VOLEYBOL - 30 Nisan 2013 Salı 13:17

Filenin Sultanları'na desteğe devam

A
A
A
Filenin Sultanları'na desteğe devam

VakıfBank, Türkiye Voleybol Federasyonu ile yaptığı Bayan Voleybol Milli Takımları Ana Sponsorluğu anlaşmasını bir yıl daha uzattı.

İSTANBUL


VakıfBank; bayan voleyboluna 1986 yılında Ankara’da kurduğu VakıfBank Spor Kulübü ile başlayan yatırım ve desteğine, 27. yılında milli takımlar sponsorluğuyla devam ediyor. Takım sporları içinde Türkiye’ye büyük başarılar kazandıran bayan voleybolunda 2010 yılı eylül ayından bu yana A Milli; 2011 yılı nisan ayından bu yana da A, Genç ve Yıldız Milli Takımların ana sponsorluğunu üstlenen VakıfBank,

Türkiye Voleybol Federasyonu ile olan sözleşmesini bir yıl daha uzattı.

Önümüzdeki yaz döneminde önemli turnuvalarda mücadele edecek olan “Filenin Sultanları”, bu destekle, ülkemize madalyalar kazandırma yolunda önemli bir moral desteğe de sahip olacak. VakıfBank Genel Müdürü Halil Aydoğan ve Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Özkan Mutlugil’in imza attığı sözleşme ile bir yıl daha uzatılan milli takımlar sponsorluğu A, U-23, Genç ve Yıldız Milli Takımlar olmak üzere tüm kategorileri kapsıyor.

VakıfBank Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen imza törenine A Milli Takım Kaptanlarından Neslihan Demir, U23 Milli Takım Kaptanlarından Melis Gürkaynak, Genç Milli Takım Kaptanı Damla Çakıroğlu ve Yıldız Milli Takım Kaptanlarından Pelin Aroğuz da katıldı.

Türkiye Voleybol Federasyonu ile ana sponsorluk anlaşması imzalayan VakıfBank’ın Genel Müdürü Halil Aydoğan, kulüpler düzeyinde gelen Avrupa Şampiyonluğu’nun Milli Takım tarafından da tekrarlanacağına olan inancını vurguladığı konuşmasında şunları söyledi:

“Takım sporları içinde Türkiye’ye en büyük başarıları yaşatan branşlardan biri de bayan voleybolu. VakıfBank isminin voleybol ile giderek özdeşleşiyor olması bizlere büyük gurur veriyor. Bir sosyal sorumluluk alanı olarak gördüğümüz voleybola yönelik yatırımlarımızı, kendi adımızı taşıyan kulüple sınırlandırmak yerine, daha genele yaymak istedik ve bu amaçla 2.5 yıl önce Bayan Voleybol Milli Takımları Ana Sponsorluğunu üstlendik. Bu konuda elimizi taşın altına koymanın, en çok da bizim görevimiz olduğuna inandık. A, Genç ve Yıldız olmak üzere tüm kategorilerde voleybolumuza milli düzeyde destek verdik. Bizim sponsorluğumuz sürecinde Yıldız Kız Milli Takımımız, Avrupa ve Dünya Şampiyonu, Genç Kız Milli Takımımız aynı şekilde Avrupa Şampiyonu olurken, A Milli Takımımız son Avrupa Şampiyonası’nda üçüncü olma ve 52 yıl aranın ardından ülkemizi Olimpiyatlarda temsil etme başarısını gösterdi. Dünyada genç ve yıldız bayanlar takımımız 4’üncü sırada. A Milli Takımımız ise ilk 10 içerisinde yerini aldı. Bugün sponsorluk anlaşmamızı bir yıl daha uzatırken, ülkemizi yurt dışında en iyi şekilde temsil eden voleybol milli takımlarımızın, önümüzdeki yıllarda da bizleri gururlandırmaya devam edeceğine inanıyorum.”

Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Özkan Mutlugil ise VakıfBank’ın Türk voleyboluna olan katkısının önemine dikkat çektiği konuşmasında şunları söyledi:

“2010 yılından bu yana A Milli; 2011’den bu yana da tüm yaş gruplarında milli takımlarımıza sponsor olan VakıfBank ile olan işbirliğimizi, bu sene U-23 Milli takımımızı da dahil ederek, 2013-2014 sezonu için uzatmış olmanın verdiği mutluluğu yaşıyoruz. Şunu söylemek isterim ki; VakıfBank, Türkiye’deki bayan voleybolunun önemli bir parçasıdır. VakıfBank’a Türk voleyboluna verdiği süregelen destek için Türkiye Voleybol Federasyonu ve şahsım adına teşekkür ederim. Bu anlaşmaya devam etmek bizi mutlu ediyor.

Yıldız, Genç ve A Milli Takım kategorisindeki Bayan Milli Takımlarımız, VakıfBank ile 2011 yılında yaptığımız sponsorluk anlaşmasından bu yana Türkiye’de ve dünyada çok büyük başarılara imza attı. A Bayan Milli Takımımız 2013 dünya sıralamasında 7., Yıldız Kız ve Genç Bayanlarımız ise 4’üncü sırada bulunuyor. Sponsorumuz VakıfBank, bu süreç içerisinde takımlarımıza büyük destek verdi. Bu desteğin devamı ile başarılarımızın artarak tekrar edeceğine ve bu başarılara U-23 Milli Takımımızın başarılarının da ekleneceğine olan güvenimiz tam.

Son olarak, başarılarından dolayı bayan takım oyuncularımızı ve teknik kadrolarını da kutluyor, VakıfBank ile daha nice başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Bu anlaşmanın da hepimize hayırlı olmasını ve VakıfBank ile olan uyumlu işbirliğimizin uzun yıllar devam etmesini dilerim”

A Milli Takım Kaptanlarından Neslihan Demir de imza törenindeki konuşmasında, “Voleybol Milli Takımı olarak katıldığımız turnuvalarda elde ettiğimiz başarıların arkasında sponsorlarımızın bize verdiği desteğin önemli bir yeri var. Bunu geçtiğimiz yıl gittiğimiz Londra Yaz Olimpiyat Oyunları’nda da yakından gördük. Orada edindiğimiz deneyimi bu yıl Akdeniz Oyunlarında ve diğer turnuvalarda madalya ve şampiyonluk olarak ülkemize kazandırmak istiyoruz. Bu yolda bize verilen desteğe çok teşekkür ederiz” dedi.

Ülkemizi bu yıl Meksika’da düzenlenecek olan Dünya Şampiyonası’nda temsil edecek olan U-23 Milli Takım Kaptanlarından Melis Gürkaynak ise “VakıfBank gibi spor kültürü olan kurumların desteği Türk voleybolu için çok önemli. Özellikle altyapılarda ve milli takımlardaki oyuncular bunun önemini çok iyi bilir. Bu katkı sadece büyükler kategorisiyle sınırlı olmadığı için en büyük kazancı Türk voleybolu ve bu spora gönül veren seyircilerimiz kazanıyor. Yurt dışında aldığımız başarılar sayesinde voleybol çok geniş bir kitleye ulaşıp yeni yıldızlar Türk sporuna kazandırılıyor. Bu nedenle katkısı olan herkese çok teşekkür ederiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Odakır’dan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü mesajı Kayseri Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (KESOB) Başkanı Şeyhi Odakır, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Yaptıkları haberlerle esnaf ve sanatkârlarımızı da unutmayıp onların sesi olan, fedakâr ve emektar gazetecilerimizin bu özel ve anlamlı gününü kutluyorum” dedi. KESOB Başkanı Şeyhi Odakır, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Şeyhi Odakır açıklamasında, basın mensuplarının kamuoyu oluşturmada önemli bir rol oynadığına, demokrasilerin vazgeçilmez bir unsuru olduğuna ve halkın sesi olmak noktasında kamu görevi yürüttüklerine değindi. “Basın mensubu kamu görevi yürütür” Vatandaş adına kamu görevi yürüten basın mensuplarının kıymetli bir mesleği icra ettiklerini vurgulayan Başkan Odakır, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Basın ya da daha kapsayıcı ve genel ifadesiyle medya, vatandaşın gözü kulağıdır. Devletin, kurumların faaliyetlerini vatandaş adına takip eder ve kamu görevi yürütürler. Çok sesli bir ortamın sağlanmasına katkı sağlarlar, demokrasiye güç katarlar. Bugün basın mensupları, ister gazete veya dergide, ister televizyonda veya radyoda isterse internet sitelerinde veya dijital mecralarda görevlerini yapsın mecrası fark etmeksizin basın meslek ilkelerini gözeterek faaliyetlerini yürüttüklerine inanıyoruz. Objektif bir yaklaşımla faaliyetlerini yürüten basın mensuplarımızın işlerini yaparlarken fedakârca davrandıklarını biliyoruz. Basın olmadan olmaz çünkü şehrimizin, vatandaşımızın ve bizlerin sesi olması yeri geldiğinde yapıcı eleştirilerle uyarması noktasında vazgeçilmezdir. Bu düşüncede fedakâr ve emektar basın mensuplarımızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü içtenlikle kutluyorum. Yayınlarında esnaf ve sanatkârlarımızın da sesi oldukları için ayrıca teşekkür ediyorum. Görevlerini yaparlarken vefat eden basın mensuplarına Allah’tan rahmet diliyorum. Hayatta olup mesleğini sürdüren basın mensuplarımıza sağlıklı ve başarılı bir ömür geçirmelerini temenni ediyorum.”
İstanbul Şirin Elmas’ın annesi: “Ben yaşamıyorum, kızımla beraber öldüm” İstanbul Feriköy Mezarlığı’nda 6 yaşındaki Şirin Elmas Hanilçi’yi öldüren kağıt toplayıcısının ilk duruşmada ağırlaştırılmış müebbet ile 51 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verilmesinin ardından acılı aile açıklama yaptı. Gözü yaşlı anne Yeter Hanilçi, "Kızım, bugün seni öldüren adamla yüz yüze geldim. Yüzüne bakamadım, gözlerimi kaçırdım. Benim yüreğim yanıyor, ben yaşamıyorum, kızımla beraber öldüm" dedi. İstanbul Şişli’de bulunan Feriköy Mezarlığı’nda 6 yaşındaki Şirin Elmas Hanilçi’ye ağzına eşarp tıkadıktan sonra cinsel istismarda bulunan ve daha sonra eşarpla boğarak öldüren sanığın hakim karşısına çıktığı duruşmada karar çıkmış, mahmeke sanık Mustafa Örün’ü ‘çocuğa ve kadına karşı suç delillerini gizlemek veya yok etmek amacıyla kasten öldürme’, ‘cinsel amaçla çocuğu hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile toplam 51 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. “Yavrumdan uzağım, onun hayaliyle kalkıp ne zamana kadar yaşayacağımı, ne zamana kadar düzeleceğimizi bilemiyoruz” Duruşma sonrası acılı aile, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklamalarda bulundu. Şirin’in babası İbrahim Hanilçi, “Yüce adalet su serpti. Yalnız benim kızımı katletmedi o cani, bizi kızımla birlikte gömdü. Yüce adalete sonsuz teşekkürlerimi İstanbul emniyetine olsun, büro amirlerine, çocuk büro amirlerine sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Benim kızımın katilini yakaladılar. Adalet onun hakkından geldi. Kızımın katilini gördüğümde o güne geri döndüm. Şu an 65. gündür ben kızımdan, yavrumdan uzağım. Onun hayaliyle kalkıp ne zamana kadar yaşayacağımı, ne zamana kadar düzeleceğimizi bilemiyoruz” diye konuştu. Acılı baba açıklamaları sırasında gözyaşlarına boğuldu. “Ben yaşamıyorum, kızımla beraber öldüm” Gözyaşlarını tutamayan acılı anne Yeter Hanilçi de, “Kızım, bugün seni öldüren adamla yüz yüze geldim. Yüzüne bakamadım, gözlerimi kaçırdım. Ama döndüm baktım. Beni de öldürdü, hayallerimizin katilidir o adam, çocukların katilidir o adam. Benim yüreğim yanıyor, ben yaşamıyorum, kızımla beraber öldüm. Onun böyle bir şey yapmaya hakkı yoktu” ifadelerini kullandı.
Düzce Gönüllü gençlerinden öğrencilere unutulmaz bir gün Düzce Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün gönüllü gençleri, Gümüşpınar Mehmetçik İlkokulu öğrencilerine unutulmaz bir gün yaşattı. Gençler, okul öğrencileriyle birlikte çeşitli sokak oyunları oynayarak hem eğlenceli hem de öğretici bir etkinlik gerçekleştirdi. Gümüşpınar Mehmetçik İlkokulu bahçesinde yapılan etkinlikte, öğrenciler geleneksel sokak oyunlarıyla keyifli bir gün geçirdi. Gönüllü gençler, geçmişten gelen oyunları tekrar hatırlatarak, öğrencilerin hem eğlenmelerini sağladı hem de bu oyunların önemini anlattı. Öğrenciler, etkinlik boyunca büyük bir coşku ve heyecanla oyunlar oynarken, eğlenceli bir şekilde hem fiziksel aktivitelerini geliştirdiler hem de arkadaşlarıyla daha güçlü bağlar kurdular. Etkinliğe katılan öğrenciler, yüzlerinde büyük bir gülümseme ile unutulmaz hatıralar biriktirdiklerini belirttiler. Düzce Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün gönüllü gençleri, bu tür etkinliklerle çocuklara yalnızca eğlenceli bir gün yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinci kazandırmak ve gençlerin gönüllülük faaliyetlerine katılımını teşvik etmek amacıyla önemli adımlar atıyor. Gönüllü gençlerden oluşan grup, etkinlik sonunda öğrencilerle birlikte grup fotoğrafları çektirerek, bu özel günü ölümsüzleştirdi. Hem öğrenciler hem de gönüllüler, bu tür etkinliklerin sıkça düzenlenmesi gerektiğini vurgulayarak, keyifli hatıralarını paylaştılar.
Çanakkale İtilaf Devletleri’nin Gelibolu Yarımadası’nı tahliyesinin 109’uncu yılı kutlandı Çanakkale Savaşı’nı kaybeden İtilaf Devletleri’ne ait güçlerin Gelibolu Yarımadası’nı tahliyesinin 109’uncu yıl dönümü, Seddülbahir Kalesi’nde düzenlenen törenle kutlandı. Törende Seddülbahir Kalesi’nde kazı ve restorasyon çalışmalarında ortaya çıkan savaş materyalleriyle yapılan ‘Kanlı Bomba Anıtı’nın açılışı da gerçekleştirildi. Çanakkale Zaferi ve İtilaf Devletleri’nin Gelibolu Yarımadası’nı tahliyesinin 109’uncu yıl dönümü, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Eceabat ilçesine bağlı Seddülbahir köyündeki Seddülbahir Kalesi’nde düzenlenen törenle kutlandı. Törende yaptığı konuşmada 9 Ocak’ın bir zafer günü olduğunu belirten Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Hepimize kutlu olsun. Zaferleri ve mazisi insanlık tarihiyle başlayan kahraman Türk ordusu, Çanakkale’de sayfalarını bir kez daha altın harflerle doldurmuştur. Bu topraklarda 19 Şubat‘ta başlayan o haksız ve hukuksuz saldırı Mehmetçiğin iman dolu göğsüne çarpmış ve bugün işte tören yaptığımız bu topraklarda son düşman çizmesi de bu mübarek ve müstesna topraklardan ayrılmıştır. Bir kez daha bu toprakları vatan yapanları, Çanakkale’yi geçilmez yapanları, bu topraklarda yedi düvele karşı meydan okuyanları rahmetle, minnetle, şükranla yâd ediyoruz ve her zaman onların torunları olarak, onların ruhuna sahip çıkmış evlatları olarak onları asla unutmayacağız ve unutturmayacağız. Burada 25 Nisan sabahı beklenmedik bir düşman çıkarmasına karşı tıpkı Mustafa Kemal Atatürk gibi emir beklemeden İkiz Koyu’na koşan ve şehit olan Yusuf Kenan’ı nasıl unuturuz. Seddülbahir açıklarına çıkan ve kendilerinden kat be kat üstün olan düşmana karşı önce mavzerle, o yetmediği zaman küreğiyle, o da elinden çıktığında taşla düşmana karşı saldıran ve canını siper eden Bigalı Mehmet Çavuş’u nasıl unuturuz. Allah’ı arzu edip akşama kavuşan Ezineli Yahya Çavuşları ve arkadaşlarını nasıl unutabiliriz. Bu topraklarda daha 30’lu yaşların başında dünyanın en güçlü donanmalarına, en güçlü ordularına karşı dimdik duran ve kahramanca mücadele eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını nasıl unuturuz. Çanakkale’de başlayan o meşalenin yakıldığı bu topraklarda Kurtuluş Savaşı’na giden yolun ve Cumhuriyetimizin zorluklarını, fedakarlıklarını nasıl unuturuz. İşte bizler, bugün burada toplanarak onların hatıralarına sahip çıkıyor ve onların ruhlarının, onların şuurlarının, onların bu dünyaya bakışlarının asla unutulmayacağını bir kez daha bu topraklardan ilan ediyoruz. Biz de Tarihi Alan Başkanlığı olarak o büyük insanların, o yüksek karakterli insanların hatıralarının olduğu, ayak izlerinin olduğu bu müstesna mekanlara, bu tarihi, bu gazi mekanlara gözümüz gibi bakıyoruz. Tabii 110 yıl önce bu topraklarda çok büyük bir savaş oldu, çok büyük bir çarpışma oldu. Biz burada Türk milleti olarak kendimizi savunduk, vatanımızı savunduk ve büyük bir zafer kazandık. Bu büyük mücadelenin olduğu bu topraklarda şimdi barış ve huzur var. Bu topraklar barışın, esenliğin, huzurun diyarı oldu ve bizler o büyük kahramanları huzur içerisinde, onların büyük fedakarları sayesinde bu törenlerimizi barış içerisinde yapabiliyoruz. Onların vatan için canından vazgeçmesi ile işte Çanakkale Boğazı özgürce akıyor ve bu topraktan üzerlerindeki rüzgarlar özgürce esip gidiyor. Bizler her zaman onların hatıralarına sahip çıkacağız ve bu topraklarda onları asla unutturmayacağız. Bugün bir kez daha o büyük kahramanları rahmetle, minnetle, şükranla yâd ediyoruz. O büyük kahramanları saygıyla hatırlıyoruz. Tarihi Alan Başkanlığı olarak da bu toprakları dünyanın en iyi korunmuş savaş alanı ve dünyanın en büyük açık hava müzesi olarak inşallah devam ettireceğiz. Çok şerefli topraklarda görev yaptığımızın farkındayız ama çok da vebali topraklarda görev yaptığımızın farkındayız. Bu topraklar hepimize emanet. Kurtuluş Savaşı’na giden yollar burada başladı. Cumhuriyet burada kuruldu tabiri caizse ve aslında birçok şey burada başladı. O yüzden Çanakkale’nin, Çanakkale Tarihi Alanı’nın ne kadar mübarek topraklar olduklarını hepimiz biliyoruz. Bir kez daha bu toprakları vatan yapanları, bu toprakları kurtaranları, Cumhuriyetimizi kuranları rahmetle ve şükranla yâd ediyoruz. Anafartaları’mızın kahraman komutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu ve Çanakkale kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü, onun kahraman silah arkadaşlarını, aziz Mehmetçiklerimizi rahmetle, şükranla, saygıyla yâd ediyoruz. Allah onlardan razı olsun. Zaferimiz kutlu olsun” dedi. Konuşmaların ardından program, şehitler için Kur’an-ı Kerim okunması ve dua edilmesiyle devam etti. Tören mehteran gösterisiyle sona ererken, Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki Seddülbahir Kalesi’nde kazı ve restorasyon çalışmalarında ortaya çıkan ve envanter niteliği olmayan savaş materyalleriyle yapılan ‘Kanlı Bomba Anıtı’nın açılışı da gerçekleştirildi. Mehmetçiğin cesaretini simgeleyen anıtta, bombanın önünde ‘dur’ işareti yapan Türk askeri yer alıyor. Törene Çanakkale Valisi Ömer Toraman, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Tokel, Gelibolu 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Engin Aslan, İl Emniyet Müdürü Kenan Kurt, gaziler ve çok sayıda vatandaş katıldı.