AK PARTİ - 06 Mayıs 2015 Çarşamba 16:16

Davutoğlu: HDP, milleti imanından değerlerinden koparmak istiyor

A
A
A
Davutoğlu: HDP, milleti imanından değerlerinden koparmak istiyor

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin bu milleti imanından koparmak istediğini söyledi.

 

Belediye meydanında düzenlenen mitingde konuşan Davutoğlu, Muş’a olan muhabbetinin ezeli ve ebedi olduğunu vurgulayarak, “Selam olsun selam olsun selam olsun. Bereketli Muş ovasına selam olsun. Muş ovasının yiğit insanlarına selam olsun. Muş’u ve bütün bu diyarı Dâr-ül İslam kılan Sultan Alparslan’a selam olsun. Muş’un her bir köşesine selam olsun” ifadelerini kullandı.

Büyük bir hikâyenin 1071’de Muş’ta, Malazgirt’te başladığını belirten Başbakan Davutoğlu, “Sultan Alparslan’ın ordusunda Türk-Kürt omuz omuza veren kardeşlerim ebedi kardeşliği ebedi kılalım. Orada bin yıl süren kardeşliği ebedi kılalım. Biz çözüm süreci derken kardeşlikten geleceğe uzanan bir kuşaktan yeni bir Türkiye’yi kast ediyoruz. Özgürlükler Türkiye’sine hep birlikte ulaşalım. 7 Haziran’da sandık başına gidelim ve 3’te 3 yapalım. Alparslan’ın ordularından bu yana omuz omuza vermiş Türkler, Kürtler Sünniler, Şiiler, Araplar ile milletimizin arasında nifak sokmaya çalışmış değişik ideolojiler emellerine ulaşamayacaklardır" dedi.


CHP’nin Türk milliyetçiliği ile HDP’nin Kürt milliyetçiliği arasında hiçbir fark olmadığını anlatan Davutoğlu, şunları söyledi: "Ama bu millet bu tarihten kopmaz. Biz bu davanın neferleri olarak CHP’nin tek parti zihniyetine karşı sizin özlediğiniz Türkiye’de, başörtüsü zulmüne ve 28 Şubat zihniyetine asla izin vermeyeceğiz. İmam Hatip Liselerinin kapatılmasına izin vermeyeceğiz.”

“HDP BU MİLLETİ İMANINDAN KOPARMAK İSTİYOR”

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) bu milleti imanından koparmak istediğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Bütün meseleleri bu milleti tarihinden imanından koparmaktır. Şimdi HDP, Kürt kardeşlerimizi kendi tarihinden ve imanından koparmak için Kürt ulusalcılığı yapıyor. İşte Diyanet teşkilatı ile uğraşıyorlar. Diyanetle uğraşmakla aslında Malazgirt’ten gelen bütün o birlikteliği yıkmak istiyorlar. Bu milleti bir ve aziz kılan bütün ortak değerlere yabancılaştırmak istiyorlar. 12 Eylül zihniyetine kadar yanlışsa HDP’nin getirdiği zihniyette aynı ölçüde yanlıştır. Biz 2002’de yola çıkarken Malazgirt’ten beri devam eden o birlik ve beraberliği sürdürmek için yola çıktık. Muş ayaktaysa Türkiye ve Malazgirt ruhu ayakta demektir.”

“DAĞDAN İNİP BARIŞI KONUŞSUNLAR”

CHP ile HDP zihniyeti ve onların arkasındaki üst akılın bugün Türkiye’de yeni bir plan kurma peşinde olduğunu kaydeden Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: “2002’ye kadar bu bölgede OHAL vardı olağanüstü hali AK Parti kaldırdı. Türkiye’de anadil ile halay çekmek türkü söylemek yasaktı. Bunları kim kaldırdı. Onlar konuşur Ak Parti yapar. HDP hiçbir çaba içerisinde yer almadı. Bizim iktidarımız döneminde faili meçhul cinayetler olmadı. Analar hapishaneye gittiğinde kendi dilleri ile konuşamıyorlardı. Şimdi bu yasaklar kalktı. TRT Şeş’i kim kurdu. Çünkü bizim için güzel Kürtçemiz ve güzel Türkçemiz bizim dillerimizdir. Bizim dilimizi de ortak değerlerimizi de savunacağız. Anadilde eğitim konusu da Kürtçenin seçmeli ders olmasını biz sağladık. Bunlar olursa Türkiye bölünür dediler. Bölündü mü? Türk ve Kürt kardeşler arasına nifak sokmak için sürekli şiddeti kullananlara Kürtler ve Türkler izin vermez. HDP’nin silah ve şiddet kullanarak bu bölgede uygulamak istediği şiddete karşı bizim en büyük teminatımız sizlersiniz. Demokrasi silahla olmaz. Terörle barış bir yanda olmaz. Türkiye artık bir özgürlükler ülkesidir. Dağdan insinler, her yerde barışı konuşsunlar ama silaha ve şiddete başvururlarsa buna ne biz ne de Muşlular izin vermez”

“MUŞ LALELERİ BARIŞIN SİMGESİ OLSUN”

Çıktıkları bu yolun çözüm sürecine giden yol olduğunu ifade eden Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu yol aynı zamanda çözüm süreci yoludur. Kim ne yaparsa yapsın biz yola çıktık mı çıktığımız yolu tamama, nihayete erdiririz. Seçim sonuçları ne olursa olsun AK Parti iktidarları olarak Alparslan’ın ve Selahaddin-i Eyyubi’lerin diktiği fidanları bir çınar gibi büyüteceğiz inşallah. Bu çınarın dallarını kesmek isteyenleri de biz engelleyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti demokratik ve özgür bir ülke olacaktır. 90’lı yılların acılarını en iyi siz bilirsiniz. Failimeçhuller, yol kontrolleri, mera terkleri bütün bunları kim kaldırdı. Muş ovasının lalelerini barış laleleri olarak toplayabiliyorsak bunları bizim iktidarımız yapmıştır. Muş'un lalesini barış simgesi olarak kullanalım. Buna kim engel olmaya kalkışıyorsa onları engelleyelim. Çözüm süreci yoluna kararlı şekilde devam ettik. 2014 yılında çıkan yasa çerçevesinde adım attık. Tam sonuç alalım derken birileri 6-7 Ekim olaylarını çıkardı. Kobani’de dökülen Kürt kanı bizim kanımızdır. Kobani’de ölen Kürt kardeşim benim kardeşimdir.”

200 bin üzerinde Suriyeli Kürtlere kucak açtıklarını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “6-7 Ekimde biz 200 bin Suriyeli Kürt kardeşimize kucak açarken onlar sorun çıkardı. Kılıçdaroğlu, 'Suriyelileri geri göndereceğim' diyor. Türkmenlerin temsilcisi olduğunu söyleyen Bahçeli ve Kürtlerin temsilcisi olduğunu söyleyen Demirtaş’ın sesi çıkmıyor. Bir tek bizim sesimiz çıkıyor. Diyoruz ki onların başımızın gözümüzün üstünde yeri var. Bize sığınan mazlum kardeşlerimizi biz geri verir miyiz? Zalime teslim eder miyiz? Etmeyiz. Çünkü bizim için önemli olan insanlıktır. Bizim için insan onuru esastır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın devleti ancak insanla inşa edileceğini bütün dünyaya haykıracağız. Biz tek millet derken Sultan Alparslan ile Sultan Selahaddin’in orduları ile kurulan bir devleti ve milleti kast ediyoruz. Biz millet derken milleti İbrahim’i kast ediyoruz. Tarihi beraberliği kast ediyoruz. Bu milleti bölmek isteyenlere değerlerimizin arasına nifak sokmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Bizim için kimsenin üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva ve güzel ahlakla olur. İster Muş ovası ister Iğdır ovası ister Konya ovası hepsi bizimdir. Hepsi sizindir.”

“BÖLGE HALKINA BASKI UYGULUYORLAR”

Halka baskı uygulandığını belirten Davutoğlu, şunları söyledi: “Doğuda baskı uyguluyorlar. Milletvekili adaylarımıza saldırıyorlar. Baskıyı yoğunlaştırıyorlar. Batıda da demokrasi türküsü söylüyorlar. Buraya da gelip müftü efendiyi milletvekili adayı yapıyorlar. İnşallah 7 Haziran da sandıklara sahip çıkacağız."
Çözüm sürecinin sadece demokrasi için değil ekonomi için de önemli olduğunu anlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "90'lı yıllarda terör şimdi de HDP ve onun arkasındaki güçlerin yaptıkları sayesinde özellikle bu bölgede istediğimiz istikrarı yakalayamadık. 2002 yılında Muş’ta sadece üç ambulans vardı. Şimdi 29 ambulans var. Her ilçeye 6 ambulans verildi. Bu ambulansların 6'sı kar paletli ambulans. Biz tek vatan derken bile bunu kast ediyoruz. Bu bayrağın altında yaşayan herkes bizim devletimizin şefkat elinin himayesindedir. Biz iktidara geldiğimiz de Muş’ta 2 bin 345 derslik vardı. Biz iktidara geldiğimizde 2 bin 950 derslik yaptık. Ne dağdaki gencin ne askerlik yapan gencin annelerinden ayrılmamaları bizim için önemlidir. Biz çözüm sürecini bunun için başlattık. Silahlı mücadele ile bir şey elde etmek mümkün değil. Niçin silahı bırakmıyorlar. İşte seçime gidiyoruz. Gelin özgürce yarışalım. Konuşun söyleyin ama şu silahı bırakın. Diyarbakırlı annelerin acısını ben yüreğimde hissediyorum. Buradan bütün partilere sesleniyorum. Çözüm süreci partilerin değil milletin meselesidir.”

Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından milletvekili adayları ile birlikte halkı selamladı. 

Öte yandan Davutoğlu’na, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker de eşlik etti. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep ÇEİS 60. kuruluş yılını kutladı Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası’nın (ÇEİS) 60. kuruluş yılını kutladığı organizasyonda, çimentonun estetik ve yenilikçi kullanımını teşvik etmek için düzenlediği Yapı Tasarım Yarışması’nın ödülleri sahiplerini buldu. Çimento sektörünün köklü kuruluşu Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS) “Geleceğe Sağlam Adımlarla” mottosuyla 60 yıldır; hukuk ve endüstri ilişkileri, iş sağlığı ve güvenliği, eğitim, araştırma/istatistik ve mesleki yeterlilik alanındaki proje ve faaliyetleri ile üyelerinin çalışma hayatının gelişimine katkı sunmaktadır. ÇEİS’in 60. Kuruluş Yıldönümü ve ÇEİS Yapı Tasarım Yarışması 2023’ün Ödül Töreni için Ankara’da düzenlenen etkinliğe, ÇEİS Yönetim Kurulu ve üye Fabrikaların Genel Müdürleri ile sektöre emek veren değerli paydaşlar, Yapı Tasarım Yarışması’nın jüri üyeleri ve ödül alan yarışmacıları katılmıştır. 14 Kasım 2024 tarihinde Anıtkabir ziyaretiyle başlayan program, Yapı Tasarım Yarışması 2023 sergisi ve ödül töreni ile devam etmiş ve 60. Yıl Kutlama Yemeği ile sona ermiştir. ÇEİS’in 60. Kuruluş yılı için açıklamalarda bulunan ÇEİS Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, “Sendikamızın sektöre kattığı değer ve vizyon, aynı zamanda ülkemizin gelişimi için de büyük önem taşıyor. Bu bilinçle 60 yıllık tecrübemizi daha güçlü bir şekilde geleceğe aktarmak ve sektörümüzü geleceğe hazırlamak için çok kıymetli adımlar atıyoruz. Çimento sektörünün Ülkemizdeki 110 yıllık tarihinin 60 yılına tanıklık etmiş olan ÇEİS, sektörün gelişimi ve refahı için çaba sarf eden, projeler geliştiren, sektöre ciddi anlamda yol gösteren bir kurum olmuştur. Üyelerine sağladığı eşsiz eğitim ve gelişim imkanları, belgeli işgücünün temini ve nitelikli gençleri sektöre çekme çabaları, sektörde tesis ettiği sosyal diyalog köprüsü ve geliştirdiği katma değeri yüksek projelerle üstlendiği görevi layığıyla yerine getirmiş ve getirmeye de devam etmektedir” dedi. Ödül töreninde toplam 14 ödül dağıtıldı 2023 yılında, “Kamusal Alanda Bir Arada” teması ile kamusal fayda sağlayacak tasarımların ön plana çıkmasını hedefleyen yarışmaya, öğrenci ve profesyonel kategorilerinde toplam 139 proje başvurdu. Ödüllerin sahiplerini bulduğu gecede, profesyonel kategoride Kürşad Keçeci, Resul Ekrem Zengin, Doğukan Cengiz; 58 projenin arasından sunduğu yenilikçi yaklaşım ile jürinin en beğendiği proje olan ÇARK projesi ile birincilik ipini göğüsledi. Kategorinin ikincilik ödülü, Yadigar Esin Esen’in Açık Meclis projesinin olurken, kategorinin üçüncülük ödülü Bahadır Asım’ın SYMBIOSIS projesine verildi. DERZ, Kaleydoskop, Kamusal Alanda Akupunktur ve Sustainable Dissolve projeleri ise kategorinin Eşdeğer Mansiyon ödüllerini almaya hak kazandı. Öğrenci kategorisinde ise Sude Turan, Kayra Suner ve Tugay Tuncay Can’ın, Harmoni projesi birincilik ödülüne layık görüldü. İkincilik ödülünün sahibi, (Con)Create projesiyle Khusniddin Khakimov, Berkay Aksu ve Abyan Muhammad Fikri’nin oldu. Kategorinin üçüncülük ödülü, Muhammed Esad Gündoğdu, Berrenur Yalçın ve Senay Özsaydı’nın Midsommar isimli projesine gitti. Öte yandan, AlgCrete, Esnek Beton, Orantes ve Pulse projeleri Eşdeğer Mansiyon ödüllerinin sahibi oldu. Ödül töreninde Yarışma süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan ÇEİS Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, “Çimento ve beton becerikli ellerde çok estetik, yenilikçi ve sıra dışı formlara evirilebiliyor. Böylelikle hayatımızı ciddi anlamda kolaylaştırabiliyor. Biz de ÇEİS olarak üçüncü dönemini tamamladığımız yarışma ile geleceğe yön verecek çevreci, güçlü ve yenilikçi tasarımları yarışmacılarla birlikte keşfetmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda 2023 yılı yarışmamızda ödüle layık görülen projelerin sahiplerini huzurlarınızda bir kez daha gönülden tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Jüri Üyelerimize de yarışma boyunca verdikleri kıymetli katkılar için teşekkür ediyorum” dedi. Yapı Tasarım Yarışması ile ilgili ayrıntılı bilgiye http://www.yapitasarimyarismasi.com/ adresinden ulaşılabiliyor. Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS) hakkında Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS), üyelerinin çalışma ilişkilerinde; haklarını korumak ve geliştirmek, üyelerinin verimli çalışmalarına destek olmak, toplu iş sözleşmesi süreçlerini yönetmek, iş sağlığı ve güvenliğini geliştirmek amacıyla 1964 yılında kurulmuş bir işveren sendikasıdır. ÇEİS, endüstri ilişkileri ve insan kaynakları faaliyetleriyle birlikte, iş sağlığı ve güvenliği, mesleki eğitim, meslek standartları ve mesleki yeterlilikler ile istatistik faaliyetlerini yürütmektedir. Çimento sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin yüzde 95’inin üyesi bulunduğu ÇEİS, bugün, 34 kuruluşa bağlı 66 tesisi yurtiçinde ve yurtdışında çok sayıda platformda temsil etmektedir.
Muğla Başkan Aras: Ekonomik şartlar eve kapatıyor” Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, “İnsanlar yoksulluk pandemisi yaşıyor, yasak yok ama ekonomik şartlar eve kapatıyor” diyerek katıldığı bir televizyon programında açıklamalarda bulundu. Muğla’nın sorunlarını, yaptıkları ve yapmayı planladıkları hizmetleri anlatan Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Aras, katıldığı bir televizyon programında belediyelerin son zamanda yaşadıkları sorunlara değindi. “Vatandaşlar sosyal harcamalarını yüzde 70 azaltmış” Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, özellikle son dönemde yaşanan ekonomik krizin halkın sosyal hayatına etkilerine dikkat çekti. Başkan Aras, “Muğla refah düzeyi yüksek illerden biri olmasına rağmen insanlar sosyal harcamalarını yüzde 70 kısmış durumda. Bu da insanların artık dışarı çıkamadığı, sosyalleşemediği ve kültürel etkinliklere katılamadığı anlamına gelmektedir. Halkı bir araya getirmek ve kültür sanat etkinlikleriyle buluşturmak belediyelerin görevidir” dedi. Tüm partilerin ortak sorunu Yalnızca Muğla’nın değil temsilcisi olduğu yaklaşık 116 belediyenin de aynı sorunları yaşadığını belirten Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Belediyeler şu anda çıkmazda Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı olarak da tüm partilerden belediyelerin sorunlarına hâkimiz. Belediyeler olarak önce pandemi, ardından deprem ve sonrasında yaşadığımız ekonomik problemle boğuşuyoruz. Bu süreçte ne yazık ki herhangi bir belediyenin bütçesi artırılmadı. Özellikle Muğla gibi turizm kentlerinde yaz kış nüfusu çok farklı. Kışın 1 milyon olan nüfusumuz yazın 6-7 milyonu buluyor” dedi. Başkan Aras: “Vatandaşlarımız için sosyal alanlar oluşturuyoruz” Sosyal belediyecilik anlayışıyla göreve geldiği günden beri çalıştıklarına vurgu yapan Başkan Aras, “Göreve geldiğim andan itibaren Kreş, yaşlı bakımevi, 100 yaş evleri gibi sosyal alanlara öncelik verdik. Belediyelerin işi sadece yol, su, kanalizasyon değildir. Çünkü vatandaşlarımızın sosyalleşmeleri için alanlar oluşturmalıyız. Bunu da Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak biz sağlıyoruz” diye konuştu. Aras: “Muğla’da sosyal yardımları yüzde 400 artırdık” Muğla’da yaşayan vatandaşlara yardımlarını artırdıklarına değinen Aras, “Muğla’da yardıma ihtiyacı olan herkese yardım eli uzatmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda Halk Kart’ımız ile yaptığımız yardımları artırdık. Öte yandan ulaşımda hem öğrencilerimize 1 TL yaparak kolaylık sağladık hem de emekliliklerimize ücretsiz geliş-gidiş imkânı verdik. Yurtlar, kreşler, 100 Yaş Evleri, yaşlılar için yaşlı bakımevi ve daha birçok hizmetimizle Muğla’da sosyal yardımlarımızı yüzde 400 artırdık” şeklinde konuştu. Muğla kuraklıkla savaşmaya devam ediyor Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan kuraklık haritasına göre son 6 ayın en kurak şehri olan Muğla ile ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Aras, “Muğla olağanüstü kuraklıkta ilk sıralarda. Bizler de bunun için yeni su kaynakları arıyoruz. Barajlarımızın da neredeyse kurumasıyla elimizde tek bir yöntem kalıyor o da deniz suyumuz. Denizden su arıtma sistemleri için çalışıyoruz” dedi. Başkan Aras: “Tek bir imzaya ihtiyacımız var” Yapmayı planladıkları hizmetler için gerekli mercilere çağrıda bulunan Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Aras, “Muğla’da tüm su isale hatları eski olduğu için bunları yenilemek istiyoruz. Bunun için Fransa Kalkınma Ajansı’ndan 62 Milyon Euro’luk bir kredi bulduk. Tek ihtiyacımız olan bir imza iken bu imza, bir türlü atılmıyor” açıklamalarında bulundu.