Her gün yüzbinlerce kişinin yanından geçtiği, Marmaray Kazlıçeşme durağının yanında olan fabrikanın bacası ve birkaç duvarı günümüze kadar ulaşabilirken konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Araştırmacı Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay, “Burada bir çalışma başlatılıp yıkılan kısımların yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Buranın Osmanlı tarihini anlatan dokuma ve iplik müzesine dönüştürülmesi gerekiyor” dedi.
İstanbul’da Marmaray yolcularının Kazlıçeşme durağında gördükleri 135 yıllık fabrika bacası ve geriye kalan birkaç duvar, vatandaşların dikkatini çekiyor. Bazı vatandaşlar fabrika bacasını Marmaray ile ilişkilendirerek görsel olarak yapıldığını bile düşünürken, Kazlıçeşme Dokuma Fabrikası veya Yedikule İplik Fabrikası olarak bilenen tarihi yapının son durumu havadan çekilen görüntüler ile gözler önüne serildi.
Eskiden fabrikaya ait olan alan, şu anda İSPARK olarak kullanılıyor. Havadan çekilen görüntülerde ise fabrikadan sadece bacanın korunmuş olduğu gözüküyor. Geriye kalan birkaç duvarın olduğu bölge ise harabeye dönmüş durumda. İçinin çöplük haline geldiği fabrikada inceleme talebinde bulunan Araştırmacı arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay tarihi yapının Osmanlı tarihini anlatan dokuma ve iplik müzesine dönüştürülmesi gerektiğini ifade etti.
“Dokuma ve iplik müzesine dönüştürülmesi gerekiyor”
Fabrikanın büyük bir bölümü yıkıldığı için sadece birkaç duvarı ve bacasının ayakta kaldığını ifade eden Araştırmacı Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay, “Görenlerin duvarlardan ne olduğunu anlaması çok zor. Duvarlardan uzak kısımda sadece bir baca gözüküyor ama bunun da hangi yapıya ait olduğu anlaşılmıyor. Burada bir çalışma başlatılıp yıkılan kısımların yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Buranın Osmanlı tarihini anlatan dokuma ve iplik müzesine dönüştürülmesi gerekiyor. Bu yapı 2. Abdulhamid Han döneminde yapılıyor, dönemin önemli sanayi tesislerinden birisi olma özelliğini taşıyor. 1970 yıllara kadar çok önemli ihracatlar yapıyor daha sonra satışı için ilan veriliyor. Maalesef bir türlü alıcısı çıkmıyor. 1970 yılından sonra bir daha ilan verildiği görülmüyor ve yavaş yavaş yıkılmaya başlıyor. O büyük fabrikadan sadece birkaç duvar ve bacası günümüze ulaşmış durumda” diye konuştu.
Ahmet Faruk Sarıkoç