SPOR - 02 Mayıs 2023 Salı 12:04

Marek Hamsik: 'Trabzonspor'un önü açık'

A
A
A
Marek Hamsik: 'Trabzonspor'un önü açık'

Trabzonspor'un Slovak oyuncusu Marek Hamsik, geleceğinden daha çok Süper Lig'de kalan 7 maça odaklandığını söyledi. Hamsik, artık Trabzonspor'un geleceğini düşündüğünü ve takımın önünün açık olduğunu da belirtti. Yıldız futbolcu, sözleşmesiyle ilgili olarak ise kulüple bir görüşmesinin olmadığını belirtti.

Trabzonspor'un tecrübeli futbolcusu Marek Hamsik, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde antrenman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bugün çok kötü bir haberle uyandıklarını belirten Hamsik, "Fotoğrafçımız Alaattin Kazancı'nın vefat haberini aldık, hep beraber çok üzgün olduğumuzu ve kendisini çok sevdiğimizi, bu zor günlerinde ailesinin de yanında olduğumuzu söylemek isterim" şeklinde konuştu.

"Sadece 7 maçı düşünüyorum"

Hamsik, takımdaki geleceğiyle alakalı olarak, "Uzun bir aradan sonra ilk 11'e dönmek benim için de çok güzeldi. Sahada olmanın tadını çıkarmaya çalıştım. Benim tek düşündüğüm önümüzdeki 7 maç. Trabzonspor formasıyla şu an tek düşündüğüm bu. En iyisini yapmak istiyorum kalan haftalarda. Sezon sonunda ailemle birlikte güzel tatilde olacağız ama şu an tek düşündüğüm kalan 7 maç" ifadelerini kullandı.

"Bu değişimler kolay değil"

Geçen sezon ve bu sezon yaşanan süreci de değerlendiren başarılı futbolcu, "Trabzonspor'da geçirdiğim 2 yılın benim için çok özel olduğunu söyleyebilirim. İlk şampiyonluğumu burada kazandım. Şehir olarak da takım olarak da burası Napoli'ye çok benziyor. Kulüp olarak da benziyor. Benim için Trabzonspor'da geçirdiğim bu iki yıl kariyerim açısından özel anlam taşıyor. Bu sezon işler bizim istediğimiz gibi gitmedi. Ne takım, ne hocalarımız takımın içinde bulunduğu durumdan mutlu değil. Futbol böyle bir oyun maalesef, bazen işler istediğiniz gibi gitmeyebiliyor. Bizim yapmamız gereken çok çalışmak, işleri daha iyi bir hale getirmek. Ben bunu yapmaya çalışıyorum. Şu an 35 yaşındayım, her gün fazla çalışarak daha iyi bir insan, daha iyi bir futbolcu olmak ve kulübüme aynı şekilde hizmet ederek, kulübümün de daha iyi bir kulüp olması için çabalıyorum. Çalışmalarım buna yönelik. Bu değişimler kolay değildir. Bu sezon sizlerin de bildiği gibi hoca değişimleri yaşadık. Büyük değişimler de yaşadık. Trabzonspor gibi bir kulüpte bu değişimleri yaşamak çok kolay değildir. Yeni hocamız var. Yeni hedeflerimiz var. Bizim yapmamız gereken tek şey geleceği inşa edebilmek adına daha çok çalışmak. Sadece geleceği düşünüp iyi işler çıkarmak için çabalamayız" cümlelerine yer verdi.

Marek Hamsik: 'Trabzonspor'un önü açık'

"Futbola odaklanmış ve onu düşünen bir insanım"

"Trabzonspor'un efsanelerinden biri olmak benim çok mutlu ediyor" diyen Marek Hamsik, "Eğer iki yıllık süreçte bunu başarabildiysem, ben de kendimi çok mutlu hissederim. Çünkü bu isimler arasında kendi ismimi yazdırabilmek benim açımdan çok büyük bir mutluluk olur. Benim futbol akademim var. Bu futbol okulunda 400 genç oyuncu futbol oynamaya devam ediyor. Futboldan sonra kendimi buna adayabilirim. Aslında benim futbol kariyerim bir yolculuk üzerine geçti. Genç futbolcu adaylarına hem bilgilerimi hem duygularımı hem futbola bakış açımı paylaşıp, benim öğrendiklerimle onlara bir şeyler katabilmeyi düşünüyorum. Ben futbola odaklanmış ve onu düşünen bir insanım. Şu an tek odaklandığım nokta Trabzonspor'un sezon sonuna kadar oynayacağı maçlar sonrasına bakacağız" dedi.

"Trabzonspor'un önünün daha açık olduğunu söyleyebilirim"

'Geçtiğimiz sezonki Trabzonspor ile bu sezonki Trabzonspor arasındaki farkı nasıl yorumlarsınız?' sorusuna ise Hamsik, "Sezon başından beri belli sıkıntılar yaşadığımız bir gerçek. Öncelikle bu yaşanan sorunlarla alakalı olarak Şampiyonlar Ligi'nden bahsedebiliriz. Buraya katılabilmek bizim için çok önemli bir hedefti. Hem futbol anlamında hem de finans yönünde takımımıza çok büyük katkısı olacaktı ama maalesef buna katılamadık. Sezon başına bakarsanız eğer çok kötü başlamadık. Süper Kupa'yı kazandık. Spor Toto Süper Lig'de sezon başı kötü bir durumda değildik. İyi bir durumdaydık. Sonrasında gelen yoğun maç trafiğinde istediğiniz sonuçları elde edemeyince ve antrenman yapma fırsatı da bulunmadığınızda bu işler tabii ki daha zor bir döneme giriyor. Bizim de uzun süren bu zor dönemlerin etkisinde kaldığımızı söyleyebilirim. Kolay olmuyor. Başkan değişikliği ve hoca değişiklikleri yaşandı. Taktiksel değişimler yaşandı. Bu durumlar tabii ki hiçbir takım için kolay değil, bizim için de kolay olmadı. Şu an baktığınızda daha stabil bir hale geldiğimizi söylememiz mümkün çünkü yeni bir başkanımız var. Uzun yıllar kontratı olan hocamız var. Son iki haftadır da beraber yaptığımız antrenmanlarda yeni metotlar görüyorsunuz. Yeni bir anlayış görüyorsunuz. Artık Trabzonspor'un önünün daha açık olduğunu söyleyebilirim. Trabzonspor geleceği düşünüyor. Tek odak noktamız iyi bir geleceğe sahip olabilmek" cevabını verdi.

"Sakatlıklar futbolun parçası"

Sakatlıkların futbolun bir parçası olduğuna vurgu yapan Slovak futbolcu, "Trabzonspor gibi büyük kulüpler 20-25 tane çok iyi oyuncuya sahip olurlar ve bu oyuncularla beraber oynarlar. Biri eksikse yine onun gibi kaliteli bir oyuncuya sahip olurlar. 1 ya da 2 oyuncunun olmaması çok fazla bir şeyi değiştirmez. Çünkü her zaman orda oynamaya hazır başka oyuncular olabilir. Futbol sakatlıkların içinde olduğu bir oyun. Her zaman ilk 11'de iyi oyuncularınızla oynamak mümkün olamayabiliyor. Eksik olan oyuncularınız yerine oynayabilecek kaliteli ayaklarınızın da olması gerekiyor. Ben böyle düşünüyorum" diye konuştu.

"Dünyanın en mutlu babası olurum"

İki çocuğunun geleceğiyle ilgili olarak ise Marek Hamsik, "Çok şanslıyım. İki oğlum da çok yetenekli. Onlar için bazı şeyleri konuşmak için çok erken. Biri 11, biri 13 yaşında. Gelişebilmek için vakitleri var. Gelecekte neler yapabileceklerini, nerelerde olabileceklerini konuşabiliriz ama bahsettiğimi gibi şu an sadece yetenekli oyuncular ama iyi çalışırlarsa, iyi birer futbolcu olacaklarını düşünüyorum. Eğer bir gün Trabzonspor'da oynama fırsatı bulurlarsa ben de kendimi dünyanın en mutlu babası olarak hissederim. Benim geleceğimle ilgili olarak ise kendimi hoca olarak görebiliyorum ama bu altyapılarda mı olur, A takım düzeyinde mi olur, buna şu an yanıt verebilmek kolay değil" değerlendirmesinde bulundu.

"Napoli'nin şampiyon olması beni çok mutlu ediyor"

İtalya Serie A'da Napoli'nin şampiyonluğa ulaşmasından dolayı çok mutlu olduğunu belirten 35 yaşındaki futbolcu, "Kutlamalara katılmak çok mümkün gözükmüyor. Trabzonspor'da oynamaya devam ediyorum. Antrenmanlara devam ediyorum. Napoli'nin 33 yıl sonra şampiyon olacak olması beni de çok mutlu ediyor. Çünkü Napoli geçmişte zor dönemler yaşadı. Gelecek şampiyonluk sonrasında şehirde aylar sürecek kutlamalar olacaktır. Trabzonspor'da maçlara katılacağımdan ve antrenman yapacağımdan dolayı orada olmam çok mümkün gözükmüyor" açıklamasını yaptı.

"Sözleşmemle ilgili bir görüşmem olmadı"

Hamsik, bordo-mavili takımla sözleşmesine ilişkin de şunları söyledi:

"Sözleşmem devam ediyor. Dolaysıyla herhangi bir görüşmemiz olmadı. Önemli olan bu görüşme değil, Trabzonspor'un daha iyi yerlerde olabilmesi. Önemli olan Trabzonspor'un şu an stabil olması ve geleceği umutla bakabilmesi. Trabzonspor, bu sezon sonrası yine büyük bir inşa dönemiyle birlikte geçen sezonki başarıları tekrarlayıp hem de Avrupa'da başarılı olabilmek için çalışıyor. Önemli olan konu bu."

Gökmen Şahin - Ozan Köse

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İsrail Konsolosluğu önünde hareketli dakikalar: Pompalı tüfekle havaya ateş ederek eylem yaptı Beşiktaş’ta bulunan İsrail Konsolosluğu önünde kimliği belirlenemeyen bir kişi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için pompalı tüfekle havaya ateş açtı. Uzun süre direnen eylemci, özel harekat polislerinin uyarı ateşi sonrası teslim oldu. Gözaltına alınan eylemci, Beşiktaş Güvenlik Büro Amirliği’ne götürüldü. Olay, saat 00.20 sıralarında Beşiktaş Levent Mahallesi Talatpaşa Caddesi İsrail Konsolosluğu’nun bulunduğu binanın önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek isteyen ismi belirlenemeyen bir kişi, konsolosluk binasının önünde pompalı tüfekle havaya 5-6 el ateş açarak silahlı eylem yaptı. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. Direnen şahsa özel harekat polisi operasyon düzenledi Polis ekiplerine uzun süre direnen şahıs, teslim olmayınca özel harekat polisleri, eylemciyi yakalamak için operasyon düzenledi. Özel harekat polisinin havaya ateş etmesiyle şahıs, silahını bırakarak polislere teslim oldu. Polislere teslim olan eylemci gözaltına alınarak Beşiktaş Güvenlik Büro Amirliği’ne götürüldü. Olay yeri inceleme ekipleri, olay sonrası çevrede incelemelerde bulundu. Yaşanan olayda ölü ve yaralının olmadığı öğrenildi.
İzmir İzmir’de ilaçlama yapılan binada 1 bebek hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde haşere ilaçlaması yapılan binada yaşayan 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetti. Meydana gelen acı olayda bebeğin anne ve babası ile birlikte bir apartman sakini de hastaneye kaldırılırken, ilaçlama firması çalışanı 3 kişi gözaltına alındı; olayın yaşandığı apartman ve yandaki 2 apartman da tahliye edildi. 12 Kasım Salı günü ilçeye bağlı Kahramanlar Mahallesi 1413 Sokak’ta bulunan bir apartmanda ilaçlama çalışması yapıldı. Binanın ilaçlanmasının ardından bazı apartman sakinleri dün öğle saatlerinde rahatsızlanarak durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan araştırmada apartman sakinlerinden 1 yaşındaki erkek bebek T.A.K.’nin zehirlenerek hayatını kaybettiği tespit edildi. Bebeğin annesi R.K., babası R.K. ve apartman sakinlerinden G.U. da sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. İlaçlamadan etkilenen apartman sakini G.U.’nun tedavisine Alsancak Devlet Hastanesinde devam edildiği, vefat eden bebeğin babası R.K. ve annesi R.K.’nin de tedavilerinin ardından taburcu olduğu öğrenildi. Çevre binalar tahliye edildi İzmir Valiliği tarafından olayla ilgili yapılan açıklamada, söz konusu apartman ile yandaki 2 apartman tahliye edilerek, tahliye edilen vatandaşlara valilik tarafından geçici barınma imkanı sunulduğu, ayrıca AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekiplerince ilaçlama yapılan bölgede havalandırma çalışmalarına başlandığı bildirildi. Olayın yaşandığı apartmanı ilaçlayan firmanın 3 personelinin gözaltına alındığı öğrenilirken olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Ankara Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”