Trabzon’da yaşayan 41 yaşındaki Rabiye Demirci ve 42 yaşındaki Lokman Demirci, üçüncü çocuklarını kucağına almaya hazırlanırken gittikleri doktor kontrolünde bebeklerinin kalbinin sol bölümünde gelişim eksikliği olduğunu öğrendi. Doktorların dikkatle takip ettiği süreç sonrası Bedirhan bebek dünyaya gelirken, tedavi için aile İstanbul’daki Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geldi. Burada yapılan tetkikler sonrası bebeğin durumu heyet toplantılarında defalarca değerlendirildi. Sonrasında ameliyat kararı alındı ancak günü geldiğinde bebeğin durumunun kritik olmasından dolayı ameliyat kararından vazgeçildi. Yoğun mesai harcayan Çocuk Kalp Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Nihat Çine ve hastane ekibi süreci yeniden değerlendirirken, Bedirhan’ı hayatta tutabilmek için tüm hesaplamalar yapıldı. Yeniden ameliyat kararı alındı ve 4 saat süren operasyon başarılı geçti. Ardından kritik olan süreçlerin de atlatılmasıyla minik bebeğin kalbinin sıkıntılı bölümü de çalışmaya başladı. Tüm ekibi mutlu eden gelişmeler sonrası aile de büyük sevinç yaşadı. Yaklaşık 4 aylık sürecin ardından Bedirhan bebek taburcu edilirken, İstanbul’a kontrole gelen aile yaşadıkları zorlu süreci anlattı. Doç. Dr. Nihat Çine de nadir bir vaka olduğunu ifade ettiği hastasının durumuna ilişkin bilgi verdi.
Bedirhan bebeğin ameliyat sürecinde birçok kez değerlendirme yaptıklarını ve bu süreçte planladıkları ameliyatı bebeğin kritik olan durumu nedeniyle iptal ettiklerini anlatan Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Nihat Çine, “Şehir dışından bize ulaşmıştı, ilk geldiğinde kalbimizin yarısı gelişimini tam tamamlamamıştı. Yarım kalple yaşıyor gibi ifade edebileceğimiz sınırda bir gelişime sahip kalbi vardı. Bu bebeklerde bütün tetkikleri tamamladıktan sonra bir karar vermemiz gerekiyor; kalbin iki tarafını da kullanabilecek mi kullanamayacak mı diye. Bedirhan’ın durumu tamamen sınırda, kalbinin yarısını ancak kullanabilir gibi de gözüküyordu. Kalbin iki boşluğunu kullanma fırsatını verebilir miyiz diye çaba sarf ettik. Bedirhan’da hep arada kalıyorduk. Bunun için dünyanın kullandığı bazı hesaplama skorlamaları var, onları dahi yaptığımızda yine bizi arada bırakacak sonuçlara ulaştık. İlk konsey kararlarımızın sonucunda ameliyata alıp, ameliyatta değerlendirip bir sonuca gitme kararı almıştık. Ameliyat günü yeniden değerlendirip kafamıza takılan bazı sonuçları daha iyi irdeleyip Bedirhan için daha iyi olabilecek bir sonuca ulaşalım diye o gün ameliyatı bırakıp, iptal edip tekrar konseyde tartışmak üzere gün ayarladık” diye konuştu.
“Bu vakalar daha nadir, bu tabloyla yaşaması mümkün olmuyor”
Bedirhan bebeğin nadir bir vaka olduğunu söyleyen Doç. Dr. Nihat Çine, “Bizim için kritik bir süreçti, çünkü ameliyata girdiğimizde çok fazla zamanımız olmuyor. Kalp, akciğer makinesine bağlanıyor ve kalbi durduruyoruz, süremiz çok kısıtlı. Hemen karar vermemiz gerekiyor, dolayısıyla öncesindeki kararlarımız bizim için çok önemli oluyordu. Gelişmemiş ve gelişimini henüz tamamlamamış yapılara müdahale edebilirsek, oralarda bir serbestlik sağlayabilirsek Bedirhan’ın kalbinin iki tarafını da kullanma şansının olabileceği kararına vardık. Tartışıp karar verme süreci 17 gün sürmüş, ameliyatımız da bizim için bir o kadar önemli ve stresliydi, ameliyat 4 saat kadar sürdü. Kalbin sol tarafını kullanabilmesi için düşündüğümüz detay, cerrahi teknikleri yaptıktan sonra ilk gün adaptasyon için çok önemli, sonrasında da kalbin sol tarafının nasıl yanıt vereceğiyle ilgili bir süreç yaşadık. Minik bebeğimiz o aşamada bize çok destek oldu, var gücüyle çalıştı diyeyim. Her geçen gün daha iyiye gitmesi bizi de motive etti. 1 ayın sonucunda artık kalbin sol tarafının da yeterli pompa gücüne ulaştığı ve diğer taraf gibi vücuda yeterli kanı pompalayabildiğini gördükten sonra artık rahatlamaya başladık. Tamam, adapte oldu, bu işi artık kotardı dedik. 89 günü yoğun bakımda geçti. Bu gibi vakalarımız daha nadir oluyor. Operasyon yapılmasaydı kalbin tek tarafının olması, kapakları çok sıkıntı, hem kaçak hem darlık var, kalbe aşırı bir yük bindiriyor. Tabii ki akciğerleri de kötü yönde etkileyecek, ilerleyen zaman içinde hem kalp hem akciğerler, dolayısıyla diğer organlar kötü yönde etkileneceklerdi. Bu tabloyla yaşaması mümkün olmuyor, olmadığı için bu durumlarda ameliyat gerekiyor” dedi.
Hasibe Karadağ - Emre Baba