ÇEVRE - 21 Ocak 2021 Perşembe 21:18

Paket döner tesisindeki skandal görüntüler Kırklareli’nden

A
A
A
Paket döner tesisindeki skandal görüntüler Kırklareli’nden

Hazır döner paketleyen maskesiz 2 kişinin sosyal medyada yayılan videosu görenleri hayrete düşürdü. Tarım ve Orman Bakanlığının talimatıyla yapılan araştırmalarda görüntülerin Kırklareli’nin Pınarhisar ilçesinde bulunan et entegre tesisinden paylaşıldığı ortaya çıktı.

Döner paketleme işletmesinde çalışan maskesiz 2 kişinin döner başındaki eğlenerek maskesiz şekilde paketleme yaptığı görüntüler sosyal medyada büyük tepki çekti. Döner paketlemeye çalışan 2 kişinin, korona virüsün baş gösterdiği bu günlerde maskesiz şekilde müzik eşliğinde dönerlerle oynayarak, paketleme yapmaya çalıştığı anlar görüntülerde yer aldı.

Yapılan araştırmanın ardından görüntülerin Kırklareli’nin Pınarhisar ilçesinde bulunan et entegre tesisinden paylaşıldığı ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığı talimatıyla Kırklareli İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy polis ekipleriyle işletmeden numuneler alındı. İncelemelerle ilgili tutanak düzenlendi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Hüseyin Çanlı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Parkinsonda erken tanı ile hayat konforu artıyor Merkezi sinir sistemini etkileyen nörolojik bir bozukluk Parkinson Hastalığı hakkında bilgilendirmede bulunan Nöroloji Uzmanı Dr. Atilla Kara, parkinson hastalığında erken tanı ve tedaviyle hastanın yaşam kalitesini arttırmanın mümkün olduğuna dikkat çekti. Yaşlı grup hastalığı olarak bilinen parkinsonun, genellikle 40 ile 60 yaş arasında başlayan ilerleyici bir hastalık olduğunu ve bu hastalığın genetik olabileceğine vurgu yapan Nöroloji Uzmanı Dr. Atilla Kara, “Parkinson hastalığı, beyinde dopamin üreten hücrelerin kaybıyla oluşan bir hastalıktır. Dopamin seviyelerinin azalması, hastaların hareketlerini zorlaştırır ve çeşitli motor semptomlara yol açmaktadır. Parkinson, yavaş ve sinsi seyreden bir hastalıktır” dedi. Belirtiler en sık el titremesiyle görülüyor Parkinson hastalığında en sık görülen belirtinin ellerde titreme olduğunu ifade eden Nöroloji Uzmanı Dr. Atilla Kara, “Parkinson hastalığının ana bulguları arasında; hareket yavaşlaması, titreme, yürüme bozukluğu bulunmaktadır. Tabi bununla birlikte hastada başka şikâyetler de görülebilmektedir. Duygusal durum değişiklikleri, sıkıntı, yüzde donukluk, kaygı bozukluğu, depresyon gibi bulgular da bu hastalığın belirtilerindendir. Parkinson hastalığında genetik faktör önemlidir ve ailede parkinson hastalığı görülenlerde, bu hastalığın görülme ihtimali daha fazladır. Uykuda bacak hareketleri veya huzursuz bacak görülen kişilerde parkinson görülme ihtimali daha fazladır. Eğer yakınlarınızda bu tür bulgular varsa, nöroloji uzmanına görünmek önemlidir. Dolayısıyla hastalığın tedavisi daha kolay olur ve ilerlemesi engellenebilir. Parkinson hastalığı, erken tanı ve doğru tedavi ile yönetilebilir." dedi. Parkinsonda geç müdahalenin tedavi sürecini daha da zorlaştırabileceğini ifade eden Kara, "Tanı gecikirse hastalığın semptomları ilerleyebilir, bu da tedavi sürecini daha zor hale getirebilir. İleri dönem parkinson hastalarında veya tedaviye direnç gelişenlerde ya da titreme dolayısıyla hayat kalitesi düşen insanlarda Derin Beyin Stimülasyonu (DBS) denilen ve halk arasındaki ismiyle bilinen beyin pili uygulaması, son zamanlarda iyi bir çözüm yolu olmuştur” açıklamasında bulundu.
Bursa Bir kare fotoğrafın bir ömürlük hikayesi Türkiye onu İHA muhabirinin tekerlekli sandalyede yağmur altında çektiği tek kare fotoğraf ile tanıdı. Fotoğrafın ardından hayatı değişen AK Parti’nin 26 dönem kadın milletvekili Bennur Karaburun yıllar sonra kök hücre tedavisiyle ayağa kalktı. Karaburun, doktoruyla birlikte çektirdiği fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaşarak sevenlerine müjdeli haberi verdi. Bir şirkette yöneticiyken geçirdiği trafik kazasıyla omurilik felçlisi olarak tekerlekli sandalyeye mahkum olan Bennur Karaburun’u Türkiye, 2013 yılının hazan mevsiminde elinde şemsiye olan bir gencin, tekerlekli sandalyede sağanak yağmur altında kalan bir bayana yardım etmeye çalıştığı anın İHA muhabirinin fotoğrafını çekmesiyle tanıdı. Bir anda Türkiye gündemine oturan iki gencin hayat hikayeleri de fotoğraf kadar ilgi gördü. Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla da büyük beğeni ve takdir toplayan Bennur Karaburun, AK Partinin 25’inci ve 26’ıncı dönem Milletvekilliğini yaptı. Fotoğraf karesi ile ortaya çıkan arkadaşlık hayat arkadaşlığına dönüşünce Bennur Karaburun ile Samet Ateş’in düğünleri de insanlık daha ölmedi dedirten o fotoğraf karesi kadar çok konuşuldu. Müjdeli haber yıllar sonra geldi Milletvekili olduğu dönemlerde dahil olmak üzere çok uzun yıllardır tekerlekli sandalyeye mahkum olarak hayat süren Bennur Karaburun Ateş, yıllar sonra sosyal medyadan yaptığı müjdeli paylaşımla sevenlerini duygulandırdı. Bir süredir aldığı kök hücre tedavisinin sonuçlarını almaya başladığı bilinen Karaburun Ateş, tedavisindeki gelişmeleri sosyal medyada paylaştığı fotoğrafla duyurdu. Bennur Karaburun Ateş yaptığı paylaşımda “Spiral Kord Stimülasyonu ve Kök Hücre nakli sonrası ilk kez ayağa kalktım. Hamdolsun” yazarak doktoruyla birlikte çektirdiği fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaşarak sevenlerin müjdeli haberi verdi.
Erzurum Iğdır Üniversitesi ile ortak çalışma alanları ele alındı Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, misafir ettiği Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma ile iki üniversite arasında yapılabilecek ortak projeler ve iş birliği imkanları üzerine verimli bir görüşme gerçekleştirdi. Rektörlük makamında gerçekleşen ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Hacımüftüoğlu, üniversitelerinin yürüttüğü akademik çalışmalar ve bilimsel projeler hakkında misafirine kapsamlı bilgiler sundu. Görüşmede, özellikle araştırma-geliştirme, yüksek lisans ve doktora programları ile öğrenciler arası değişim projeleri gibi konularda iş birliği yapılması gerektiği vurgulandı. Ziyarette; eğitimde daha yenilikçi yöntemler ve uygulamalı bilimsel çalışmalar geliştirmek amacıyla üniversiteler arasında güçlü bir iş birliğinin kurulmasının önemine değinildi. Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Atatürk Üniversitesi olarak, bölgesel kalkınmayı destekleyecek projeler üzerinde yoğunlaştıklarını belirterek, bu tür projelerin Iğdır Üniversitesi ile birlikte daha geniş bir etki oluşturabileceğini ifade etti. Rektör Alma ise, Iğdır Üniversitesinin özellikle tarım, enerji ve çevre alanlarında güçlü akademik altyapı oluşturduğunu ve bu alanlarda Atatürk Üniversitesi ile ortak çalışmalar yapmayı çok değerli bulduğunu belirtti. Rektör Hacımüftüoğlu daha sonra konuğu Prof. Dr. Alma ile birlikte Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Bilim Müzesini (ABBM) ziyaret etti. Bilim müzesinin Anadolu’da biyoçeşitliliği araştırmak ve korumak için öncü olduğunu belirten müze koordinatörü Prof. Dr. Levent Gültekin, Rektör Hacımüftüoğlu ve mevkidaşı Rektör Alma’ya müze hakkında bilgi verdi. Ziyaret; ortak araştırma projeleri, akademik kongreler ve seminerlerin düzenlenmesi gibi ana başlıklar üzerinde fikir birliğine varılmasıyla sona erdi.
Sivas Satıcı çok, alan yok: Anneannesinden kalan perdeye servet istiyor Astronomik fiyatlarda satışa sunulan anneanne perdesi çılgınlığı sürüyor. Sivas’ta bir genç, anneannesinden kalan 70 yıllık iki parça perdeyi 900 bin liraya satışa çıkarttı. Antika olarak değerlendirilen nostaljik perdeler alışveriş sitelerinde yeni bir akım başlattı. Fahiş fiyatlarda satışa çıkartılan perdelerin alıcısı olmasa da sandıklarda unutulan bu perdeler gün yüzüne çıktı. Geçmişte neredeyse her evde kullanılan benzer perdeler, ekonomik değerleri bulunmasa da 1 milyon TL’ye varan fiyatlarda satışa sunuluyor. Sivas’ta yaşayan Salih Erdoğan da, anneannesinden annesine kalan ve antika olarak tabir edilen iki perdeyi sandıktan çıkartıp, gördüğü internet ilanlarından etkilenerek 900 bin liraya satışa sundu. İki perdeyi de istediği fiyata satmayı düşünen Erdoğan, “Ben 2 milyon 600 bin liraya dahi ilan gördüm” dedi. "Bu fiyatlar normal" Salih Erdoğan, perdelere biçilen fiyatların normal olduğunu ifade ederek, "Oldukça ilgi çeken bir perde. Hatta bir kişi 400 bin lira teklif etti. Ancak şu anlık satmayı düşünmüyorum. Antika ve koleksiyonculara istediğim fiyattan satabilirim umarım. Bu perdeler olukça eski. Nerden baksanız 2-3 kuşak hatta 60-70 yıllık. Hem de bu fiyatlar genelde normal. Ben 2 milyon 600 bin liraya dahi ilan gördüm. Hem de bu perdenin üzerine korniş hiç takılmamış. Güneş yanığı ya da deliği yok. Oldukça temiz bakılmış. Kaç yıldır sandıkta bekliyor. Anneannemin çeyizinden anneme kalmış. Ben de haberlerde görünce satışa koyup şansımı denemek istedim. Ben de iki parça perdeyi ilana 900 bin liraya koydum" dedi.