yerini alıyor” dedi. Türkiye ev tekstili ihracatının yarısından fazlası Denizli’den Denizli ev tekstili sektöründe havlu, bornoz ve nevresim grupları için ayrı bir paragraf açmamız gerektiğini belirten DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “Denizli, ev tekstili alanında sadece Türkiye’de değil, dünyada da önemli bir oyuncu konumunda. Ülkemizin yıllık havlu ihracatının yüzde 76’sı, bornoz ihracatının yüzde 67’si ve nevresim ihracatının yüzde 60’ı ilimizden gerçekleştiriliyor. Bu ürün gruplarında ülke çapında liderliğimizi ve katma değerli konumumuzu sürdürüyoruz. Ev tekstili sektöründe sadece ülkemizin değil, dünyanın da önde gelen üretim merkezi olarak nitelendirebileceğimiz Denizli’nin, Türkiye’yi bir kez daha en iyi şekilde temsil edeceğine inanıyorum. İlimizin sektördeki gücünü uluslararası mecralarda görmek gurur verici. Bu başarıyı devam ettirmek için son trendleri takip etmeli, inovasyon ışığında hareket etmeli ve sürdürülebilirliği ana stratejimiz olarak belirlemeliyiz. Yeni fırsatları değerlendirmek, ihracat rakamlarımızı artırmak, sektörde varlığımızı daha da bilinir kılmak için daha fazla uluslararası platformda yer almalıyız. Günümüzde tekstil sektöründe öne çıkan konuların başında sürdürülebilirlik ve yenilikçilik geliyor. Denizlili üreticiler de ciddi bir dönüşüm içinde. Sürdürülebilirlik, artık bir tercihten ziyade zorunluluk haline geldi. Denizli’deki firmalarımız, çevre dostu ve yenilikçi ürünler geliştirme konusunda ciddi adımlar atıyor. Heimtextil’in, bu çalışmaları sergilemek ve dünya standartlarına uygunluğumuzu göstermek için ideal bir platform olduğunu düşünüyorum. Fuardan elde edilecek başarının ilimiz ve ülkemiz ekonomisine olumlu katkılar sağlayacağına inanıyor, bu vesileyle fuarın tüm paydaşlar için verimli geçmesini temenni ediyorum” diye konuştu.