VOLEYBOL - 25 Ağustos 2012 Cumartesi 20:28

"Olağanüstü oyunla finale çıktık"

A
A
A
"Olağanüstü oyunla finale çıktık"

Genç Kızlar Voleybol Milli Takımı Antrenörü Gökhan Edman, “Bugün iki kere giden maçı geri çevirdik, beşinci seti de bence olağanüstü bir oyunla kazanıp finale çıktık” dedi.

SİNAN USLU-CEM GEÇİM

Genç Kızlar Avrupa Şampiyonasında Başkent Voleybol Salonu’nda oynanan yarı final karşılaşmasında Türkiye, Rusya’yı set skorlarıyla 3-2 yenerek finale çıkan ikinci takım oldu. Filenin Genç Sultanları’nın finaldeki rakibi ise Sırbistan oldu. Filenin Genç Sultanları finalde yarın (26 Ağustos) saat 14.00'da başlayacak maçta Sırbistan ile karşılaşacak. Üçüncülük maçında ise İtalya ile Rusya karşı karşıya gelecek.

Genç Kızlar Voleybol Milli Takımı Antrenörü Gökhan Edman, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, sahada mücadele eden oyuncuları kutladı.

“Biz her ne kadar kendi içimizde konuşurken disiplinimizi kaybediyoruz gibi gelse de bugün iki kere giden bir maçı çevirdik, beşinci seti de bence olağanüstü bir oyunla kazanıp finale çıktık" diye konuşan Edman, "Sahadaki mücadeleye bakınca ilk olarak oyuncularımı tebrik etmek geliyor. İkinci olarak da Rus antrenör Safronova’yı tebrik etmek geliyor içimden. Beklemediğimiz bir taktik planla karşılaştık, hissettikten sonra adapte olduk oyuna, oyunu istediğimiz duruma getirdik. Yine de hem seyirci baskısına hem bizim sahamızda oynamalarına rağmen çok iyi oynadılar. Özellikle Bibina ve Ilchenko bugün olağanüstü bir ortaya koydular" ifadelerini kullandı.

Edman, karşılaşmaya ilişkin şunları kaydetti:

"Çok büyük bir motivasyonla oynuyoruz. Duygularımızı kontrol edip hırsımıza yenilmediğimiz sürece taktik planımıza bağlı kalabiliyoruz. Çok istediğimiz zamanlar var o anlarda duygularımıza yenilmemiz lazım. O dengeyi oturtabilirsek yarın çok iyi bir final oynayacağımızı düşünüyorum. Bu maç grup maçına benzemez, Sırbistan maçının havası, her şeyi başkadır. Yarın sahada güzel bir mücadele ile kazanmayı diliyorum."

“KUPAYI KALDIRMAK İSTİYORUZ”

Takım kaptanı Damla Çakıroğlu ise, “Ev sahibi olunca bütün maçlar kazanılmıyor, keşke öyle olabilse. Biz elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı düşünüyorum. Hiçbir zaman geri de olsak da maçı bırakmadık. Rusya’yı da tebrik ediyorum çok iyi oynadılar” dedi.

Yarın turnuvanın son günü olduğunu belirten Çakıroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz ev sahipliği yaptığımız bu Avrupa Şampiyonası’nda seyircilerin de desteğiyle şampiyon olmak istiyoruz. Şampiyonluk kupasını bizi destekleyen ve bize inanan herkes için kaldırmak istiyoruz.”
Ceylan Arısan, “Biz birbirine kenetlenmiş ve kendine inanan bir takımız. Hiçbir zaman mücadeleyi bırakmıyoruz. Finalde de ne olursa olsun mücadeleyi hiçbir şekilde bırakmayacağız. Geçen sene Yıldız Kızlar Takımı’yla şampiyon olmuş ve tarih yazmıştık. Önemli olan şampiyon olmak, tek yürek sahaya çıkacağız. Ankara seyircisini bekliyoruz” dedi.

Çağla Akın, “İyi bir oyun oynadık, yarın çok çok daha iyisini oynayacağız. Maçın Sırbistan’la olması ayrı bir hırs katıyor bize. Yarın da geçen seneki gibi şampiyon olmak istiyoruz” diye konuştu.
Ece Hocaoğlu, şöyle konuştu: “Türkiye’nin daha önceki en iyi derecesi üçüncülüktü. Biz bunu geçtik. En kötüsü ikinciyiz ama bu bize yetmiyor, kupayı istiyoruz. Çok iyi bir geri dönüş yaptık. Yarın daha iyi bir oyunla kupayı, kaldırıp, Türkiye’ye armağan etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

RUSYA CEPHESİ

Rusya takımı antrenörü Svetlana Safronova açıklamasında, “Maça çok iyi başladık, kazanabilirdik ama son anlarda çok hata yaptığımız için yenildik. Türk takımı da çok iyi oynadı” dedi.
Türkiye’nin evinde oynamasının maçı daha da zorlaştırdığını belirten Rus antrenör, “Taraftarla çok iyiydi. Oyuncularımız çok panik yaptılar. Belki bizim sahamızda oynamış olsaydık biz de yenerdik. Son seti zaten oynamayadık” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa İki tekerlekliler Hollanda’da ilk sıraya yerleşti, Fas ve Irak’ta hızlandı Türkiye’nin geçen yıl iki tekerli kara taşıtları ihracatında Hollanda 21,7 milyon dolarla ilk sıraya yerleşirken, oransal olarak Fas ve Irak en fazla ihracat artışı yakalanan ülkeler oldu. Edinilen bilgiye göre, Türkiye, 2024’te120 ülkeye iki tekerlekli (bisiklet, motorlu bisiklet ve motosiklet) taşıt sattı. Önceki yıla göre ihracat 86 milyon dolardan 76 milyon dolara gerilese de bazı ülkelere yönelik artışlar dikkati çekti. Türkiye, geçen yıl 28 ülkeye 100 bin doların üzerinde, 9 ülkeye 1 milyon doların üzerinde ve Hollanda, Finlandiya ve Almanya’ya ise 10 milyon doların üzerinde ihracat gerekleştirdi. İtalya, Almanya, Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinde azalma yaşanırken Hollanda’ya ihracat 17,5 milyon dolardan yüzde 24 artışla 21,7 milyon dolara çıktı. 2023’te en fazla ihracat yapılan ülkeler sıralamasında birinci olan Finlandiya’ya ihracat, 19,7 milyon dolardan yüzde 2,8 azalmayla geçen yıl 19,1 milyon dolara düştü. Buna göre, Finlandiya ikinciliğe gerilerken Hollanda, 21,7 milyon dolarla Türkiye’nin en fazla iki tekerlekli taşıt ihraç ettiği ülkeler arasında ilk sıraya yerleşti. Miktar olarak en fazla ihracat artışının yaşandığı diğer ülke Romanya oldu. Geçen yıl bu ülkeye ihracat 3 milyon 746 bin dolardan yüzde 68,7 artışla 6 milyon 320 bin dolara çıktı. Oransal açıdan değerlendirildiğinde ise en fazla ihracat artışı Fas ve Irak’a yönelik oldu. Fas’a 437 bin dolarlık ürün satıldı ve yüzde 455’lik bir artış yakalandı. Irak’a ihracat ise 103 bin dolardan yaklaşık 400 bin dolara ulaştı ve yüzde 286,8’lik bir yükselişe imza atıldı. Türk ihracatçıları, bazı noktalarda daralan satışlarını yeni pazarlara yönelik yaptıkları girişimlerle artırmaya çalıştı.
Bursa Bursa’da planlanan arazilerin imara açılmaması daire fiyatlarını yukarı çekiyor Bursa’da yeni imar alanlarının açılmaması gayrimenkul fiyatlarını zirveye çıkardı. Yeni ev almak isteyenler fiyatların yüksekliği sebebiyle kara kara düşünürken, uzmanlar daha önce konut planlaması yapılan alanlarda binlik imar uygulamalarının geciktirilmemesini istiyor. Gayrimenkul Uzmanı Özkan Aydemir, fiyatların yüksek olmasından dolayı yatırımcıların artık 1+1 veya 2+1 daireleri tercih ettiğini ifade etti. Daire fiyatlarının milyondan başlamasıyla artık insanların dubleks, 4+1 veya 3+1 gibi daireler değil, 1+1 veya 2+1 gibi küçük dairelere yöneldiğini belirten Elfi Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Aydemir, “1+1 veya 2+1 dairelerin daha yoğunlukta satıldığını görmekteyiz. İnşaat maliyetlerinin artmasıyla birlikte ortalama dairelerin maliyetlerinin 2,5-3 milyon liraya kadar çıktığını görmekteyiz. Bu da yatırım yapacak ya da gayrimenkul alacakların biraz daha minimal, küçük dairelere yönelmesine sebep oldu. Çünkü Bursa özeline baktığımız zaman, Nilüfer bölgesinde 2+1 dairelerin 5 milyon civarına çıktığını ve 3+1 dairenin ise 8,5-10 milyon gibi rakamlara çıktığını görmekteyiz. Bir dairede bir odanın maliyetinin en az 2,5 lira arasında arttığını görmekteyiz. Son yıllarda boşanma oranının artması, tek yaşayanların yoğunlukta olması 1+1 ve 2+1 fiyatlarına da etki yapıp bu tarz dairelerin daha çok satılmasına sebep olmaktadır” dedi. “Arazilerin imara açılmaması, daire fiyatlarını yükseltiyor” Bursa’nın son 10 yılını değerlendiren Aydemir, “Zamanında belli bölgeler imar açıldı. Çok küçük metrekarelerde imara açılan bölgeler oldu. 20 yıldır gecikmiş 1/5000’lik planda olan konut bölgeleri var. Bunların açılmaması sektörü sıkıntılı sürece itti. Çünkü halihazırda arsaların 2016 yılından bugüne kadarki artış hızlarını gördük. Bunların da inşaat maliyetlerine etkilerini de gördük. Son 4 yıl içerisinde herkes inşaat maliyetlerinin arttığını söylüyor. Bunun en büyük etkenlerden birisi arsa maliyetleridir. İmarlı bölgelerin mutlaka önümüzdeki yıllarda artması ve yeni imarların açılması gerekiyor. Eğer açılmadığı takdirde daire fiyatlarının yukarı doğru çıkacaktır. Sosyal konutlara ve belli bir seviyenin altındaki rakamlardaki konutlara erişimin de zorlaşacağını öngörmekteyiz” diye konuştu. “TEKNOSAB’a yakın bölgelerin imara açılması şart” Türkiye’nin en büyük sanayi bölgelerinden biri olan TEKNOSAB’ın faaliyete geçtiğini belirten Aydemir, “Burada şu anda 4 bine yakın çalışan var. 2027 yılına kadar buradaki çalışan sayısının 40 bine dayanacağı söyleniyor. Şimdi bu bölgeyi yakın bölgenin imara açılması gerekiyor. Çünkü, ulaşımla ilgili Hasanağa ve Göçmen Konutları bölgesi ve Bursa girişinde şimdiden trafik yoğunluğu oluştuğunu görmekteyiz. Bursa’da önümüzdeki yıllarda da 5 yıllık sürece baktığımızda yeni imarlı bölgelerin açılması, ulaşım akslarını biraz daha hafifletecektir. Çünkü çalışan kesimleri Yıldırım’dan, Osmangazi’den, Nilüfer bölgesine taşıyoruz. Burada sosyal konuta erişimin zorlaşması ve yeni imarlı bölgelerin açılmaması vatandaşları ulaşım konusunda da büyük bir sıkıntıya sokacaktır” dedi.
Ankara ABB Yavaş’tan Akpolat’ın gözaltına alınmasına tepki: "Akpolat’ın gözaltına alınması hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaşmamaktadır" Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın gözaltına alınmasına tepki göstererek, "Akpolat’ın gözaltına alınması hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaşmamaktadır" dedi. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında Balıkesir’de gözaltına alındı. Akpolat’ın "Suç örgütüne üye olma", "ihaleye fesat karıştırma" ve "haksız mal edinme" suçlarından gözaltına alınmasına tepki gösteren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Akpolat’ın gözaltına alınmasının hukun üstünşüğü ilkesi ile bağdaşmadığını söyledi. Yavaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Demokrasilerde halkın iradesini temsil eden seçilmiş yöneticilere yönelik işlemler, hukuk devleti ilkesi ve adaletin tarafsızlığına uygun şekilde yürütülmelidir. Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’ın sabah operasyonuyla gözaltına alınması, demokratik teamüller ve hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaşmamaktadır. İfade vermek için çağrılabilecek bir kişinin bu şekilde gözaltına alınması, adaletin şaibeye mahal bırakmaması gerektiği gerçeğiyle çelişmektedir. Adalet her şartta herkes için adil ve eşit bir şekilde işletilmelidir."
Bursa Sosyal medyada trend olan akım çocukları tehdit ediyor İzmir’de geçtiğimiz hafta 11 yaşındaki bir çocuğun sosyal medyada trend olan kolonya yakma akımını uygulamak isterken hayatını kaybetmesi, sosyal medyadaki bazı akımlarının çocuklar üzerindeki tehlikelerini bir kez daha gözler önüne serdi. Bursa Şehir Hastanesi Çocuk Yanık Sorumlusu Doç. Dr. Sabriye Dayı, kolonya yakma akımının hayat boyu kalıcı sakatlıklara, hareket kısıtlığına ve ölümlere yol açabileceğinin altını çizerek ailelerin yanıcı maddeleri çocuklardan uzak tutmaları gerektiğine dikkat çekti. Ailelerin çocukları tehdit eden bu akımların farkında olmadığını belirten Doç. Dr. Sabriye Dayı, “Ailelerimiz çocuklarının ellerindeki telefonla arkadaş gruplarıyla paylaştıkları şeyin çok masum olduğunu düşünüyor. Ancak bu sosyal medyadan kaynaklanan taklit etme ve merak duygusunu arttırıcı olaylarda çocuk bunları aynen uygulamaya çalışıyor. Merak ediyor ve video çekmeye çalışıyor. ’Çakmak nasıl yanıyor’, ’kolonya dökersek nasıl yanıyor’, ’kazağınızın bir tarafını çakmakla tutuşturursanız nasıl yanıyor.’ Bunlar sosyal medyada video olarak gösteriliyor. Çocuk da aynısını tekrar etmek istiyor. Aynısını tekrar ettiği zaman ne yazık ki küçük bir yanıkla kurtulamıyoruz. Oldukça derin ve çok fazla ameliyat yapılmasını gerektirecek sonuçlarla karşılaşıyoruz. Bu hastalarımız kalıcı izler, kalıcı sakatlıklar ve hareket kısıklıklarıyla bize gelmiş oluyorlar” dedi. "Çocuğun merak duygusuna hitap ediyor" Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi’ne her ay bu konuyla ilgili ciddi yanıkları olan çocukların geldiğini ve ölümle sonuçlanabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Dayı, “Aileler ve okuldaki öğretmenlerin de bu konuda çok hassas olması ve üzerinde durması gerekiyor. Sosyal medyanın çok masum olmadığını, çocuğun merak duygusuna hitap ettiğini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız” şeklinde konuştu. "Yanıcı maddeleri çocuklardan uzak tutun" Çocukları tehlikeli akımdan korumanın yöntemlerini sıralayan Doç. Dr. Dayı, “Evde yanıcı maddelerin bulunmaması önemli. Çocukların sosyal medyada belirli hareket alanlarının ve girebilecekleri internet sitelerinin de kısıtlanmış olması ayrıca önem kazanıyor. Ailelerin bu tür konuları anlatırken kendi aralarında şaka ile anlatmaları bile çocuklar için ayrıca taklit edilmesi gereken bir durum haline dönüşebilir. O nedenle aile bireylerinin aralıklarla bir psikolog yardımı alması faydalı olabilecektir” diye konuştu.