ASAYİŞ - 05 Mart 2020 Perşembe 12:07

Öz kızına darp görüntüleriyle tepki toplayan baba hakim karşısında

A
A
A
Öz kızına darp görüntüleriyle tepki toplayan baba hakim karşısında

Taksim Tarlabaşı’nda öz kızını dövdüğü görüntülerle tepki toplayan Muzaffer A. ile babasını yaraladığı iddia edilen kızı Tuğba A. hakim karşısına çıktı. Yaptığından pişman olduğunu belirten baba, kendisine şiddet uyguladığı iddia edilen kızından şikayetçi olmadı.

Taksim Tarlabaşı’nda bir evde 19 yaşındaki öz kızını dövdüğü görüntülerle tepki toplayan Muzaffer A. ile babasını yaraladığı iddia edilen kızı Tuğba A.’nın karşılıklı olarak müşteki- sanık olarak yer aldığı davanın görülmesine başlandı. İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada müşteki sanıklar baba Muzaffer A. ile kızı Tuğba A. avukatlarıyla beraber hazır bulundu. Duruşma saatine kadar, adliyenin farklı koridorlarında bekletilen baba kız arasında duruşma salonunda özel güvenlik oturdu. Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada 72 yaşında olduğu belirten Muzaffer A., ilkokul mezunu olduğu, emekli olduğunu, evli ve 2 çocuk babası olduğunu ifade ederken, kızı Tuğba A. ise 21 yaşında olduğunu, lise mezunu olduğunu ve çalışmadığını söyledi.

“Pişmanım, kızımdan şikayetçi değilim”

Duruşmada savunma yapan müşteki-sanık Muzaffer A., “Eşim beyin kanaması geçirdiği için yatalak vaziyette. Kızım iki kediyi eve getirmiş. Eğitimsiz oldukları için her yeri pisletiyorlardı. Evin içi çok kötü koktuğu için bütün pencereleri açtım. Ancak bir süre sonra yağış başlayıp, şiddetinden sular evin içine dolunca pencereleri kapatmak istedim. Kızımın yanındaki pencereyi kapatmak isteyince kızım karşı çıktı. Ben suların içeri girdiğini, yer döşemesinin tahta olduğunu ve sular aşağıya akarsa kiracılarla kavga edeceğimizi söyledim. Yağmur kesilsin tekrar açarız dedim, yine karşı çıktı. Ben pencereyi kapatınca tam hatırlamıyorum, eline bardak ya da tabak alıp fırlattı. Kafama denk geldi. Bana tokat attı. ‘Biz evlat olduk, sen baba oldun’ dedim. Daha öncede mutfakta tartışmıştık, tokat atmıştı. Bana bunak ve salak dedi. Tokat atınca, ben de ona vurdum. Uyku halinde olduğum için boğazını sıkıp sıkmadığımı hatırlamıyorum. Yaptığıma çok pişmanım. Kızımdan şikayetçi değilim. Beraatimi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.

“Yakamdan tuttu, bağırarak vurdu”

Olay günü annesi ile birlikte salonda uyuduğunu söyleyen müşteki-sanık Tuğba A., “Pencereler açıktı. Yağmur yağdığını hissettim, uyumaya devam ettim. Pencerenin kapandığını duyunca kalktım. Babam salondaki pencereyi kapattı. Ben ayağa kalkıp, kapatmamasını istedim. İçeri giren suları gösterdikten sonra, ben ‘bu kadar sudan bir şey olmaz’ dedim. Dediklerimi tam olarak hatırlamıyorum. Beni itti. Annemin bulunduğu yatağa doğru itince, annemin idrar torbasına bastım ve içindeki idrar yere boşaldı. Ardından beni duvara yasladı. Yakamdan tuttu, bağırarak vurmaya devam etti. Kendimi korumak için elimi babamın ağzına doğru attım ancak bu da bilinçli yapılan bir şey değil. Can havliyle hareket ettim. Masada termos bardağı vardı. Onu alıp başıma geçirdi ve kırdı. Babama tokat atmadım. Arbede sırasında atmış olabilirim, kesin bir şey diyemem. Şikayetim devam ediyor. Beraatimi talep ediyorum” şeklinde konuştu.

“Annemin benden korkması mümkün değil”

Müşteki - sanık Muzaffer A.’nın avukatının “Görüntüler kim tarafından çekildi?” sorusunu cevaplayan Tuğba A., “Odada bulunan 3’üncü kişi annemdi. Kamera kaydını benim isteğim doğrultusunda annem yapmıştır” dedi. Mahkeme hakiminin, “Annen ve kardeşin arasındaki konuşmalarda görüntüleri senin zorla çektirdiğine dair iddia var” sözlerini yanıtlayan Tuğba A., “Dosyadaki whatsapp konuşmalarında aleyhime ibarelere yer verilmiştir. Bunlar yalandır. Annemin benden korkması mümkün değildir. Annemi ne korkuttum, ne yaraladım. Annemin video kaydına alması darp olayının ortalarında gerçekleşmiştir. Ben bir şey kurgulayarak anneme video çekmesini söylemedim” diye belirtti.

Hapis cezasına çarptırıldıkları takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağını isteyip istemedikleri sorulan müşteki - sanıklar, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istedi. Savunmaların tamamlanmasının ardından söz alan müşteki - sanık Muzaffer A. avukatı, sanık hakkındaki imza şeklindeki adli kontrol hükümlerinin ve duruşmalara katılma zorunluluğunun kaldırılmasını istedi. Duruşmada söz alan müşteki - sanık Tuğba A.’nın avukatı ise, şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, savunma için süre talep etti.

Mahkeme, anne Şefika A.’nın bir sonraki celse dinlenmesine ve müşteki - sanık Muzaffer A.’a ilişkin adli kontrol hükümlerinin ve duruşmaya katılma zorunluluğunun kaldırılmasa hükmetti. Taraflara savunmalarını hazırlamaları için ek süre veren mahkeme, duruşmayı 23 Haziran’a erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheli Muzaffer A. hakkında ‘Kasten yaralama’ suçundan 1 yıl 1 ay 15 günden, 3 yıl 4 ay 15 güne kadar ceza istendi. Babasından şiddet gördüğü iddia edilen Tuğba A.’ın da babasına karşı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde şiddet uyguladığı gerekçesiyle ‘Kasten yaralama' suçundan 4,5 aydan 1 yıl 2 ay 15 günde kadar hapsi talep edildi. İddianamede yer alan her iki şüpheli için de haksız tahrik indirimlerinin uygulanması talep edildi.

Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, baba hakkında öz kızına karşı ‘Cinsel taciz' suçundan takipsizlik kararı verilirken, babasını silahla tehdit ettiği iddia edilen Tuğba A. hakkında da yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi.

Mehmet Yusuf Melikoğlu - İrem Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sinop Sinop’ta Sultan 1. İzzettin Keykavus Paneli Sinop’ta, Selçuklu Sultanı 1. İzzettin Keykavus’un vefatının 805. yıl dönümü vesilesiyle panel düzenlendi. Sinop Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Cenk Demir’in moderatörlüğünde yapılan “Sinop Fatihi 1. İzzeddin Keykavus Paneli”nde, Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Zekiye Tunç ve Sarı Saltuk Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Muhsin Kahveci konuşmacı olarak yer aldı. Panele Sinop Vali Yardımcıları Taner Bolat, Ali Osman Bulat, kurum müdürleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Panelde, 1. İzzettin Keykavus’un hayatı, kişiliği ve liderlik özellikleri detaylı bir şekilde ele alındı. Ayrıca, Sultan 1. İzzettin Keykavus’un Türk-İslam tarihinde oynadığı kritik rol ve Sinop’un Selçuklu dönemi ile kazandığı tarihi miras hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. Panelin ilk konuşmacısı Muhsin Kahveci, Türklerin Anadolu’ya giriş süreci ve Selçukluların tarihi misyonu üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Kahveci, “Bizim tarihimizin geçmişine baktığımız zaman gökle kurgulandığını görebiliriz. Gök bizim tarihimizin belki de en önemli öğelerinden, hareket alanlarından bir tanesi. Orta Asya’dan defalarca göç etmek zorunda kalan soydaşlarımız, atalarımız çok yere göç etmişler. Sonra ne oldu da, günümüz bir anda Anadolu oldu? Bizim milletimizin tarihte oynadığı çok önemli roller var ama aziz Türk milletinin bir rolü var ki, Türk tarihinin gidişatını, sürecini çok önemli etkilemiştir. Onlar da Oğuzlar’dır. Oğuz atalarımız bugünkü Azerbaycan, Musul ve Kerkük, Halep ve Anadolu Türklüğünün, Rumeli Türklüğünün büyük bir bölümünü oluşturanlardır. Muhtemelen daha önceki yerlere giden Türklerin milli kimliklerini yitirdiklerini gören atalarımız yeni bir vatan yapacak coğrafya aradılar. Selçuklular ve Osmanlılar Türk tarihinin belki de en önemli devletlerinden birisi. Selçuklular bir toplumun nasıl vatanlaştırılacağını göstererek bize Anadolu’yu armağan etmişledir. Osmanlılar ise o vatanda nasıl klasik, yüksek seviyede bir medeniyet meydana getireceklerini ortaya koyup göstermişlerdir ve bize bir kültür medeniyet mirası bırakmışlardır” dedi.