ASAYİŞ - 27 Aralık 2021 Pazartesi 11:15

Duygu Delen davasında yeni gelişme

A
A
A
Duygu Delen davasında yeni gelişme

Gaziantep’te erkek arkadaşının evinin balkonundan düşerek hayatını kaybettiği iddia edilen Duygu Delen’in ölümüyle ilgili Adli Tıp Üçüncü Üst Kurulu raporunu hazırladı. Üst kurul hazırladığı raporda Delen’in düşme anında canlı olduğu tespitine yer verdi.

Gaziantep’te erkek arkadaşının evinde şüpheli şekilde hayatını kaybeden Duygu Delen’in (17) ölümüyle ilgili Adli Tıp Üçüncü Üst Kurulu’nun hazırladığı rapor, Gaziantep 10 Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu. Mahkeme heyeti, Prof. Dr. Hakan Kar ile Prof. Dr. Nadir Arıcan ve bağımsız bir heyetin hazırladığı bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla ATK’den rapor hazırlanmasını talep etmişti.


Mahkemeye gönderilen raporda maktul Delen’in düştüğü esnada canlı olduğu belirtilirken, yüksekten düşme eylemi esnasında tellere olan temas nedeniyle düşüş pozisyonunda değişiklik olabileceği aktarıldı. Davanın 4’üncü duruşmasında heyet tarafından Adli Tıp Kurumunda talep edilen rapor 7’nci duruşmanın ardından mahkemeye gönderildi.

Duygu Delen davasında yeni gelişme

Raporda olay yeri inceleme ile otopsi raporuna, Prof. Dr. Hakan Kar ve Prof. Dr. Nadir Arıcan’ın hazırladığı raporla mahkeme heyeti tarafından hazırlatılan bilirkişi raporuna da yer veren üst kurul, raporun Delen’in ölümüne ilişkin hazırlanan adli ve tıbbi belgelerdeki verilerin değerlendirilmesiyle hazırlandığını belirtti.

Düştü mü, düşürüldü mü?

Mahkeme heyeti ATK’ye, meydana gelen yaralanmaların hangisinin düşmeye bağlı gerçekleştiğini, düşüş anında bilincinin açık ya da kapalı olup olmadığını, maktulün kaza ile düşüp düşmediğini, kendisinin bilerek atlayıp atlamadığını, bir başkası tarafından itilmek suretiyle düşürülüp düşürülmediğini sormuştu.

Üst Kurul: “Duygu düşerken canlı”

Dava dosyasında mevcut olan tıbbi belgeler ve otopsisinden elde edilen bulgulara göre Delen’in düşme esnasında canlı olduğu belirtilen raporda, olayın yaşandığı odadan alınan kan örneklerinin tamamının sanık Mehmet Kaplan’a ait olduğunu aktarıldı.

“Tellere temas nedeniyle düşüş pozisyonu değişebilir”

30 uzmanın imzasının bulunduğu raporda, Delen’in ölümüne neden olan travmatik değişimlerin tamamının yüksekten düşme ile mümkün olduğu belirtildi. Yüksekten düşme eylemi öncesi ayrıca bir travmaya maruz kalıp kalmadığının bilinemediği aktarılan raporda, “Yüksekten düşme eyleminin kendi iradesi ile mi yoksa bir başkasının etkisi ile mi meydana geldiğinin mevcut verilerle bilinemedi. Çocuğun hangi pozisyonda düşmeye başladığının mevcut verilerle bilinemediği, otopsisinde sağ kol, sağ önkol ve sol bacakta ray şeklinde tarif edilen ekimozların yüksekten düşme sonrasında zemine çarpmanın etkisi ile oluşabilecek nitelikte olduğu, olayın gerçekleştiği dairenin bir alt katında bulunan çamaşır tellerine temas nedeniyle düşüş pozisyonunda değişiklik meydana gelebilir” ifadeleri kullanıldı.

Raporda mahkeme heyeti tarafından sorulan diğer hususlar hakkında adli tıbbi değerlendirme yapılamadığı vurgulandı.

Ne olmuştu?

Olay, 13 Ağustos 2020 tarihinde Gaziantep'in Şehitkamil ilçesine bağlı Batıkent Mahallesi Vehbi Dinçerler Caddesi üzerindeki bir apartmanda meydana gelmişti. 5 katlı apartmanın 4'üncü katından şüpheli şekilde düşerek yere çakılan Duygu Delen (17), hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Olayın ardından evde bulunan Mehmet Kaplan gözaltına alınarak "kasten öldürme" suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Duygu Delen davasının sanık avukatından rapor açıklaması

“Kaplan’ın verdiği ifadelere veriyor”

Adli Tıp Üst Kurulu raporunun yargılama aşamasından bugüne kadar tüm söylediklerini teyit ettiklerini ifade eden Enes Akbulut, “Raporla birlikte yargılama aşamasında en fazla üzerinde durulan konular olan, vücutta meydana gelen ray tipi ekimozların nedeni, oda içerisindeki kan örneklerinin kime ait olduğu gibi konular netliğe kavuşmuştur. Rapor bizim bugüne kadar mahkemede söylediklerimizi ve Mehmet Kaplan’ın verdiği tüm ifadeleri teyit ediyor” dedi.

30 uzman hekimin imzasını taşıyan raporun Delen’in sağ kol ve sol bacağında oluşan ray şeklinde tarif edilen ekimozların yüksekten düşme sonrasında zemine çarpmanın etkisiyle olabileceğinin belirtildiğini paylaşan Akbulut, “Oda içerisindeki kan örneklerinin tamamının müvekkil Mehmet Kaplan'a ait olduğu tespit edilmiştir. Yine üst kurul raporunda müteveffanın ölümüne neden olan yaralanmaların tamamının yüksekten düşmeye bağlı olduğu belirtilmiştir” ifadelerini kullandı.

Duygu Delen davasında yeni gelişme

“Kaplan’ın tutukluluğunu gerektirecek bir neden kalmadı”

Olayın başından beri vücuttaki ray şeklinde ekimozların düşme kaynaklı olduğunu söylediklerini paylaşan Akbulut, “Biz Savunma makamı olarak olayın başından beri müteveffanın düşerken bilincinin açık olduğunu, dolayısıyla olayın bir intihar olduğunu beyan ettik. Bu beyanlarımızı alınan ATK Üst Kurulu raporu ile birlikte yine dosya içerisinde bulunan Prof. Dr. Nadir Arıcan, Prof. Dr. Çağlar Özdemir ve mahkeme heyetinin belirlediği bilirkişi heyetince hazırlanan raporlar da teyit etmişti. Müvekkilim Mehmet Kaplan, olayın başından bu yana verdiği ifadelerde hiçbir değişiklik yapmamış, hep doğruları söylemiştir. Olaydan sonra delilleri karartma gibi bir düşünce içine girmemiştir. Sonuç olarak Adli Tıp Üst Kurulu tarafından verilen raporda, Mehmet Kaplan’ın bugüne kadar söylediklerini çürüten bir ifadeye yer verilmemiştir. Böylece ATK Üst Kurulu raporu ile birlikte müvekkilim hakkındaki asılsız iddiaların hiçbirinin geçerliliği kalmamıştır. Yargılamada gelinen aşamada Mehmet Kaplan'ın tutukluluğunu gerektirecek bir neden kalmamıştır” diye ekledi.

“Hakan Kar’ın raporundaki iddialar bir kez daha geçerliliğini kaybetti”

Adli Tıp Üst Kurulu tarafından hazırlanan raporla birlikte olayla ilgili ilk bilirkişi raporunu hazırlayan Prof. Dr. Hakan Kar'ın iddialarının da bir geçerliliğinin kalmadığını söyleyen Av. Akbulut, "Prof. Dr. Hakan Kar duruşmada yaptığı açıklamada, raporunun eksik veriler ve olay yerine gitmeden hazırladığını söylemişti. Dava sürecinin başından beri tek amacımız maddi gerçeğin hukuk ve bilim ışığında ortaya çıkarılmasıydı. Adli Tıp Üst Kurulu raporu da bugüne kadarki beyanlarımızın doğruluğunu ve haklılığımızı bir kez daha ortaya koymuştur” diye konuştu.

Muhammet Abdulkadir Esen
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Yaralı köpek, büyükşehir ile yeniden hayata tutundu Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin sokak hayvanlarına yönelik uyguladığı gönül belediyeciliği yaklaşımıyla, yaralı bir köpek tedavi edilerek sağlığına kavuştu. Hayvan Rehabilitasyon Merkezi’nde yapılan müdahaleyle birlikte patili dost yeniden yürümeye başladı. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, sokak hayvanlarının yaşam şartlarını iyileştirmek amacıyla sürdürdüğü çalışmalarla, dilsiz dostlara umut olmaya devam ediyor. Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç’ın ‘gönül belediyeciliği’ anlayışıyla başlatılan projelerden biri olan, Kayseri’nin yeni modern hayvan barınağı olan Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi, dilsiz dostlara yeniden hayat oluyor. Bu merkez, yaralı ve hasta sokak hayvanlarına sadece barınma sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri de sunuyor. Patili dost, bu merkezde yeniden hayat buldu 26 Aralık’ta, Kocasinan ilçesinde yaralı halde bulunan bir köpek, vatandaşların ihbarı üzerine belediye ekipleri tarafından Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri ve Kocasinan Belediyesi iş birliğiyle Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’ne transfer edildi. Yapılan ilk muayenede, köpeğin sol arka bacağına saplanmış bir demir parçası tespit edildi. Acil müdahaleye alınan köpek, başarılı bir ameliyatla bu parçalardan arındırıldı. Radyolojik muayene sonucunda köpeğin kemiğine zarar gelmediği, ancak kalça bölgesinde bazı ayrışmalar olduğu belirlendi. Merkezdeki veteriner hekim Halil İbrahim İslam, köpeğin tedavi süreci hakkında şu bilgileri verdi: "Köpeğimizin bacağına saplanmış demir parçasını çıkarmak için hemen müdahale ettik. Ameliyat başarılı geçti ve köpeğimizin kemiğinde herhangi bir kırık ya da ciddi zarar bulunmadı. Ancak kalça bölgesinde bir ayrışma tespit ettik. Bu, kafes istirahati ile geçebilecek bir durumdu. Yaklaşık iki hafta boyunca kafes istirahatine aldık ve köpeğimiz hızla iyileşti. Şu an kendi başına yürüyebiliyor ve normal hayatına devam edebilir." İslam, kısırlaştırma işlemi de başarıyla tamamlanan köpeğin, sağlığına kavuştuğu için yeniden sahiplendirilmek üzere barınakta misafir edildiğini söyledi. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, sokak hayvanlarına yönelik uygulanan çalışmaların kentteki gönül belediyeciliği vizyonunun önemli bir parçası olduğunu belirterek, "Hayvanlarımızın da en iyi şekilde bakımını sağlayarak onlara daha sağlıklı bir yaşam sunmayı hedefliyoruz. Sokak hayvanlarımızın tedavi edilip, sahiplendirilmeleri bizim için büyük bir mutluluk kaynağı" ifadelerini kullandı. Tedavisinin tamamlanmasının ardından sahiplendirilmek üzere yeni bir yuva aranan köpek, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin sokak hayvanları için sunduğu barınma, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin somut bir örneği haline geldi.
Iğdır Iğdır FK - Fatih Karagümrük maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 19. haftasında oynanan Iğdır FK-Fatih Karagümrük maçının ardından teknik direktörler mücadeleyi değerlendirdi. Trendyol 1. Lig’in 19. haftasında Iğdır FK, evinde karşılaştığı Fatih Karagümrük’e 1-0 yenildi. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Iğdır FK Teknik Direktörü Osman Özköylü, "Kazanmayı çok istediğimiz bir maçtı. İlk yarı çok iyi, çok baskılı bir oyun oynadık. İlk yarı rakibe pozisyon vermeden rakip yarı sahada oynadık. Çok doğru baskılar yaptık, rakibe hatalar yaptırdık, pozisyonlar da bulduk ama maalesef son vuruşu yapamadığımız için öne geçmeyi başaramadık" dedi. Çok basit bir gol yediklerini belirten Özköylü, "Bizim planladığımız, düşündüğümüz, oyun içerisindeki rakipleri paylaştırmada rakibin bu oyuncularının etkinliğini hep anlattık, söyledik ama o anda anlık hatalar maalesef pahalıya patlıyor. Golden sonra hücum yapmaya çalıştık, pozisyon bulmaya çalıştık, çok üretemedik, rakip iyice geriye yaslandı, tamamen savunmaya çekildi ve artık tamamen kontra atak futboluna döndüler. Yani bu takım bu maçı kaybetmeyi hak etmedi, oynadığı oyunlar, yaptıkları mücadeleyle oyuncularımız gerçekten bugün çok istediler, kazanmayı çok istediler. Haftalardır süren bir sıkıntılı sürecimiz, kötü gidişatımız var. Bunu toparlamaya çalışıyoruz ama kolay değil. Mental olarak da takım çok düşmüş durumda. İşin fiziksel tarafı, teknik-taktik kısmı bir tarafa, çözmemiz gereken şey bu mental yorgunluk ve yıkım. Aldığımız her kötü sonuç bu yıkımı daha da büyütüyor. Bu da tabii bizim adımıza olumsuz bir tablo oluşturuyor. Şimdi artık pazartesiden itibaren yeni bir transfer dönemi var, bu dönemde doğru planlamayı yaparak, takımımıza doğru oyuncular katmamız, eksiklerimizi tamamlamamız gerekiyor. İnşallah ikinci yarıyla beraber, burada oynayacağımız Bolu maçıyla beraber yeni bir sürece, daha olumlu, daha iyi giden, sonuçların iyi olduğu bir sürece başlamak istiyoruz" ifadelerini kullandı. En kısa sürede toparlayıp ayağa kalkmak için çalışacaklarının altını çizen Özköylü, "Farkındayız herkesi çok üzüyoruz, aldığımız sonuçlar asla olmaması gereken sonuçlar ama futbolun bazen işte adaleti olmuyor. Bugün sahada sonuç bu olmamalıydı, bize göre adil bir sonuç olmadı. Yapacak bir şey yok, sonuca baktığımız zaman rakip takım 1-0 kazandı. Onları tebrik ediyorum ama zaman zaman oyun içerisindeki provokasyonları, görmesi gereken kartlar, Wesley her olayın içinde var ama sarı kart görmedi. Hakemin burada biraz daha objektif davranması gerekiyor ama bazı pozisyonlar var, kart görmesi gereken oyuncular var göstermiyor. Bunları hiçbir şekilde bahane olarak sunmak istemiyorum ama oyun içerisinde bazen temponuzu etkiliyor. Üzgünüz, inşallah en kısa sürede toparlayıp ayağa kalkmak için mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu. Fatih Karagümrük Teknik Sorumlusu Atılay Canel ise, "Mücadeleci bir maç oldu. İlk yarı oyun ortada geçti. Buraya kazanmak için gelmiştik, kazandık, gidiyoruz. İnşallah bundan sonra daha iyi sonuçlarla bu ligi bitireceğimizi umuyoruz" açıklamasında bulundu.