POLİTİKA - 10 Nisan 2017 Pazartesi 11:54

Gökçek'ten 'kontrollü darbe' iddiasına ilişkin açıklama

A
A
A
Gökçek'ten 'kontrollü darbe' iddiasına ilişkin açıklama

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "kontrollü darbe" iddialarına ilişkin, “Bu kontrollü darbe işinin arkasında FETÖ var. FETÖ’den gelen talimat neticesinde bu söylemi yaymaya başladılar'' dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın katıldığı İzmir mitinginin muhteşem olduğunu belirten Gökçek, “Herhalde İzmir tarihinin en büyük kalabalığı. İstanbul’da Sayın Devlet Bahçeli’nin mitingi vardı. 'Evet'çilerin 2 muhteşem mitingi, bizi çok mutlu etti. Bugün 25 ilçenin AK Parti Gençlik Kollarının yönetimleriyle bir araya geldim. Müthiş coşkuluydu. Bunlar siyasi keyifler. Onun haricinde Osmanlıspor, Kayserispor’u 4-1 yendi, Ankaragücü Tuzla’yı şampiyonluk yolunda 2-1 yendi. Dolayısıyla iki ayrı galibiyet. Bu da ayrı bir keyif verdi” ifadelerini kullandı.

"Yüzde 60 barajını inşallah aşacağız"

Referanduma az bir süre kaldığı için anket sonuçlarının yasak olması nedeniyle tam oran veremeyen Gökçek, “Şu anki mücadele; 'evet'çiler yüzde 60’ın üzerine çıksınlar mı çıkmasınlar mı?' mücadelesi. Ben inanıyorum ki, son anda sandık başında karar verenlerle, yüzde 60 barajını inşallah aşacağız. Yüzde 60’ı aşarsak, yüzde 20’lik fark, Batı'nın suratına tokat olacak inşallah” şeklinde konuştu.

"Cumhurbaşkanlığı sistemine neden evet denilsin?" sorusuna Gökçek, Türkiye’nin bölünmesi ve parçalanmasını isteyen düşmanlar "hayır" dediği için "evet" verilmesi gerektiğini vurguladı.

“İstikrarın en büyük adresi, Erdoğan oldu"

Türkiye’de istikrarın ve büyümenin devam etmesi için "evet" verilmesi gerektiğini belirten Gökçek, Türkiye’de yapılan çalışmalardan örnekler verdi. Gökçek, şunları kaydetti:

“Önceden sadece Kırıkkale silahlarımız vardı. Şimdi uçağımızı, modern silahlarımızı yapıyoruz. Duble yollar, hızlı trenler, yakacağınız yok yakacak geliyor, gıdanız yok gıdanız geliyor. Önceden bunların hangisi vardı Allah aşkına. Ben belediye başkanı olduğumda Ankara’da 350 bin araç vardı, şu anda 2 milyon 200 bin araç var. Bu kalkınma olmasa, bu araçlar nereden gelecek? Aldık gidiyoruz, gidiyorsak da bu istikrar sayesinde oldu. Bu istikrarın da kabul etmek gerekir ki en büyük adresi, Recep Tayyip Erdoğan oldu.”

“Kim böyle hakaret ediyorsa yüzde 100 kaybediyordur”

Referandum sürecinde "hayır" cephesinden kendilerine hakaret edildiğini de belirten Gökçek, “Biz kimseye hakaret etmiyoruz. CHP’de müthiş hakaretler var. Hüsnü Bozkurt çıktı, 'Hepinizi İzmir’e dökeriz' dedi. Çok terbiyesizce bir laf etti. Olmaz, yani üslup değil. Tuncay Özkan’ı da kişisel olarak severim. O da çıkıyor, mikrofonda ‘it herif’ diyor” dedi.

Gökçek, siyasette kaybedenin sinirlendiğini, sövdüğünü, hakaret ettiğini ifade ederek, "Bakın kim böyle hakaret ediyorsa, yüzde 100 kaybediyordur” değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa ülkelerinin engellemelerinin de ekonomik nedenlerden kaynaklandığını ve bir Haçlı zihniyetinin hakim olduğunu savunurken, FETÖ’nün, yurtdışındaki siyasetçileri ve gazetecileri parayla satın aldığını söyledi.

"Kontrollü darbe" iddiası

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, kontrollü darbe iddiasıyla ilgili olarak ise Gökçek, “Bu kontrollü darbe işinin arkasında FETÖ var. FETÖ’den gelen talimat neticesinde bu söylemi yaymaya başladılar. Hatta daha önce bu FETÖ’nun kendisinin söylemidir” açıklamasında bulundu.

Dış politikadaki gelişmeler hakkında da açıklamalar yapan Gökçek, Amerika ve Rusya ile olan ilişkiler için şöyle konuştu:

“Amerika’ya ne derece güvenilir bilmiyorum, her geçen gün politikalarını değiştiriyorlar. Bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya kendi menfaatleri için çatışırken, bizim söylediğimiz doğrular, arada kayboluyor. Zaman zaman çatışıp, barışıyorlar. Bu noktada kime güvenileceğini zaman gösterecek. Bizim her ikisine de eşit davranmamız gerekecek. Bugüne kadar Amerika, Obama döneminde bizim aleyhimize hareket ediyordu, Trump dönemi, ümit ediyorum öyle olmasın. Rusya ile ilişkilerimizi düzelttik, umarım bozulmasın. Ama PYD’yi kim desteklerse desteklesin, biz bunu tasvip etmeyiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Uraloğlu: “Yap-İşlet-Devret aynı zamanda bir finansman ve yapım modelidir” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Yap-İşlet-Devret aynı zamanda bir finansman ve yapım modelidir” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2025 yılı bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldü. Bakan Uraloğlu, sabah saatlerinde başlayan komisyon görüşmelerinde önce sunum yaptı. Sunumda Bakan Yardımcıları ve üst düzey bürokratlar da hazır bulundu. Bakanın sunumun ardından milletvekilleri, bütçeye ilişkin eleştirilerini ve görüşlerini dile getirdi. Vekillerin konuşmalarının ardından milletvekilleri Bakan Uraloğlu’na bakanlığa ve bütçeye ilişkin sorularını iletti. İnternet hızı ile ilgili eleştirilere cevap veren Bakan Uraloğlu, “İnternet hızı noktasında bizim bir fiber altyapımız var. Bu fiber altyapımız bazı caddelere, sokaklara ve evlere kadar gidebiliyor. Artı yine bizim kullanıcılarımızla ev içi tesisatlarını ayrı tutuyorum. Bizim internet kullanıcılarımızın da belli paket hızlarında talepleri var. Bundan dolayı biz şu andaki tespit edilen uluslararası kriterlere göre iyi bir yerde olmadığımızla ilgili iddialar var. Burada elbette bizim yapmamız gerekenler var. Ve Telekom’un imtiyaz hakkı sürecinde daha çok para yerine daha çok yatırımı şart koyarak bunları inşallah telafi edeceğiz. Ama burada unutmayalım. Mevcut altyapı daha yüksek kapasitede olduğu halde yeterince talep olmadığı için tam anlamıyla da kullanılmayabiliyor” dedi. “Avrupa Birliği ülkeleri sosyal medya platformları kullanıcılarının güvenliğini sağlamak için ciddi kurallar getirdi” Muhalefet milletvekillerinin, sosyal medya platformlarına getirilen yasaklara yönelik eleştirilerine ise Bakan Uraloğlu, “Avrupa Birliği ülkeleri sosyal medya platformları kullanıcılarının güvenliğini sağlamak için yasa dışı içeriklerin yayılmasını önlemek anlamında ciddi kurallar getirdi. Fransa, Hollanda, Birleşik Krallık, Avrupa Birliği kurumlarında TikTok’un kamu personellerince ve iş kapsamında sağlanan cihazlarda kullanılması yasaklamış. Yine baktığımız zaman Avustralya örneğine baktığımızda on altı yaş altındaki çocukların kullanması noktasında bir yaklaşım var. Brezilya’da aynı şekilde. Yine ABD’de Biden yönetimi, Nisan 2024 tarihinde TikTok’un Amerika merkezli bir şirket tarafından satın alınmaması halinde hizmetine son verileceği noktasında bir yaklaşım gösterdi. Bakın ben 58 yaşındayım. Ben üç tane kızım var. İki tane kız torunum var. Hepimizin etrafında da bir dünya insan var. Ya Allah rızası için ya. Şu sosyal medyada biz gerçekten yasakçı bir zihniyette değiliz. Ama herkesin de gerçekten hakkını bilmesi lazım.Yani oraya koyulan her şeye biz susacak mıyız? Yani seslemeyelim mi? Bütün milli ve manevi değerlerimize hakaret edilen ve hiçbir disiplini olmayan bir medyaya hiç müdahale etmeyelim mi? Ama ben size şunu söyleyeyim; sosyal medya platformları sağlayıcılarından kesinlikle çok daha özgürlükçü yaklaşımımız var. Bunu özellikle söylemek isterim” cevabını verdi. “Yap- İşlet- Devret aynı zamanda bir finansman ve yapım modelidir” Yap- İşlet- Devret projeleri ve Kamu Özel İşbirliği projeleri noktasında eleştirilere ilişkin Uraloğlu, “Biz bir yatırımı üç yöntemle yaparız. Bir kamu kaynağından yaparız. Tamamen milli bütçeden yaparız. İki dış kredi temin ederek yaparız. Üç; Yap- İşlet- Devret projeleri ve Kamu Özel İşbirliği yaparız. Bizim bütçemizde ne var? Bakarız. Ondan sonra yine bizim bütçemiz ülkemizin kredi bilitesi nedir? Ona bakarız. Kredi alabilme şartlarına bakarız. Ve sonrasında da bu işin yapılabileceğine bakarız. Yap- İşlet- Devret aynı zamanda bir finansman ve yapım modelidir. İkisinin beraber olduğu modeldir. Burada bunu kaçırmamamız gerekir. Biz burada eğer hani birinci, ikinci alternatiflerde çözüm bulamamışsak üçüncü alternatife giderek Yap- İşlet- Devret modeline gidiyoruz” ifadelerini kullandı. “AJET’te güncel bir rötar problemi yoktur” AJET ile ilgili eleştirilere cevap veren Bakan Uraloğlu, “AJET aksadığı zamanda şöyle bir teşvik yapalım dedik. Elbette haklı eleştirilerin gereğini yapmak durumundayız. Bakın Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan kuzeyimizdeki hava koridoru kapalı. Ve Filistin’deki zulümden dolayı güneyimizdeki hava koridorunun önemli bir bölümü kapalı. Rötarların olduğu temmuz ayında da Avrupa Kupası Futbol Turnuvası var. Elbette yapılanmasından kaynaklanan problemler de vardır. Ama bunları çözdük ve bakın şu anda güncel bir rötar problemi yoktur” dedi. Çukurova Havalimanı’nın tarım arazisi yapılması şeklindeki eleştirilere ilişkin Uraloğlu, “Biz binlerce insanın tepesinden Şakirpaşa’da egzoz gazlarını salıyoruz. Ona kimse itiraz etmiyor. Ama havacılık kriterlerini sağladığımız bir yere niye havalimanı yaptık şeklinde eleştiriler var. Bunu da sizlerin takdirine sunuyorum” diye konuştu. Devam eden tünel yapım çalışmaları hakkında bilgi veren Uraloğlu, “Ovit Tüneli karayollarında kuzey güney akslarımızda on sekizinci aksımızdı. Sadece bir Ovit Tüneli olarak düşünmeyin. Onun devamında Kırık Tüneli, Dallıkavak Tüneli var. Mardin’e kadar uzanan bir hatla ilgili çalışmalar devam ediyoruz. Yine güncel rakamı söyleyeyim. Türkiye’de bin kişiye yüz seksen dört otomobil düşüyor. Yüz altmış yediden buraya çıktı. Elbette beş yüz rakamları beklenen rakamlardır” şeklinde konuştu. Ankara-İzmir Hızlı treninin bitiş tarihi hakkında bilgi veren Uraloğlu, “Sunumumuzda 2027 ve 2028 gözüküyor. Bu bizim sözleşmeye göre olandır. Ama iddiamız ve hedefimiz daha önce söylediğimiz gibi Afyon’a kadar 2026’da tamamını da 2027’de bitirmek bizim hedeflerimiz arasındadır” ifadelerini kullandı. Antalya’da devam eden yol yapım çalışmalarına ilişkin açıklamada bulunan Uraloğlu, “Antalya merkezdeki kavşakları ihalesini yaptık. Sözde kalmayacak. İki yılda bitireceğiz. Niye iki yılda bitireceğiz? Turizm sezonu haricinde çalışacağımız için birinci yılda alt yapısını ikinci yılda da üst yapısını yazın da çalışmamak şartıyla inşallah bitirmiş olacağız. Antalya Alanya Otoyolu’nun çevre yolu ayağı eksik diye bazı vekillerimizin eleştirisi var. Antalya- Alanya Otoyolu’nu fizibilitesini yapmak için mevcut çevre yoluna bağlantı yapacak şekilde orayı tamamlama şartıyla. Yine Alanya çevre yoluna bağlantı yapabilecek şekilde projenin boyunu kısaltarak ancak fizibil hale getirdik. Ama bağlantıları da bu iki çevre yoluyla inşallah yapmış olacağız” dedi.